BU KAZANIMLAR KİMSEYİ TATMİN ETMEZ

Eğitim Bir Sen İstanbul 3 nolu şube bu kazanımlar kimseyi tamin etmez.

BU KAZANIMLAR KİMSEYİ TATMİN ETMEZ

BU KAZANIMLAR KİMSEYİ TATMİN ETMEZ


30 Nisandan beri Toplu Sözleşme Pazarlıkları kamu çalışanları tarafından dikkatle takip ediliyor. Sendikalar tekliflerini iletmelerine rağmen, maliye bakanının sinir bozucu demeçleri dışında, hükümet kanadından 14 Mayıs tarihine kadar bir ses gelmedi. Bilindiği
gibi 14 Mayıs tarihinde Kamu İşveren Kurulu yaptığı tekliflerle kamu çalışanlarını ayağakaldırdı. Memur-Sen ertesi gün 81 ilde kitlesel basın açıklaması yaparken, diğer sendikalar 23
Mayıs’ta iş bırakma kararı aldılar.
 
Hafta boyunca hizmet kollarının teklifleri müzakere edildi. Sendikaların taleplerinin çoğunluğu son gün müzakerelerine kalırken bir miktar kazanım elde edildi. 2005 yılından
sonra göreve başlayan memurlara bir derece verilmesi, 4/C’li personele 11 ay 28 gün çalışma imkanı sağlanması, aile yardımının artırılması, eğitim kurumu yöneticilerinin aylık karşılığı
girmek zorunda oldukları haftalık 6 saatin üç saate indirilmesi, rehber öğretmenlere seminer döneminde ek ders ücreti ödenmesi, ikili öğretim yapılan okullarda yöneticilere ayda 8 saat
ilave ek ders ücreti ödenmesi, yerel yönetim birimlerinde çalışan sözleşmelilerin kadroya alınması gibi kayda değer kazanımlar elde edildi. Eleştirmekten başka meziyeti olmayan bir kesim, sanki bu kazanımlar kolay elde edilmiş gibi, hemen yaygaraya başladı. ilk etapta elde edilen başarıları küçük göstermek için var güçleriyle özellikle Memur-Sen’e yüklendiler.
Birileri de kamu işveren kurulunu eleştireceğine Memur-Sen’i köşeye sıkıştırmak için boşa enerji harcadı. Yine aynı kadrolar pazarlıklar sürerken seyirci olmakla yetinirken pazarlıklar
bittikten sonra alanlarda boy göstermeyi tercih etti.
 
Nisan ve mayıs ayı boyunca çok sayıda kamu çalışanı arkadaşımızla bir araya geldik. Özellikle öğretmen arkadaşlarımız ek ödeme mağduriyeti dolayısıyla son derece öfkeli.
Kamu çalışanları içinde en az maaşı alıyor olmak, arkadaşlarımızın moralini iyice bozmuş, çalışma şevkleri kırılmıştır. Sayın bakandan kendilerini anlamaya dönük en küçük bir cümle bile duymamaları, eğitimcileri neredeyse mesleklerine küstürmüştür.
Yeni eğitim sisteminin belirsizlikleri, öğretmene yönelik şiddet arkadaşlarımızı ciddi anlamda kaygılandırıyor.
 
Taleplerimizin çoğunluğunun son gün müzakerelerine kalması, kamu işveren kurulunun meseleyi bir oldu bittiye getireceği yönündeki endişeleri artırıyor. Son günde de mutlaka yeni kazanımlar elde edilecektir. Ancak şu ana kadar elde edilen kazanımların benzerleri, kamu çalışanlarını kesinlikle memnun etmeyecektir.
 
Hükümet şunu iyice bilmeli: Öğretmenleri memnun etmeden eğitimdeki hedeflerinize ulaşmanız mümkün değildir. Öğretmeni memnun etmenin bir tarafında ekonomik beklentiler, diğer tarafında ise sahiplenilme özlemi var. Bu cümleden olmak
üzere ek ödeme mutlaka verilmelidir. Ek ödemesiz bir toplu sözleşme, öğretmenlerin kendilerini daha değersiz hissetmelerine yol açacak ve geleceğe dönük umutlarına darbe
vuracaktır.
 
Hem 2012 hem de 2013 yılına ait zam oranı iki haneli rakamın altına düştüğü taktirde kimse memnun olmayacaktır. Çünkü hedef enflasyonun hiç tutmadığı  ülkemizde bu yıl da enflasyon rakamının çift haneli olacağı besbelli. Hükümet ülkenin imarı konusunda gösterdiği duyarlığı, bu yıl halkı için göstermeli ve artık kamu
çalışanlarını sevindirmelidir. Sayın Başbakanın göreve geldiğinde rahatlama konusunda işaret ettiği üç yılın üzerinden yedi yıl daha geçti, bizim cephemizde değişen bir şey yok ama birilerinin cephesinde değişen çok şey var.
 
Taban aylığa zam konusu da kamu çalışanları açısından çok önem arz ediyor. Hükümet ne yapıp etmeli, diğer talepler yanında özellikle bu üç konuda tatmin edici bir artışa yeşil ışık yakmalıdır. Aksi takdirde sokaklar ısınacaktır. Vekile, vekil sekreterine,
danışmanına, şoförüne, askere, sanayiciye bunca kıyaktan sonra kamu çalışanları asla sessiz kalmayacaktır. İş çığırından çıkarsa sendikalar da üyelerine sahip çıkamaz, istenmeyen birçok şey olur. Bizim gözlemlerimize göre gidiş oraya doğru. Talepler karşılanmazsa, insanlar daha etkili eylemlere bileniyor.  
Bu vesileyle hükümeti bir kez daha meselenin ciddiyeti konusunda uyarıyoruz…
 
Eğitim-Bir-Sen
İstanbul 3 No’lu Şube 

Güncelleme Tarihi: 20 Mayıs 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER