Merdi Kıpti Şecaat Arz Ederken Sirkatin Söyler…

Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi,“Türk Eğitimsen Gaziantep Şubesinden Eğitimbirsen’li Yöneticiye İftira” adlı haber üzerine sert bir yazı yayınladı.Kamuoyunun takdirine saygıyla..

 Merdi Kıpti Şecaat Arz Ederken Sirkatin Söyler…
“Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak şu ricada bulunur :

-Pek susadım, buralarda su bulamadım, lütfen bana bir bardak su verir misiniz?
Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak, kısa bir tereddütten sonra :
-İstersen ayran getireyim, der
Adam bu teklifi teşekkürle kabul ettikten sonra, çocuk bir çanak ayran getirir.

Adam ayranı içtikten sonra çocuk :
-İstersen daha getireyim, der.
-Zahmet olur yavrum
-Hayır, zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik!
Bunun üzerine, adam iğrenerek, elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır :
-Anne, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı!”

Kırılan çanağa mı yanarsın şimdi… Yoksa içine fare düşen ayrana mı…  Çanağı kırılan köpeğe mi üzülürsün??? Yoksa çocuğun feryadına mı??? Burada ayranı veren mi suçludur? Yoksa ayranı içip köpeğin çanağını kıran mı… ???!!!


Tarih boyunca çeşitli şekillerde suni olarak büyüyüp sonra adı sanı duyulmayan bir sürü topluluk gelip geçmiştir. İsminin başında bilmem ne kuruluşu yazan yüzlerce koyun sürüsü gruplar tarihten silinip gitmişlerdir.

Makam, mevki, hak, hukuk kavramlarını diline dolayıp, adına da kurumsal kimlik yükleyen ve yönetici baskısı ile yönetimin gücünü yanına alarak yandaş toplayan,  yeri gelince dinler arası diyalog ile ilgili masallarla, kiliselerle toplantı yapıp diyanet işlerini kaldırmaya yeltenen zihniyet olmuşlardır. Kimi zaman her Türk’ün gururla okuduğu, tarihinin şan ve şerefini anlatan o deha dizeler kaldırılsın diyen, Türk’e düşman bilmem ne paçavrası edebiyatı yapan, bölücülere çanak tutmuşlardır. Kimi zaman tek derdi vatana hizmet etmek olan öğretmene, askere, polise kurşun sıkan, daha ötesi 3 yaşındaki bebeğe kurşun sıkan, dağdaki teröristi gerilla ilan etmişlerdir… Kimi zaman da 2 gömlek 3 pantolona yandaş satın alan, yalakalarını 10 milyona promosyon malzemesi eden zihniyet olmuşlardır… Kimi zaman öyle acıklı tablolar çizerler ki, küçük emrahın kızkardeşine, kırmızı ayakkabının alınmasını sağlayan o kadın gelir aklınıza… Kimi zaman da dünyayı kurtaran adamın oğlu oluverirler… Sümbülzade Vehbi Efendi’nin o müthiş dizeleri gelir aklınıza.. Satır satır okunur utanmaz yüzlere ama nafile… Kimi zaman o kadar işbirliğine açık(!!!), gayet demokratik(!!!) işlerini genellikle abileri ile istişareler ile yürüten ve yıllardan beri 20 tane dahi itirazı olmayan zihniyet olarak çıkarlar insanların huzuruna… Kimi zaman tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen ve kanunen adı toplumsal hırsızlık olan elektrik hırsızı kimliğini gösteren zihniyet olurlar… Kimi zaman elinde bilmem kimin gücü varmış gibi kendini vezir-i azam gibi oraya buraya atamalar yapan kişi ilan eden zihniyet… Kimi zaman da ulufe dağıtır gibi ona buna çeşitli teşekkürler, dahası takdirler sunup adına hak hukuk savunuculuğu diyen zihniyet oluverirler… Sonra bir bakarsın ki “Dünya ve ahiret menfaatini” her şeyden üstün tutan ve bunları ilkesi kabul edip, “dünya ve ahiret menfaati olmayan bizimle olmasın” diyen zihniyet… Kimi zamanda da bilmem ne patrikhanesi açılsın… Açılmaması dinler arası diyaloğu, özgürlüğü olumsuz etkiler diye açıklama yapan zihniyet oluverirler… Bunlar kimler midir? Emin olun bu yazıyı okuyan tüm okuyucular bunların kim olduğunu da isimlerini de sıfatlarını da biliyor ve belkide sırıtarak yada tebessümle işte bunlar diyorlardır. Ya da şu an yazıyı okurken ağızlarından akan salyaları silmekle meşgul olarak saydıkları kelimeler ile bütün gelmiş geçmişlerine dualar edilen!!! yapmış oldukları tahribat ile onarılması çok güç yaralar açan ve yıllara, onlarca yıllara, sebep olacak bir tahribatın mimarı olarak, acaba biz bunları yaptık mı diye kendi kendilerini sorguluyorlardır.  Bu cümleleri üzerine alınan, bu cümlelerin muhatabı olarak kendisini kabul eden zihniyet elbet bulunduğu delikten çıkıp yapmayı becerdikleri en iyi iş olan laf salatası, yada edebiyat parçalama işini yapacaklardır. O saatten sonra söylenecek pek de söz kalmayacaktır. Tüm bunları üzerine alınmak ve bu cümlelerin muhatabı olabilmek inanın her yiğidin müşerref!!! olacağı, şerefleneceği bir durum değildir!!! Ne mutlu o şerefi kendilerine ün yapıp bu cümlelere muhatap olanlara… Renkleri sarı ya da açık sarı… Pek de farkı olmayan bu tür zihniyetler, tarih boyunca ismi sarının çeşitli halleriyle özdeşleşen birçok sürü(!!!)  çeşitli dönemlerde, çeşitli ülkelerin huzurundan gelip geçmişlerdir. Ama şunu herkes biliyor ki, bu sarı renkliler var olan gücün yanında yer alıp bu güç ile birlikte büyüyüp ve hazin sonları olan bu güç ile birlikte yok olmaya mahkûmdur!!!

Merdi Kıpti Şecaat Arz Ederken Sirkatin Söyler…

Bu kadar cümle bu kadar yazı nerden çıktı diye soracak olanlar da vardır aramızda… Toplumsal yara diye nitelendirilen konular vardır bazen… Sanırım bu da onlardan sadece biri… Ya da tarihin tekerrür edeceğinin birer ispatı…

Şimdi bunları bırakalım… Bu kadar hal hatır hoşbeşten sonra gelelim asıl konumuza ve asıl meselemize…

Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi olarak üzeri örtülmeye çalışılan her türlü haksızlığa karşı dik duruşumuz, açmış olduğumuz onlarca dava, çeşitli adlar altında bilmem ne maddelerine dayanılarak yapılan haksız ve hukuksuz atamaların iptallerini yaşatan, ADAM GİBİ SENDİKACILIK yapan sendikamıza karşı, ebs Gaziantep şubesi tarafından bir haber yayınlanmış ve sendikamız suçlanmıştır. Yapılan habere ilişkin söylenecek çok söz vardır. Fakat bildiklerimiz malasef anlayabilenlerin zekasına bağlı olduğu için 3-5 kelime ile özetlemek daha iyi olacaktır diye düşünüyoruz. AKPnin okul müdür yardımcısı olarak sitemizde yer bulan habere bakıldığında ilgili haberin kaynağı ve nereden alındığı alenen yazılmıştır. Sitemizde kaynak gösterilerek birçok yazı yayınlanmaktadır. Bu haberde o haberlerden sadece biridir.

Fakat ebs Gaziantep sitesinde haber incelendiğinde, çamur at izi kalsın mantığı çerçevesinde bir değerlendirmeye gidildiği anlaşılmaktadır. İlgili şahıs ile sanki bir şeylerin üstü örtülmeye, kapatılmaya ya da gizlenmeye çalışılmaktadır. Soruşturmalar ile okul değişikliği, ünvan değişikliği yada ordan buraya atamalar sanırım moda haline gelecek. İlgili şahısın ilimiz okullarında yapmış olduğu çok değerli görevleri dikkate alındığında, Evliya Çelebi’ye rakip olabilecek tarzda gezmedik okul bırakmayan biri olarak, ilimize yapmış olduğu hizmetler takdire şayandır.

Böyle bir durumda, kamudanhaber.com’daki  “Türk Eğitimsen Gaziantep Şubesinden Eğitimbirsen’li Yöneticiye İftira” adlı haber ve ebs Gaziantep sitesindeki “YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR YANAR!” adlı haberi yapanlar Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şubemize iftira ve çamur atmışlardır.  Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şubemizin resmi sitesindeki, kamu sitesinden alınan ve kaynak gösterilerek yayınlanan haberle ilgili mal bulmuş mağribi gibi sendikamıza saldırarak bütün çirkinliklerini ortaya koymuşlardır.

Gaziantep ebs sitesinden sendikamıza çamur atanlar, haramı helal bilerek, kul hakkı yiyerek yaptıkları bütün işlerde çamur atınca, başkalarını da kendileri gibi göstereceklerini sanmaktadırlar.

Kamudanhaber sitesinin Türk Eğitim-Sen Gaziantep sitesinin kamusitesi.com kaynaklı haberini sendikamızın haberiymiş gibi yayınlaması akıllara ziyan veren, etik olmayan ve haddini aşan bir davranıştır. Kamudanhaber sitesi editörleri gözlerine gözlük takarak haberin kaynağına tekrar bakmalı ve Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şubemiz editörlerinden özür dilemelidirler.

Her şey bu kadar ayan beyan ortadayken, malum sendikanın Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şubemize yaptığı çirkin saldırı, kul hakkı yemekten, siyasete oyuncak olmaktan, ruhlarını kirleterek, akli melekelerini kaybetmeleri hali, insan olan herkesin midesini bulandırır.

Yandaş menfaatleri için haramla helali birbirine karıştırıp, Gaziantep’teki birçok eğitim çalışanının hakkını yerken, çirkinliklerini himaye edenleri bulundukları bataklığa çekip birlikte çamur atma istekleri, iğrenç bir kader birlikteliğidir. Bakanlık, Valilik ve Milli Eğitim  düzeyindeki şıracının şahidi bozacıdır misali göreve çağırdıkları kişilerde bu fotoğraf  karesi içindeki kendilerinin azmettiricileridir. Herkes bu fotoğraf karesini çok iyi bilmektedir.

Tüm bunların sonunda söylenecek onca söz varken TÜRK EĞİTİM-SEN GAZİANTEP ŞUBESİ olarak sendikacılık yapmaya devam diyoruz… AŞKI TRENDE SANANLAR, TRENE BAKMAYA DEVAM ETSİN… BİZ İŞİMİZE BAKALIM…

HERKES HADDİNİ BİLSİN…


TES Gaziantep





Güncelleme Tarihi: 01 Haziran 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER