AHMET GÜNDOĞDU "REÇETE DİNDEDİR"

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, yeni Anayasa çalışmalarının arefesinde olduğumuz bir dönemde, hangi nedenle, hangi amaçla ve neye dayanarak yapıldığı belirsiz sözde özerklik ilanının, milletimiz tarafından masum ve makul görülmediğini söyledi.

AHMET GÜNDOĞDU "REÇETE DİNDEDİR"

Memur-Sen 4. Dönem 1. Başkanlar Kurulu Toplantısı, Van'da toplandı. DSİ Tesisleri'nde yapılan Başkanlar Kurulu'nda konuşan Ahmet Gündoğdu, gündeme ait konularda değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında, BDP'nin sözde özerklik ilanına yönelik eleştirilerde bulunan Gündoğdu, yapılanın milletimiz tarafından da kabul görmediğini ifade etti. "Milletimiz, hukuki, siyasi ve fiili geçerliliği olmayacak özerklik iradesini ilan etme gafletine düşenlerden, "terör örgütü PKK'dan özerk olduklarını" ilan etmesini beklemektedir" şeklinde konuşan Gündoğdu, BDP'ye milleti bölecek çalışmalar yapmak yerine milletin partisi olma yolunda adımlar atmaları çağrısında bulundu. Milletimizin kan dökmeyi meziyet, terörü hak arama olarak gören örgütlerle ilişkisini kesemeyenlerin barış ve demokrasi söylemlerini inandırıcı bulmadığına dikkat çeken Ahmet Gündoğdu, bu ülke üzerinde oyunlar oynanmaya devam ettiğini vurguladı. Allah'a inanmayanların, sanki müslümanmış gibi, kürtçe ezan okuma girişimlerinin, bu milletin genetik kodlarıyla oynamak olduğuna dikkat çeken Gündoğdu, "Ezanın dili Arapça'dır. Bu oyunların karşısında her zaman en önemli örgüt olarak Memur-Sen olacaktır. Bu milleti birleştiren dindir, uhuvvettir. Bu milletin ırklarının birbirine üstünlük sağlamadığının reçetesi de dindedir. Irkları tokuşturarak, ırklarda kalite aramak cahilliktir, mürteciliktir, millete zarar vermektir" dedi.

Toplumun Yeni Anayasaya Yönelik Beklentisini Öğreniyoruz

Memur-Sen olarak yeni Anayasa çalışmalarına yönelik olarak, 54 bin kişi ile anket yaparak toplumun her kesiminin taleplerini aldıklarını belirten Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, kanaat önderi 100 kişi ile derinlemesine bir mülakaat yaparak değerlendirmede bulunacaklarını ve çıkan sonucu 12 Eylül günü düzenleyecekleri bir panelle açıklayacaklarını ifade etti. Ekim ayı sonunda düzenleyecekleri uluslararası anayasa kongresi ile siyasi parti, sivil toplum kuruluşlarının katılımını sağlayarak görüşlerini alacaklarını söyleyen Gündoğdu, bu sonucu bir kitap haline getireceklerini kaydetti.

Demokratikleşme Adımları Önemli, Ancak Yeterli Değil

Demokratikleşme yönünde son 10 yılda yaşanan seviyeyi önemsediklarini; ancak yeterli görmediklerini söyleyen Ahmet Gündoğdu, "Daha fazlası için, bütün milletin iradesinin yer aldığı ortak bir yol haritası gerekiyor. Milleti oluşturan bütün renklerin; çizimine katkı sunduğu, iradelerinin yansıdığı, kendisini gördüğü, "ölçeği demokrasi, pusulası kardeşlik" olması gereken bu yol haritasının adı, 'Yeni Anayasa'dır." şeklinde konuştu.

30 Yıl Önce Yazılan, 40 Dikiş Atılan Anayasa, Beklentileri Karşılamıyor

5 generalin dayattığı militarist ruhla 30 yıl önce yazılmış ve 40 dikiş atılmış 1982 anayasasının ülkemize ve insanımıza yakışmadğını vurgulayan Gündoğdu, "Darbe yetkisi içeren, darbecileri dokunulmaz kılan, darbe kanunlarını kutsal sayan bir Anayasayı ne kadar değiştirirsek değiştirelim Türkiye'yi geliştiremeyiz." dedi.

 

Özgür Birey Ve Türkiye'ye 'Merhaba' Deme Zamanı Geldi

Demokrasinin, özgürlüğün, insanca yaşamanın, insan onurunun hakim olduğu, demokratik Türkiye sürecini hızlandırma zamanı olduğunu kaydeden Gündoğdu, özgür Türkiye'ye ve özgür bireylere merhaba deme zamanının geldiğini vurguladı.

TBMM'nin yeni Anayasa'nın yapımında ve yazımında merkez olması gerektiğini ifade eden Gündoğdu, sadece siyasi partilerin değil söyleyecek sözü, dile getirecek talebi, ifade edecek eleştirisi olan herkesin katılımı ve katkısının sağlanması gerektiğini ifade etti.

Yeni Anayasa'nın hiçbir ideolojiye ev sahipliği yapmaması gerektiğini dile getiren Ahmet Gündoğdu, yeni Anayasanın, çok özneli egemenlik yetkisi garabetine son vermesi gerektiğini de dile getirdi.

Başlangıç Bölümü, Güven Ve Umut Vermeli

Gündoğdu, yeni Anayasanın başlangıç bölümünün sırtını millete dönen kararlara aracılık etmek yerine, milleti ve değerlerini esas alan, bireyi önceleyen, insan onurunu dayanak gören bir başlangıçla herkese güven ve umut vermesi gerektiğini kaydetti. Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler ile HSYK ve YAŞ kararlarının istisnasız bir şekilde yargı denetimine tabi olmasının yeni anayasada olması gerektiğini de söyleyen Ahmet Gündoğdu, yönetim işlevinin tamamıyla sivil iradede olduğuna işaret edecek şekilde Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması gerektiğini kaydetti.

Yargıda Çift Başlılığa Son Verilmeli

Sivil-askeri yüksek yargı ayırımına son verilmesi gerektiğini de söyleyen Ahmet Gündoğdu, siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsuru olduğu anlayışına dayalı olarak parti kapatma rejimi, parti kapatma yaptırımı sıkı kayıtlar ve sınırlı nedenler içerecek biçimde dizayn edilmesi gerektiğini ifade etti.

Yeni anayasayla kamu görevlilerinin grev ve siyaset hakkına sahip kılınması gerektiğini de ifade eden Gündoğdu, din eğitimi ve öğretimini devletin tekelinden ve devlet diliyle verilmesi dayatmasından da kurtulmak gerektiğini kaydetti.

Memur-Sen'in Kazanımları

Memur-Sen'in kazanımlarıyla ilgili olarak da bilgi veren Ahmet Gündoğdu, elde ettikleri zaferlerden birinin toplu sözleşme hakkı olduğunu söyledi. Grev hakkının eksikliğinin farkında olduklarını ve yeni anayasada siyaset yasağının kaldırılmasının yanı sıra, grev hakkının verilmesinin en önemli talepleri olduğunu hatırlatan Gündoğdu, "Onu elde etmek için de çalışıyoruz. Herkesin kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkını istemesine rağmen bunu Memur-Sen başarmıştır. Kamu çalışanlarının iş güvencesine dokunmadan toplu sözleşme hakkını elde ettik" şeklinde konuştu.

Millete Borcumuzu Ödüyoruz

Referandumda demokratikleşme ve toplu sözleşme için seferberlik ilan ettiklerini ve Memur-Sen olarak kendilerine düşeni fazlasıyla yaptıklarını söyleyen Gündoğdu, Uluslararası Demokrasi Kongresi ile de demokratikleşmenin yol haritasına katkı sunduklarını kaydetti.

Memur-Sen'in yetkili sendika sayısının 5'ten 7'ye çıktığını söyleyen Gündoğdu, emeği geçen herkese teşekkür etti.

En acil gündem maddelerinden birinin 4688 sayılı yasanın ikincil mevzuatının çıkarılması olduğunu söyleyen Gündoğdu, "Buradan hükümete sesleniyorum; 'acaba yasayı değiştirmeden anlaşmış gibi yapabilir miyiz' gibi bir anlayışa asla sığınmayın. Daha önce memurların maaşını belirleme makamı Bakanlar Kurulu iken, referandumla yapılan toplu sözleşme sonrası anlaşma sağlanamazsa, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun kararı bağlayıcı olacaktır. Bu sebeple, TBMM açılır açılmaz ilk ikincil mevzuatı çıkarmalıdır." dedi.

4-C'liler İçin Çalışacağız

Bu yıl ayrıca, kadrolu olamayan sözleşmeli kamu çalışanlarının kadroya geçirilmesi için çalışacaklarını ifade ede Gündoğdu, 4-C'lilere bu toplu sözleşmede özel önem vereceklerini, 4-C'lilerin eş ve çocuk yardımından faydalanması için çalışacaklarını ve kadro taleplerini dile getireceklerini kaydetti.

Türkiye'nin en önemli sıkıntılarından birinin de işsizlik olduğuna dikkat çeken Gündoğdu, "İşsizliği önlemede kamunun istihdama öncülük etmesini isteyeceğiz. 150 bin öğretmen açığımız var, hizmetli açığımız var, yardımcı sağlık personeline ihtiyaç var. Bunu yaparken, taşeronlaşmayla da mücadele edeceğiz. Kimin dudağının arasında olduğu belli olmayan iş güvencesini kabul etmiyoruz." dedi.

 



Güncelleme Tarihi: 28 Temmuz 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER