EĞİTİM BİR SEN 22. BAŞKANLAR KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ

Eğitim-Bir-Sen 22. Başkanlar Kurulu Toplantısı Sonuç Bildirgesi

EĞİTİM BİR SEN 22. BAŞKANLAR KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ


Eğitim-Bir-Sen 22. Başkanlar Kurulu Toplantısı Sonuç Bildirgesi

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunun genel yetkili sendikası olarak 22. Başkanlar Kurulu Toplantısı'nı 2-3 Haziran 2012 tarihleri arasında Ankara'da gerçekleştirdi. Toplu sözleşme süreci ile 2012-2013 eğitim-öğretim yılında hayata geçirilecek olan 12 yıllık kesintili zorunlu eğitim sistemine yönelik değerlendirmelerde bulunulan Başkanlar Kurulu'nda aşağıdaki sonuç bildirgesinin kamuoyuyla paylaşılmasına karar verilmiştir.

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunun genel yetkili sendikası olarak 22. Başkanlar Kurulu Toplantısı’nı 2-3 Haziran 2012 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirdi. Toplu sözleşme süreci ile 2012-2013 eğitim-öğretim yılında hayata geçirilecek olan 12 yıllık kesintili zorunlu eğitim sistemine yönelik değerlendirmelerde bulunulan Başkanlar Kurulu’nda aşağıdaki sonuç bildirgesinin kamuoyuyla paylaşılmasına karar verilmiştir.
1- Kökleri milletimizin inanç ve değer yargılarına uzanan çalışanların teveccühü ile memur sendikacılığının yüz akı ve en büyük çınarı olan Eğitim-Bir-Sen’in mesnetsiz saldırılar karşısındaki direnci her geçen gün artmıştır. Uydurma haberler ve gerçeğe aykırı iddialarla sendikacılık yapanlar, Eğitim-Bir-Sen teşkilatının birlik ve beraberliği karşısında sukutuhayale uğrayacaktır.
2- Hz Ali’nin “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diyerek önemini vurguladığı öğretmenlik mesleğiyle ilgili toplu sözleşme sürecinde Sayın Başbakan’ın sarf ettiği sözler, öğretmenleri derinden üzmüştür. Toplu sözleşme sürecini gölgede bırakan bu yaklaşım karşısında eğitim camiası zam ve ek ödemenin ötesinde öncelikle Sayın Başbakan’dan açıklama beklemektedir.
3- Bütçe disiplinini bozmaktansa 900 bin eğitim çalışanına haksızlık etmeyi tercih edenler adalet tercihlerini gözden geçirmelidir. 666 sayılı KHK ile muadili olmadığı gerekçesiyle öğretmen ve öğretim elemanlarına verilmeyen ek ödeme, eşitlik adına kurum içi eşitsizliklere neden olmaya devam etmektedir. Gerçek adalet sağlanıncaya ve ek ödeme talebimiz karşılanıncaya kadar kararlı duruşumuz ve mücadelemiz sürecektir.
4- Toplu sözleşme süreci, toplu sözleşme hakkından rahatsız olanların deşifresine aracılık etmiştir. Kamu sendikacılığında yeni bir dönemin başlangıcı olarak gördüğümüz Toplu Sözleşme Kanunu’nda yapılan değişiklik sonucunda gerçekleşen ‘bir aylık müzakere süreci’ mağduriyetleri gidermemiştir. Ayrıca ilgili bakanların yanıltıcı yaklaşımları ve değişik kesimlerle çatıştırmacı tavırları, kamu çalışanları nezdinde tepkiyle karşılanmıştır. Anayasa değişikliğiyle hayata geçirilen toplu sözleşme süreci, kimi kurumlarda 12 Eylül-28 Şubat anlayışının hala değişmediğini belgelemiştir. Anayasa değişmiş ancak anlayış değiştirilememiştir.
5- Milli Eğitim Bakanı’nın üslup ve tavrı eğitim camiasının moral ve motivasyonunu bozmaktadır. Otoriter, baskıcı ve tehditkâr tavrı, vesayetin deşifre edilmesi yönündeki bütün çalışmaları maalesef gölgede bırakmıştır. Okulları fabrika gibi görüp işletmeci mantığıyla yönetmeye kalkmak bu ülkenin geleceğini inşa etmek için alın teri döken eğitim çalışanlarını anlamamaktır. Milli Eğitim Bakanı bundan sonra fedakâr eğitim camiasının tepkisini çeken tavır ve söylemlerden uzak durmalıdır.
6- Öğretmenlik mesleğinin ekonomik ve mesleki itibarını hedef alan yaklaşımlar bertaraf edilmediği sürece 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri yapılmamalı ve hiç kimse kutlama mesajı yayınlamamalıdır.
7- 4+4+4 kesintili zorunlu eğitim sistemiyle ilgili gerçekleştirmeye çalıştığı düzenlemelerde eğitimin en önemli paydaşı olan sendikaları devre dışı bırakmasından kaynaklanacak olumsuzluklarda Bakanlığı sorumlu tutacağımız bilinmelidir.
8- Eğitim kurumları dâhil kamuda şekilsel yaklaşımlardan, tek tipçi uygulamalardan vazgeçilmelidir. Önümüzdeki yıla yetiştirilecek şekilde başta başörtüsünün önündeki engeller olmak üzere kravat takma, takım elbise ve üniforma gibi zorunluluklara son veren yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
9- Öğretmenlerin atama ve yer değiştirme hakları kazanılmış hakları çerçevesinde sağlanmalıdır. Özür durumuna bağlı yer değişikliği başvurularında, atamaya esas hizmet süresinin hesaplanmasında 30 Eylül tarihi esas alınmalıdır. Eş durumu ve öğrenim durumu nedeniyle özür grubu yer değiştirmeleri Şubat ve Ağustos aylarında olmak üzere yılda en az iki kez gerçekleştirilmeli; sağlık durumu ve genel ve özel hayatı etkileyen sebepler nedeniyle özür grubu yer değiştirmeleri ise süre şartına bağlanmaksızın gerçekleştirilebilmelidir. Özür grubuna bağlı yer değiştirme suretiyle talep ettikleri eğitim kurumlarına atamaları yapılamayan öğretmenler, istekleri dikkate alınarak yer değiştirme suretiyle atanmak istedikleri il emrine atanabilmelidir. Yine il içinde ve iller arasında karşılıklı yer değiştirmek suretiyle atanma mümkün hale getirilmelidir.
10- Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve Genel İdare Hizmetleri Sınıfı çalışanlarının atama ve yer değiştirmelerine ilişkin esaslar bir an önce belirlenmeli, görev tanımları yapılmalı, 4/C’li personelin mali ve sosyal haklarında kadro dahil iyileştirmelere devam edilmelidir.
11- Üniversite çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarında iyileştirmeler yapılmalı, yüksek öğretimde çalışanları temsilen sendikalar demokratik yönetimin gereği olarak bütün yönetsel süreçlerde paydaş olarak görülmeli, bilimsel ve yönetsel özerklik için 2547 sayılı Kanun bir an önce çağın şartlarına göre yeniden ele alınıp YÖK reformu gerçekleştirilmelidir.
12- Eğitim-öğretim ve bilim hizmet koluna ilişkin en önemli talep olan ek ödeme hariç, eğitim sendikaları kurulduğundan bugüne ilk defa 18 sorun birden çözüme kavuşturulmuştur. Hizmet kolu tekliflerimiz arasında Kamu Personeli Danışma Kurulu’na havale edilen sorunlarımız da bir an önce görüşülmeli ve çözüme kavuşturulmalıdır.
13- Başta eğitim kurumları olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların ve öğrencilerin ibadet ihtiyacını karşılayacak yer tahsisi yapılmalıdır.
14- Demokratik eğitim hakkının önündeki engeller kaldırılmalı ve insanların tercihlerine ipotek koyan eğitimdeki ‘karma’ mecburiyetine son verilmelidir.
15- Öğretmen kariyer basamaklarında yükselmeye ilişkin gerekli yasal değişiklikler bir an önce yapılmalı ve süreç yeniden başlatılmalıdır.
16- 2012-2013 eğitim-öğretim yılında ücretli öğretmen uygulamasına son verecek ve okullardaki öğretmen açığının tamamını kapatacak şekilde kadrolu öğretmen ataması yapılmalıdır.

Güncelleme Tarihi: 04 Haziran 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER