2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DEĞERLENDİ​RMESİ

TÜRK EĞİTİM SEN İZMİR 1 NOLU ŞUBE- 2013 – 2014 eğitim öğretim yılı yılsonu değerlendirmesi

2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DEĞERLENDİ​RMESİ
Değerli Basın Mensupları;
 
2013-2014 eğitim-öğretim yılı 13 Haziran itibariyle sona ermiştir. Eğitim-öğretim bu yıl birçok açıdan sancılı geçti. Özellikle MEB Yasası ile eğitimde tüm dengeler alt üst edildi, 76 bin yöneticinin görevine son verildi, bundan sonra siyasi erke biat etmeyenlere adeta ‘bertaraf olun’ denildi. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir kadrolaşma operasyonu yapıldı, dershanelerin kapatılması yasalaştı.
Okullaşma oranlarında beklenen ilerleme sağlanamadı, derslik açığı, öğretmen açığı yine giderilemedi, ücretli öğretmenlik uygulaması devam etti, okullarda fiziki alt yapı yetersizlikleri öncelikli sorunlar arasında yer aldı. Geride bıraktığımız yıl içerisinde özür grubu tayinlerinde Bakanlığın inadı sürdü. Özür grubu tayinlerinin yılda iki kez yapılmasını, öğrenim özrünün özür grubu tayinleri içinde yer almasını ve il-ilçe emrinin geri getirilmesini talep etmemize rağmen Bakanlık uyarılarımızı göz ardı etti. Bölgeler arası ve okullar arası farklılıklar giderilemedi. Şimdi eğitimde yaşanan öncelikli meselelere göz atalım.
Yönetici Atamalarda Kriter Torpil Olacaktır.
Dershaneleri kapatacağız diye yola çıkan iktidar, çıkardığı yasa ile milli eğitim sistemimizin altına dinamit koymuştur. Sayıları 76 bini bulan yöneticinin kazanılmış hakları ve sosyal statüleri hiçbir gerekçe gösterilmeden bir yasayla ellerinden alınmıştır. Bundan sonra MEB’de iktidara biat etmeyen, yapılan yanlışlara ses çıkaran, farklı dünya görüşüne sahip olanlara yaşama hakkı tanınmayacak bir noktaya gelinecektir. 10 Haziran tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan yönetmelik ise evlere şenlik bir yönetmeliktir. Milli Eğitimi yönetenlerin nerede olduklarının net bir göstergesidir.
Ahbap Çavuş İlişkilerinin Ayyuka Çıktığı Bir Dönem Olmuştur.
İlimizde yönetim anlayışını anlayabilmek artık mümkündür değildir. Devletin kapısını bir sebeple çalan personele öncelikli gösterilen adres farklı olmuştur. Bu kapıdan geçmeden işiniz görülmez mantığını yerleştirme gayreti ayyuka çıkmıştır. Bütün bu olan bitene İzmir’i yükseklerden seyreden eğitim sistemimizin başındaki zatın bakış açısı ise perdelerini kapatarak yapılanlara çanak tutmak olmuştur. Bu zatın yönetim anlayışındaki tarafgirlik camiamız içerisinde huzursuzlukların kaynağı olmakla beraber bakanlığımızın da İzmir’de yaşananları görmezden gelme anlayışı eğitime bakışın hangi noktaya geldiğinin net bir göstergesidir.
 
 
 
