DERSHANE ÇARPIKLIĞI SONA ERMELİDİR!

Dershaneleri 2013-2014 eğitim öğretim yılında kaldırmayı planladıklarını söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasını destekleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Gençlerin dershaneler arasında pazarlanmasına, çocuklarımızın gelecek pazarlığı üzerinden yürütülen her türlü sömürüye müsaade edilmemelidir. Sınavlara endeksli eğitim anlayışının ve dershane anarşisi ve çarpıklığının sona erdirilmesi gerekiyor” dedi.

DERSHANE ÇARPIKLIĞI SONA ERMELİDİR!
 
Bütün gelişmiş ülkelerde dershanelerin, okulları destekleyen ve öğrenmeyi takviye eden çağdaş eğitim kurumları olarak varlıklarını devam ettirdiklerini ve değişen şartlara göre kendilerini sürekli geliştirdiklerini söyleyen DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Dershanelerle ilgili bizleri rahatsız eden durum; Türkiye’de dershanelerin okulların önüne geçmiş olması ve sınavı kazanmak için öğrencilerin kendilerini dershaneye gitmek mecburiyetinde hissetmesidir. Bugün çocuğunu dershaneye göndermeyen veliler, ebeveyn olarak anne babalık görevini hakkıyla yerine getirmediğini düşünüyor.  Bu nedenle asıl yapılması gereken bütün 120 bin kişiyi istihdam eden ve bir milyon 200 bin öğrenciyi sınavlara hazırlayan dershanelerin kapısına kilit vurmak değil; YGS ve SBS gibi sınavlara endeksli eğitim anlayışının ve dershane çarpıklığının sona erdirilmesidir” dedi.
 
Kalkınma Bakanlığı’nın 10. Kalkınma Planı Hazırlık Çalışmaları çerçevesinde Ankara Sheraton Otel’de başlayan; Çalışma Grubu toplantısında dershane sorununu da masaya yatırdıklarını kaydeden Gürkan Avcı, “Eğitim sisteminin sorunları dershanelerin kaldırılması ile çözülecek değildir. Dershane arz talep dengesinin reel yansımasıdır. Kaldı ki dershaneler eğitimde fırsat eşitliği sunma açısından da önemli bir görevi ifa etmektedirler. Yapılması gereken, Fatih projesi ile birlikte içi iyi doldurulmuş 4+4+4 modeli yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK tarafından yapılacak birtakım ciddi reformlarla eğitim sistemindeki dershane çarpıklığı ve dershane mahkumeyitinin milimize edilmesidir” diye konuştu. 
 
Elemeye ve seçmeye dönük sınav merkezli eğitim sisteminin öğrencileri dershaneye mecbur ve mahkum ettiğini söyleyen Avcı, Dershanelerin değil, sınavların ezberciliği teşvik ettiğini, sınavcı eğitim sisteminin sorun çözme, düşünme, düşündüğünü ifade etme ve hayata geçirme yerine "A, B, C" şıklarından birini işaretleten reaktif bir bakış açısı öğrettiği belirterek, “Seçmeye ve elemeye dönük sınavlar hayatın her sahasında gençlerin kaderine hükmeder hale gelmiştir. Gerek YGS, SBS ve KPSS sistemi ve gerekse test tekniği bilgi kaynaklarına ulaşmanın serbest olduğu bir anlayışa göre, sentezci, eleştirel ve analitik düşünmeyi öğreten bir anlayışla olmalıdır” dedi.
 
Dershaneleri kapatmak yerine, dershanelerin görev, nitelik ve işleyişlerinde değişikliğe gidilmesi gerektiğini söyleyen Avcı, kaliteli eğitim alamayan dezavantajlı gruplara sınavlara mahsus başarı fırsatı sunması nedeniyle dershanelerin devlet tarafından da desteklenebilirliğinin düşünülmesi gerektiğini ifade ederek, “Dershanelere alternatif olarak, merkezi okullarda hafta sonları kurslar düzenlenebilir. Okullar arası başarı farklılıkları ve eşitsizlikler giderilerek birkaç türde standartlaştırılmış lise türüne geçilebilir ve bu liselerde Anadolu Lisesi öğretim programı uygulanabilir. Dershane sahiplerinin ve çalışan personelin mağdur olmaması için, atanamayan öğretmenleri devlet okullarına dönüştürmesi uygun özel okullarda ve çağdaş dershanelerde değerlendirilebilir. Lise müfredatları, yükseköğretim programları ile paralelleştirilerek, lise mezuniyetleri olgunluk sınavı maharetiyle düzenlenebilir” dedi. 
Güncelleme Tarihi: 12 Eylül 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER