Referandumda "nikâhlarından bile daha iştahla evet" diyen, teröristle kucaklaşabilmek için "akil" olan, kamunun paralel yapısı sendika şimdi de " anayasa değiştirme" serüvenine başlamış. Herkes biliyor, Anayasada neyin değişmesini istediklerini. Onların tek derdi Başkanlık gelsin, bu arada Türklük tanımı değişsin.
Askere kumpas kurulduğunda göbek atarak karşı çıkanı darbeci ilan eden bu sararmış yapı, Türkçe isimlerin, "amed", "norşin" gibi pkk propagandası olan Kürtçe kelimelere dönüşmesine çanak tutmuş,"Türk’üm, doğruyum, çalışkanım" diye başlayan andımızı ırkçılık olarak nitelendirip kaldırılması için kampanya başlatmış, pkk uzantısı sözüm ona stklarla birlikte devlete "silahları bırak" deme cüretini gösteren bildirilere imza atarak sözde barış havariliğine soyunmuş, ısrarla birbirinin karşıtı olmayan "Türklük" kavramı karşısına Müslümanlığı "Türk Milleti" kavramı karşısına "Ümmet" kavramını koyarak din pazarlaması yapmış, kasıtlı olarak milleti birbirine katmıştır. O kadar ileri gitmiştir ki, pkk nın Türk askerine yaptığı saldırları Ergenekon yaptı diye şerefli Türk Ordusunu kendi askerine silah sıkmakla suçlamıştır.
Cumhuriyet değerlerini, Atatürk’ü hiç benimseyememiş bu yapı dünya sendikacılığının bir kara lekesi olarak tarihe geçmiştir. İktidar borazanlığından başka bir görevi ve hedefi olmayan bu yapı memurları da pazarlamıştır.
Bu arada vatanını milletini sevdiğini düşündüğümüz birçok arkadaşımız da çeşitli bahanelerle bu hormonlu yapının vitamini olmayı her şeyi bildikleri halde kabullenebilmişlerdir.
Artık gerçeği görme zamanı gelmiştir. Türk memuru üzerine yapışan ve kanını emen bu yapıya son vermelidir. Aksi takdirde ne memur kalacaktır, ne Türk, ne yaşanacak ülke, ne de yaşayan Müslüman.
Kamil TERZİ
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen Amasya İl Başkanı