Derslik İhtiyacı Artarak Devam Etmektedir.
Ülkemizde 2013-2014 eğitim-öğretim yılında okullaşma oranları yine yüzde 100 seviyesinde değildir. 2013-2014 eğitim-öğretim yılında okul öncesinde okullaşma oranı 4-5 yaşta yüzde 37,46; 5 yaşta 42,54’tür. İlkokulda okullaşma oranı yüzde 99,57’dir. İlkokulda okullaşma oranı erkeklerde yüzde 99,53, kızlarda yüzde 99,61’dir. Ortaokulda okullaşma oranı yüzde 94,52’dir. Ortaokulda okullaşma oranı erkeklerde yüzde 94,57, kızlarda yüzde 94,47’dir. Ortaöğretimde ise okullaşma oranı yüzde 76,65’dir. Ortaöğretimde okullaşma oranı erkeklerde yüzde 77,22, kızlarda yüzde 76,05’dir.Okullaşma oranları yüzde 100 seviyesine ulaşmadığı müddetçe eğitimde koyduğumuz hedeflere ulaşmamız mümkün değildir.
Öte yandan derslik açığı en ciddi meselelerimizden birisidir. OECD ülkelerinde ortalama sınıf mevcudu ilkokulda 21,2, ortaokulda 23,3’tür. Ülkemizde ise derslik başına düşen öğrenci sayısı ilkokul ve ortaokulda 29, ortaöğretimde de yine 29’dur.
İzmir’de 2013-2014 eğitim öğretim yılı yarıyıl değerlendirmesinde de üzerinde önemle durduğumuz temel sorunlarımızdan olan derslik ihtiyacı konusunda maalesef yaprak kıpırdamamıştır. 4+4+4 eğitim modeli geçiş süreci ile birlikte İlk ve Ortaokulların ayrılması ve Liselere devam zorunluluğu sonucu eğitim, mevcut derslik sayısı ile karşılanamaz boyutlara gelmiştir. İlimizde okullar düzeyinde 40 – 45 öğrenci mevcutlu sınıflarımız olduğu gibi, 20 – 25 öğrenci mevcutlu sınıflarımızda da eğitim devam etmektedir. Bu durum öğrenci sayısı fazla olan sınıflarımız açısından olumsuz bir durumdur. Sorunun çözümü için kurumlar arası işbirliğinin sağlanması şarttır. Özellikle ilimizde yaşanan kentsel dönüşüm süreci tarihi bir fırsat olarak çok iyi değerlendirilmelidir. Yapılacak planlamaların gelecek yılları da kapsayacak şekilde yapılması elzemdir. Eğitimde yaşanan dönüşüm ve kentsel dönüşüm birlikte masaya yatırılmak durumundadır.
Dönüşüm Süreci Sorunlarla Devam Etmektedir.
4+4+4 eğitim sisteminin kademeli geçiş sürecinin devam etmesiyle birlikte bazı ilçelerimiz dönüşüm sürecini tamamlamış, ancak, özellikle metropoldeki yoğun nüfuslu ilçelerimizde dönüşüm çalışmalarında okulların derslik sayıları, öğrenci mevcutları ve norm kadro sorunu çözümü zorlaştırmaktadır. Bu ilçelerimizde bir önceki yıla göre norm fazlası öğretmen sayısında artışlar göze çarpmaktadır.
Norm Kadro Sorunu Devam Etmektedir.
Yine yarıyıl değerlendirmemizde ele aldığımız temel sorunlardan birisi olan öğretmen norm kadro sorunu nedeniyle dönüşümlerde yaşanan sıkıntılar had safhadadır. Geçiş süreci ile başlayan bu sorun bugün itibariyle devam etmektedir. Sınıf öğretmenlerinin branş geçişleri sağlanmış olmakla birlikte son olarak Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmenliğine geçiş yapan öğretmenlerimizin mahkeme kararı sonucu sınıf öğretmenliği normuna geri dönmeleri yeni sorunların doğmasına ve öğretmenlerimizin yeni mağduriyetlerine sebep olmuştur. Eğitim camiası yarın kaygısı taşımaktadır. Norm kadro sorunu ile ilgili sorunun kökten çözümleneceği bir çalışma içerisine girilmesi hem tek çözümdür hem de kaçınılmaz bir gerçektir.
 
Ücretli Öğretmen Sorunu Devam Etmektedir.
2013 – 2014 eğitim öğretim yılı maalesef öğretmen açığı nedeniyle derslerin ücretli öğretmenler tarafından tamamlanmasıyla sürdürülmüştür. Ücretli öğretmen sorunu yapılması planlanan öğretmen atamaları itibariyle artarak devam edecektir. Bu konuda önlem almayarak plansız bir eğitimin geleceğimizi nereye taşıyabileceği konusunu kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.
ALO 147 Sorunu Devam Etmektedir.
ALO 147 hattının uygulamaya girdiği yaklaşık iki yıllık süre içerisinde öğretmen, yönetici ve kurum personeli hakkında yapılan isimsiz şikâyetler üzerine işlem başlatıldığı ve bu işlemler nedeni ile yöneticilerimiz ve denetmenlerin iş yükünün katlanarak arttığı gözlemlenmiştir. Yöneticilerimiz ve denetmenler asıl işlerini yapamaz duruma gelmişlerdir. İhbar hattı şeklinde işleyen ALO 147 hattının kapatılması kaçınılmaz hale gelmiştir.
Kariyer Basamakları Sorunu Acilen Ele Alınmalıdır.
Milli Eğitim Bakanlığınca, yılda bir kez yapılması yasal zorunluluk olan sınavın yapılmamış olması, yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle yıllardır yükselmek ve görevlerinde uzmanlaşmak isteyen bakanlık çalışanlarının hakları gasp edilmiş ve dolayısı ile maddi ve manevi kazanımları engellenmiştir. Gelinen noktada bu mağduriyete bir an önce son verilmesi gerekmektedir. Mahkeme kararları ile Uzman Öğretmenlik hakkı elde eden arkadaşlarımızın yine mahkeme kararı ile ellerinden alınan bu hakları öğretmenlerimizin moral motivasyonlarını olumsuz yönde etkilemiştir. Yönetici atamalarında EK-1 Yönetici Değerlendirme Formu içerisindeki 3 puan değerinde olan Uzman Öğretmenlik puanı mahkeme kararı ile uzman öğretmenlikleri düşen arkadaşlarımızın toplam puanlarından düşülmüş, bu durum ilimizde yaklaşık 200 eğitim yöneticisinin okulların kapanmasına bir hafta kala yerlerinden olmaları sonucunu beraberinde getirmiştir. Bu durum dahi tek başına eğitim sistemimizin ne halde olduğunun açık göstergesidir. Bugüne kadar kariyer öğretmenlik konusunu ele almayan ve bugün yaşanan mağduriyetlerin önünü açanlar için söylenecek en güzel söz : “ Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz “ olsa gerektir.
4/C Personelinin Sorunu Acil Çözüm Beklemektedir.
4/C istihdam modeli ne ulusal ne uluslararası hiçbir norm ile uyuşmayan bir istihdam biçimi olmuştur. Bugüne kadar sürekli kadro sözü verilen ancak bir türlü yerine getirilmeyen 4/C personeline verilen sözlerin artık tutulmasını beklemekteyiz.
            Değerli Basın Mensupları;
Milli değerlerin hedef alındığı ve nereye varılmaya çalışıldığı belli olmayan bir süreci yaşamaktayız. Türkiye Cumhuriyeti sürekli yenilenmeye ihtiyaç duyuyormuş havası ile ulusal değerlerimize dil uzatılmaktadır. Bu dayatmayı eğitim sistemimiz içerisinde de hak, hukuk, adalet anlayışından uzak bir şekilde dayatmaya çalışanları uyarıyoruz. Eğitim sistemimizle oynamaktan vazgeçiniz.
 
 
Değerli Basın Mensupları;
Bu vesile ile 13 Haziran itibariyle sona eren 2013-2014 eğitim öğretim yılı dolayısıyla öğrencilerimize iyi tatiller dilerken, ailelerimizin yaz tatilini onlarla birlikte geçirecekleri zamanın en güzeli olmasını ve öğrencilerimizi bir sonraki eğitim öğretim yılına hazırlama konusunda onlara en üst düzeyde destek olmalarını beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
 1 Temmuz itibariyle tatile girecek öğretmen arkadaşlarımıza da eğitim sistemimizde yaşadığımız tüm olumsuz gelişmelere rağmen üstün gayretlerinden dolayı şükranlarımı sunuyor, geleceğe yön verecek ve karanlıkları aydınlatacak yegâne unsur olduğumuzun bilinciyle iyi tatiller diliyorum.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.       
 
 
                                                                                  Merih Eyyup DEMİR
                                                                                  Şube Başkanı
Güncelleme Tarihi: 14 Haziran 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER