EŞ DURUMU MAĞDURLARI

EŞ DURUMU MAĞDURLARI
Eski Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, TRT’ de katıldığı canlı yayında ’’Sivas’ ın doğusuna gitmek isteyenleri, eşlerinin yanına göndereceğim.’’ demişti. O an hayretler içinde kalmıştım. Bir iş kolundaki en yetkili kişi olan bakan, milyonların önünde nasıl böyle bir açıklama yapabilir? Dinçer’ in eş durumundan yer değişikliği talep edenlere söylediği ilk rencide edici söz bu değildi: Eşinin görev yerine tayin olamayan öğretmenlere ’’Ücretsiz izne ayrılın!’’ da demişti.
 
Eş durumu mağdurlarına yapılan bu kıyım kabûl edilebilir cinsten değil! Şubat 2012’ de eş durumu tayinlerini kılavuzdan çıkartan Dinçer, Türk Eğitim-Sen’ in eylemiyle geri adım atmıştı ama sorun tamamıyla çözülmedi. Dinçer’ in görev yaptığı 18 ay zarfında 3 eş tayin döneminde yer değiştiremeyenlerin sayısı arttı da arttı. Kimi ücretsiz izne ayrıldı, maddî kayba uğradı; kimi çalışmaya devam etti, manevî kayba uğradı. Yuvalar yıkıldı; çocuklar annesiz-babasız, bebekler baba yüzü görmeden büyüyüp gittiler. Eşler birbirlerini ayda yılda bir görür oldular, bunlar yetmezmiş gibi iki farklı şehirde iki kira ödediler. Türk Eğitim-Sen öncülüğünde birçok eş durumu mağduru bakanlığa dava açtı. Bazı davalar kazanıldı ama 8-9 ay sonra kazanılan bu davalar yaralara merhem olmadı, yüzleri güldürmedi. Çünkü gecikmiş adalet, adalet değildir! Bazı davalar da kaybedildi. Müştekî eş durumu mağdurlarının eşlerinden ayrı kalarak maddî ve manevî kayba uğramaları yetmezmiş gibi bir de MEB avukatlarına vekâlet ücreti ödemek zorunda kaldılar. Bu durum nefreti körükledi, öfkeyi köpürttü. O dönemde eş durumu mağdurları her yolu denedi: Bakanlık önünde Dinçer’ in eşi Esma Hanım’ a seslendiler. Belli ki kaleyi içten fethetmek istediler ama o da olmadı. Ömer Dinçer döneminde mağdurlara kapılar birer birer kapandı.   
 
2013’ ün Şubat döneminde eş durumu yer değişikliklerini yeni bakan Nabi Avcı yaptı. 8.286 yer değişikliği talebinin 1.518’ i gerçekleşmedi. Tabi ki bunlar MEB’ in basına yansıttığı rakamlar… Sayının daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bunlara sınıf öğretmenlerinin 4+4+4’ ten dolayı yer değiştirmesinin imkânsız hale getirilmesini de eklersek eş durumunun ne hale getirildiğini görebiliriz.
 
Mağdur sayısı artıyor, rakamlar uzayıp gidiyor. Özür grubu duyuruları istekleri karşılamıyor. Her yer değişikliği döneminde MEB hata üstüne hata yapıyor. Bu yıl özür grubu yer değişikliklerinin tarihinde erteleme yapıldı, diğer iş kollarında çalışanlar düşünülmemişti. Bakanlık zannediyor ki öğretmenler, sadece öğretmenlerle evleniyor. İnsanların yatak odalarına kadar müdahale eden zihniyetten başka ne beklenir?
 
Büyükzehir Yasası’ yla ilçelere bağlı köy ve beldeler mahalleye dönüştürüldü. İlçelerin uzak köyleri dahi mahalle olunca eş durumu yer değişikliği duyurusuna taraf olan mağdur sayısı azaltıldı(!) Ancak ilçelerin 3. sınıf yollarla köyleri de var. Bakanlık ne yaparsa yapsın sistemi rayına bir türlü sokamadı.
 
Anayasa ve Yönetmelik Ne Diyor?
 
Ülkemizin taraf olduğu uluslararası antlaşmalar, anayasamız ve yönetmelikler aile birliğinin korunması gerektiğine işaret ediyor. İşte bunlardan birkaç madde:
 
1-)Bizim de taraf olduğumuz ve 1948’ de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ nde "Aile, cemiyetin tabii ve temel unsurudur; cemiyet ve devlet tarafından korunmak hakkını haizdir." denilmektedir.
 
2-)1982 Anayasası' nın “Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları” başlıklı 41. maddesinde "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.’’ der.
 
3-)2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ nın ’’Devletin Temel Amaç ve Görevleri’’ başlığını taşıyan 5. maddesi ’’Devletin temel amaç ve görevleri; kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.’’ şeklindedir.
 
4-)657 sayılı DMK’ nin ’’Yer Değiştirme Suretiyle Atanma’’ başlıklı 72. maddesinde ’’Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76’ ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır.’’ denilmektedir.
 
5-)Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ nin ’’Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirmeler’’ başlıklı 35. maddesinde ’’Öğretmenler, sağlık, eş ve öğrenim durumu özürleri nedeniyle özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere yer değiştirme isteğinde bulunabilirler.” denilmektedir.
 
Medenî Kanun ve yönetmeliklerdeki maddeleri de eklersek eş durumu mağdurlarına devlet eliyle uygulananların anayasaya ne denli aykırı olduğunu görebiliriz.
 
Bitirirken
 
Rotasyon sevdalıları, memurun yer değişikliği yapması sizin için bu kadar elzemse ilk önce eş durumu mağduriyetini giderin. Bakalım gücünüz yetecek mi?  Yeni evli çiftlere asgarî çocuk sayısını belirleyen alî irade de eş durumu mağdurlarının sesine kulak vermelidir. İdareler iş ve işlemlerinde yaşam kalitemizi düşünmek ve arttırmak zorundadır. Sadece eş durumu mağduru öğretmenlerin değil tüm devlet memurlarının anayasal, insanî, evrensel ve manevî hakları olan eş durumu yer değişikliği talepleri; 2014’ ün yaz döneminde bir an önce gerçekleştirilmelidir.
 
 
Yücel ÖNDER
Türk Eğitim-Sen
Esenler İlçe Başkanı
Güncelleme Tarihi: 19 Ağustos 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER