Virüsün bulaşmasını engellemek için önerilenler arasında en önemlisinin, elleri sık ve 20 saniye boyunca yıkamak veya alkol içeren el dezenfektanı kullanmak olduğunu belirten Karaoğlu, sosyal mesafenin korunmasının da önemini vurguladı.
Bu aşamada el bakımının da önem kazandığına işaret eden Karaoğlu, şöyle konuştu:
Gerek evde gerek işte olalım her birimiz bu pandemi ortamında ellerimizi eskisine göre çok daha fazla yıkamaya veya dezenfekte etmeye başladık. Hatta bazılarımız bununla da yetinmeyip 20 saniye yıkayıp, ardından bir de dezenfektan kullanıyor.
Sıvı sabun, sabun, kolonya, dezenfektan, alkol gibi maddelerin sık teması derinin doğal yağını yok eder. Bunun sonucunda derinin bariyer fonksiyonu bozulur. Bu durum klinik olarak ellerde, özellikle el sırtında kuruma, kaşıntı ve kızarıklıkla kendini gösterir. Bazen deride pullanma ve çatlama olur.
Nemlendirici, bizi kaşınma ve enfeksiyonlardan korur
Karaoğlu, bu rahatsızlığın tedavi edilmemesi durumunda deride renk koyuluğu, ellerin üzerinde kararma veya kirli gibi görüntü meydana gelebileceğini anlatarak, "Gelişen tablo genellikle alerjik olmayan kontakt dermatittir.
Derinin tahriş edilmesine bağlı gelişir. Kişi bir de atopik dediğimiz alerjik bir bünyeye sahipse, bir de yaşadığı iklim kuruysa tablo daha şiddetli olacak, eller dışında deri alanlarında da kaşıntı ve lezyon olabilecektir.
Nemlendiricilerle, elde meydana gelebilecek tahrişlerin önüne geçilebileceğini vurgulayan Karaoğlu, şunları söyledi:
Şu günlerde çoğumuzun ellerinde meydana gelen bu tablo için hastaneye gelmek hem kendiniz hem dışarıdakiler için risktir. Oysa ellerimizi sık sık nemlendirirsek bu sorunları yaşamayız.
Nemlendirici kullanımına dikkat edersek ellerdeki kuruma ve çatlama, en önemlisi kaşıntı düzelecektir. Basit bir nemlendirici kullanımı bizi hem kaşıma sonrası meydana gelebilecek çatlak ve enfeksiyonlardan hem de hekime gitme ihtiyacından korur. Hastaneye gidip kendimize koronavirüs bulaşı açısından risk yaratmamak için ellerimizi sık sık nemlendirmeyi unutmayalım.