UYUMA !
UYURSAN SIRA SANA DA GELECEK…
AKP Hükümetinin TBMM ye sevk ettiği Dershane Yasa Tasarısı Eğitim Camiamızı çok huzursuz etmiştir.17 Şubat Yolsuzluk operasyonları fırsat bilinerek alel acele kapalı kapılar ardında hazırlanan tasarıda aklın ve mantığın kabullenemeyeceği sendikamızın da asla rıza göstermeyeceği hususlar yer almaktadır.Tasarıda ;
Gerekli alt yapı hazırlanmadan dershanelere olan İhtiyaç ortadan kaldırılmadan kendi yapacağı kadrolaşma operasyonlarına bahane uydurma adına dershanelerin kapatılma kararı alınmasından asıl zararı öğrencilerimiz ve velilerimiz görecektir.Şu an itibarı ile milyonlarca öğrenci ve ailesi büyük bir huzursuzluk ve gelecek kaygısı içerisindedir.
Dershane öğretmenlerinin KPSS puanı olmadan ve mülakat ile MEB Kadrolarına geçecek olması eğitim camiasında büyük bir haksızlığa yol açacaktır.KPSS kazanan ve yıllardır atama bekleyen 300 bine yakın öğretmen varken KPSS puanı olmadan atama yapmak bu insanlara ve ailelerine hakaret etmek ve onların umutlarını hayallerini gaspetmektir.
Yıllarca emek vererek KPSS kazanan ve atanan öğretmenler göreve başladıktan bir yıl sonra herhangi bir disiplin cezası almamış olmak kapsamı net olmayan bir performans değerlendirmesine tabi tutulacaklardır.daha sonrada sözlü sınava girecekler ve kazanırlarsa göreve devam edecek kazanamazlarsa öğretmenlik haklarını kaybedeceklerdir.Bu bizim yıllardır endişelerimizi dile getirdiğimiz ve iş güvencesinin ortadan kaldırılacağı bir durumdur.
Müsteşar hariç bakanlıktaki tüm üst düzey kadroların değişecek olması MEB de büyük bir kıyıma kadrolaşmaya ve hafıza kaybına sebep olacaktır.
Talim Terbiye Kurulu’nun görev yetkileri, Milli Eğitim mevzuatı konusunda ‘karar vermekten’ ‘görüş bildirmeye’ çevrilmektedir. Bu da milli eğitimin beyni olan Talim Terbiye Kurulu’nun tüm yetkilerinin budanacağı, by-pass edileceği anlamına gelmektedir. Anlaşılan o ki, Milli Eğitim Bakanlığında tek adamlık anlayışı yerleşecek, Bakan ve Müsteşar dışında hiç kimse tam bir yetkiye sahip olamayacaktır. Anlaşılan o ki; MEB, kendi getirdiği insanların bile yetki kullanmasından rahatsızdır.
Yasa tasarısında dikkat çeken bir başka husus da 4 yıl ve üzeri sürelerle okul müdür ve yardımcısı olanların, bu görevlerinin ‘hiçbir işleme gerek kalmaksızın’ sona ereceğidir. Yasa tasarısında “Okul ve kurum müdürleri, İl milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcıları ise Okul kurum veya okul müdürünün inhası ve İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine Vali tarafından dört yıllığına görevlendirilir. Bu görevlendirmelerin süre tamamlanmadan sonlandırılması, süresi dolanların yeniden görevlendirilmesi ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Bu fıkra kapsamındaki görevlendirmeler özlük hakları, atama ve terfi yönünden kazanılmış hak doğurmaz” denilmektedir.
Kısacası Tasarı yasallaşırsa MEB tam olarak AKP nin çiftliği haline gelecek AKP tezgahından geçmeyen,AKP il,ilçe başkanından kartvizit almayan hiç kimse Eğitim Camiasında yer alamayacaktır.
Bu minvalde Türk Eğitim-Sen, genel olarak olumsuz bulduğu bu rezalet yasa tasarısı karşısında uyumayacağız. Çünkü uyursak sıra bize de gelecektir.AKP yi uyarmasak bir gün ‘’5 yılını dolduran öğretmenlerin öğretmenliklerini iptal ettik ‘’müjdesi ! ile karşılaşabiliriz. Gerekirse 800 bin öğretmen ile birlikte her türlü eylemi meşru göreceğiz. ‘Bakan koltuğu’ bundan sonra Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya çivi gibi batacaktır. Bakan ve Müsteşar o koltuklarda rahat oturamayacak, sınırsız yetki ile Bakanlıkta istediği gibi at koşturamayacaktır. Hükümet bilmelidir ki; Milli Eğitim Bakanlığı kimsenin tekelinde değildir. Bakanlık ve Hükümet istişare yapmadan, kapalı kapılar ardında alelacele kanun ve yönetmelikler çıkaramaz. MEB’i, tüm eğitim çalışanları ile birlikte yönetemiyorsanız, o koltukları da bir an önce bırakmalıdır.
Yaşar Gürakan
Tes Hatay 2 Nolu Şube Sekreteri
Güncelleme Tarihi: 12 Şubat 2014, 00:00
