' BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR '

' BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR '
”Bir saniyesine bile hâkim olmadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat, bir dünya için; fırıldak olmanın anlamı yok!”
Türk siyasi tarihinin bir dönemine bir şekilde damga vuran Rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU’nun yukarıdaki sözünde, hayatı sadece bu dünyadan ibaret sanıp, boyna dünyalıklarının peşinde koşanlar için ibret vardır.
Bilindiği üzere Ağustos Ayı başında 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na göre 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan Toplu Sözleşme pazarlıkları Kamu İşveren Kurulu Heyetiyle başlamıştı. Yapılan görüşmelerde henüz 2 gün olmuştu ki; yetkili konfederasyon Kamu İşveren Heyetiyle anlaştıklarını beyan ederek imzayı attığını duyurdu. Bu durum bir kısım taraflarca tarihi bir başarı olarak kamuoyuna yansıtılmaya ve bir kısım sözde medya tarafından da kazanılmış büyük bir zafer olarak pompalanmaya başlanmıştır.

Oysa uzmanlar tarafından yapılan inceleme ve hesaplamalara göre; Yasal sürenin bitimine 14 gün kala, Memur-Sen ile hükümet arasında yapılan toplu sözleşme protokolünden memurların zararlı çıktığı görüldü.

Hükümetin 3+3’lük teklifi yerine taban aylığa zam alan yetkili(!) sendika konfederasyonu Memur-Sen,
 
8/1 derecesindeki polis memurunun ayda 30,
 
Profesörün ise ayda 168 lira zarara uğramasına neden oldu.
 
Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması gibi birçok talebin de, sözleşmenin süresinden önce imzalandığı için masaya dahi gelemediği anlaşıldı.
 
Yetkili(!) Sendika Memur-Sen’in diğer konfederasyonlardan habersiz imzaladığı toplu sözleşme, memurların bir kısmının zararına neden oldu. Sendikanın, hükümetin 3+3’lük teklifi yerine 123 TL net artışta uzlaşmasıyla 2014 ve 2015’teki memur maaşlarında önemli zararlar ortaya çıkacağı görülmektedir. Reddedilen 3+3’lük teklifle 123 liralık net artış arasındaki aylık farklar (2014 Temmuz-1 Ocak-1 Aralık 2014) şöyle:
 
Şube müdürü:  -70 TL,
1/4 Öğretmen: -11 TL,
Kaymakam: -81 TL,
Baş komiser: -47 lira, 8/1
Polis memuru: -30 TL,
1/4 Uzman doktor: - 107 TL,
7/1 doktor: -62 TL,
1/4 profesör: -168,
Vaiz: 22 TL,
1/4 avukat: 104 TL,
 
1.5 milyon memurun, 3+3’e göre düşük zam aldığı toplu sözleşmede, çocuk ve aile yardımında da artış yapılmadı. Bu da maaşlara ortalama 90 TL zarar olarak yansıyacak.
 
Anlaşmayla 9/1 derecesindeki öğretmenler 10, hizmetli sınıfındaki memurlar ise 24 lira kârda.
 
Toplu Sözleşme masasına gelmeyen konulardan bazıları ise şunlar oldu:
 
§  2005 öncesi işe giren bütün memurlara verilen 1 derecenin yeni memurlara da verilmesi,
 
§  Ek ödemelerin ve diğer gelirlerin işçilerde olduğu gibi emekliliğe yansıtılması,
 
§  Fazla çalışma sürelerinin ikramiyeye dâhil edilmesi,
 
§  4/C’lilere kadro verilmesi,
 
§  1,5 milyona yakın taşeron çalışanın kadroya alınması,
 
§  Doğum izinlerinin ILO (Dünya Çalışma Örgütü)  ve AB normlarına göre yeniden düzenlenmesi,
 
Hal böyleyken yetkili(!) Memur-Sen konfederasyonu kendilerine yöneltilen eleştirileri anlamak yerine karşı cevap vermiş, rakam ve tablo bolluğuna boğulan açıklamalarla, başarılı olduklarını, kendilerine diğer konfederasyonlar tarafından iftira atıldığını açıklamaya çalışmışlar ve diğer konfederasyonların, toplu sözleşme masasında sembolik olarak oturduğunu ifade etmişlerdir.
 
Yetkili(!) Memur-Sen Konfederasyonu’nun şu sorulara yanıt vermesi ve kamuoyunu ivedilikle bilgilendirmesi gerekmektedir.
 
§  Yetkili olduğunuz11 hizmet kolunda, hizmet kollarının 1150 problemi görüşülebilir mi? Görüştünüz mü?
 
§  1150 talepten sözleşme metnine kaç tanesini yazdırabildiniz?
 
§  Yazdırabildiğiniz taleplerden kaç tanesi gerçekten çok önemlidir?
 
§  1 milyon 600 bin memur için aldığınız zam 123 TL midir?
 
§  2014 yılında enflasyon oranı beklentilerin üzerinde çıkarsa ne olacak, karara bağladınız mı?
 
§  2015 yılı zammı olan 3+3 sizi mutlu ediyor mu? Peki, memurlar 3+3 için size ne der hiç düşündünüz mü?
 
§  4/C ‘lilere kadro işi ne oldu?
 
§  Öğretmenlere Ek Ödeme konusunda ses verdiniz mi? Hani EK ÖDEME?
 
Hülasa:
Yüce dinimiz, hiçbir şekilde ve hiçbir alanda hile ve aldatmayı kabul etmez. İnsanlarla olan ilişkilerde dürüst olmak İslam’ın vazgeçilmezidir.Akıllı bir Müslüman ise her şeyden önce itikadının gereği olarak, hile ve aldatmaya yeltenmemelidir.Dünyada insanları aldatmak mümkündür, lakin Allah’ı aldatmak ise asla…
Peygamber Efendimiz zaman zaman çarşıda gezintiye çıkar, dostlarını ziyaret edip gönüllerini alırdı. Bu esnada çarşı ve pazarın ne durumda olduğunu denetler, insanların şikâyetleri varsa onları dinlerdi. İşte yine bu maksatla Medine’de çarşıya çıktığı bir gün:
Pazarda bir buğday sergisine uğrar. Elini buğday yığınının içine daldırınca parmakları ıslanır. Bunun üzerine satıcıya;
“Bu ıslaklık ne?” diye sorar.
Adam; ‘Ey Allah’ın Resulü! Yağmur ıslattı’, der.
Bunun üzerine efendimiz; “İnsanların görüp aldanmaması için o ıslak kısmı ekinin üstüne çıkarsaydın ya!” karşılığını verir.
Ardından da;  “Bizi aldatan, bizden değildir.”buyurur. (Müslim, İman 164)
 
İsrafil BAYRAK
TES Artvin Şube Sekreteri
Güncelleme Tarihi: 02 Eylül 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER