4+4+4 GENELGESİ YAYINLANMAZ İSE KAOS OLUR !

Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanlığı tarafından 4+4+4 Eğitim Modeli ile ilgili yapılan Basın Açıklamasıdır

4+4+4 GENELGESİ  YAYINLANMAZ İSE  KAOS OLUR !

 



Hangi şartlarda hangi okullar ortaokul ya da ilkokul olabilecek?
 
Hangi şartlarda okullar ikili eğitime devam edebilecek?
 
Hangi ölçüye veya şarta göre imam hatip ortaokulları açılabilecek?
 
YİBO’lar imam hatip ortaokulu olabilecek mi? gibi birçok sorunun netleşmediği bir süreçte Bakanlık makamında bir genelgenin imzada olduğu söyleniyor. Bu genelgenin çıkması için artık saatler bile önemli olmaya başladı.
 
Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanlığı 4+4+4 Eğitim Modelinin uygulanmasında karşılaşılabilecek sorunlarla ilgili bir basın açıklaması yayınladı:
 
“Bilindiği üzere 11.04.2012 tarih ve 28261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 30.03.2012 tarih ve 6287 sayılı kanun ile İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ülkemizde 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren 1998 yılından bugüne kadar uygulanmakta olan 8 yıllık kesintisiz eğitim son bularak 4+4+4 kesintili eğitim modeline geçilecektir.
 
Eğitim sistemimize getirilmekte olan bu değişiklik ile ilgili verilen yasa teklifinden sonra gerek kamuoyunda gerekse komisyonlarda yapılan tartışmalar vesayet ve İmam Hatipler eksenli süre giderek mecliste yasalaşmıştır.
Yasada her ne kadar Bakanlar Kurulu kararı ile 1 eğitim öğretim yılı ertelenebilir ibaresi bulunuyor ise de yapılan açıklamalardan 2012-2013 eğitim öğretim yılında uygulamaya geçilmesinin düşünüldüğü görülmektedir.
Yasanın uygulama aşamasında bu ani geçişle birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda ne kadar hazırlıksız olduğu da yapılan açıklamalardan ve mevcut yasa ve yönetmelikler ile içinde bulunulan durumun çelişkilerinden gayet net olarak görülebilmektedir. Gerek 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu gerekse 222 sayılı İlköğretim Kanunu mevcut durumda çelişkiler barındırmaktadır.
 
Mevcut İlköğretim yönetmeliği “Öğrencilerin, yerleştirilecekleri okulları belirlemek üzere Nisan ayında il/ilçe millî eğitim müdürünün görevlendireceği müdür yardımcısı veya şube müdürünün başkanlığında, eğitim bölgesindeki okulların özelliklerine göre seçilen en çok beş okul müdüründen öğrenci yerleştirme komisyonu oluşturulur.” Demektedir. Ayrıca yine aynı yönetmelikte “İlköğretim kurumlarında yeni kayıtlar, Haziran ayının ilk iş gününde başlar.” İbaresine rağmen bugün itibariyle bırakınız kayıt yapılması henüz okullarımızın ne olacağı bile kesinlik kazanmış değildir. Özellikle İzmir’de direk geçiş düşünülerek yapılan çalışmalar gerek veliler ve gerek eğitim çalışanlarının büyük bir çoğunluğu tarafından olumlu karşılanmamıştır. Yapılan okul dönüşümleri ile ilgili sürekli olarak ilgili makamlara dilekçeler yazılarak mevcut duruma itirazlar dile getirilmiştir. Bu durum kurumlarımızın asıl görevlerini yapmalarına da engel bir durum ortaya koymuştur. Ancak Bakanlık tarafından yapılan kademeli geçiş uygulaması yapılacağına dair açıklama çalışmaların yeniden başlamasına sebep olmuştur.
 
Velilerimiz ve eğitim çalışanları bu dönemde Bakanlık düzeyinde bir açıklama beklemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bugüne kadar sadece 09.05.2012 tarihinde bir genelge yayımlanmıştır. Genelge incelendiğinde açıklayıcı herhangi bir ibarenin olmadığı görülmektedir. Yapılacak, sağlanacak gibi ifadelerle velilerimiz ve eğitim çalışanlarımız açısından var olan bilinmezliğin devam ediyor olduğu görülmektedir. Genelgede göze çarpan hususlar şunlardır:
 
• 2012-2013 eğitim öğretim yılı için, 30 Eylül 2012 tarihi itibariyle 66 ayını tamamlayan tüm çocukların e-okul kaydı merkezi olarak yapılacaktır.
• Okulların fiziki ortamları, öğrencilerin gelişim özellikleri dikkate alınarak düzenlenecektir.
• Aynı bina içerisinde ilkokul ve ortaokulun veya ortaokul ile lisenin birlikte bulunması durumunda, okul giriş çıkış kapıları ile bahçe gibi ortak kullanım alanlarının öğrencilerin yaş seviyeleri dikkate alınarak imkanlar dahilinde düzenlenmesi sağlanacaktır.
• İmam hatip ortaokullarının bağımsız olarak kurulmasına öncelik verilecek, bunun mümkün olmadığı durumlarda imam hatip liseleri ile birlikte kurulabilecektir.
• Ortaokulların ilkokul veya liselerle birlikte aynı binada kurulması halinde okulun bir müdürü bulunacaktır. Okuldaki mevcut müdür görevine devam edecektir.
• Birleştirilmiş sınıf uygulamaları 1,2,3 ve 4.sınıfları kapsayacak şekilde uygulanacaktır.
Genelgenin üzerinden geçen zaman içerisinde Bakanlığımız tarafından 81 bin 600 yöneticiye video konferans yoluyla ulaşılarak sisteme geçiş anlatılmaya çalışılmıştır. Ancak burada anlatılanlar stratejik değişiklikler ve operasyonel değişikliklerin gerekçelerinden öteye bir açıklama olmamıştır. 1999 yılında tüm dünyada ortaöğretim okullaşma oranı %81 iken 2009 yılında bu oranın %88 olduğundan bahisle ülkemizde bu oranın %69 olmasının dünya ile aramızdaki eğitim kıyaslaması ve dünya eğitim yıl ortalaması %12 iken ülkemizde %6.1 olarak anılmakta ve geçişin gerekçeleri anlatılmaya çalışılmaktadır. Buradan çıkan sonuç Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda hazırlıksız yakalandığıdır.
Bugüne dek gelinen noktada gerek velilerimizin ve gerekse eğitim çalışanlarının cevap beklediği sorular artmıştır:
• 26.Madde de anılan “Ortaöğretim, ilköğretime dayalı, dört yıllık zorunlu, örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumlarının tümünü kapsar.”Demektedir. Mesleki ve Teknik öğretimin orta kısmında seçimlik dersler belirlenmiş midir? Bağımsız imam hatip ortaokulları düşünülürken teknik eğitim konusunda ne yapılması düşünülmektedir? Meslek lisesi memleket meselesi denilerek sanayinin ara eleman ihtiyacının arttığı ve meslek liseleri sorununun gündemdeki yerini koruduğu düşünülecek olunursa imam hatiplerin bağımsız orta kısımları ile birlikte özellikle ekonomideki makro hedefler büyük tutulmak isteniyorsa meslek liselerinin orta kısımlarının da hesaba alınması gerekmez mi?
• Bakanlık tarafından hemen her gün yapılan yeni bir açıklama velilerimiz ve eğitim çalışanları arasında gittikçe daha da artan bir kafa karışıklığına sebebiyet vermektedir. İlkokullarla ilgili özellikle yaş gurubu çocukların değişkenlik göstereceği de düşünülecek olursa müfredat hazırlığının tamamlanması hangi aşamadadır? Yapılan son açıklamada 66 ay ile 84 ay çocukların sınıf ayrıştırmalarında okulların inisiyatif kullanabileceği belirtilmiştir. Böyle ise neden okul öncesinden vaz geçilmiştir?
• 5.sınıflara branş öğretmenleri girecektir denilmektedir. Bu durumda oluşacak sınıf öğretmenliği norm fazlalığı nasıl bir düzenlemeyle giderilmeye çalışılacaktır?
• Yeni geçiş süreciyle birlikte bağımsız imam hatip okullarına kayıt yaptıracak öğrenci sayısı belirsiz iken imam hatip olarak dönüştürülecek okullarımıza öğrenci kayıtları beklenen düzeyde olmadığı durumda uygulanabilecek yeni bir strateji belirlenmiş midir?
• Alt sınıfların ders saati sayıları ile ilgili bir belirsizlik vardır. Ders saati sayıları düşürülecek olursa haftalık ek ders saatlerinde sınıf öğretmenleri açısından oluşabilecek mağduriyet nasıl giderilecektir?
• Kanun maddesinde açık ve net bir biçimde ilkokul ve ortaokullar bağımsız olarak kurulur denmekte iken ve madde gerekçesinde ilköğretim kurumlarının asıl yapısının ilkokul ve ortaokul halinde kurulması öngörülürken, fiziki, coğrafi ve ekonomik gerekçeler gösterilerek birlikte olabileceği de belirtilmiştir. Fiziki, coğrafi ve ekonomik nedenlerin algılaması farklı farklı olabileceği için köy ve beldeler ile ilçelerin aynı kategoride düşünülmesi sağlıklı olmayacaktır. Bu durumda ne yapılması planlanmaktadır?
• Sayın Bakan tarafından 66 aylık çocuklar için öyle bir müfredat yapacağız ki veliler kayıt için torpil arayacaklar demektedir. Sadece müfredat eğitim için yeterli bir unsur değildir. Mevcut okullarımızın birer Disneyland’a dönüştürülmesi mi düşünülmektedir ki velilerimiz torpil aramak zorunda kalacaklardır?
• Hazırlanacak müfredatla birlikte değişecek okul kitaplarının basım süresi göz önüne alındığında 2012-2013 eğitim öğretim yılına yetiştirilmesi mümkün olabilecek midir?
 
Bütün bu sorular cevap beklemekte iken Sayın Bakan “Bizim takımımızdan olmayan yöneticinin bizimle çalışma zorunluluğu yok. İsteyen istediği yere gitsin” şeklinde bir açıklama yaparak, yöneticileri tehdit eden bir üslup kullanmıştır. Bu sistemin temel yapı taşları eğitim çalışanlarıdır. Üstelik ilkokulların mevcut binalarının yeni yaş guruplarının fiziksel özellikleri de dikkate alınarak yeniden dizaynı gerekecektir. Sayın Bakan bu değişimleri kimlerle yapmayı düşünmektedir? Mevcut okul yöneticilerimize bu tarz bir yaklaşım doğru değildir. Bugüne kadar devletten herhangi bir ödenek almadan okullarımızı idare etmeye çalışan yöneticilerimizin bugünlerde daha fazla morale ihtiyaçları olacaktır. Özellikle maalesef yapılan şanssız beyanatlarla öğretmenlerimizin bugüne kadar şiddete maruz kalıyor olması ve bakanlıktan bu konuda bir çalışma bir açıklama yapılmaz iken bir de bu açıklama hiç hoş olmamıştır. Eğitim camiası 5204 No 30.06.2004 tarihli Kanunla öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olarak kariyer basamaklarına ayrılmışlardır. 2005 yılında yapılan sınavdan sonra bugüne kadar geçen zaman zarfında herhangi bir ikinci sınav yapılmamıştır. Sayın bakan önce bunlarla ilgili çalışmalar yaparak öğretmenlerimizin sorunlarına çözüm bulmalıdır. En kısa zamanda kayıtlarla ilgili bir açıklama yapılarak velilerimizin de okula yeni başlayacak öğrencileri için kayıt ve hazırlık yapmalarına fırsat tanınmalıdır. 
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Güncelleme Tarihi: 04 Haziran 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER