BELEDİYELERDEKİ SÖZLEŞMELEİ PERSONEL KADRO İSTİYOR

Türk Yerel Hizmet-SenGenel Sekreteri Y.BahriKapusuzoğlu Belediyelerde Çalışan Sözleşmeli Personele Kadro İstedi

BELEDİYELERDEKİ SÖZLEŞMELEİ PERSONEL KADRO İSTİYOR
Siyasi İktidar samimiyet testinden geçiyor

4 Haziran 2011 tarihinde yayınlanan 632 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kamuda çalışan yaklaşık 200.000 Sözleşmeli Personel kadroya geçmiş, ancak; 17.800’ü Yerel Yönetimlerde çalışan olmak üzere 150.000 civarında sözleşmeli personel kapsam dışı bırakılmıştır.
Gerek sendikamız gerekse bireysel manada gösterilen tepkiler neticesinde Sayın Başbakan değişik tv programlarında bu işin yasal düzenleme ile yapılabileceğini, bu konunun da ancak 12 Haziran Genel Seçimleri sonrasında ilk sırada TBMM gündemine alınacağını ve Yerel Yönetimlerde çalışan sözleşmeli personelin mağduriyetinin giderileceğini ifade etmişlerdir. Bu açıklamalar hem seçim öncesinde beklenti içerisinde olan sözleşmeli personelin oylarını almak için güzel bir fırsattı. Öylede oldu. AKP İktidarı yüzde 50’nin üzerinde oy alarak tekrar tek başına iktidar olmuştur. Seçimler sonrasında konu TBMM gündemine getirilmemiş, Sayın Çalışma Bakanının çalışıyoruz, hazırlık yapıyoruz, hazırlıklar bitince Başbakana sunacağız lafları havada kalmıştır. Türkiye Kamu-Sen Yönetim Kurulunun Sayın Başbakan ile yaptığı görüşmede Çalışma Bakanı da hazır bulunmuş, Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi konusundaki talebini ileten Türkiye Kamu-Sen heyetine Sayın Başbakan şu an için tüm sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi mümkün değildir. Ancak Yerel Yönetimlerde görev yapan 17.800 sözleşmeli personeli kadroya geçireceğiz demiş ve Çalışma Bakanını işaret ederek, Faruk Bey çalışmasını bitirmek üzere ilk Bakanlar Kurulu Toplantısında hem beni hem de Bakanlar Kurulunu bilgilendirecek, demiştir.
Sayın Başbakanın sağlık problemlerinden dolayı Bakanlar Kurulu üç hafta civarında toplanamamış, akabinde de Başbakanın sözü havada kalmıştır. Üzücü olan bir vatandaşın değil Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in lafının havada kalmasıdır. Bir ülkede Başbakanın sözüne güvenilmeyip kimin sözüne güvenilecektir?
Son günlerde Çalışma Bakanı çıktığı tv programlarında ve verdiği beyanatlarda önce Sayın Başbakanımız söz verdiyse yerine getiririz ifadelerini kullanmış, şimdi ise önceliklerimiz var, bu konu öncelikli değil, işiniz gücünüz var, Kamu Reformu çerçevesinde değerlendireceğiz demektedir. Bu ifadeler Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine yakışacak ifadeler değildir. Sözleşmeli Personele kadro verilmesi hususunu Kamu Reformuna bağlamak sözleşmeli personele kadro verilmeyecek demektir. Çünkü; Kamu Reformunun içerisinde İş Güvencesinin kaldırılması vardır. Güvencesiz Çalışma vardır. Tek güvencemiz olan 657 kaldırılarak güvencesiz çalışma getirilecektir. Bu durum özellikle seçimle iş başına gelen belediye başkanlarını kral pozisyonuna getirecek ve seçimler sonrasında kıyımlar yaşanmasına sebep olacaktır. Ocak ayında ki BKK ile yerel yönetimlerdeki sözleşmeli personelin ek ödemeleri Belediye ve İl Genel Meclislerine bırakılmış, Anayasanın eşitlik ilkesi bir kez daha ayaklar altına alınmıştır. Onlarca kurumda neredeyse hiç ek ödeme verilmemektedir.
Siz Libya’daki isyancılara valiz ile nakit para vereceksin, Suriye’deki muhalif güçlere her türlü yasal ya da anti yasal yollardan destek vereceksin bunlar senin öncelikli konuların olacak, 17.800 sözleşmeli personelin kadroya geçememesi öncelikli meselen olmayacak. Bu İşte bir tezatlık var.
Lütfen sözleşmeli personelin duyguları ile daha fazla oynamayın!
Söz verdiniz sözünüzün arkasında durunuz!
Sözün özü, Siyasi İradeyi Sözüne sahip çıkmaya,
 Güvenilirliğini sarsmamaya,
 Kısacası Samimiyete davet ediyoruz…
Güncelleme Tarihi: 11 Mayıs 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER