KAMU KAYNAKLARIYLA ÖZEL OKULLARA KIYAK

   KAMU KAYNAKLARIYLA ÖZEL OKULLARA KIYAK
Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı'nca hazırlanan “2014-2015 eğitim ve öğretim yılında özel okullarda öğrenim görecek öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmesine ilişkin tebliğ” 7 Ağustos 2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, 2014-2015 eğitim öğretim yılında özel okul öncesi eğitim, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim okullarına devam eden 250 bin öğrenciye eğitim ve öğretim desteği verilecek. Okul öncesi kurumlarına gidecek öğrencilere 2 bin 500, özel ilkokullara gidecek öğrencilere 3 bin TL, özel ortaokul ve liselere gideceklere de yıllık 3 bin 500 TL ödeme yapılacak.
Türkiye’de 12 yıllık AKP iktidarı döneminde kamu hizmetlerinde, özellikle eğitim alanında piyasa merkezli bir “işletmecilik” anlayışı yerleştirilmeye çalışılmıştır. AKP hükümeti, kamusal eğitim alanını daha da daraltmakta, özel öğretimin doğrudan desteklenmesi doğrultusunda ciddi adımlar atmaktadır. Kamusal eğitime ayrılması gereken kaynakların dershanelerin dönüşümü bahanesiyle özel öğretime aktarılması, özel okulların eğitim içindeki payının arttırılması için sayısız teşvik ve destek getirilmek istenmesi, iktidarın eğitim politikasının merkezinde halkın değil, piyasa güçlerinin olduğunu göstermektedir. 
Yıllardır bir taraftan devlet okullarında eğitimin niteliğini bilinçli olarak düşüren, özel öğretimi özendirmek için özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla destekleyen, kamusal eğitime ve okullara yeterli bütçe ayrılması ile ilgili talepler gündeme geldiğinde “kaynak yok” bahanesini ileri süren siyasi iktidar, adeta halkımızla alay etmektedir.
Özel eğitim oranını yüzde 10’a çıkarmayı hedefleyen hükümetin, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ve özel öğretim kurumlarının kamu kaynakları ile desteklenmesi girişimlerini herkesin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanacağı bir düzenleme olarak değerlendirmek mümkün değildir.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunun 22. Maddesindeki “İlköğretim, devlet okullarında kız ve erkek çocukları için zorunludur ve parasızdır” ifadesinin kaldırılması, kamu özel ortaklığı okullarının yasal alt yapısının hazırlanmasından başka bir şey değildir. İktidar GATS Anlaşması çerçevesinde 652 sayılı KHK’yi çıkarmış ve arsa tahsisi, teşvik primi, hizmet alımı yöntemleri ile en temel insan hakkı olan eğitimi de sermayenin hizmetine sunmanın çabası içine girmiştir. Siyasi iktidar, Sokrates’in “Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın” sözünü doğrularcasına özelleştirme politikası ile emekçi halkımızın çocuklarına cehalet ya da paralı eğitimi dayatmaktadır.
Kamusal kaynakların devlet okullarına harcanmayıp, eğitimin piyasalaştırılması için özel sermayeye özellikle de iktidara yakın işadamlarına aktarılması kabul edilemez. Yapılması gereken, halkın ödediği vergilerden oluşan kamu kaynaklarının, kamusal eğitim için kullanılmasıdır. Ülkede yaşayan herkesin çağdaş, bilimsel, laik, demokratik, eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkı olduğunu savunan Eğitim-İş bu hakkın yaşama geçirilmesi için mücadele etmeye devam edecektir.
 
 
 
Veli DEMİR
Genel Başkan
Güncelleme Tarihi: 08 Ağustos 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER