EĞİTİMDE SKANDALLARIN ARDI ARKASI KESİLMİYOR ; SÜRGÜN,SİYASİ KADROLAŞMA VE FİŞLEMELER TAM GAZ SÜRÜYOR !

10 Haziran 2014`te yayınlanan "Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirmelerine İlişkin Yönetmelik" düzenlemesinin ardından, eğitim yöneticileri sendikal siyasal referanslarla belirlenmekle kalmamış, eğitimde sürgün, siyasi kadrolaşma ve fişleme uygulamaları birer birer ortaya çıkmaya başlamıştır.  
21 Ağustos`ta açıklanan ve ağırlıklı olarak MEB üst düzey yöneticilerinin değerlendirmelerine dayanan okul müdürlerinin değerlendirilmesi sürecinde hükümete yakın sendikanın üyelerinin büyük bölümüne 75 puan ve üzeri verilerek görev süreleri uzatılmıştır. Başta Eğitim Sen üyeleri olmak üzere, 7 bini aşkın okul müdürü ise düşük değerlendirme puanı verilerek görevden alınmıştır.

Günlerdir Türkiye`nin dört bir yanında okul müdürlerinin haksız yere görevden alınması ile ilgili yürüyüşler ve basın açıklamaları yapılmaktadır. Yıllardır İzmir Konak`ta Gürçeşme Leman Alptekin İlkokulu müdürlüğü görevi yapan Ali Özüpek`in müdürlük görevine son verilmesinin ardından okulda çocukları okuyan öğrenci velileri, 8 Eylül`de basın açıklaması yaparak okul müdürlerine sahip çıkmışlardır. Görevden alınan okul müdürleri genellikle aynı ilçe içinde öğretmen olarak görevlendirirken, Ali Özüpek 10 Eylül`de Torbalı Ayrancılar Mehmet Akif Ersoy İlkokuluna öğretmen olarak sürgün edilmiş ve resmen cezalandırılmıştır.

Yeni atanan okul müdürleri bir taraftan 4 yıllık görev süresi dolan müdür yardımcılarının görevine son verirken, Muş`ta yapılan eğitim yöneticileri değerlendirmesinde 75 puan altında alan Mahmut Baskın, isimli bir okul müdürü, önce Mehmet Zafer Çağlayan İlkokuna öğretmen olarak atanmış, ardından göreve bile başlamadan Muş İl Milli Eğitim Müdürlüğü`nde Şube Müdürü olarak görevlendirilerek ödüllendirilmiştir.

Yıllardır eğitim sisteminin bütün kademelerinde partizanca kadrolaşan, Eğitim Sen üyelerini soruşturma, sürgün ve mobbing ile yıldırmaya çalışanların kendileri gibi düşünmeyen öğretmenleri sürgün ederken, yandaşlarını şube müdürlüğü ile ödüllendirmeleri, eğitimde keyfiliğin ve partizan kadrolaşmanın geldiği boyutları görmek açısından önemlidir.

Sendikamız tarafından ilk açıklandığı günden bu yana gündeme getirilen "yandaş" atamaları ve siyasal kadrolaşma girişimleri okul müdürlerine verilen çelişkili puanlar ve "adrese teslim" yapılan atamalarla doğrulanırken, Bitlis Tatvan‘da bir okulun yöneticilerinin bilgisayarında çıkan fişleme belgeleri, eğitimde atamaların nasıl ve hangi yöntemler kullanarak yapıldığı göstermiştir.

Tatvan`da bulunan bir okulun Eğitim-Bir-Sen‘li olan idarecilerinin bilgisayarında bulunduğu iddia edilen ve basına da yansıyan belgede Tatvan`da bazı okulların müdür ve müdür yardımcılarının isimleri ve isimlerinin karşısına bazı işaretler konulmuştur. Bazı eğitim yöneticilerin isimlerinin karşısına "Eğitim Sen`li" bazılarına ise "Fetullahçı" yazılmış olması, fişleme geleneğinin MEB`de nasıl uygulandığının kanıtı niteliğindedir. Belgede isminin karşısında üç yıldız olanlar daha sonra okul müdürü olarak atanırken, okul müdürü olduğu halde bir yıldız alanların yöneticiliklerine son verilmiş olması, fişleme belgesinin gerçek olduğunu göstermektedir.

Eğitim Sen üyeleri, bugüne kadar sendikal faaliyetlerinden ötürü pek çok kez baskılarla, soruşturma ve sürgünlerle karşı karşıya kalmıştır. Son yıllarda siyasal kadrolaşma girişimleri ve fişleme iddialarının artması, başta eğitim yöneticileri olmak üzere, tüm eğitim emekçilerini tedirgin etmektedir. MEB`in eğitimin sorunlarını çözmek yerine, bakanlık kadrolarını tamamen siyasi iktidar yandaşları ile doldurmakla meşgul olması, eğitim sisteminin nasıl bir karanlığın içine itildiğini göstermektedir.

Sendika üyelerinin en demokratik haklarının bile soruşturma ve sürgün nedeni sayıldığı, eğitimcilerin fişlenerek siyasi kadrolaşma operasyonlarının konusu yapıldığı bir ülkede demokrasiden, haktan ve adaletten bahsetmek mümkün değildir.

Yıllardır ısrarla sürdürülen soruşturma, sürgün, mobbing uygulamaları ve fişlemeler bizleri haklı mücadelemizden asla geri döndürmeyecektir. Attıkları her adımda siyasi ayrımcılık yapan, kendileri gibi düşünmeyenleri sürgünlerle, soruşturmalarla sindireceklerini sananlar büyük bir yanılgı içindedir. Eğitim Sen bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da yürüteceği örgütsel ve hukuksal mücadele ile yaratılmak istenen bu kuşatmayı da aşacaktır.

 EĞİTİM-SEN Güncelleme Tarihi: 11 Eylül 2014, 00:00