BEN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜR OLSAM ÖĞRETMENİ DÖVER MİYDİM?

BEN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜR OLSAM ÖĞRETMENİ DÖVER MİYDİM?
‘‘Bazılarını rütbe ve nişan yükseltir
Bazıları da rütbe ve nişanı alçaltır!
Bunlar alçalttılar, sözüm meclisten dışarı
Bunlar yok mu bunlar…
 
Biz yarattık sanıyor küreyi, arzı bunlar
Ne sünneti tanıyor ne de bir farzı bunlar!
 
Hak hukuk elden gitti, adalet zaten bitti
Diktadan taklit etti biçimi, tarzı bunlar!’’ Ozan Arif
 
Yanlış anlaşılmasın Bor İlçe Millî Eğitim Müdürü olsam, demedim. Ben İlçe Millî Eğitim Müdürü olsam, dedim.
 
‘‘Bana mülâkat gibi çarpık bir sisteme dâhil edilmiş Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni gelse, 3 günlüğüne mazeret izni istese, ben de vermesem, tartışma çıkarsam öğretmeni döver miydim?’’ diye düşündüm bi an.  
 
Benim değerli öğretmen arkadaşım;
 
-iş güvencesi ağızlara adeta pelesenk olduğu,
 
-% 3’ ü bile bulmayan zamlarla çalışmak zorunda kaldığı,
 
-enflasyon karşısında maaşı günden güne kar gibi eridiği,
 
-rotasyon masallarıyla uyutulduğu,
 
-okuluna verilen idarecilerin tümü mülâkatla görevlendirildiği,
 
-eğitimin sorunlarını siyasî kaygılarla çözüldüğü,
 
-ek-ödeme, ek-ders ve diğer ödemelere zammın yapılmadığı,
 
-mobbing ve sendikal ayrımın had safhaya dayandığı,
 
-her yönetmelik ve uygulamanın davalık olduğu,
 
-ötekileştirme ve ayrımın normalleştiği,
 
-meslek itibarının ayaklar altına alındığı,
 
-60.000’ den fazla ders ücretli öğretmenin çalıştığı,
 
-Lisans mezunu kamu görevlileri içinde en düşük maaşı aldığı,
 
-Bakanlığın görevlendirmeler hatta keyfî görevlendirmeler ülkesi haline geldiği,
 
-nöbet veya diğer eylemlerin engellendiği,
 
-atanamadığı için intihar eden 40 öğretmen adayının olduğu,
 
-bir eğitim politikasının üretilemediği,
 
-fişleme furyasının ayyuka çıktığı,
 
-öğrenim özrünün kılavuzdan çıkartıldığı,
 
-Andımız ve Bayrak şiirinin bile okunamadığı,
 
-ayakların baş, başların ayak olduğu,
 
-öğretmene hakaretin normal karşılandığı,
 
-öğretmen tayinlerinin yılan hikâyesine döndüğü,
 
-Toplu Sözleşme Masası’ nın Toptan Kaybetme Masası olduğu,
 
-özlük, ekonomik, sosyal, ulaşım, yemek haklarımızın günden güne kan kaybettiği bir ortamda öğretmen arkadaşımı hayatta dövmezdim. Peki, başka zaman döver miydin; diye düşünenler olmuştur. Ben o öğretmen arkadaşımı değil dövmeyi elini bırakır ayağını öperim.
 
Not:Bu satırları yazarken Niğde Türk Sağlık-Sen üyesi Senem Çavuşoğlu’ nun da darp edildiği haberini aldım. Değerli arkadaşıma ve darp edilen öğretmenimiz Adem Korkmaz’ a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
 
 
Yücel ÖNDER
Türk Eğitim-Sen
Esenler İlçe Başkanı
Güncelleme Tarihi: 16 Nisan 2015, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER