İŞÇİ MEMUR AYRIMININ KALDIRILACAĞI HABERLERİNE TEPKİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın yeni anayasa ile birlikte işçi-memur ayrımının kaldırılarak çalışan kavramının getirileceğini açıklamasına tepki geldi.

İŞÇİ MEMUR AYRIMININ KALDIRILACAĞI HABERLERİNE TEPKİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın yeni anayasa ile birlikte işçi-memur ayrımının kaldırılarak çalışan kavramının getirileceğini açıklamasına tepki geldi.
 
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK yaptığı açıklamada, Hükümetin işçi-memur ayrımını kaldırarak memurluk güvencesini ortadan kaldırmayı, güvensiz ve güvencesiz bir çalışma hayatı oluşturmak için altyapı hazırlamayı ve kazanılmış haklarını yok etmeyi amaçladığınnı svundu.
 
Koncuk açıklamada, “memurların iş güvencesine karşı hazırlanan oyun, ısıtılıp ısıtılıp toplum gündemine sunulmaktadır. Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜMSİAD Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada bir kez daha işçi, memur ayrımını kaldıracaklarını ifade etmiş, yeni anayasayla birlikte gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, çalışan kavramının geleceğini belirtmiştir.” dedi.
 
Koncuk, Sayın Cumhurbaşkanının, memurların, çalışan kavramı içinde işçilerle aynı potada eritilmesi konusunda muhtemelen yanlış bilgilendirildiğini ve dünyanın gelişmiş olarak kabul edilen hiçbir ülkesinde memur ile işçinin aynı statüde çalışmadığını belirterek, “Devlet Personel Başkanlığı’nın verilerinde dahi Türkiye ile birlikte İngiltere, Almanya, Fransa, Brezilya, Danimarka, Estonya, İrlanda, İspanya, İsveç, Meksika, Portekiz, Slovenya, Yeni Zelanda, ABD, İtalya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Finlandiya, Hollanda, İsrail, İsviçre, İzlanda, Japonya, Kanada, Kore, Macaristan, Norveç, Polonya, Rusya, Slovakya, Şili, Ukrayna, Yunanistan gibi birçok ülkede kamu görevlilerinin farklı bir hukuki düzenlemeye tabi olduğu; sosyal yardımlarının, yargılanmalarının, görev ve sorumluluklarının farklı kanunlarla düzenlendiği bilgisi yer almaktadır. Bununla birlikte, Almanya, İtalya, Avusturya, İspanya, Kore gibi ülkelerde memurların hayat boyu iş güvenceleri mevcuttur. Bütün ülkelerde memurların işe alınma süreçleri işçilerden ayrı bir düzenleme ile belirlenmektedir.  Dolayısıyla gelişmiş ülke olarak kabul edilecek ülkelerin hemen hepsinde statü hukukuna bağlı olarak çalışan bir memur kesimi bulunmaktadır.” İfadelerini kullandı. 
 
Koncuk, işçi, memur ayrımının kaldırılmak istenmesinin altında yatan tek gerekçe, memurların iş güvencelerinin ellerinden alınarak kamu hizmetlerinin tarafsızlığının yok edilmesi, tamamıyla hükümete bağlı olarak çalışan bir kamu görevlisi arzusu olduğunu savunarak, “Türkiye Kamu-Sen olarak, yıllardır her ne ad altında olursa olsun tüm çalışanların iş güvencesine kavuşturulması için mücadele etmekteyiz. Ancak kamuoyuna yansıyan açıklamalardan siyasi iktidarın, kamu kesiminde memurluk güvencesini yok etmeye, tek tip istihdam modeli diyerek memurları çalışan adıyla özel sektör işçileriyle aynı potada eritmeye ve iş güvencesini kaldırmaya çalıştığı görülmektedir.
 
İşçi, memur ayrımı kaldırıldığında Devlet kavramının da tartışmaya açılacağı aşikârdır. Öyle ki Devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır. Hukukî açıdan ele alındığında ise, belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir. İş güvencesi ise bir devletin varlığının ve hüküm sürdüğü topraklardaki egemenliğinin temsilcisi olan memurluk kavramının ayrılmaz bir parçasıdır. Memurların iş güvencelerinin ellerinden alınması demek, o devletin hâkim olduğu topraklardaki temsil kabiliyetini kaybetmesi ve kamu hizmetlerini özel sektöre, dolayısıyla küresel sermayeye devretmesi anlamına gelmektedir. Bu bakımdan memurluk ve memurların sahip olduğu haklar, yalnızca mesleki bir kavram olmaktan öteye,  devletin şeklini ve egemenliğini de belirleyen bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.  Devletin olmazsa olmazı, kurucu unsuru olan egemenlik ve bağımsızlık unsurunun, yani devlet otoritesinin ülke içinde ve dışında vücut bulmuş hali ise memurdur. Bu nedenle memur; salt bir mesleki tanım olmaktan öteye, taşıdığı anlam itibarı ile devletin varlığının ve egemenliğinin temsilcisidir. Bu noktada memur ve devlet, birbirini tamamlayan ve tanımlayan iki unsurdur.” İfadelerini kullandı.
 
“İşçi, memur ayrımının kaldırılmasına gerekçe olarak kamu görevlilerinin gelişmiş ülkelerdekine benzer bir yapıya kavuşmasını arzu ettiğini ifade edenlerin, memurlarımıza gelişmiş ülkelerdeki maaş, demokratik, siyasi ve sendikal haklar, hizmet içi eğitim, çalışma şartı, tayin ve terfilerde adalet gibi unsurları örnek alarak işe başlamasını öneriyorum.” diyen Koncuk, memurun iş güvencesinin kaldırılması çabalarına karşı “en sert şekilde nefsi müdafaa hakkımızı kullanacağımızı bir kez daha hatırlatıyorum.” İfadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 03 Şubat 2015, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER