Hürriyetçi Eğitim Sen'den YÖK'e Çağrı

Hürriyetçi Eğitim Sen, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı kararları ile ilgili plarak YÖK'e birtakım ikazlarda bulundu.

Hürriyetçi Eğitim Sen'den YÖK'e Çağrı

Hürriyetçi Eğitim Sen, "Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nın doçentlik başvuru şartlarına ilişkin değişiklik önerilerinin kabul edildiği YÖK Genel Kurul Kararındaki şu hususların doçentlik başvurularında birtakım sorunlara yol açacağı açıktır. YÖK'ten konunun tekrar ele alınmasını talep ettik." diyerek bir bildiri yayımladı. Bildiride şu ifadelere yer verildi: 
 

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞINA

Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nın doçentlik başvuru şartlarına ilişkin değişiklik önerilerinin kabul edildiği YÖK Genel Kurul Kararındaki şu hususların doçentlik başvurularında birtakım sorunlara yol açacağı düşünülmektedir.

  1. Üniversitelerarası Kurul doçentlik başvurularında “Uluslararası Makale” başlığı altında hemen tüm alanlarda Uluslararası Alan İndeksi kavramını göz ardı ederek, Clarivate şirketi bünyesindeki SCIE ve SSCI kapsamlı dergilerde yayımlanan makaleleri en yüksek puanlamaya tabi olanlar arasına; yine WOS üyesi olan AHCI kapsamındaki dergileri bunlardan hemen sonraya, WOS tabanlı ESCI ile ELSEIVER tabanlı Scopus indekslerini de eşit puanlamalarla AHCI’dan sonraya almıştır. Bu itibarla ÜAK bariz şekilde Türk doçent adaylarını Clarivate şirketinin tekelindeki dergilere yönlendirmektedir.
  2. Ulusal makaleler kısmında ise geçtiğimiz başvuru dönemlerinde en az dört olan yayın zorunluluğunu altıya çıkarmıştır. Bu husus her ne kadar ülkemizdeki TrDizin dergilerini güçlendirici ve popüler hale getirici olumlu sonuçlar doğurabilecekse de, özellikle alan bazlı düşünüldüğünde pek çok alanda TrDizinli dergi sayısının azlığı nedeniyle dergilere gönderilecek yayınların yayımlanma sürecini oldukça uzatarak, doçentlik bekleyişinde olan adayları olumsuz etkileyecektir.

Hem Uluslararası hem de Ulusal Makale kıstaslarında ÜAK’tan beklenen, nitelikli bir inceleme yaparak hem yurtdışında hem de ülkemizde faaliyet gösteren indekslerin arasından bir seçim yaparak alan bazlı bir “Alan İndekslerini” tespit edip, doçent adaylarına ve kamuoyuna bildirmesidir. Böylece doğrudan WOS’a bağlı indekslerin taradığı dergiler lehine ortaya çıkmış olan bu haksız rekabet ortamı giderilmiş olacak, alanların kendilerine özgü nitelikli yayın yapan dergileri de puanlamalara dahil edilebilecektir.

  1. Üniversitelerarası Kurulun doçentlik başvurularına esas kitap ve kitap bölümü türlerinden talep ettiği yeni değişikliklerde ise yine WOS tabanlı bir indeks olan BKCI kapsamındaki yayınevlerinden çıkacak kitapların en yüksek puan baremiyle değerlendiriliyor oluşu bir kez daha Clarivate şirketini ön plana alarak, bir devlet kurumu olmasına rağmen haksız rekabet ortamında doçent adaylarını bir şirkete yönlendirmektedir. Öte yandan örneğin sosyal bilimler ve filoloji alanında ilgili indeks (BKCI) kapsamında bilinen yalnızca bir yayınevi (İstanbul Üniversitesi) bulunmaktadır. Bu husus da hem yayınevleri hem de doçentlik çalışmalarını yayınlatacak adaylar bakımından çok büyük bir olumsuzluğa sebep olacaktır. Ülkemizde zaten oldukça zor şartlar altında akademik yayıncılık yapan yayınevleri bu koşul üzerine doğacak haksız rekabet ortamından zararlı çıkacak ve bu hususu kısa süre içerisinde yargıya intikal ettirebileceklerdir.
  2. Üniversitelerarası Kurulun doçentlik başvurularındaki Eğitim Öğretim bölümünden de adaylardan en az 2 puanlık eğitim öğretim tecrübesini zorunlu olarak talep etmesi de bir diğer olumsuzluktur. Bugün pek çok üniversitemizde öğrencisi olmadığı halde akademik çalışmalarına devam eden bölümler veya anabilim dalları bulunmaktadır. Bu bölüm veya anabilim dallarında Dr. Arş. Gör. veya Dr. Öğr. Üyesi olarak görev yapan akademisyenler, herhangi bir ders tecrübesini elde edemediklerinden dolayı doçentlik başvurusunda bulunamayacaklardır. Ancak bu husus adayların elinde olan bir husus değildir. Kriterlerdeki bu zorunlu talep ilerleyen süreçte doçentlik başvurusunda bulunacak bu unvanlardaki öğretim elemanlarına, kasıtlı olarak ders görevi verilmeyerek başvurularının engellenmesine kadar gidebilir kanaatindeyiz.

Sonuç olarak ÜAK her ne kadar yayın, proje ve eğitim öğretim etkinlikleri anlamında belirgin bir iyileşmeyi öngörüyorsa da geçmiş dönem doçentlik başvurularından daha az puanlanmak suretiyle dergi ve yayınevi gibi akademik yayıncı kuruluşları ötekileştirmekte, ders tecrübesine kendi ellerinde olmayan kurumsal altyapı yetersizlikleri yüzünden ulaşamayan öğretim elemanlarının akademik yükselişlerini baltalamaktadır. Dolayısıyla ÜAK’ın Doçentlik Başvuruları için eski başvuru şartlarını da göz önünde bulundurarak bir yandan niteliği artıran ancak bir yandan da hem adayların, hem de akademik yayıncılıkla uğraşan diğer ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların lehine yeni bir düzenleme yapması gerekmektedir.

Güncelleme Tarihi: 23 Ağustos 2023, 17:09
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER