2016-2017 YILLARINA İLİŞKİN TOPLU SÖZLEŞME TALEPLERİ

Türkiye Kamu-Sen, 2.5 milyon memur için toplu sözleşmede neler istediğini madde madde açıkladı. İşte ayrıntılar...

2016-2017 YILLARINA İLİŞKİN TOPLU SÖZLEŞME TALEPLERİ
Geçtiğimiz hafta içinde Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk yaptığı basın toplantısında toplu sözleşme taleplerimizi ana hatları ile kamuoyu ile paylaşmıştı.Bugün ise Genel Mevzuat Sekreteri Mehmet Özer Başkanlığındaki Türkiye Kamu-Sen heyeti Devlet Personel Başkanı sayın Mehmet Ali Kumbuzoğlu’nu ziyaret ederek 2016-2017 yıllarına ilişkin genel ve hizmet kolu toplu sözleşme taleplerini Devlet Personel Başkanlığına iletti. Kamu görevlileri, emekliler ve aileleri ile birlikte toplamda 20 milyon kişiye yaklaşan bir kesimin ekonomik ve sosyal beklentilerine cevap vermek üzere hazırlanan toplu sözleşme talepleri kamuoyuyla paylaşıldı.İşte 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin genel ve hizmet kolu toplu sözleşme talepleri; Toplu Sözleşme Genel Talepler: Türk Eğitim-Sen Türk Sağlık-Sen Türk Büro-Sen Türk Yerel Hizmet-Sen Türk Tarım Orman-Sen Türk Diyanet Vakıf-Sen Türk Haber-Sen Türk Enerji-Sen Türk İmar-Sen Türk Ulaşım-Sen Türk Kültür Sanat-Sen Türk Emekli-Sen 1- KURUMLARARASI ÜCRET DENGESİZLİĞİNİN GİDERİLMESİ -Anayasamızın 55. maddesi gereğince benzer ve eşit şartlarda çalışanların eşit ücret almaları öngörülmesine rağmen kamuda uygulanan çarpık ücret politikaları nedeniyle birçok sayıda farklı ücret uygulaması bulunmaktadır. Bu durumun düzeltilmesi, kurum içinde ve kurumlar arasında ortaya çıkan ücret dengesizliklerinin giderilmesi gerekmektedir.Son dönemde tek taraflı olarak alınan kararlar gereği, ek ödemelerden kaynaklı yeni bir adaletsizlik ortaya çıkmıştır. Eğitim iş kolumuzda hala ek ödemeden yararlanamayanlar bulunmaktadır. Bu nedenle ek ödemeden yararlanamayan eğitim çalışanlarının yararlanması sağlanmalı, yararlananların da ek ödeme miktarları artırılmalıdır. 2- MALİ VE SOSYAL HAKLAR a) Mali Haklar 16.12.2006 gün ve 26378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslarda bugüne kadar yapılan uygulamalar ve 5473 sayılı Kanun’la getirilen yeni düzenlemeler sonucu ortaya çıkan eksiklikleri giderecek, oluşturduğu başta ek ders hesaplama yönteminin haftalık hesaplama yönteminden günlük hesaplama yöntemine tekrar dönülmesi de dahil olmak üzere sendikaların görüşleri de dikkate alınarak yeniden düzenleme yapılması zarureti ortaya çıkmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslarda acilen yeni bir düzenleme yapılmalıdır. Yönetici ve Öğretmenlerin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin karar gereği eğitim çalışanlarının önceden bilinmeyen ve istenmeyen sebeplerle; hasta olmaları, mazeret izni almaları, YGS, LYS ve SBS sınavlarına girecek öğrencilere sınav öncesi okula gelmemesi gibi nedenlerle küçümsenmeyecek oranlarda maddi kayıplar yaşamaktadırlar. Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerin Ders ve Ek Ders Saatlerine ilişkin 10.05.2008 tarihinde yapılan 16 ncı madde değişikliği ile öğretmenler mağdur edilmişlerdir. Bu karar yeniden gözden geçirilmeli, Bunlardan önce yürürlükte olan 16/12/2006 tarih ve 11350 sayılı bakanlar kurulu kararı ile 2007/19 sayılı genelgeden önce yapılan uygulamada olduğu gibi öğretmenlerin mazeret izni aldığı ve sevkli olduğu günlerde maaş karşılığı derse girme şartı aranmaksızın, maaş ve ücret karşılığı şeklinde ikiye ayrılarak haftanın günlerine dağıtımı yapılmak suretiyle, izinli yada sevkli olduğu günde sadece ek ders ücretinin kesileceği şekilde düzenleme yapılmalıdır.Her yıl eğitim-öğretim yılı başında ödenen “Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneği”; brüt bir maaş tutarında ve hizmet sınıfı ayrımı yapılmadan, personelinin tamamına ödenmelidir. Bununla ilgili verilen kanun teklifi de geçmişte TBMM’de Hükümeti oluşturan siyasi partinin milletvekilleri tarafından reddedilmiştir. Yıllardır düzeltilmeyen bu konuda yeni bir düzenleme yapılmalıdır.657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 176. maddesindeki ek ders göstergeleri gündüz öğretmeni için 200 gece öğretmeni için 220 olacak şekilde %100 artırılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yapılan sınavlarda sınav görevlerinin dağılımında adaleti sağlayacak tedbirler alınmalı, (Mesela; Her çalışan görev almadan daha önce görev almış kişilere ikinci kez görev verilmeyecek bir sistem getirilmesi) Bu sınavlarda görev alanlara verilen ücretler % 100 oranında artırılmalıdır.Okulun idari tatilde olması sebebiyle öğretmenlerin ders yapmaması durumunda diğer okullarda ücret kesilmediği halde Açık Lise ders ücretleri kesilmektedir. Bu ücretler de kesilmemelidir. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bütün eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ikramiye verilmelidir.İl içi, il dışı ve yurt dışında açılan sergi, müsamere, tiyatro, dinleti, bilgi kültür yarışması, okullarda yapılan etkinliklerde görev alan öğretmenlere ders yükünün dışında ki faaliyetleri sebebiyle, Ders Dışı Hazırlık ve Planlama adı altında 6 saat ücret ödenmelidir.Branş öğretmenleriyle, sınıf ve diğer meslek dersi öğretmenlerinin maaş karşılığı girmek zorunda oldukları ders saatleri 15 saat olarak eşitlenmelidir.Yüksek lisans ve doktora yapan öğretmenlere verilen ek ders ücretinin sırasıyla %5 ve %15 artırımlı ödenmesi emeği ve eğitimi karşılamaktan uzaktır. Bu nedenle yüksek lisans yapan öğretmenlere % 25, doktora yapan öğretmenlere % 40'lık artırımlı ücret ödemesi yapılacak şekilde yeniden düzenleme yapılmalıdır. Bu konuda fiilen derse girme şartı kaldırılarak yüksek lisans ve doktora yapan yönetici ve rehber öğretmenlere de artırımlı ek ders ücreti ödemesi yapılmalıdır. Buna ilave olarak önemli bir buluş yapan öğretmenlere ek ders ücreti %50 artırımlı ödenmelidir.Branş öğretmenlerine kendi branşı dışında derse girdiklerinde, maaş karşılığı ders saatini doldurup doldurmadığına bakılmaksızın ek ders ücreti ödenmelidir.Nöbetçi öğretmen ve yöneticilere (Eğitim Öğretim Hizmetleri ) taşıma merkezli okullardaki öğretmenlere, birleştirilmiş sınıf okutan öğretmenlere, teneffüs yapmayan okul öncesi öğretmenlerine bu çalışma şartlarına bağlı olarak 6 saat ilave ek ders ücreti ödenmelidir.Nöbetçi öğretmenler, kendi derslerinin dışında boş olduğu vakitte bir başka öğretmenin dersini doldurduğu zaman ek ders ücreti alamamaktadır. Nöbetçi öğretmen herhangi bir nedenle boş geçen derse girdiğinde ücret alabilmesi konusunda düzenleme yapılmalıdır.Mesai saatleri dışında ve hafta sonlarında yapılan seminer, hizmet içi eğitim kursları ve toplantıları isteğe bağlı olmalı, zorunluluk halinde katılan öğretmen, idareci ve diğer personele ek ders ücreti ödenmeli ve mücavir alan dışından gelenlere ayrıca harcırah ödenmelidir.Tüm eğitim çalışanlarına dini bayramlarda bir maaş ikramiye verilmelidir.Sosyal faaliyetler ve sınıf öğretmenliği aynı öğretmene verildiğinde ayrı ayrı ücret ödenmelidir.Çalışma şartları göz önüne alınarak öğretmenlere 4 yıla 1 yıl olmak üzere yıpranma payı verilmelidir.Veli toplantılarında görevli olan öğretmen ve yöneticilere günlük 6 saat ek ders ücreti verilmeli, diğer personele de fazla çalışma ücreti ödenmelidir.Daktilograf veya memur iken şef olanlarla, VHKİ iken şef olanlar arasındaki yan ödeme farkı kaldırılmalıdır.Kamu görevlileri emekli olduklarında maaşlarında ortaya çıkan düşüş nedeniyle mağdur olmakta, bu nedenle emekli olmaktan kaçınmaktadırlar. Kamu görevlilerinin emekliliklerinde de mevcut ekonomik statülerini korumak için kamu görevlilerinin maaşlarının, ek ödemelerinin ek derslerinin, fazla çalışma ücretlerinin tamamının emekli keseneğine dahil edilerek, emekli maaşı hesaplamasına katılması için gerekli yasal düzenlemenin yapılması gerekmektedir. Bu konuda düzenleme yapılmalıdır. İlçe ve köylerde görev yapan ve zaman zaman sınav evrakı alma, toplantıya katılma ve benzeri sebeplerle il ve ilçeye çağrılan yönetici, öğretmen, memur ve diğer çalışanlara yolluk ödenmelidir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 178. maddesinde değişiklik yapılarak, Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarından şoför, memur, hizmetli, teknisyen, VHKİ, gece bekçisi ve aşçılara fazla çalışma ücreti ödenmelidir.Alan Şeflerinin maaş karşılığı derse girme zorunluluğu diğer okul idarecileri gibi olmalıdır.657 sayılı Kanunun 1897 sayılı Kanunla değişik 36’ncı maddesi (A) bendinde; öğrenim durumları itibariyle gösterilen giriş derece ve kademelerinin yanı sıra, yine öğrenim durumlarına göre yükselebilecek derece ve kademeler de gösterilmiştir. Maddede belirtilmeyen okullardan mezun, aynı dersi, aynı krediyi almış olan öğretmenlerimiz mevcut durumda madde metninden yararlanamamaktadır. Madde metninin (özellikle b) alt fıkrasının) mağduriyetleri ortadan kaldıracak şekilde genişletilmesi gerekmektedir.Öğretmenlerin mahrumiyet bölgelerinde görev yapmalarını teşvik etmek amacıyla buralarda çalıştıkları dönemler için farklı tazminat ödenmelidir. Nitekim bu konuda Türk Eğitim Sen, MEB Öğretmen atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hazırlık çalışmaları çerçevesinde MEB’e gönderdiği tekliflerinde zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan öğretmenlerimiz için bölgenin derecesine göre 1 brüt asgari ücret ile 2 brüt asgari ücret tutarında “zorunlu hizmet tazminatı” ödenmesini teklif etmiştir. Bu konuda düzenleme yapılmalıdır.Maaşla ödüllendirme ve diğer ödüllendirmelerde çıplak maaş tutarı yerine ele geçen maaş miktarı ödenmelidir. Ödüllendirmelerde kıstaslar getirilerek kayırmacılığa son verilmelidir.Eğitim çalışanlarının maaşları AB standartlarına çıkartılmalıdır. (AB Ülkelerinde bir öğretmenin yıllık maaş toplamları İngiltere 33.840 dolar, Almanya 62.300 dolar, Fransa 32.334 dolar, Yunanistan’da 17.685 dolar iken Türkiye’de 13.882 dolardır.)Bilgisayar Teknolojisi öğretmenlerinden yeteri kadar faydalanılamamaktadır. Bu sebeple, ilköğretimde bilgisayar derslerinin sayısı artırılmalı, BT öğretmenlerinin yaşadığı sıkıntılar bir an önce çözülmelidir.Örgün ve yaygın eğitim kurumlarındaki, müdürler arasında ek ders ücret adaletsizliği ortadan kaldırılmalıdır. İdarecilere egzersiz faaliyetlerinde bulunabilme hakları tekrar verilmelidir.Bünyesinde ana sınıfı bulunan ilkokullarının idarecilerine ödenen ek ders ücretleri, anaokulu idarecilerine ödenen seviyeye çıkarılmalıdır.Okul yöneticilerine ek ders görev ücreti yerine, görev tazminatı adı altında kendi okulunda en fazla ders ücreti alabilecek öğretmen kadar tazminat verilmelidir. Yada bu yapılmıyorsa ek ders ücretlerindeki farklılıklar giderilmeli, eş değer görevdeki en yüksek ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Ortaöğretim Kurumlarında görev yapan yöneticilere; “Ortalama Yükseltme ve Sorumluluk Sınavları”nda sınav görevleri karşılığı sınav ücreti verilmelidir.Milli eğitim müdürlerinin ve şube müdürlerinin “Özel Hizmet Tazminatları” arttırılmalıdır.Mesleki ve Teknik Okullardaki Alan ve Atölye Şefleriyle ilgili olarak son çıkarılan Mesleki ve Teknik Eğitim Okulu ve Kurumları Alan/Bölüm, Atölye ve Laboratuvar Şefliklerine İlişkin Yönergesinde okul ve kurum yöneticileri ile ilgili olarak getirilen 4 yıllığına görevlendirme ve 8 yıldan fazla okurumda atölye ve alan şefi olarak görev yapmama hükümleri, Kanuna ve Yönetmeliğe aykırıdır. Atölye ve alan şefleriyle ilgili bu düzenleme Türk Eğitim-Sen tarafından yargıya taşınacaktır. MEB, bu yanlış düzenlemeyi iptal etmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatlarında görev yapan şoför kadrosundaki memurlar da çalışma saatleri olarak idareye uymaktadırlar. Yani hafta içi 08.00–21.00 hafta sonu 09.00–21.00 çalışma saatleri olduğu halde izin dışında ek bir mesai ücreti ödenmemektedir. Bu çalışanlara ek mesai ücreti ödenmelidir. Nöbet tuttuğu halde ücret alamayan personele de nöbet ücreti verilmelidir. Türk Eğitim-Sen, nöbet tuttuğu halde ücret alamayan personele nöbet ücreti verilmesi için, Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığına yazı göndererek bu talebi iletmiştir. Talebimiz doğrultusunda gece nöbeti tuttuğu halde nöbet ücreti alamayan personele izin verme yerine diğer kurumlarda olduğu gibi mesai ücreti ödenmelidir.Hazırlık ve planlama ücreti bütün öğretmenlere haftada 6 saat olarak verilmelidir.Döner sermayeli kurumlarda çalışan hizmetli ve memurların da döner sermayeden adil biçimde pay almaları sağlanmalıdır. Fiilen bilgisayar kullanan personele de VHKİ’ ne verilen tazminatlar verilmelidir.Teknoloji tasarım öğretmeni olarak atanan teknik öğretmenlere de teknik hizmet tazminatı ödenmelidir.Meslek Liseleri ve mesleki eğitim merkezlerindeki öğretmen ve idarecilerin ek ders saatleri arasındaki fark kaldırılmalıdır.Meslek Lisesi statüsündeki tüm okullarda meslek dersi öğretmenlerine ek olarak verilen eğitim ve öğretim tazminatının branşlar için eşit ve üst oranda ödenmesi sağlanmalıdır.Meslek liselerinde MEGEP kapsamında yeni oluşturulan alan ve dal ile ilgili olarak staj çalışması yapacak öğrenciler okul dışında yeterli sayıda işyeri olmaması sebebiyle staj çalışmalarını okullarımızda yapmaktadırlar. Ancak okullarımızda görevlendirilen öğretmenlerimize haftada en fazla 16 saat ücret ödenmektedir. Bunun yeniden gözden geçirilerek her gün için 10 saat olarak belirlenmesi ve bir öğretmenin haftada 5 gün görev alabilmesi sağlanmalıdır.Bölüm ve atölye şeflerinin ücretleri düzenlenirken “Planlama ve bakım onarım görevi” ücretinin, Ek Ders Ücretleri Esaslarının 6/4 birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen atölye ve laboratuar öğretmenlerine Ticaret Alanı, Sağlık Alanı, Otelcilik ve Turizm Alanı ve İletişim Alanı Öğretmeni olarak görev yapan bölüm ve atölye şefleri bulunmamaktadır. Bu şeflerin tamamı aynı kapsama alınmalı, ayrıca kararda ve kararın ekinde yer alan çizelgede, ticaret-turizm ve sağlık idaresine bağlı okulların ek ders durumu belirtilmelidir.3308 sayılı Kanun’un gelirlerinden teknik öğretmenlere ödenen ek ücret artırılmalıdır. Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde çalışan atölye teknisyenlerine yardımcı öğretim görevlisi olarak ödenen ek ders ücretinden yararlanmaları konusu bir esasa bağlanmalıdır.Teknik öğretmenlere %12 ve %15 olarak ödenen Teknik Hizmet Tazminatı, kanunda belirtildiği gibi % 40'a çıkartılmalıdır.Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında görevli teknisyenlerin maaşlarındaki yetersizlik giderilmeli ve özel hizmet tazminat oranları yükseltilmelidir.Teknik öğretmenlerin koordinatörlük görevlendirme kriterleri belirlenmeli, problemler giderilmelidir. Koordinatörlük ders yükü 2 katına çıkarılmalıdır.Bilgisayar öğretmenleri ve alan daralması sebebiyle diğer okullarında görevlendirilen tekstil ve benzeri branşlardaki teknik öğretmenler, Meslek Liselerindeki emsalleri gibi özlük haklarından faydalandırılmalıdır.5473 sayılı Kanun’la 439 sayılı Kanun’da değişiklik yapılarak “atölye ve meslek dersleri” ifadesi kaldırılmış, yerine “ders” ifadesi yazılmıştır. Kanunun eski şekline getirilmesi ve öğretmenlerin maaş karşılığı sadece branşlarında derse girmeleri sağlanmalıdır.Hizmetli kadrosunda olup da, valilik onayı ile memur veya veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görevlendirilen hizmetliler, bu kadroların yararlandıkları yan ödeme ve göstergelerinden yararlandırılmalıdır.Fazla mesai ücretlerinin çalışanın saat başı ücreti olarak belirlenmesi ve fazla çalışmaların yeniden düzenlenmesi, tatil günü ve bayram günlerinde yaptırılan zorunlu çalışma karşılığında fazla mesai ve nöbet ücretinin bir kat fazlası ödenmelidir.Eğitim-Öğretim Kurumlarında çalışan sağlık personelinin mali durumları iyileştirilmelidir.Emekli yolluğu 2000 TL’ye çıkarılmalıdır.657 sayılı Kanun’un 152 inci maddesine göre hizmet sınıflarına verilen özel hizmet tazminatları yeniden düzenlenmeli ve hiyerarşik denge sağlanmalıdır.Beden Eğitimi öğretmenlerinin bazıları İl Lig Heyeti’nde görevlendirilmektedirler. Bunların kadrolarının bulunduğu okullarda dersler ücretli öğretmenler tarafından kapatılmaktadır. Bu görevlendirmeler bazen aynı öğretmenlerin yıllarca görevlendirilmesi şeklinde devam etmektedir. İl lig heyeti mutlaka olmalı ve burada da mutlaka beden eğitimi öğretmenleri bulunmalıdır. Bu nedenle lig heyeti normu oluşturulmalı ve bu kadrolara atama yapılmalıdır.Zorunlu eğitimin ikinci 4 yılında görev yapan sınıf/şube Şube Rehber öğretmenlerine ödenen Şube Rehber öğretmenliği/Sosyal Kulüp Rehber öğretmenliği ücretinin 3 saate çıkarılarak 1-4. sınıf öğretmenleri de dahil tüm öğretmenlere verilmelidir.Bakanlıkça yapılan ortak başarı, seviye tespit sınavı gibi sınav görevlerinde öğretmenlerin o günkü ücretleri kesilmeden 6 saat ücret ödenmelidir.Bilim Sanat Merkezlerindeki öğretmenlerin ücretlendirmeleri RAM’lardaki gibi olmalı ülke genelinde uygulama birliği sağlanmalıdırAnaokulu öğretmenleri 31 saate kadar ücret alabildikleri halde görevlendirme anaokulu müdürleri en fazla 18 saat ücret almaktadırlar. Bu durum Anaokullarına yönetici görevlendirilmesinde sıkıntı yaratmaktadır. Bu çelişki giderilmelidirİkili eğitim veren okullarda görev yapan idarecilere verilen haftada 2 saat ilave ek ders ücreti verilmesi yeterli değildir. bu idarecilere ödenen ek ders ücreti haftada 6 saate çıkarılmalıdır.Proje, laboratuar ve deney çalışması yapan öğretmenlere egzersiz ücreti ödenmelidir.Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde Sağlık Alanı meslek dersleri öğretmenlerinin kesilen uygulama ücretleri yeniden ödenmelidir.Emeklilik kanununda yapılan değişiklikler sonucunda emekli olma süresinin uzadığı malumdur. Çalışanların kıdem ve terfi sisteminin de buna göre düzenlenmesi gerekmektedir. Şöyle ki; çalışanların kıdemi 25 yıla dayandıktan sonra ilerlememektedir. Emekli oluncaya kadar kıdemin yıl olarak artması bu durumu ortadan kaldıracaktır. Aynı durum derece ve kademe terfilerinde de uygulanmalıdır. Bir üniversite mezunu memur 1-4 üne geldiğinde derece ve kademe ilerlemesi bitmektedir. Ancak emekli olmasına çok uzun yıllar olduğu görülmektedir. Derece ve kademe ilerlemesinin devam ettirilmesi ile ilgili çalışmalar yapılmalıdır.Teftiş sisteminin birleştirilmesiyle oluşturulan maarif müfettişlik sistemi gözden geçirilerek düzeltilmeli, maarif müfettişleri arasındaki maaş farkı giderilmelidir. b) Sosyal Haklar Eğitim çalışanlarından alınan %20’lik ilaç katkı payı kaldırılmalıdır.Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğine göre İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık hizmeti sunucularında katılım payı alınması uygulamasına son verilmelidir ve özel sağlık kuruluşlarında yaptırılan tetkiklerden fark parası alınmayacak şekilde düzenleme yapılmalıdır.18 yaşını doldurduğu halde çalışmayan ya da öğrenimine devam edemeyen erkek çocuklarının 25 yaşına, kız çocuklarının ise evleninceye kadar durumlarında bir değişiklik olmaması kaydıyla sağlık sigortası hakkından faydalandırılmalıdır.Burs alan çocukların ebeveynleri üzerinden sağlık sigortası hakkından faydalanamaması sorunu çözülmelidir.Bakanlık merkez binasında ve taşrada görev yapan tüm eğitim çalışanlarının çocukları için kreş ve gündüz bakımevleri açılmalıdır.Askere giden personele askerlik süresi boyunca, ¼ oranında maaş verilmelidir.Doğum yapan ve ücretsiz doğum iznine ayrılan personele izin süresi boyunca 1/4 oranında maaş ödenmelidir. Ödenmekte olan sosyal yardımlar; Aile Yardımı ve Çocuk Parası 657 sayılı Kanunun memurlara “Aile yardımı ödeneği” verilmesini öngören 202. madde metninde gerekli değişiklikler yapılarak aile yardımı gösterge rakamı 3600; çocuk parası için öngörülen göstergeler ise 500 ve 1000 olarak belirlenmelidir.Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun 2012/1 tarihli kararına uygun olarak 657 sayılı Kanunun “Çocuk için aile yardımı ödeneği verilmeyecek haller”in belirlendiği 206. madde metninden 4. fıkra çıkarılarak memurlara “Burs alan veya Devletçe okutulan çocuklar” için de aile yardımı ödeneği verilmesi sağlanmalıdır.Doğum Yardımı Devlet memurlarından çocuğu dünyaya gelenlere ödenecek doğum yardımı miktarının belirlendiği 657 sayılı Kanunun 207. maddesinde değişiklik yapılarak gösterge rakamı 2500’den 10 bineyükseltilmelidir.Ölüm Yardımı 657 sayılı Kanunun 208. maddesinde gerekli değişiklik yapılarak ölüm yardımı tutarı, en yüksek Devlet memuru aylığının iki katından dört katına çıkarılmalıdır. Şeklinde artırılmalıdır.Harcırah ve yolluklar amacına uygun olarak, görevli personelin günlük ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde %100 artırılmalı ve tüm yer değişikliğinde -ilk atama dâhil- yolluk ödemesi yapılmalıdır.Ek ders ücretleri, geçici görev yolluklarının zamanında ödenmesi için düzenleme yapılmalıdır.Yeni evlenen tüm memurlara bir defaya mahsus olarak 25 bin gösterge rakamının memur maaş katsayısıyla çarpımı tutarında evlenme yardımı verilmelidir.Tüm eğitim çalışanlarının otobüs, tren, metro ve benzeri hizmetlerden indirimli olarak yararlanması sağlanmalıdır.Bakanlık merkez çalışanlarına verilen toplu taşım kartlarından, büyük şehirlerdeki tüm eğitim çalışanları da yararlandırılmalıdır.Çocuğu yüksek öğrenim gören eğitim çalışanlarına çocuk yardımı kapsamında aylık 500 TL tutarında “Eğitim Yardımı” yapılmalıdır.Diş, gözlük, ortez, protez ve çeşitli cihaz bedellerinin tamamı devlet tarafından karşılanmalıdır.Eğitim çalışanlarının, eskiden olduğu gibi müze ve diğer tarihi yerlere ücretsiz olarak girebilmeleri sağlanmalıdır.Özürlülerin sağlık cüzdanlarının renkleri değiştirilerek sağlık kuruluşlarında öncelik tanınmalıdır.Tüm kamu hizmet araçları KASKO kapsamına alınmalıdır.Lojman tahsis edilen ve edilmeyen eğitim çalışanları arasındaki eşitsizlik giderilmeli, lojman tahsis edilmeyenlere 100 m2 lojmanda oturan kamu görevlilerinden alınan kira bedeli kadar kira yardımı yapılmalıdır. İlköğretim Ve Orta Öğretim Kurumlarında Parasız Yatılılık, Burs Ve Sosyal Yardımlar Yönetmeliği'nin 20. inci maddesinin 2. bendinin ç fıkrası "Bulunduğu yerleşim yeri dışında sınavla kazanılan okulları kazanan eğitim çalışanlarının çocukları istemeleri halinde başkaca hiçbir şart aranmaksızın Parasız Yatılılıktan yararlandırılır." Şeklinde değiştirilerek eğitim çalışanlarının çocuklarının parasız yatılılıktan yararlanmalarının önündeki mevzuat ve madde metninde bulunan “düzey” ifadesinin farklı yorumlanmasından kaynaklanan sorun bir an önce çözülmelidir.Milli Eğitim Bakanlığı ve TOKİ arasında yapılacak protokol çerçevesinde, eğitim çalışanlarının yararlanacağı KONUT PROJELERİ hayata geçirilmeli, bu sayede ev sahibi olamayan eğitim çalışanlarının uygun şekilde ev sahibi olmaları sağlanmalıdır.İnsan sağlığını tehdit eden atölye, kalorifer daireleri gibi bölümlerde çalışan personele, zehirlenmelere karşı ayran, yoğurt vb. gıda yardımı yapılmalıdır. Devlet memurlarının özel eğitime muhtaç çocuklarının, devletçe karşılanan aylık 8 saatlik ders sayısı 12 saate çıkarılmalı ve devlet tarafından karşılanmaya devam edilmelidir.Engelli öğretmen ve personele; kurum lojmanlarından kontenjan ayrılmalı ve kendi aralarında sıra tahsisli olarak yararlandırılmalıdır.Terör olaylarında hayatını kaybeden eğitim çalışanlarının durumları da, şehit ve gazi olan asker ve polislerimiz gibi değerlendirilmelidir.5450 sayılı Kanun’la Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilen okullardaki meslek dersleri öğretmenleri normal liselere veya ortaokullara verilerek meslek dersleri öğretmeni olma avantajlarının ortadan kaldırılmasından dolayı doğan hak kaybı önlenmelidir.Bir kere yapılan kariyer basamakları sınavı ile verilen haklardan tüm eğitim çalışanlarının yararlanması için çalışma yapılarak bir kariyer sistemi oluşturulmalıdır.Yurtdışına görevlendirilen öğretmenlerin yaz tatilleri Türkiye’deki öğretmenler gibi olmalı ve ders kesimi ile ders yılı başlama tarihleri arasında izinli sayılmalıdır. Ayrıca, uçak geliş-gidiş biletleri devlet tarafından karşılanmalı ve ücretleri artırılmalıdır.Üniversite ve Yurt-Kur çalışanları ile KKTC’nde görev yapan öğretmenler, öğretmen evlerinden yararlandırılmalıdır.Örgün ve yaygın mesleki ve teknik eğitim kurumlarındaki kadrolu usta öğreticilerin, öğretmenlik mesleğine ilişkin temel bilgi ve becerilerle donatılmaları amacıyla hizmet içi eğitim almaları sağlanmalıdır.Şehit ve gazi çocukları için özel okul ve etüt merkezlerinde %5 oranında ücretsiz kontenjan ayrılmalıdır.Hizmetlilere oda tahsisi yapılmalıdırTüm okullara, devlet tarafından güvenlik görevlisi verilmelidir.Ders kitapları; her yıl dağıtılmak yerine, ciltlenmiş ve baskı kalitesi arttırılmış ve 5 yıl süreli kullanılmak üzere okullara verilmeli, öğretim yılı sonunda toplanarak israf önlenmelidir.Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı öğretmen çocuklarına tanınan kontenjanın Bakanlıkta merkez ve taşra kuruluşlarında çalışan tüm eğitim çalışanları da dâhil edilmelidir.Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı Sınava başvurabilmek için belirlenen miktar ailenin yıllık gelirinin fert başına düşen tutarı 2007 yıllında 5100 YTL, 2008 yılında 5400 YTL iken 2009 yılında 4353 TL, 2010 yılı için 4590 TL, 2011 yılı için 4950 TL,2012 yılı için 5400 TL ve 2013 yılı için 5790 TL, 2014 yılı için 6150 TL ve 2015 yılı için 7050 TL olarak belirlenmiştir. Bu miktarın düşük tutulmasından dolayı kontenjan ayrılan öğretmen çocukları için bir anlam ifade etmemiştir. Yani öğretmen çocukları bu sınavlara başvuru yapamamıştır. Bu nedenle ailenin kişi başına düşen yıllık gelir miktarının 15000 TL olarak belirlenmelidir.Yıllık izinler işgünü esasına göre düzenlenmeli ve günlük idari izinler yıllık izinden düşülmemelidir. Üç günü geçmeyen mazeret izinlerinin işyeri amirlerince verilmesi sağlanarak bürokratik işlemlerin azaltılması yoluna gidilmelidir.Engelli eğitim çalışanları ve öğrenciler için işyerlerinin fiziki yapıları uyumlu hale getirilmelidir.Atölye ve meslek dersleri öğretmenleri ve öğrencileri iş kazalarına karşı sigorta yaptırılmalıdır.Yaz ve güz dönemi mesleki eğitim çalışmaları ile hizmet içi eğitimler, eğitim-öğretimin kalitesinin ve öğretmen verimliliğinin arttırılmasına yönelik olarak yeniden düzenlenmelidir.Okulların yapacağı etkinliklerde, şehir içi ulaşımları belediyelerce ücretsiz olarak sağlanmalıdır.Yönetici atamalarında, Mesleki ve Teknik Okullardaki Bölüm, Atölye ve Laboratuvar şefliklerinde geçen süreleri de yöneticilik kademesinden sayılmalıdır.Bayan memurların doğum sonrası süt izni kullanım süresi bir yıldan iki yıla çıkarılmalıdır.Doğum yapan personelden ücretsiz doğum izni kullananlara, maaşının ¼’ü oranında ücret ödenmesi, ücretsiz doğum iznine ayrılan personele izin süresi boyunca, sosyal güvenlik katkı payının kurumlarınca karşılanması ve söz konusu personelin izinli olduğu süre boyunca çalışırken aldığı maaşın ¼’ü oranında ödeme yapılması için 657 sayılı Kanunun 108. maddesine bir fıkra eklenmelidir.Kamu çalışanları için bölgenin iklim şartları doğrultusunda kılık kıyafet yönetmeliği yeniden güncellenmelidir. Bu kapsamda isteyen kamu çalışanlarının genel ahlak kurallarına aykırı olmamak kaydıyla serbest kıyafetle çalışabilmelerine imkan sağlanmalıdır.Tüm yatılı okullarda bulunması gereken hesap işleri memurluğu kadrolarına atama yapılmalıdır.657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 36. maddesinin ortak hükümler bölümünde personelin öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği derece ve kademe belirlenmiştir. Tüm çalışanların öğrenim durumu itibariyle yükselebilecekleri dereceye kadar yükselmeleri sağlanmalıdır.Kurumlar arası nakil yoluyla yapılan öğretmen atamalarında KPSS şartı kaldırılmalı, yapılacak atamalarda ayrılacak kontenjana hizmet puan üstünlüğüne göre atama yapılmalıdır. Kamu çalışanlarının yaşadıkları (muvafakat verilmemesi) olumsuzluklar giderilmelidir. 3- ÇALIŞMA ŞARTLARI Eğitim ve Öğretimin Genel Sorunları Bakanlıkça çıkarılan ve konu ile ilgili sivil toplum örgütleri ve sendikaların görüşleri alınmadan “ben yaptım, oldu” mantığı ile çıkarılan 652 Sayılı Millî Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname değiştirilerek, konu ile ilgili sivil toplum örgütleri ve sendikaların görüşleri de alınarak yeniden düzenlenmelidir. Yeniden düzenlenecek teşkilat yasasında, özür grubuna bağlı yer değiştirmelerde öğrenim özrü yargı kararlarına uygun olarak daha önceden olduğu gibi özür gruplarına dahil edilmelidir.Ön lisans eğitimini almış personele bölümleriyle ilgili lisans tamamlama hakkı sağlanmalı, ayrıca ön lisans mezunu öğretmenlerin de lisans tamamlamaları sağlanmalıdır.MEB tarafından özür grubu yer değiştirmelerinde eş durumu, sağlık özrü ve özel hayatı etkileyen nedenlere bağlı yer değiştirmeler kapsamında sadece iller arası olarak verilen hak, özür durumundan yer değiştirmek isteyen eğitim çalışanlarının beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Özür grubu yer değiştirmelerinde il emri ve ilçe emri uygulamalarının yapılmaması büyük bir eksikliktir. İl ve ilçe emri olmadığı için iller arası yer değiştirmeler sadece boş kontenjanlar ölçüsünde yapılmakta, ilde boş kontenjanın sınırlı olması halinde pek çok eğitim çalışanı yer değiştirememekte, böylece aileler parçalanmaktadır. Bu dönemde, İl içi özür tayinleri yapılmadığı için de aynı ilin birbirinin yüzlerce kilometre uzağında, hatta komşu illerden bile daha uzak ilçelerinde görev yapan eşler tayin isteyememişler ve aile bütünlüklerini sağlayamamışlardır. İl içinde de özür grubu olanlara ilçe emri hakkı mutlaka verilmelidir.Engelli personel için gerekli araç ve gereçler kurumlarınca alınmalıdır.MEB Yasasıyla birlikte kazanılmış hakları ellerinden alınan okul yöneticilerinin yapılan objektiflikten uzak değerlendirmenin iptali için açmış oldukları davalarda verilen iptal kararları eksik uygulanmakta, objektiflikten uzak değerlendirmelere devam edilmekte, adeta yargıya meydan okunmaktadır. Bu anlayış terkedilerek, yargı kararları haksızlığı ortadan kaldırıcı bir biçimde yeniden uygulanmalıdır.Kamu kurumlarının hizmet binalarına, okullara, camilere ve bunların yakınlarına kurulan GSM operatörü baz istasyonları kaldırılmalıdır.Milli Eğitim müfredat programları, öğretmenlerin ve yetkili konfederasyonların da görüşleri alınarak milli ve manevi değerler ışığında yeniden düzenlenmelidir.Yönetici atamalarında, eski Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğinde olduğu gibi sadece yazılı sınav sonuçlarına göre yönetici atama uygulaması devam etmelidir. Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmelikle getirilen mülakat Türkiye gerçekleriyle örtüşmeyen bir yaklaşımdır. Torpili, kayırmacılığı ön plana çıkaran düşünce ve uygulamalardan uzak durularak Yönetici Atama Yönetmeliği sadece yazılı sınav puanına göre yönetici ataması yapılabilecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Yeni yönetici atama yönetmeliği ile yapılan keyfi ve objektiflikten uzak değerlendirmelerle yöneticilik görevi sona erdirilen yöneticiler, yargı kararları da dikkate alınarak görevlerine iade edilmelidir.Okullarımız maddi yönden büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bağış almak da Bakanlık talimatıyla imkansız hale gelmiştir. Ödenekler ise zaten son derece yetersiz kalmaktadır. Hatta bazı okullarımız için ödenek hiç tahsis edilmemektedir. Adeta okullarımız kendi kaderlerine terkedilmiş, tüm yük ve sorumluluk okul müdürlerinin omuzlarına yüklenmiştir. Bu nedenlerle Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden her okulumuza öğrenci başına 120 Tl olmak üzere ödenek ayrılmalıdır.Döner sermaye işletmelerinde yapılan üretimin okul dışında ihale usulü ile yürütülmesi, döner sermaye-öğrenci ilişkisini bitirmiştir. Bu uygulamanın tekrar eskisi gibi yapılması, öğrencilerin döner sermaye çalışmalarına katılıp tecrübe sahibi olmalarını sağlarken; teknik öğretmenlerin de döner sermaye ücreti alabilmesini sağlayacaktır. Bu şekilde meslek liselerinin daha verimli çalışması ve ekonomiye katkı sağlaması hedeflenmelidir.4+4+4 Sistemi uygulamaları nedeniyle ders yüklerinde değişkenlik yaşanacağı ve buna bağlı olarak ilave öğretmen ihtiyacı oluşabileceği dikkate alınarak; Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 41. Maddesi kapsamında yapılan norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmesi uygulaması durdurulmalı ve norm kadro fazlası öğretmenler bulundukları eğitim kurumunda makul bir süre (3-5 yıl) norm karo fazlası olarak tutulmalı ve yer değiştirmeye zorlanmamalıdır. Gerekli görülmesi halinde, bulunduğu yerleşim yeri içerisinde ve kadrosu okulunda olmak şartıyla isteği doğrultusunda görevlendirme yapılmalı, istekli olanlar isteklerine bağlı olarak yer değiştirebilmelidir.Memurun bir yüksek öğretim kurumunda örgün lisans eğitimi yapmak üzere merkezi sınavı kazanması halinde, eğitim göreceği ilde, çalıştığı kuruma ait boş kadrolara öncelikle atanması sağlanmalıdır. Bu kapsamda öğretmen yer değiştirmelerinde öğrenim özrü tekrar özür grupları arasına alınmalıdır.01.03.1982 tarihinden sonra memuriyete başlayanların kamuda ve özel sektörde geçen sözleşmelilik, işçilik sürelerinin ve açıktan vekil olarak görev yapılan sürelerin kazanılmış hak aylıklarına sayılması sağlanmalıdır.“Okullar hayat olsun” adı altında başlatılan ve okullarımızın akşam saat 21.00’e kadar açık tutulması ve halkın kullanımına açılması uygulaması gibi hususlar içeren uygulama tam bir fiyaskoya dönüşmüştür. Mevcut haliyle dahi personel ve güvenlik açığı bulunan okullarımızın, bu uygulama ile daha büyük sorunlar yaşayacağı belli iken tamamen popülist ve Türkiye gerçeklerinden uzak bu proje yeniden değerlendirilmeli ve uygulamadan vazgeçilmelidir.-Kadro ihtiyacı duyulan okul ve kurumlara yeteri kadar kadro verilmeli ve personel ihtiyacı giderilmelidir. Dışarıdan hizmet satın alma yoluyla oluşturulan taşeronlaşmanın önüne geçilmelidir. Okullara verilen yönetici normları belirlenirken dikkate alınan öğrenci sayıları düşürülmelidir. 4+4+4 Sistemi uygulamaları nedeniyle norm fazlası konuma düşen Müdür Başyardımcılarının normları kişiye bağlı kadrolar haline getirilmeli, kendi istekleriyle bu görevlerinden ayrılıncaya kadar kadroları korunmalıdır.Bütçeden eğitime ayrılan pay gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarılmalıdır. Öğretmen açığının kapatılması için, mezun olup büyük bir heyecanla öğretmen olmanın düşünü kuran, görev bekleyen 400 bine yaklaşan öğretmen adayının umutları tükenmeden atanmaları sağlanmalıdır. Şu anda 200 bin öğretmen ihtiyacımız göz önüne alınarak yeni bir öğretmen istihdam politikası belirlenmeli 2016 ve 2017 yıllarında en az 100.000’er kadrolu öğretmen alımı yapılmalıdır. (Etüt öğretmenlik sistemi, okullarda açılan kurs merkezlerinde görev yapmak üzere öğretmen alımı değerlendirilmelidir.)Okullarda şiddet, taciz ve madde bağımlılığı alabildiğine artmıştır. Madde bağımlılığı eğitimin kanayan bir yarasıdır. Yeterli önlemler alınmadığı takdirde madde bağımlılığı okullarda büyük bir tehlike olarak günden güne büyüyecektir. Bu noktada aileler, öğretmenler, emniyet güçleri, medya, sivil toplum kuruluşları konuyla ilgili ortak hareket etmelidir. Madde bağımlılığının yanı sıra okullar şiddetin adresi haline gelmiştir. Sendikamızın yaptığı anket çalışmalarında madde bağımlılığı ve şiddet olaylarında artışın endişe verici sayıda olduğu görülmektedir. Öğrencilerin suça yönelmesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın yanlış uygulamaları ve eğitim sisteminde yaşanan boşlukların da payı büyüktür. Okullarda boş geçen derslere karşı önlem alınmamakta, gençlerin sosyal ve sportif aktivitelerine imkân sağlanamamaktadır. İşte tüm bunlar madde bağımlılığını ve okullarda şiddeti artırmaktadır.Geleceğimiz olan çocuklarımızı; hem bu tür kötü alışkanlıklardan kurtaracak, hem de iyi eğitim alabilecek bir eğitim sistemine kavuşturmamız gerekmektedir. Bunun için de, öncelikle eğitim sistemimizi yaz-boz tahtası olmaktan çıkartıp, hükümetler üstü millî bir yapıya kavuşturmamız gerekmektedir. Bu konuda gerekli tedbirler biran önce alınmalıdır.Okullardaki şiddet ve tacizin önlenmesi, eğitim-öğretim ve ülke geleceği açısından son derece önemlidir. Bu sebeple;Yeni yapılacak okul projelerine büyüklüğüne göre 500-1000 kişilik konferans ve toplantı salonunun dâhil edilmesi.Disiplin Yönetmeliği uzmanların görüşü de alınarak yeniden düzenlenmeli, ilkokul ve ortaokullarda da benzeri bir yönetmelik çıkarılmalıdır.Okul, öğretmen ve veli işbirliği sağlam kriterlere bağlanmalıdır.Yazılı ve görsel medyanın desteği sağlanmalıdır.Ölçme ve değerlendirmede, iyi vatandaş olmanın öğretmenlerin not değerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken bir husus olduğu, sınıf geçme sistemi içerisinde belirtilmelidir.Emniyet güçlerinden en verimli şekilde istifade edilmelidir. Okullarda özel güvenlik kadroları tahsis edilmelidir.Okul ve öğretmenin öğrenci üzerindeki etkinliği artırılmalıdır.Öğrencilere okuma alışkanlığı kazandıracak yöntemler tespit edilmeli ve okumaya teşvik edici tedbirler alınmalıdır.Derslerin boş geçmesi önlenmelidir.Okullardaki idareci sayıları artırılmalıdır.Okul binalarının tip projeleri öğrencilerin her türlü sosyal ve sportif etkinliği yapacak şekilde düzenlenmelidir.Öğrencilerin sosyal aktivitelerinin artırılması, enerjilerini yararlı yönde kullanmaları ve yaşanan şiddet olaylarının önlenmesi kapsamında Beden Eğitimi dersleri, ilkokul ve ortaokullarda artırılmalı ve Orta Öğretimde her seviyede zorunlu hale getirilmelidir.Okullarımızda şiddet ve kötü alışkanlıkların önüne geçilmesi için kültürel, sportif etkinliklere ağırlık verilmesi gerekir. Bu anlamda okullarda yapılan egzersiz çalışmalarının oranı artırılmalıdır.Okullarda öğrencileri yalnızlaşmaya iten sebeplerden biri de tekli sıra uygulamasıdır. Paylaşmayı ön planda tutan öğrencilerin yetiştirilebilmesi için iki kişilik sıra uygulamasından vazgeçilmemelidir. Konu bakanlıkça titizlikle takip edilmeli ve denetlenmelidir.Öğretmen verimliliği artırılmalıdır. Bu sebeple;Derslik başına düşen öğrenci sayıları AB ölçülerinde olmalıdır.Sınıf geçmede öğretmen etkinliği artırılmalıdır.Öğretmenin sosyal statü kaybı telafi edilmelidir.Öğretmenlerin periyodik olarak hizmet içi kursundan geçirilmeleri sağlanmalıdır.Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği öğretmenin huzur ve çalışma şevkini artıracak şekilde eksiklikleri tamamlanarak yeniden düzenlenmelidir.23- İlkokullarda birleştirilmiş sınıf uygulaması kaldırılmalıdır.Üstün zekâlı çocuklar için okul sayıları arttırılmalıdır.Anayasaya aykırı olarak yabancı dilde eğitim yapan okullardaki (yüksek okullar dâhil) bu uygulamadan vazgeçilmelidir.652 sayılı KHK ile Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatı’nda görev yaparken, yeniden yapılandırma çerçevesinde Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesine aktarılarak, boş oturan eleman durumuna düşürülen personel tekrar eski görevlerine iade edilmelidir.Müfredat değişikliği ile birlikte öğrencilerin sosyal becerilerini geliştirecek, onların düşünce ufuklarını açacak, bedensel gelişimlerini sağlayacak beden eğitimi, müzik, resim gibi derslerin ders saatleri arttırılmalıdır. Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde Sağlık Alanı Öğretmenleri Koordinatörlük sırasında, hastanelerde bire bir öğrenci ile beraber bulunduğundan, iş riski ve bulaşıcı hastalık riski yüksektir. Bundan dolayı, iş riskinden yararlanmalıdırlar.Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde Ticaret Alanı Muhasebe Grubu öğretmenlerinin meslekte 15 yılını dolduranlar Mali Müşavirlik Sınavı yapılarak başarılı olanlara Mali Müşavirlik Belgesi verilmeli ve özel sektörde çalışabilmelerinin önü açılmalıdır.Aylıkla Ödüllendirmede öğretmenlerin haricinde görev yapan memurların kontenjanının da artırılması ve Aylıkla ödül uygulamasının eşit ve tarafsız olarak yapılması sağlanmalıdır. Öğretmenlerin ve tüm eğitim çalışanlarının zorunlu yer değiştirmeye zorlanması (Rotasyon) uygulamasından vazgeçilmelidir.Öğretmen adaylık işlemlerinde getirilen yazılı ve sözlü sınav uygulaması kaldırılmalı, stajyerlik işlemlerinde eski sisteme geri dönülmelidir.Öğretmenlerin eş durumu özründe eşi sigortalı olarak çalışanlar için getirilen 3 yıl sigortalılık şartı kaldırılmalı, eskiden olduğu gibi son iki yıl içerisinde toplam 360 gün sigortanın bulunması yeterli olmalıdır.Öğrenim özrüne bağlı yer değiştirme hakkı yeniden verilmeli ve bu kapsamda gerekli yönetmelik değişikliği yapılmalıdır.Yargı kararları mutlaka ve geciktirilmeksizin uygulanmalıdır. MEB, şube müdürlüğü atamalarıyla ilgili yargı kararlarında olduğu gibi “hukuk tanımaz” anlayıştan vazgeçmelidir.Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan Eğitim Öğretim Hizmetleri Sınıfı personeline 3 yıla 1 yıl olmak üzere yıpranma payı verlmelidir.
Güncelleme Tarihi: 28 Temmuz 2015, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
Öğretmen
Öğretmen - 9 yıl Önce

Bol keseden sallamak kolay bunların birtanesini yapsınlar da göreyim sadece söylerler yapmazlar bunların huyu bu söyle ama yapma oyala koyunu etlensin.

birsen
birsen - 8 yıl Önce

anasinifi ogretmenlerinin bahsi bile gecmiyor nasil adalet bu tenefus yok 5 gun boyunca sinifta nobet ttuyoruz nobet ucreti bile yok diger ogretmenler bos derslerin oyle otururken bizim icin ne bos ders ne tenefus hic bir seye hakkimiz yok boyle bir adaletsizlik var hicbir konuda bahsimiz gecmiyor anasifi ogretmenleri artik haklarinin savunlmasini ve insan yerine konulmasini istiyor adaletsizlik bitsin artik

SIRADAKİ HABER