MEB,HASAN SABBAH FEDAİLERİNİN İŞGALİNDE

MEB,HASAN SABBAH FEDAİLERİNİN İŞGALİNDE
 Bilindiği üzere Yeni MEB Kanunuyla, Milli Eğitim işgal edilerek talan edildi. 76 bin idarecinin görevine son verildi. Bu büyük operasyondan sonra çıkarılan İdareci Atama Yönetmeliği ile eğitim, yandaş sendikanın emrine verildi. Onlar da gereğini yaparak bütün yöneticilerini ve temsilcilerini okul müdürü yapacak sözlü sınavı kumpasını kurdular. Bakanlığın bilgisi dâhilinde başta İstanbul olmak üzere bütün illerde kurdukları paralel yapı ile istediklerini okul müdürü ve müdür yardımcısı yapma yetkisini ele geçirdiler.
 
          Artık Milli Eğitim’de hak ve hukuktan, liyakatten, bilgi ve beceriden söz etmek mümkün değildir.
 
          Nitekim okul müdürlüğü için yapılan sözde sözlü sınavından tam puan ve en yüksek puan verilen kişilerin tamamı yandaş sendikanın ileri gelen yöneticileridir. Bütün uyarılarımıza rağmen Milli Eğitim Bakanı bu kumpasa göz yumdu ve eğitimi paralel yapının eline resmen teslim etti. Bundan böyle Milli Eğitim Bakanının varlığından söz etmek mümkün değildir. Bakan da, İl Milli Eğitim Müdürleri de yandaş sendikadır.
 
          Eğitim tarihimizde böyle bir rezalet görülmedi ve böyle bir kahpelik yaşanmadı.
 
          Eğitimcilerin hak ve hukukları gasp edilirken Anayasa Mahkemesi hala derin uykusundan uyanamadı. Öğretmenler ne yapacağını şaşırmış durumdadır. Gasp edilen haklarını iade edecek bir kurum ya da bir makam arıyor.  Böyle bir kurum ve makam var mı? Hak ve hukuka değer veren, adaletten yana olan bir kurumun ve makamın varlığından haberdar olan varsa hemen haber versin. Gerçekten öğretmenlerin motivasyonu bozulmuş ve çıldırma noktasına gelmiş bulunmaktadırlar.
 
          Başkasının hakkını gasp etmenin ve hukukunu çiğnemenin meşru olduğuna dair fetva aldıklarını iddia eden densizler, Milli Eğitimi işgal etmiş bulunmaktadır. Bu densizler akla hayale gelmeyecek her türlü ahlaksızlığı pervasızca sergilemektedirler. Bunlar için kul hakkının ve adaletin bir anlamı ve önemi bulunmamaktadır. Yine bunlar için her yol meşru ve mubahtır. Hasan Sabbahı aratmayan bu gafiller, binlerce eğitimcinin kanına girdiler. Bir taraftan da 28 Şubatı aratmayacak fişlemelerle meşguller.
 
          Şimdiki hedefleri ise öğretmenleri sürgüne göndererek yandaşlarını merkezi okullara yerleştirmektir. Bunu utanmadan ve sıkılmadan ifade ederek bütün öğretmenleri abluka altına almak istemektedirler. Bunların ar damarı çatlamış ve Cehennem zebanilerinden farkı kalmamıştır. Şantajla, tehditle öğretmeni sindireceklerini zannetmektedirler. Peygamber mesleğini ifa etme şuurunda olan hiçbir öğretmen bu Hasan Sabbah fedailerinin şantajına boyun eğmez ve eğmeyecektir.
 
          Sayın Nabi Avcı, Milli Eğitim Bakanı siz misiniz, yoksa Hasan Sabbah’ın fedaileri mi? Eğer Bakan sizseniz bu fedailerin zulümlerine ve hak gasplarına son verdirin. Eğitim camiası tezgâhlanan bu rezilliklerden gına getirmiştir. Eğitimimiz de bu kepazeliklerle bir adım ileri gidemez. Eğer Bakan siz değilseniz, gölge etmeyin başka ihsan istemez.

 
Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen
İstanbul İl Başkanı
Güncelleme Tarihi: 03 Kasım 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER