Selçuk Özdağ'dan 'mülakat' tepkisi: 9 soruluk dilekçe gönderdi

Gelecek Partisi Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, kamu atamalarında mülakatların kaldırılıp sadece yazılı mülakat yapılacak olmasına tepki gösterdi. Özdağ sosyal medya hesabındaki paylaşımla, "'Mülakat gibi' mülakat yapılacağından bahsediyor. Buna göre Temmuz 2016 tarihinden bu yana 'mülakat gibi' olmayan mülakatlar ile ataması yapılan 200 bine yakın öğretmen hakkında ne yapacağını kendilerine sordum" diyerek hazırladığı 9 soruluk dilekçeyi Milli Eğitim Bakanlığına gönderdi.

Selçuk Özdağ'dan 'mülakat' tepkisi: 9 soruluk dilekçe gönderdi

Gelecek Partisi Grup Başkan Vekili ve Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim öncesi söz verdiği mülakat konusuna sosyal medya hesabından paylaştığı dilekçe ile tepki gösterdi. Erdoğan'ın zorunlu haller dışında mülakatın kaldırılacağı ve atamaların tamamen yazılı sınavla yapılacağı sözlerine Özdağ, "Atadığı sekreter bakanı ise 'mülakat gibi' mülakat yapılacağından bahsediyor. Buna göre Temmuz 2016 tarihinden bu yana 'mülakat gibi' olmayan mülakatlar ile ataması yapılan 200 bine yakın öğretmen hakkında ne yapacağını kendilerine sordum" diyerek 9 soruluk dilekçeyi Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in cevaplandırmasını talep ederek Bakanlığa gönderdi.

00.jpg

Selçuk Özdağ'ın söz konusu paylaşımı şöyle:

"1-CB Erdoğan, seçim öncesi söz verdiği mülakat konusunu nedense hatırlamıyor. Bu vaadini Mısırdaki sağır sultan bile duydu ama zat-ı şahaneleri: 'böyle bir şey deydiysek' diyerek söylediklerinden haberi olmadığı izlenimini veriyor.

2-Atadığı sekreter bakanı ise 'mülakat gibi' mülakat yapılacağından bahsediyor. Buna göre Temmuz 2016 tarihinden bu yana 'mülakat gibi' olmayan mülakatlar ile ataması yapılan 200 bine yakın öğretmen hakkında ne yapacağını kendilerine sordum"

Özdağ'ın Bakan Tekin'e yönelttiği sorular ise şöyle:

1) Yüzbinlerce gencimiz bir işe girmek için yıllarca çalışıp ter döküyor, ailesi ve kendileri ciddi bir masraf yapıyor, yediğinden içtiğinden kısıyor, yazılı sınavları başarıyla geçiyor ve akabinde hangi bilgiyi ölçtüğü belli olmayan bir dizi soruya mülakat adı altında muhatap oluyor. Bu soruları akademik bir heyet mi yoksa kurum içinden birileri mi hazırlamaktadır?

2) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 11 Nisan 2023 tarihinde "Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında, mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız," şeklindeki açıklamasına karşın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in 11 Eylül 2023'te öğretmen atamalarında mülakat usulünün devam edeceğini duyurdu. Adalet ve Kalkınma Partisi, Seçim Beyannamesinde yer alan kamu görevine getirilecek adaylarla mülakat aşamasının kaldırılması vaadi hangi kamu görevlerini kapsayacaktır? Bahsedilen "görevin getirdiği zorunluluklar" hangi esaslara göre belirlenecektir?

3) Dönemin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in 12 Mayıs 2023'te yaptığı öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılacağı ve yalnızca KPSS puanının kullanılacağı yönündeki açıklamaya karşın halefinin bu karardan vazgeçmesinin sebepleri nelerdir? CB Erdoğan'ın verdiği sözler ile uygulamalar arasında bir fark olmasının gerekçesi nedir?

4) Bu usule devam edilirken mülakatların "mülakat gibi" yapılmasından kasıt nedir? Bu söylenene göre, mülakat usulünün getirildiği 27 Temmuz 2016 tarihli 668 No'lu KHK kapsamında ataması yapılan 200 bine yakın öğretmenin tabi olduğu "mülakat gibi" olmayan mülakatların sonuçlarına itiraz mümkün olacak mıdır?

5) "Mülakat gibi mülakatlarda" sorulacağı öne sürülen alan bilgisini sınayıcı sorular hâlihazırda KPSS'nin Eğitim Bilimleri oturumunda sorulanlardan nasıl bir farklılık arz etmektedir?

6) Türkiye'nin çeşitli üniversitelerine bağlı 110 adet Eğitim Fakültesi'nde verilen dersler ve yaptırılan stajlarla formasyon kazandırılan öğretmen adaylarının ders anlatma, iletişim becerisi ve sorun çözme becerisi gibi yeterliliklerinin mülakat heyetlerince kısıtlı sürede test edilmesi ne kadar etkin olacaktır?

7) Eğer sözü edilen bu yöntem en etkin usul olacaksa altı yıldır uygulanan mülakatlarda neden bu benimsenmemiştir? Eğitim Fakültelerinin bu alanlardan gerekli yeterliliğe haiz öğretmenler yetiştirmediği hangi değerlendirmelere dayanmaktadır? Bu sorunun çözümü yetişmiş öğretmen adaylarının elenmesinde mi yatmaktadır?

8) Sayın Bakan, ilgili beyanında mülakatların "güvenlik soruşturması gibi" işlediğinden söz ederken 5 Aralık 2018 tarihinde yayınlanan "Milli Eğitim Bakanlığı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönergesi" doğrultusunda ataması yapılacak öğretmen adaylarının soruşturulmasının dışında bir mekanizmadan mı bahsetmektedir? Bu mülakatları yürüten heyetlere Yönerge'nin Sekizinci Maddesinde belirtilen makamlar dışında katılmış kişilerin yetkilendirilmesi hangi hukuki zemine dayanmaktadır? Mevcut durumdaki mülakat uygulamasının bir güvenlik soruşturması olarak işletilmesi yönergede belirtilen gizlilik hükümlerine uygun mudur?

9) Ülkemizin en önemli meselelerinden olan eğitim-öğretim faaliyetlerinin uzun vadeli ve milli olması yanında dünya ile entegre, siyaset üstü olması gerekirken, her eğitim döneminde ve her bakan değişiminde farklı uygulamalarla yaz boz tahtasına çevrilmiş olmasından nasıl bir fayda amaçlanmaktadır?

000.jpg

ERDOĞAN: ZORUNLULUKLAR DIŞINDA KALDIRMAYI VAADETTİK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 78'inci BM Genel Kurulu'na katıldıktan sonra gazetecilerin 'Mülakat kaldırılacak mı?' sorusuna şöyle yanıt vermişti:

"Biz, mülakatları görevin gerektirdiği zorunluluklar dışında kaldırmayı vadettik. Görevin gerektirdiği hallerde ise hakkaniyetle hareket edilmesi temel yaklaşımımızdır. Mülakatlar çok sınırlı ve çok özel meslek gruplarında gerekli olabilir. Elbette mülakat komisyonlarının objektif kriterlerle oluşturulması konusu da çok mühim bir konu. Konuyu ilgili bakanlarımızla yakın görüşüyor, çalışıyoruz. Ben Seçim vaatlerim içinde böyle bir söz verdiysem, bunu Milli Eğitim bakanımla, İçişleri Bakanımla görüşmek suretiyle, yeni bir yol haritasıyla ilerletiriz"

BAKAN TEKİN AÇIKLAMIŞTI

Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, tartışmalara neden olan öğretmen atamalarında mülakat sisteminin detayları hakkında şunları söylemişti:

“Atama yaptığımız 128 alandan 17’si için öğretmenlerimiz ÖSYM tarafından Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi’ne (ÖABT) tabii tutuluyorlar ve iki soru grubuyla karşılaşıyorlar. Birincisi alan bilgisi, ikincisi alan eğitimi bilgisi. Yani dersi öğrenciye verme yetkinliğine bakılıyor. Bu testlerde 30’lara kadar düşük ortalamalarla karşılaşıyoruz. Lisans programlarının alanına hâkim, başarılı bir öğretmen profili mezun etmesini istiyorum. Ben, kendi müfredatımı öğrencilerle paylaşacak öğretmen istihdam etmek istiyorum. Dolayısıyla değişikliklerin lisans programlarında yer almasını istiyorum. Aksi halde bu sorunlar hep gündeme gelecektir"

KARAR GAZETESİ 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER