DEVLETİN SADIK KULLARI 'ÇİÇEK OLUN' ...

Türk Eğitim-Sen ile Eğitim-Bir-Sen arasında, kılık kıyafet yönetmeliği vebaşörtüsü konusundaki polemik devam ediyor ....

DEVLETİN SADIK KULLARI  'ÇİÇEK OLUN'  ...
Her istediğini söyleyen istemediğini işitir. [Anonim]         
Hayatımda en az katlanabildiğim şey, kutsallığın karikatürleştirilmesi ve saygıya karşı saygısızlık olmuştur. Biliyorum, hastalıklarından kurtulamıyor, saygılı olmakta zorlanıyor ve saldırmadan da duramıyorlar. Nietzsche’nin “Öyleleri vardır ki, eğer hastalıkları tedavi edilirse ölürler. Çünkü hastalıkları hayatta sahip oldukları tek şeydir” sözünün tam da bu güruhu tarif ettiği geliyor aklıma. Kendi kendime boş ver, ‘saygısızlık yapan ne kadar değerliyse saygısızlığı da o kadar değerlidir’, muhatap alma diyorum.
Hoşa gitmeyen davranışı, hakareti karşılıksız bırakmanın, içine atmanın ‘hazmetmek’ olduğunu bildiğim için hazmedilemeyecek zırvalıklara karşı bizim oraların “Haddini bilmeyene haddini bildirmek, yetim çocuğa elbise diktirmek kadar sevaptır” tabiriyle karşılık verirken, ağzı bozuklara “Edebim el vermez edepsizlik edene… / Susmak, en güzel cevap edebi elden gidene” de ve geç diyen arkadaşlara hak vermeden de edemiyorum. Her defasında edepsizliği elden bırakmadıkları için “Kalmamış ar ve haya; gitmiş edep, sizlerden / Edepsizlik’ utanır, şimdi Edepsizlerden!..” diyerek, oturun oturduğunuz yerde açtırmayın insanın ağzını ‘çiçek olun’ diyorum. Başlıktan hareketle, hangi devletin sadık kulu diye soranlar olacaktır. Onu da okuyanların ferasetine bırakıyorum.
12 Eylül’ün kördövüşünde sebep oldukları masumların vebalini kısa sürede üzerlerinden atarak sermaye yaptıkları kanlar üzerinden rant devşirip, kaset çekenler unutmasın ki küçükken topu inşaata kaçanların fotoromanları yayınlandı demek geçiyordu içimden. Eşi başörtülü cumhurbaşkanı seçilecek diye ortalığı karıştırmak isteyen paşalardan ‘sufle’ alanlar diye başlayıp okkalı bir cevap vermeyi düşündüm. Fakat sağduyulu üyelerinden ve milletten aldıkları cevapla sendeleyenlerin, dün ‘ya sağcısın ya solcusun’ diyerek kamplaştırdıkları insanlar tarafından ‘yok bunların birbirinden farkı, al birini vur ötekine’ diyerek ayrılmalarının öfkesini yenemediklerini gördüm. Dünkü hasımlarla şimdi hısım olup, omuz omuza stratejik düşman Eğitim-Bir-Sen’e saldırmaya devam edenlere ‘gazanız mübarek olsun’ deyip pandoranın kutusunu açmayı düşündüm ve ‘la havle’ çekip vazgeçtim.
Sendikacılık adına söyleyecek sözleri kalmayanların varlık sebebimiz olan din ve değerler üzerinden dine de, değerlere de zarar verecek tarzda salya fırlatıp samimiyet testine tabi tutmaya çalışmalarını irdelemek,  “kilise çanı-şarap-papağan” üçlemesi ile dindar geçinenler cevabı yazıp, bırakın kahramanlık öykülerini biz sizin cemaziyel evvelinizi de biliriz demeyi düşünüyordum. Konu, en temel insan hakkı olan inanç hürriyetinin vazgeçilmez parçası olan başörtüsü olduğu için ‘siz haklısınız’ demeden ben vatan-millet-mukaddesat sermayesi üzerinden seslenenlere ‘hodri meydan’ diyor, alana davet ediyorum.
Malazgirt’te, Miryakefalon’da, Çanakkale’de, Büyük Taarruz’da, hatta Kerbela’da Hz. Hüseyin’in yanında gösterdiğinizi varsaydığınız gayret ve kahramanlığınızı neden başörtüsü mağdurlarının özgürlük feryatlarını duyurma ve haklarını teslim etme konularında da göstermiyorsunuz?
Milli meselelerde muhalif siyasi partilerin bile hükümete destek olduğu biliyoruz. Yakın geçmişten buna birçok örnek sayabiliriz. Hükümetin kamuda kılık kıyafet konusunda özgürlüklerden yana bir niyet içinde olduğunu düşünüyorsanız, “neden hükümete özgürlüklerin sınırlarını genişletme konusunda kamuoyu desteği sağlamak yerine, bunu yapmaya çalışanlara köstek oluyorsunuz” diye soruyor; samimi olduklarını anlatmakta zorlananlara, “bırak köstek olmayı, hadi ‘Halep oradaysa arşın burada’, destek olun” diyorum.
Yeter ki bu sorun çözülsün. Kimsenin hatırlamadığı ama yaptıklarını iddia ettikleri “Başörtüme Dokunma!” eyleminin ötesine geçmelerini teklif ediyorum. ‘İstismar’ diyenlere, ızdırabı yaşayanın feryadı neden istismar olsun diye soruyorum. Kaldı ki, eğer öyleyse destek verirsin, herkes için serbestlik gelir, böylece eğer istismar söz konusuysa, başörtüsü istismar edilmekten de kurtarılmış olur!
Dinden geçinenler varsa, bu vesileyle sermayeleri de ellerinden alınmış olur. Yok eğer başörtüsünü ‘rant’ olarak düşünüyorsanız, buyurun rantı da, neması da sizin olsun.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde ‘Kamuda Başörtüsü Yasağına Hayır’ eylemimiz için ağababalarınız izin verirse ve yerseniz pazartesi günü sizleri alanlara bekliyoruz.
 
Ateşi Nemrut’tan korkar mı İbrahim olan,
Hodri meydan, hodri meydan
Güncelleme Tarihi: 08 Aralık 2012, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
SAKARYATES
SAKARYATES - 11 yıl Önce

Işığını güneşten alıp kerameti kendinden sananların ne mal olduklarını anlamak için güneşin batmasını beklemekten başka şansımız yoktur. Kahretsin ama yoktur...Dolayısıyla bu klavye kahramanlarının, geçmişte merdiven altına gizlenip gürültü sona erer ermez meydana çıkıp önce ben geldim havası yaratanların ipliklerini pazara çıkarmamız çok ama çok zor.Eğer bugün başörtüsü diye yırtınmaya başlamışlarsa, iyi bilin ki iki sebepledir; Ya içeriden birileri sendikal rant elde etsinler diye fısıldamıştır kulaklarına ki onlara peynir reklamının mahlukatı gibi ben yaptım ben yaptım dedirtebilmek için veya yal çanaklarında azalma olmuştur da sahiplerine gözdağı vermek içindir çıkardıkları kuru gürültünün sebebi.allah bu ümmeti ortalık toz pebme iken cihat hava bozulup gök gürlemeye başlayınca da ricat edebiyatı yapanlardan korusun. yani Allah bu ümmeti önce sizden korusun. sizden...

ali esen
ali esen - 11 yıl Önce

bende demek nistiyorum ki istiklal marşınıda aturup Mehmet sırf oy getirecek diye mehmet akifçi oldunuz bende diyemiyorum ki başörtüsü eylemleriyle karılarınızı kızlarınızı kapıya bağlediniz sonra fırsat elinizdeyken başımızı örttürmüyürlar diye ağladınız sendikacıyız dediniz kuyruk salladınız,ben din düşmanları ile çarpişirken sen kuyruğunu sıkıştırıp köşeden bakıyordun şimdi din şovalyuesi oldun 12 eylülde paşalara salladığın kuyuruk altından nelerin görünüyordu ahh ah şimdi kahraman oldun kerata...onurlu ol nurlu ol hak dışına çıkma mazlum yanında ol dindar geçinme dindar ol her yerin kel utanmadan nutuk atmışsın burda tükürmek bile gelmıyor içimden

SIRADAKİ HABER