Bu yapılmış olan görevlendirmeler hangi amaçla yapılmış olursa olsun gerçek amacından çıkmış artık kraldan çok kralcıların türemesine yol açmış ve bu süreçte gerçekten çok değerli olan ancak kulis yeteneğinden yoksun başarılı birçok yöneticinin hiç hak etmediği şekilde görevlerine son verilmiş ki; bu durum gerçekten dinen vicdanen ve hukuken telafisi imkansız durumlar oluşturarak insanların vicdanlarında derin yaralar açacaktır.
Burada herkesin sorması gereken en önemli soru şu olmalıdır….
Bu durum Türkiye'de Eğitimin Gelişimine katkı mı sağlayacak?
Yoksa Eğitimi daha da içinden çıkılmaz problem sarmalına mı dönüştürecek?
Görevden alınan yada tam puan alamayan idarecilerden bazılarının yakın zamanda, bir iki ay öncesine kadar Milli Eğitim Bakanlığınca, Valiliklerce, Kaymakamlıklarca değişik şekilde ödüllendirildiği bilgisi konuşulmakta eğer bu dedikodular gerçeği yansıtıyorsa bu durumda Milli Eğitim Bakanlığının söz konusu kişilerin mağduriyetinin giderilmesi için acilen bir şeyler yapması gerekmektedir. Aksi takdirde Bu durum; bir iki ay öncesinde başarılı olduğu için ödüllendirilen bir yöneticinin bir ay sonra 75 puan alamadığı yada diğer değişle görevinde yeterli olmadığı gerekçesiyle görevine devam ettirilmemesinin, yargısal sonuçları olacak ve önümüzdeki süreçte mahkemelerin bu konuda hayli mesai harcamalarına sebebiyet verecek bir sonuç doğuracaktır ki bu durumun kamuoyu ve tüm eğitimcilerin vicdanlarında derin yaralar açacağı herkesin ortak kaygısıdır
Bu durumda Milli Eğitim Bakanlığı eğer yönetmeliğin uygulamasına bu şekilde devam ederse “ki devam etmesi kesin gibi” bunun sonucunda yaşanılan bu tarz yanlış yada hatalı yol kazalarının yargısal sonuçlarının olacağı ve bu durumda Şube Müdürlüğü yazılı ve sözlü sınavlarında yapılan hataların sonucunda yaşanılan karmaşanın aynısının Müdürlük görevlendirmelerinde de yaşanılacağı korkusu herkesi sarmış durumdadır.
Görevden alınan tüm idarecilerin kimlerden kaç puan aldıklarını öğrenmek üzere Bilgi Edinme Kanununu gereği başvuruda bulunduklarıve bu kişiler tarafından yapılan başvurulara;
MEB tarafından 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 7. maddesi“…Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler…” gerekçe gösterilerek olumsuz cevap verildiği konuşuluyor.
Oysa ki aynı madde Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olmalıdır. Yapılan değerlendirme notları kurum ve kuruluşların ellerinde olan ve görevleri gereği elerinde olması gereken puanlar oldukları için söz konusu başvurulara Milli Eğitim Bakanlığının olumlu cevap vermesi gerekmektedir. Aksi takdirde kişiler öncelikle Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna itiraz oradan gelecek cevaba göre mahkemeye başvurabileceklerdir.
Puan veren il ve ilçe Yöneticilerinin çoğunluğunun puan verdikleri okul idarecilerle birlikte bir yada iki ay çalıştıkları söylentisi bir başka önemli olan problemlemdir.
Böyle bir durumun özellikle Milli Eğitim Bakanlığı Aday Memurların Yetiştirilmesine İlişkin Yönetmeliğine
”….. Madde 32- Uygulamalı eğitim değerlendirme belgesini dolduracak sicil amirlerinin, değerlendirmeye esas nitelikler çerçevesinde aday memuru izleme, denetleme, yöneltme ve rehberlikte bulunmaları ve bu belgeyi doldurabilmeleri için aday memur ile en az altı ay birlikle çalışmaları zorunludur…….”
Aykırı olduğu dolayısıyla bir yönetici yada amir beraber çalıştığı personeli tanımadan çalışmalarını incelemeden dışarıdan bilgi kaynaklarından gelen bir takım bilgilerle o kişiye puan vermesi mevzuat açısından sakıncalı bir durum oluşturacağı gibi bu durumun ilgili yöneticiler için hukuksal olarak bir hak doğuracağı düşünülmektedir.
Sağlıcakla Kalın….
Fethulla KILINÇ
Kaynak: Mebpersonel
Güncelleme Tarihi: 05 Eylül 2014, 00:00
