BİLMEK İSTİYORUZ

      Hükümet ve yandaşlarının çözüm süreci dedikleri, gerçekte ise çözülme ve ihanet süreci demenin daha doğru olduğuna inandığımız süreç boyunca İmralı canisi, bebek katilinin söylediklerinin bir bölümünü, kamuoyunun dikkatlerine -yeniden-sunmak istedim:
  AKP'ye iktidarı altın tepside sunduk.  Başbakan vatana ihanetten tutuklanacaktı, darbeyi önledim.
 Çekilirsek gerillayı daha da büyüteceğiz. Herkes, hepimiz özgür kalacağız.50 bin kişiyle halk savaşı olur.
Tayyip Bey'in başkanlığını destekleriz.
    Canibaşı bunları ve benzerlerini söylemekle kalmayıp teröristlerle siyasi uzantılarına da talimat üstüne talimat yağdırmaya devam ediyor. Başbakan veya ekibinden herhangi biri bu söylenenleri tekzip etti mi,  bu sözlerden rahatsız olduğunu   içeren  bir açıklama yaptı mı? Merak ediyorum. Böyle bir açıklama olduğunu duyan, okuyan varsa beri gelsin.
   Türk Tarihi’nin hiç bir  döneminde; hıyanet bu derece sıradanlaşmamış, hainler “kahraman” muamelesi görmemiştir.           “ Teröre teslim olma, canibaşı ile müzakere masasına oturma”yı ne kadar allayıp pullasanız da mızrak, çuvala sığmıyor beyler ! Ferasetinden emin olduğumuz Büyük Türk Milleti; dayatılan “küresel proje”yi de yerli işbirlikçilerini de çok iyi bilmektedir.Kutsal vatan topraklarında hiç bir ihanet projesinin uygulanma şansı yoktur.
     Söz ola kese savaşı
     Sorumluluk makamında olan herkesin; “ kardeşliğe,birliğe,dirliğe”vurgu yapan konuşmalar yapması, milletimizin hayrına olacaktır. Toplumu geren,kutuplaşmaya davetiye çıkaran,bölücülüğün fitilini ateşleyen konuşmalar  yapmak,millî birliğimizi dinamitlemektir. Ağulu aşı,yağ ile bal edecek söz söylemek varken ayrımcılığa, bölücülüğe davetiye çıkaran söz sarfetmek, “düşmanın ekmeğine yağ sürmek”ten başka hiçbir işe  yaramaz. Başbakanımızın son günlerde hükümetin politikaları ve uygulamalarını protesto etmek amacıyla demokratik haklarını kullanan vatandaşlarımıza yönelik aşağılayıcı, rencide edici sözleri, millî birliğimizin pekişmesini isteyen herkesi kaygılandırdı.“ Reyhanlı’da,52 sünni vatandaşımız öldürüldü.” şeklinde yapılan bir açıklama; “ birliğimize kurşun sıkmak, kardeşliğimizi kundaklamak”la eş değerdedir.
    Hükümet, Gezi Parkı Protestosuile ilgili değerlendirmelerinde de iyi bir sınav vermemiştir.
“Camilerde içki içenler, ayakkabılarıyla camiye girenler, başörtülü hanım kardeşlerimize saldıranlar”dan söz edilmiş; bunlar her kim ya da kimlerse  bir türlü bulunup failleri deşifre edilerek gerçekler  milletimizle paylaşılmamıştır.( Yukarıdaki fiilleri işleyenler varsa onları, “hayvandan da aşağı yaratıklar”olarak nitelendirmek doğru olur kanaâtindeyim.)
    Türk Bayrağı; bağımsızlığımızın sembolü, şehidimizin son örtüsü, başımızın tacı, ecdadımızın kutsal emanetidir.  “Yoluna bir değil,binlerce can kurban”edebileceğimiz Türk Bayrağı,sonsuza kadar dalgalanacaktır.
     Rengini şehitlerimizin kanından alan Türk Bayrağı’nın dışında-ülkemizin her hangi bir köşesinde- bölücü terör örgütü paçavralarının asılmasına göz yummak, ihanete ortak olmaktır.(Birkaç ay önce,Türk Bayrağı’nı “tahrik unsuru”olarak gören Başbakanımızın şimdilerde vatandaşlarımızdan, “nizami Türk Bayrağı”asılmasını istemesi de dikkatlerden kaçmamıştır.)
    Ülkemizde neler olup bittiğini, bölücülerin neler istediklerini her Türk vatandaşının bilme hakkı vardır. Gerçeklerin ters yüz edilmesi, bilgi kirliliğinin zirve yapması hepimizi kaygılandırmaktadır.
 “…..   Ne istiyorlar ?
    Kandilli sürüngen ve şehir uzantıları birinci aşamanın tamamlandığını ilan etmiş ve ikinci aşamada hükümetin üzerine düşeni yapmasını beklediklerini söyleyerek 3 hafta süre vermişlerdi. Hükümetten beklediklerini de, "bebek katilinin serbest bırakılması, Kuzey Kürdistan'ın özerk mi, federasyon mu, bağımsız mı olacağı kararının bölge halkına bırakılması, koruculuğun lağvedilmesi, karakol inşaatlarının durdurulması, KCK tutuklularının serbest bırakılması ve dağdaki teröristlere siyaset yapma imkanı tanınması" olarak sıralamışlardı. Şimdi ikinci aşamaya geçildiğini hükümet de kabul ettiğine ve görüşmelere başladığına göre, sıranın bu istekleri karşılamaya geldiği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Kaldı ki Demirtaş(BDP Eş Başkanı), hükümetin hazırlık yaptığını ve önümüzdeki açıklama bunların açıklanacağını da ilan etmiştir ve her hangi bir itiraz gelmemiştir…..”   ( Orhan KARATAŞ, Ortadoğu Gazetesi-22 Haziran 2013)
    Her karış toprağı şehit kanıyla sulanan Kutsal Vatanımızda, bölücülerin taleplerini gerçekleştirecek   her
 kimse   bilmek istiyoruz. 

23 Haziran 2013
 
Ali BENLİ
                                                                                           Türkiye Kamu-Sen Kayseri İl Temsilcisi
 
NOT  : Türk-İslâm Âlemi’nin BERAT KANDİLİni kutlar; kinin,nefretin,her türlü ayrılık ve ayrımcılığın son bularak birliğimiz ve  kardeşliğimizin pekişmesine vesile olmasını Yüce Allah’dan niyaz ederim. Güncelleme Tarihi: 24 Haziran 2013, 00:00