BİLİMSEL KURUMLARA YAPILAN BASKILAR KABUL EDİLEMEZ

Uluslararası emperyalist güçlerin Türkiye ve Ortadoğu için hazırladıkları Ilımlı İslam Projesinin gereği olarak Cumhuriyetimizin çağdaş ve bilimsel kurumları günden güne bilimsellikten, çağdaşlıktan uzaklaştırılmakta, gerici bir yapıya büründürülmektedir.

BİLİMSEL KURUMLARA YAPILAN BASKILAR KABUL EDİLEMEZ

Ancak otoriter, baskıcı, antidemokratik yönetim anlayışlarında görülebilen  bu durum, topluma yarardan çok zarar getirmektedir.   
           Önce bilimsel araştırmaların en önemli kurumu olan TÜBİTAK hurafeleri bilim kabul eden kadrolarla gerici bir yapıya kavuşturuldu. Arkasından darbe ürünü diye AKP’ nin de kaldırılması gerektiğini savunduğu YÖK iktidar tarafından ele geçirildi. AKP’ye yakınlığı referans alınarak atanan YÖK başkanı ve rektörler sayesinde üniversitelerimiz bilim üreten, bilimsel araştırmalar yapan, çağdaş eğitim veren kurumlar olmaktan çıkarılıp birer medreseye dönüştürülmeye başlandı. Şimdi de Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Bakanlar Kurulu ve YÖK’ün atayacağı kişilerle ve bakanın atayacağı akademi başkanıyla ele geçirilmeye çalışılmaktadır.
TÜBİTAK ve TÜBA en üst düzey bilimsel kurumlardır. Bu kurumlar  Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlanarak, bakanlığın sıradan iki dairesi haline getirilmiştir. Böylece AKP iktidarı bütün ustalık maharetlerini göstermiş, TBMM’yi dışlayarak Kanun Hükmünde Kararnameyle kadrolaşma hırsının gereğini yapmıştır. Bu açıkça ulus iradesini hiçe saymaktır.
         Bilim kurumlarının özerkliklerini yerle bir eden AKP iktidarı, bilimi dışlayıp,  hurafeyi etkin kılmaya çalışmaktadır. TÜBİTAK’ın Evrim Teorisi ve Darvin hakkındaki tutumu bunun en açık göstergesidir.          
         Bütün çağdaş toplumlarda bilim özgür bir ortamda yapılır. Bu nedenle  dünyadaki tüm bilimsel akademiler özerktir. Din ve devlet baskısından uzaktır. Bilim kurulları ısmarlama kararlar almazlar.  Acaba ısmarlama kararlar aldırtmak için mi TÜBA’ ya müdahale edilmektedir? Siyasal iktidarlar bu kurumların ekonomik özerkliğini sağlamakla yükümlüdürler. Bilim kuruluşları asla siyasal çekişme alanları olmamalıdır.        
Eğitim-İş Sendikası, her zaman bilimsel özerkliği savunmuştur. Bilimsel çalışmaların evrensel boyutta ve ölçütlerde yürütülmesi gerektiğine inanmaktadır. AKP iktidarının bilim kurumları üzerinde siyasal baskı uygulaması, bu kurumları siyasal anlayışlarına alet etmeye çalışması endişe vericidir. Hükümet elini bilimsel kurumların üzerinden çekmeli, gölge etmemelidir.
Sendikaları, siyasi partileri, bilim insanlarını, aydınları, demokratik kitle örgütlerini ve halkımızı bilime ve bilim kuruluşlarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.   
       
 

                                                                                                    Veli DEMİR


                                                                                                   Genel Başkan





Güncelleme Tarihi: 08 Eylül 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER