MEB'DE ADALET BİTTİ, ÇİRKEFLİK BAŞLIYOR ...

Aktif Eğitim-Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, İstanbul ve Adana’nın ardından Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de öğretmenlerin müdürlere verdiği ‘evet’ puanlarını ‘hayır’a dönüştürerek mahkemeye sahte belge olarak sunmasına...

MEB'DE ADALET BİTTİ, ÇİRKEFLİK BAŞLIYOR ...
Aktif Eğitim-Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, İstanbul ve Adana’nın ardından Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de öğretmenlerin müdürlere verdiği ‘evet’ puanlarını ‘hayır’a dönüştürerek mahkemeye sahte belge olarak sunmasına tepki gösterdi. Bahçe, "Şuana kadar yaşananlar hukuksuzluktu. Bu andan itibaren artık sözün bittiği, hukukun bittiği, adaletin bittiği çirkef bir noktaya doğru gidiyoruz." dedi.

Bahçe, Aktif Eğitim-Sen Kocaeli Şubesi'nin açılışına katıldı. Bahçe, burada yaptığı açıklamada, insanların sınav kazanarak, müktesep hak halindeki getirdikleri yöneticilik görevlerinin yasayla ancak hukuksuz bir şekilde ellerinden alındığını söyledi.

Bahçe, şöyle devam etti: "Yöneticilikler 4 yılda yenilenen geçici görevler haline getirildi. Bunun akabinde okul müdürlerimiz, mevcut müdürlerden 4 yıl ve üstü aynı kurumda görev yapanlar yeniden değerlendirildi ve 16 bin okul müdürden yaklaşık 7 bin okul müdürümüz yöneticimiz son derece başarılı çalışkan olmasına rağmen, 'yeniden müdür olamazsın' şeklinde değerlendirilerek görevden alındılar. Burada MEB yasasında yer alan yöneticilik sisteminden itibaren hukuksuzluklar peşi peşine geldi. Okul müdürlerinin değerlendirildiği 75 üstü verilenlerin müdür olarak kaldığı, 75 altı not verilen elendiği eleme sistemi de yine hukuksuzlukların haksızlıkların yaşandığı bir sistem olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın tarihine kara bir leke olarak geçmiş oldu. Burada yöneticilerimizin değerlendirilmesi subjektif olarak yapıldı. Milli Eğitim Bakanımız beyanatlarında mevcut yeni yönetici atama sistemini şöyle takdim etmişti: Artık okullarımıza demokrasi geliyor. Bundan sonra yöneticilerimizi velilerimiz, öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz seçecek, demişti ancak daha sonra yapılan uygulamalar sayın bakanın beyanatlarıyla örtüşmedi. Ve uygulama şöyle yapıldı: Yöneticilerimiz 100 üzerinden 40 puanla okulun öğretmenleri, öğrencileri ve velileri tarafından değerlendirilirken, yani okuldaki gerçek paydaşlar tarafından değerlendirilirken, yüzde 60 belirleyici oranla da tamamen siyasi kriterlerle atanmış ilçe müdürleri ve sınavları şaibeli hale gelmiş şube müdürlerinin, onları tanımadan yaptıkları değerlendirmelere dayandırıldı. Demek ki bizim bakanlığımız demokrasi anlayışı siyasi tercihlerle atadıkları insanların belirleyici oldukları yönetici sistemi kadarmış. Ve milletimize, öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize sonucu belirleme hakkı vermeyen bir demokrasi anlayışıymış. Buraya kadar hukuksuzluklar devam ederken, doğal olarak bir hukuk devletinde, demokrasinin var olduğu bir ülkede, insanların hakların bağımsız mahkemelerde aramakta en doğal haklarıdır."

Bahçe, 75 puan altı değerlendirilerek müdürlük hakları ellerinden alınan yöneticilerin, bakanlıktan bilgi edinme hakları kapsamında kendilerine dair değerlendirme formlarını istediklerini hatırlatarak, "Ancak Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı değerlendirmenin objektif olduğuna inanmadığı için, kendi yaptığı değerlendirmeye güvenmediği için değerlendirme formlarını formun sahibine, ilgili yöneticimize verme öz güvenini gösteremedi. İnsanlarımız mahkemelere gittiler, şuanda mahkemeler aracılığıyla anılan mahkeme formları istendi." diye konuştu.

Asıl sürprizin burada başladığını belirten Bahçe, şunları kaydetti: "Şuana kadar yaşananlar hukuksuzluktu, bu andan itibaren artık sözün bittiği, hukukun bittiği, adaletin bittiği çirkef bir noktaya doğru gidiyoruz. Nedir bu mesele? İnsanlar kendilerine dair değerlendirme formlarını istediklerinde şu manzara ile karşılaştılar. Öğretmeni kendisine tam puan vermesine rağmen, velisi kendisine tam puan vermesine rağmen, öğrencisi kendisine tam puan vermiş olmasına rağmen onların vermiş oldukları 40 puan, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, bakanlığın ilgili yetkilileri tarafından değerlendirme formu üzerinde sahtecilik yapılarak, form üzerinde oynamaya yapılarak sıfır puana düşürülmüş ve öğretmenlerimizin mahkeme nezninde mahkum olabilmesi için haklarını kazanamaması için tezgahlar kurulmuştur."

Bahçe, bu duruma tepki göstererek, şunları aktardı: "İşin, millete dair koltukların milletinden evlatlarından kaçırılması şeklindeki bu uygulamada geldiği nokta şudur: Artık birilerinin makam ve mevki konusunda, milletin malına, mülküne, makamına, mevkisine çöreklenme konusunda, hak etmediklerini sahiplenme konusunda gözü dönmüş ve gözü dönmüş bu topluluğun sahtecilik bile yapabildiğine göre daha pek çok şey yapabileceğini dikkate almak ve iyi insanların, sağlam çalışması ve belgeli çalışması bir zorunluluk haline gelmiştir." Bahçe, "Biz burada MEB yasasını görüşmek üzere olduğunu bildiğimiz Anayasa Mahkemesi'ne ve mağdur olan müdürlerimizin ve haksızlığa uğrayan müdürlerimizin adaletle buluşmasını sağlayacak değerli adli personele, hakim ve savcılara, adaletin sesine, hakkın sesine, mağdur olanların sesine kulak vermeye çağırıyoruz. Ümit ediyoruz, benzeri hukuksuzluklar sahtecilikler bir daha yaşanmaz. Bütün hukuksuzluk karşısındayız. Kesinlikle hiçbir üyemizin hakkını yedirmeyeceğiz." dedi.
Güncelleme Tarihi: 01 Aralık 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER