Gündoğdu, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, toplu sözleşme masasının konusunu teşkil eden ek ödemenin KHK ile düzenlenmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını, 2008 yılında uygulamaya konulan ek ödemenin toplu görüşme ürünü olduğunu, 666 sayılı KHK ile iyi niyetli düzenlemeler hayata geçirilmekle birlikte ek ödemeye ilişkin bütün taleplerinin karşılandığı bir düzenleme oluşturulamadığını söyledi.
Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eşit işe eşit ücret uygulaması, aynı unvanla farklı kurumlarda görev yapan kamu görevlilerinin ücretlerinin eşitlenmesi yanında ilave ödemesi bulunmayan kamu görevlilerinin ücretlerinde artış yapılması aracı olarak hayata geçirilmişti. 666 sayılı KHK ile aynı unvanla çalışan farklı kurumlardaki personele yönelik ücret eşitsizliği büyük oranda giderildi. Ancak, ücretleri iyileştirilmesi gereken öğretmenler ve akademik personelin ek ödemelerinin artırılmaması, söz konusu personelin görev yaptığı kurumların kendi içinde bir ücret dengesizliği oluşturdu. Biz, bugün bu dengesizliği ifade etmek ve çözümüne yönelik önerilerimizi paylaşmak amacıyla hazırladığımız raporu Sayın Bakan’a ilettik. Raporumuzun özü, öğretmen ve akademik personelin unutulduğu 666 sayılı KHK’nın oluşturduğu boşluğu giderecek ve personel için ücret artışı sağlayacak düzenleme teklifleridir.”
Toplu Sözleşme Yasasını Bekliyoruz
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanun Taslağı’nın yüzde 80 mutabakatla Başbakanlığa sevk edilmesine karşın, halen TBMM’ye gönderilmediğini ifade eden Gündoğdu, “Bu sürecin hızlandırılmasını istiyoruz. Taslakta bize göre halen eksik noktalar mevcut. Bu eksiklikleri giderebilmemiz için TBMM sürecinin işlemesini bekliyoruz. Taslaktaki en büyük eksiklik ise, toplu sözleşme sonrası, anlaşma sağlanamaması halinde, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na kimin başvuru yapacağıyla ilgilidir. Toplu sözleşmeyi imzalama yetkisini çoğunluğa veren taslak, anlaşma sağlanamaması halinde başvuracak konfederasyon konusunda yetki gaspı yapmakta, azınlık konfederasyonlara başvuru hakkı vermektedir. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir. Resmi Gazete’de yayımlanan yetkili konfederasyonun yetkisi, bu yasa taslağı ile geri alınmaya çalışılmaktadır. Bunun düzeltilmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.
ILO tarafından sürekli gündeme getirilen, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik bir adım atılamadığını kaydeden Gündoğdu, emniyet, Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı’nda çalışan sivil memurların sendikalı olmasını istediklerini, ancak bu engeli henüz aşamadıklarını ifade etti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise, ek ödeme konusunu Bakanlar Kurulu’na taşıyacağım ve elimden geleni yapacağım dedi.
Ziyarette, Genel Sekreterimiz Ahmet Özer ve Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreterimiz Ramazan Çakırcı da yer aldı.
Güncelleme Tarihi: 22 Kasım 2011, 00:00
Yeni göreve başlayan bir branş öğretmeni 1550 TL civarında maaş alırken bir hizmetli veya düz memur daha fazla ücret almakta ve bir çok branş öğretmeni de ek ders ücreti almadan çalışmaktadır.Tabiki hizmetli ve memur maaşları da yüksek olmalı ama bir çok zorlukla mücadele eden,geleceğimizi teslim ettiğimiz ve bu hafta boyunca bir çok basın yayın kuruluşunda,birileri tarafından övülerek vaadlerle avutulan öğretmenlerin tek sucu maalesef (AKP ye yakın bir öğretmen okul müdürü olarak söylüyorum)bakanlarca sahiplenilmemesi ve hedef seçilmesi.Öğretmeni yaşat ki devlet yaşasın.Her halde sayımız fazla onun için çok göze batıyoruz.Kalın sağlıcakla