MEB KANUN DEĞİŞİMİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİM

Sayın MEB Bakanım, Sayın Genel Müdürüm, Değerli Öğretmenler ve Okul Psikolojik Danışmanları,

Bilindiği üzere 222 ve 1739 sayılı kanunlarda değişiklik yapılmıştır. Üzerinde tartışmalar devam etmekte, metnin tamamına ilişkin değerlendirmeler ve bilgilendirmeler yerine, içinden bazı ifadeler seçilerek kamuoyu oluşturulmaktadır. Bu suretle farkında bile olmadan mesleğimiz, meslektaşlarımız ve MEB yıpratılmaktadır. Konuyla ilgili araştırmalarım ve görüşmelerim sonucunda elde ettiğim kanaatleri izninizle sizinle paylaşmak istiyorum:
• İlk olarak 222 sayılı kanunda yalnızca ilköğretim öğretmenleri için geçerli olan 2 aylık kesintisiz tatil ifadesi bu kanundan çıkartılarak, bütün öğretmenleri kapsayacak şekilde 1739 sayılı kanuna taşınmıştır. Böylelikle daha öncesinde sadece temel eğitimdeki öğretmenleri kapsayan bir madde orta öğretimdeki öğretmenleri de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Burada bir hak kaybı olmadığı gibi, kıyasla uygulanan hak bütün öğretmenler için kanun ile düzenlenmiştir.
• İkincisi, halihazırda yıllık izinlerini diğer memurlar gibi kullanan okul müdür ve müdür yardımcıları ile yüz yüze eğitim yapılmayan kurumlarda görevlendirilen öğretmenlerin bu durumlarına kanuni dayanak kazandırılmıştır.
• Üçüncüsü, deprem, sel ve aşırı yağan kar gibi doğal afetler veya salgın hastalıklar sebebiyle okullara 2 haftadan fazla ara verilirse ve bu aranın telafisi ders yılı içinde yapılamazsa yaz tatilinin bir kısmında eksikliklerin tamamlanabilmesinin önü açılmıştır.
• Bizleri en fazla ilgilendiren ve kaygılandıran kısmı ise, Okul Psikolojik Danışmanları için yaz tatilinde “tercih danışmanlığı, alan ve ders seçimi, öğrenci tanılama sürecine bağlı olarak yapılacak çalışmalarda ihtiyaç duyulması halinde izin ve tatil dönemlerinde de görevlendirilebilir” ifadesinin yer almasıdır. Bu konuda yıllardır meslektaşlarımız kanuni dayanağı olmadığı halde görevlendiriliyordu. Her yıl tartışmalara şahit oluyor, süreçte yaşanan hak kayıplarını, angarya ve mobbingleri endişe ile izliyorduk. Bugün bu görevlendirmelerin kanun ile düzenlendiğini ve bu döneme ilişkin hukuki dayanağın oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz. Ancak bu kanunda ucu açık ifadelerin bulunması meslektaşlarımızı ve biz PDR alan akademisyenlerini haklı olarak kaygılandırmıştır. Burada alan akademisyeni olarak kişisel önerim, kanunun değişimine odaklanmak ve iptali için MEB ile kavgaya tutuşmak yerine, bu kanunun uygulanmasına yönelik hazırlanacak olan yönetmelik ve alt düzenleyici işlemlerin (genelge vb) eğitim yöneticilerine keyfi uygulama olanağı vermeyecek şekilde düzenlenmesini sağlayacak diplomasiyi gerçekleştirmektir. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu sağduyuyu üretebilecek bir mesleğe, meslek elemanlarına ve bürokrasiye sahip olduğumuzu düşünüyorum. Pandemi günlerinde enerjimizi topluma ve eğitime daha faydalı çalışmalara vermeye hepimizin çok ihtiyacı olduğunun altını çizmek istiyorum.
ÇAĞRI: Sayın MEB Bakanımız Ziya Selçuk ve Sayın Genel Müdürümüz Mehmet Nezir Gül'den istirhamımız, PDR alanındaki akademisyenlerden, STK ve uygulamacılardan, okul yöneticisi ve bürokratlardan oluşan bir komisyon ile bilimsel ve çağdaş normlara uygun bir yönetmelik çıkarılmasına öncülük etmeleridir. Saygı ile arz ederim.
UMUT: Bütün meslektaşlarımızın yüreğine serinlik getirecek, çalışma motivasyonunu arttıracak, ülkemizin ve çocuklarımızın gelişimine katkı sunacak bir yönetmeliğe hepimizin çok ihtiyacı olduğunu tekrar ifade etmek istiyorum. Bu konuda sizlere sonuna kadar güveniyorum. Saygılarımı sunarım.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN
Hasan Eşici
NOT: Görüşlerim ve sorumluluğu şahsıma aittir.

YORUM EKLE