KESK’ten yüzde 30’luk zamma protesto

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), memur ve emekli maaşlarına yapılan yüzde 30’luk zammı protesto etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'müjdesinin’, yaşadıkları gerçek enflasyon ve alım gücü karşısında hiçbir karşılığının olmadığını söyleyen kamu emekçileri, gelir vergisi oranının yüzde 10'a düşürülmesini istedi.

KESK’ten yüzde 30’luk zamma protesto

Memur ve emekli maaşlarına Ocak ayında yüzde 30 zam yapılmasına yönelik yasa Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanuna göre, kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde 1 Ocak ile 30 Haziran 2023 tarihleri arasındaki dönem için enflasyon farkı dahil uygulanması öngörülen yüzde 16,48 artış oranı, yüzde 13,52 puan eklenerek yüzde 30 olarak uygulanacak.

KESK, Ankara Ulus’ta Atatürk Heykeli önünde artan enflasyona karşı TÜİK verileri üzerinden kamu emekçilerinin maaşlarına yüzde 30 artış yapılmasını protesto etti. “Rakamlar yalan, yoksulluk gerçek” yazılı pankart açan sendika üyeleri “Sadaka değil toplusözleşme”, “İnsanca yaşamak istemiyoruz” sloganları attı. Protestoya CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ile bazı meslek örgütleri ve dernekler de destek verdi

Eylemde konuşan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Sacit Ünalmış, Cumhurbaşkanı’nın sahte TÜİK rakamlarının üzerine birkaç puan koymaktan ibaret olan ‘müjdesinin’ yaşadıkları gerçek enflasyon ve alım gücünün korkunç erimesinin karşısında hiçbir karşılığının olmadığını söyledi.

'YOKSULLUĞUMUZ ARTTI'

İktidarın yarattığı girdap ile emekçilerin sefalet ücreti ile yaşamaya çalışmakta olduğunu ifade eden Ünalmış şunları söyledi:

Yandaş konfederasyon enflasyon altındaki oranların altına imza atıyor, TÜİK her altı ayda bir iktidarın ekonomi politikalarına uygun oranlar açıklayarak gerçek enflasyonu gizliyor ve iktidar TÜİK verilerine göre enflasyon farkını vererek lütfedercesine artış oranı açıklıyor. Oysa her zaman altını çizdiğimiz üzere enflasyona göre maaş zammı ‘sıfır’ zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir. Buna rağmen yandaş konfederasyonun yetkilileri avuçlarını patlatırcasına iktidarı alkışlıyor, en ufak bir ahlaki duyarlılık göstermeden ‘başardık başardık’ diye ortalıkta geziyor.

20 yıl önce asgari ücretin 2 katını geçen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün geldiğimiz noktada asgari ücretin altına inmiştir. Asgari ücretin 3 katını aşan ortalama kamu emekçisi maaşı ise bugün asgari ücretin sadece 500 TL üzerindedir. Sadece bir yıl önce yoksulluk sınırının yaklaşık yarısına denk gelen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün yoksulluk sınırının üçte birine kadar inmiştir.

İktidar büyük bir gürültüyle kamu emekçilerinin ve emeklilerin 2023 Ocak maaşlarının yüzde 25 artırılacağını açıkladı. Büyük tepki üzerine daha 24 saat geçmeden artış yüzde 30 olarak revize edildi. Sanki yüzde 25’i söyleyen muhalefetmiş gibi kendileri çalıp kendileri oynadı. İbretlik bir iktidar ve yandaş sendikacılık ile karşı karşıyayız. 6,5 milyon kamu emekçisi ve emekli, yandaş konfederasyonların ve iktidarın sahte enflasyon rakamlarını bir kuruş aşmayan TİS mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye devam etmektedir. İktidarın açıklamalarının, Cumhurbaşkanı’nın sahte TÜİK rakamlarının üzerine birkaç puan koymaktan ibaret ‘müjdesinin’ yaşadığımız gerçek enflasyon ve alım gücünün korkunç erimesinin karşısında hiçbir karşılığı yoktur.”

'GELİR VERGİSİ YÜZDE 10'A DÜŞÜRÜLSÜN'

Ünalmış kamu emekçilerinin taleplerini ise şöyle sıraladı:

  • Öncelikle yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmasını;
  • İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için en düşük kamu emekçisinin maaşına eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını;
  • Tüm vergi yükünü ücretlilerin omuzlarına yıkan, her yıl daha da büyüyen gelir vergisi adaletsizliğine derhal son verilmesini, gelir vergisi birinci dilim oranının yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini talep ediyoruz. 

KARAR GAZETESİ 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER