24 EYLÜL'DE İŞ BIRAKIYORUZ

24 EYLÜL'DE İŞ BIRAKIYORUZ
AKP iktidarı, eğitim biliminin en temel ilkelerine aykırı düzenlemelerde ısrarını sürdürerek,  eğitimi niteliksizliğe, düzensizliğe ve kaosa sürükleyerek çocuklarımızın geleceği ile oynamaya devam etmektedir.  MEB tarafından son dönemde yapılan bazı değişiklikler ve uygulamalarla yüz binlerce öğretmen, öğrenci ve veli mağdur edilmiştir.
            Yönetici atamalarında yeniden getirilen sözlü sınav üzerinden belirlenen eğitim yöneticilerinin yandaş sendika üyelerine verilen sözlü notlar üzerinden “siyasi atama” yoluyla belirlenmesi, eğitimde siyasi kadrolaşma girişimlerinin arttığını göstermektedir.
Milli Eğitimi "ticari işletme" haline getirmek için uğraşan, Bakanlık kadrolarını kendi ideolojik hedefleri doğrultusunda defalarca değiştiren MEB, karşısında engel olarak gördüğü bütün eğitim yöneticilerini tek tek tespit ederek ayıklamıştır.
Eğitim-İş olarak objektiflikten ve hakkaniyetten uzak bir şekilde tamamen siyasi değerlendirmelerle yapılan bu kıyıma seyirci kalmamış mücadelesini sürdürmüştür.
Öte yandan son olarak çıkarılan Torba Yasayla, aday öğretmenlerin asaleten atanması için sözlü sınava tabi tutulacak olması, tıpkı yönetici atamalarında olduğu gibi öğretmen atamalarında da siyasi referansların dikkate alınacağının göstergesidir. Yönetici görevlendirmelerinde tam bir kıyım gerçekleştiren Bakanlık, kendi ideolojik hedefleri ve yandaş sendikanın istekleri doğrultusunda kendi öğretmen sınıfını yaratacaktır.
Torba yasada yer alan bir diğer düzenleme ise öğretmenlere il içi ve il dışı zorunlu rotasyon düzenlemesidir. Öğretmenlerimizin isteği dışında rotasyona tabi tutulması sürgün anlamına gelmektedir. Bu uygulama ile büyük bir karmaşa ve mağduriyet oluşacaktır. Yüzbinlerce öğretmenimiz ailelerinden ayrılacak, aile bütünlükleri bozulacak buna bağlı olarak da iş verimleri düşecektir. Böyle bir rotasyon öğretmenlerimizi emekliliğe ve istifaya zorlamak demektir.
TEOG yerleştirmeleri sürecinde göz göre göre yapılan yanlışlar sonucunda çok sayıda öğrenci belki de hiç gitmek istemeyeceği bir lise türüne otomatik olarak yerleştirilmiştir. 40 bin öğrenci zorunlu olarak imam hatiplere, binlerce öğrenci evlerinden çok uzaktaki okullara kaydedilmiştir. Bakanlık, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda istedikleri okulda okuma koşullarını sağlamak için çalışmak yerine, öğrencilerin hangi okula gideceğini, hangi dersleri seçeceğini bile bizzat kendisi belirlemek istemekte, hiçbir şeye itiraz etmeyen, “itaatkar” nesiller yetiştirmeyi hedeflemektedir.
Türkiye’de 12 yıllık AKP iktidarı döneminde kamu hizmetlerinde, özellikle eğitim alanında piyasa merkezli bir “işletmecilik” anlayışı yerleştirilmeye çalışılmıştır. AKP hükümeti, kamusal eğitim alanını daha da daraltmakta, özel öğretimin doğrudan desteklenmesi doğrultusunda ciddi adımlar atmaktadır. Kamusal eğitime ayrılması gereken kaynakların dershanelerin dönüşümü bahanesiyle özel öğretime aktarılması, özel okulların eğitim içindeki payının arttırılması için sayısız teşvik ve destek getirilmek istenmesi, iktidarın eğitim politikasının merkezinde halkın değil, piyasa güçlerinin olduğunu göstermektedir.
Son olarak AKP Hükümeti Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda öğrenim gören öğrencilerin kılık ve kıyafetini düzenleyen yönetmelikte yaptığı değişiklikle türbanı ortaöğretimde serbest bırakmıştır. Tevhid-i Tedrisat’a ve Anayasa’ya aykırı olan bu düzenleme ile Atatürk ilke ve inkılaplarına, demokratik, bilimsel ve laik eğitime açıkça meydan okunmuştur. 4+4+4 eğitim sistemiyle tüm okulları imam hatibe çeviren siyasi iktidar, nihai hedefinin karma eğiteme son vererek tüm okulları medreseye çevirmek olduğunu ortaya koymuştur.
Yaşanan tüm bu sorunlar karşısında Eğitim-İş, 26 Ağustos 2014 tarihinde eğitim iş kolunda örgütlü tüm sendikalara mektup yazarak; ortak bir eylem yapılması çağrısında bulunmuştur. Çağrımızda   belirttiğimiz  ortaklaştırma  talebimiz olumlu yanıtla karşılık bulmuştur.
            Eğitim-İş, yandaş kadrolaşmada sınır tanımayan iktidarın Cumhuriyet devrimlerine, ulusal, kamusal, çağdaş, bilimsel eğitime karşı ideolojik yapılanmasına, eğitimin özelleştirilmesine, yandaş öğretmen atamalarına, öğrenci kayıtlarının baskı ve yönlendirme ile imam hatip okullarına yapılmasına böylece okullarımızın medreseleştirilerek eğitimin gericileştirilmesine “DUR” demek için 24 Eylül 2014 Çarşamba günü ülke genelinde bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirilecektir. Aynı gün Ankara’da saat 11:00’da Güvenpark önünde toplanılacak ve saat 11.30’da MEB önünde basın açıklaması yapılacaktır.
Eğitimde yaşanan, eğitim çalışanlarının ortak sorunları karşısında güç birliği ve dayanışma içinde olmak önemlidir. “Karşı devrimci güçlerin yok etmek istediği ulusal, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine, emeğimize, geleceğimize ve bağımsızlığımıza” sahip çıkmak için herkesi birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.
 
 
 
 
Veli DEMİR
Genel Başkan
 
Güncelleme Tarihi: 23 Eylül 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER