EĞİTİM İŞ KAMU ÇALIŞALARINI İŞ BIRAKMAYA ÇAĞIRDI

HAKLARIMIZ İÇİN İŞ BIRAKIYORUZ

EĞİTİM İŞ  KAMU ÇALIŞALARINI İŞ BIRAKMAYA ÇAĞIRDI
HAKLARIMIZ İÇİN İŞ BIRAKIYORUZ

Hükümet, 2012 yılı için kamu emekçilerinin maaşlarına yüzde 3.5+4 zam önerisinde bulunarak, kamu çalışanlarının taleplerini ve yetkili kamu çalışanları sendikalarını ciddiye almadığını bir kez daha ortaya koymuştur.

Bu teklif kabul edilebilir bir teklif değildir. Aslında 4688 sayılı Kamu Çalışanları Sendika Yasası ile sözde toplu sözleşme masalarında haklarımızı almanın olanağı yoktur. Acilen yapılması gereken İLO koşullarına uygun, anti demokratik maddelerden arınmış, çalışanların, demokratik, meşru eylem ve etkinliklerini engellemeyen, içerisinde “grev ve toplu sözleşme” olan bir sendika yasasının çıkması için mücadele etmektir. Yüzde 3.5+4’ün ortalama memur maaşında yapacağı artış 55-75 TL arasındadır. Yüzdelik artış oranında buçuklu artış yapan Hükümet, kamu çalışanlarıyla adeta dalga geçmekte, kamu çalışanlarının emeklerini yok saymaktadır. Hükümeti, bir an önce bu yaklaşımından vazgeçmeye çağırıyoruz. Kişi başına düşen ulusal gelirin 10 bin doları aştığını, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olduğumuzu, her yıl yüzde 10 civarında büyüdüğümüzü övünerek söyleyen Başbakan, kamu çalışanlarının haklı talepleri karşısında Yunanistan’ı örnek göstermektedir. Yunanistan’da krizin faturasını emekçilerle birlikte politikacılar da öderken, ülkemizde ise Başbakan faturayı yalnızca emekçilere ödetmek istemektedir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. AKP Hükümeti, 2012 ve 2013 yılları için yüzde 7 ve yüzde 6’lık zam artışlarını hangi enflasyon istiaresine yatarak belirlemiştir? Sendikaların ve kamu çalışanlarının taleplerini yok sayan bu anlayışın toplu sözleşme yapmakla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu tamamen köleci ve dayatmacı bir yaklaşımdır. Ülkemizde açlık sınırı bugün 1050 TL, yoksulluk sınırı ise 3200 TL civarındadır. Kamu emekçilerini, insan onuruna yakışır bir yaşam standardına kavuşturmak için yapılması gereken zam oranı 2012 için en az yüzde 25 olmalıdır. Ayrıca, ek ödemeleri düzenleyen 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yaratılan ücret adaletsizliği giderilmeli, eşit işe eşit ücret ödenmelidir. Bu bağlamda, öğretmenlere ve akademisyenlere en az 300 TL ek ödeme yapılmalıdır.

Hükümetin resmi rakamlarına göre, son 9 yıldaki ekonomik büyüme, yüzde 48.3 olmuştur. Ancak kamu çalışanları bu ekonomik büyümeden hiç pay almamıştır. Dolayısıyla bugün itibarıyla en düşük dereceli memur maaşında yaklaşık 400 TL büyümeden kaynaklı ücret kaybı olmuştur. Bu miktarın da en kısa zamanda maaşlara yansıtılması gerekmektedir. Öte yandan, yıllardır maaşlarında herhangi bir iyileştirme yapılmayan, açlık sınırında yaşayan memur emeklileri de unutulmamalı, aylıklarına insanca yaşayacakları oranda zam yapılmalıdır. Eğitim-İş, tüm kamu çalışanlarının ve emeklilerin haklarını savunmak, insanca yaşam standartlarına kavuşmalarını sağlamak için yarın (23 Mayıs 2012) diğer emek örgütleriyle birlikte üretimden gelen gücünü kullanacak ve iş bırakacaktır.
Grev, kamu çalışanlarının hem iç hukuktan hem de uluslar arası hukuktan kaynaklanan en meşru hakkıdır. Kamu çalışanlarının bu demokratik hakkını engellemeye çalışan hükümet yetkililerini hukuka uymaları konusunda uyarıyoruz. Haklarımızı elde etmenin tek yolu, emek mücadelesinde birlikte hareket etmekten geçmektedir. Tüm konfederasyonları taleplerini ortaklaştırarak, alanlarda eylem birlikteliği yapmaya, grev hakkını kullanmaya davet ediyoruz
Güncelleme Tarihi: 22 Mayıs 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER