PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?

Yönetici görevlendirme yönetmeliğinin idareci görevlendirmedeki esaslı maddeleri, Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu tarafından yürürlüğü durduruldu. Peki kararı nasıl değerlendirmeliyiz?

PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
İdare tarafından tesis edilen atama, yer değişikliği türü bireysel işlemlerin; yönetmelik, genelge türü genel işlemlerin hukuka uygunluğu;  yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönleri ile değerlendirilir. İdari işleme ait bu beş hukuka uygunluk kriterlerinden birinin dahi hukuka aykırı olması söz konusu ise işlemin uygulanması durumunda menfaatleri ihlâl edilenler söz konusu işlemin iptalini idari dava yoluyla talep edebilirler.
Nitekim Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulamaya konan yönetici görevlendirme yönetmeliğinin idareci görevlendirmedeki esaslı maddeleri; maksat yönünden kamu yararı gözetmeyerek malum sendikaya üye olanların yararını gözettiğinden; şekil yönünden, müdür ve müdür baş yardımcıları görevlendirmelerinin duyuruya çıkılmadan yapıldığından; yetki yönünden, malum kişilere görevlendirmelerde padişah yetkisi tanındığından; sebep yönünden, hukuksuzca yapılan görevlendirmeler için geçerli bir sebep ikame edilmediğinden dolayı Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu tarafından yürürlüğü durdurulmuştur.
İdari yargı kararları, Anayasa yargısı kararlarından farklı olarak, geriye dönük etki doğurur. Yani menfaati ihlal olan tarafından idari yargıda dava edilen işlemin yürürlüğü durdurulursa veya işlem iptal edilirse sanki o işlem hiç yapılmamış gibi hukuk aleminden silinir ve menfaati ihlal olana geçmiş hakları iade edilir. Yönetmelik türü genel işlemlerin iptali durumunda ise o yönetmeliğe bağlı olarak yapılmış olan tüm işlemlerin iptali gerekir. Ayrıca iptal kararıyla önceki yönetmelikte doğrudan yürürlüğe girer.
Buraya kadar anladık ama Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu’nun söz konusu kararını nasıl değerlendirmeliyiz?
Öncelikle şunu belirtelim ki, geçen sene yapılan haksız uygulama ile yerlerinden edilen binlerce idarecinin Bakanlıkça yayınlanacak hakkaniyetli bir yönetmelikle yeniden değerlendirmeye tabi tutulmak üzere mevcut yerlerinde tutulmaları söz konusu değildir.  Haksızlığa uğrayan bu idarecilerin derhal eski görevlerine iadesi gerekmektedir. Nitekim İdari Yargılama Usul Kanunun hükmü gereği; Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.
Peki, idarenin söz konusu mahkeme kararını uygulamama hususunda takdir yetkisi var mıdır?
Bu hususu birkaç örnekle somutlaştıracak olursak; eğer idarenin mahkeme kararlarını uygulamama da takdir yetkisi var ise ceza evi yönetiminin cinayetten hüküm giymiş mahkumu salıverme yetkisi de vardır, icra müdürlüğünün mahkeme kararı ile kesinleşmiş olan alacak için haciz yapmama takdir yetkisi de vardır, vergi dairelerinin mahkeme kararı ile iptal olan vergi cezasını kendi takdir yetkisine dayalı olarak zorla tahsil etme yetkisi de vardır. Yani yargı kararının, idari takdir yetkisiyle uygulanmaması durumunda ne tür sonuçlar doğurabileceği şu birkaç örnekle de gayet açıktır.
Hukukun anlamını bilmeyen guguk kafalı yöneticiler söz konusu mahkeme kararı uygulanmak istemez ise ne yapmalıyız?
Bu sorunun da cevabı gayet basittir. Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi hükmü gereği, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. Yani söz konusu idareciler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesi gereği cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunacağız.
Son bir hatırlatma daha: İdari Yargılama Usul Kanunun 28. maddesi hükmü gereği mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi hâlinde ilgili idare aleyhine tazminat davası da açılabilir.
 
                               Erdinç Öztaş
                        İstanbul 4 nolu Şube Başkanı
Güncelleme Tarihi: 26 Haziran 2015, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
gönül can
gönül can - 9 yıl Önce

itiraz dilekçe örneğini nerden bulabiliriz.

muhammed
muhammed - 9 yıl Önce

diyelim ki;mahkemeye gittik ,mahkeme ilgiliye ceza verdi ancak kararın açıklamasını geriye bıraktı değişen birşey olmayacağından ipin ucundakiler bildiğini okumaya devam edecek.Allah zalimleri bildiği gibi yapsın

SIRADAKİ HABER