FATİH PROJESİ İLE İHALELER FETHEDİLDİ !

FATİH PROJESİ İLE İHALELER FETHEDİLDİ !
Açılımı: (Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Projesi ) olan FATİH Projesi, ulusal eğitimimiz, toplumsal durumumuz, teknolojik altyapımız iyice hesaplanmadan ortaya konmuş bir projedir. Bugün gelinen noktada da başbakanın pazarlamacı mantığına uygun olarak rant yaratan, vurgun sağlayan, yandaşların parayı fethettiği,  eğitime katkısı olmayan bir projeye dönüşmüştür. Bu nedenle de eğitim açısından ölü doğmuş bir projedir.
Özellikle Bilgisayar ve Öğretim Teknologları tarafından etraflıca değerlendirilmeden uygulamaya geçirilmiş olması oldukça düşündürücü olan bu proje, hâlihazırda ilköğretim düzeyinde var olan bilgisayar dersi bile kaldırılmışken, bilgisayar öğretmenliği bölümü mezunlarının istihdamına ilişkin sorunlar yaşanırken birden bire karmaşık bir teknoloji sınıflara kadar götürülerek kamuoyunu yanıltıcı bir durum oluşturulmuştur. Öğretmenlerin ve öğrencilerin bilgisayar okuryazarı olmaması, teknolojinin etkili kullanımını sağlayacak olan bilgisayar öğretmenlerinin sistemden uzaklaştırılması çelişkiyi daha da artırmıştır.
 Ülkemize yeni getirilecek olan bu teknoloji ile eğitimde çağ atlayacağımız söylenmiş ve bu algı yaratılmak istenmiştir. Dünyada ABD, Brezilya ve Türkiye gibi üç ülkenin yaptığı bu uygulamanın öğrenci başarısına hiçbir katkısı olmadığı araştırmalarla belirlenmiştir. Örneğin ABD’de 2005 yılında uygulanmaya başlanan tablet üzerinden eğitim almanın katkıları araştırıldığında öğrenci başarısının artmadığı ve eski sisteme geri dönüldüğü görülmüştür.
Bütün bu bilgiler ve çelişkiler gün gibi ortadayken hiç ilgisi ve alakası olmadığı halde mali konularla ilgili olarak kamuoyunda 4+4+4 Kesintili Eğitim Yasası diye bilinen yasanın 20.maddesine ( 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na)  geçici 13.madde eklenmiştir. Proje böylece 4+4+4+Fatih Projesi’ne dönüştürülmüştür. Yapısal boyuttan mali boyuta kayan bu madde bütün eğitimcileri şaşkınlık içinde bırakmıştır. Bu geçici maddeye “2015 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç, bu Kanun hükümlerine tabi değildir.” İfadesi eklenerek Kamu İhale Kanununun ve Kamu İhale Kurumunun denetimi dışına çıkarılarak FATİH PROJESİ üzerinden rant sağlamak ve vurgun yapmak için gerekli altyapı oluşturulmuştur. Buradan kim ya da kimlere nasıl rant sağlanacağı, ya da ülke kaynaklarının gelişigüzel nasıl peşkeş çekileceği açıkça anlaşılmaktadır.
Ortada öğretmenleri, öğrencileri ve öğretim programlarını ele alan bir proje yoktur. Projenin gerçekleşmeyeceği ve ülkemize büyük kayıplar getireceği gerçeği göz ardı edilmiştir. Göz ardı edilmeyen Fatih Projesi ile yandaşların parayı FETHETMESİ, zengin olmasıdır.
 
Bugün gelinen noktada Proje kapsamında ilk olarak okullara akıllı tahtaların yerleştirilmesi, internet bağlantısı için yerel alan ağ altyapısı kurulması, beraberinde öğrenci ve öğretmenlere tablet bilgisayarlar verilmesi öngörülürken, iş ve işlemler planlanan zamanlarda bir türlü bitirilememiştir. Bazı okullara akıllı tahta gönderilirken tabletler gönderilmemiş, tablet gönderilenlere de akıllı tahta kurulmamıştır. 2013 yılında 17 milyon 234 bin 452 öğrenciden 62.800’üne, yani sadece binde 3’üne tablet dağıtılabilmiştir. Tabletler lise öğrencilerinin ancak %1,6’sına ulaştırılabilmiştir. 47.000 tabletin bozuk olduğu bizzat MEB tarafından itiraf edilmiştir. Toplamda 85.000 akıllı tahta dağıtıldığı açıklanmıştır. Sonuçta dağ fare bile doğuramamıştır.
MEB açısından Projenin sorumlu birimi Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nde (YEĞİTEK) dışarıdan kişiler getirilerek Projenin yürütülmesi, birimdeki kadrolu personelin ise başka birimlere gönderilmesi nedeniyle, özellikle eğitim içeriklerinin yapımı konusunda ciddi sorunlar yaşanmıştır. İhalesi yapılmasına karşın birçok okulda sınıflara internet bağlantısı hala gerçekleştirilememiştir.
Milyarlarca liralık tablet ve yerel alan ağ internet bağlantılarının üssü konumundaki YEĞİTEK’te, dışarıdan getirilenlere ödenen yüksek ücretler, aynı şekilde MEB’in kendi kadrolu hukukçuları olmasına karşın dışarıdan "hukuk danışmanlık hizmeti" adı altında birçok avukata yüksek tutarlarda ödeme yapması, Genel Müdürlüğün özellikle açık lise sınavları nedeniyle Müsteşar Yardımcılarını bile "sınav kuryesi" olarak Mekke’ye göndermesi, Genel Müdürlüğün hizmet binasında yapılan yenileme ve tadilatların maliyetleri de yapılan yolsuzlukların üstüne tuz biber ekmiştir.
Ayrıca Türk Telekom Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü yaparken YEĞİTEK’e Genel Müdür olarak atanan birinin MEB’in yaptığı "yerel alan ağı" ihalesine katılan ve kazanan firmalardan biri olan Telekom’da üst düzey görevde bulunmuş birisi olarak, ihaleyi gerçekleştiren birimin başına getirilmesi de oldukça düşündürücüdür.
 Sonuç olarak her işe, her kuruma pazarlama, rant sağlama mantığıyla yaklaşan AKP iktidarı ve onun kadroları sayesinde FATİH projesinin her tarafından usulsüzlükler ve yolsuzluklar fışkırmaktadır.
 Eğitim-İş olarak; başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere hükümeti, ülkemize büyük kayıplar yaşatan, yolsuzluklara neden olan bu projeden bir an önce vazgeçmeye, yapılan yolsuzluk ve usulsüzlüklere bulaşanlar hakkında işlem yapmaya, konuyla ilgili olarak kamuoyuna hesap vermeye davet ediyoruz. Ayyuka çıkan bu yolsuzluklarla ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti savcılarını da göreve çağırıyoruz.

Eğitim İş Genel Merkezi
Güncelleme Tarihi: 27 Temmuz 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER