NÖBET EYLEMİMİZ ENGELLENMEK İSTENİYOR

TÜRK EĞİTİM-SEN KONYA 1 NOLU ŞUBE BAŞKANI TANFER ATA’NIN “NÖBET EYLEMİMİZ ENGELLENMEK İSTENMEKTEDİR!” KONULU BASIN AÇIKLAMASI METNİDİR.

NÖBET EYLEMİMİZ ENGELLENMEK İSTENİYOR
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda çalışan Öğretmenler yaptıkları Nöbet görevinden dolayı ücret alamamaktadır. Karşılığı olmayan bir görev olamaz. Öğretmenlere tuttukları her bir nöbet görevi için 6 saat ek ders ücreti ödenmelidir.
Bu sebeplerle Türk Eğitim-Sen Yönetim Kurulu, 13.02.2015 tarih ve 20 sayılı karar ile; 16 Şubat 2015 tarihinden itibaren 2014-2015 öğretim yılı sonuna kadar süresiz “Nöbet Tutmama” eylem kararı alınmıştır.
Okullarımıza yaptığımız ziyaretlerde, okul yöneticilerinin Nöbet Tutmama Eylemine katılan üyelerimize mevzuata aykırı biçimde baskı yaptıkları, Mobbing uyguladıkları, sendikal faaliyetleri engellemeye ve eylem kırıcılığa yönelik tutum ve davranış içerisinde oldukları yönünde şikâyetler almaktayız. Bununla ilgili olarak gerekli tedbirlerin alınması için Konya Valiliğine, İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine ve Okul Müdürlüklerine 20.02.2015 tarihinde bilgilendirme yazısı yazılmış ve tedbir alınması istenmiştir. Ayrıca, ziyaret ettiğimiz okul yöneticileriyle de gerekli görüşmeler yapılmıştır.
Bu gelişmelerin ardından her ne hikmetse, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğünce Nöbet Eylemine katılan üyelerimizle ilgili soruşturma başlatıldığı yönünde sendikamıza şikâyetler gelmeye başlamıştır. Ereğli ilçemize giden bir Maarif Müfettişi, sendikamız üyelerini Ereğli Öğretmen Evi’ne çağırarak, kendilerinden ifade almıştır. Yine bu kişi, yasal yetkilerini yanlış kullanarak, üyelerimizden sendika üyesi olduğuna dair kimlik ve belge istemektedir. Üyelerimiz zaten Nöbet Tutmama eylemine katılacaklarına dair Okul Müdürlüklerine dilekçe vererek gerekli bilgiyi vermişlerdir. Sendikamız üyesi olmayan bir kişinin dilekçe vermesi herhalde beklenemez. Buna rağmen üyelerimizden bilgi ve belge istenmesine iyi niyetle yaklaşmamız mümkün değildir.
Öncelikle şunu yetkililere hatırlatmakta fayda var. Bu tutum ve davranış aleni olarak EYLEM KIRICILIKTIR, PSİKOLOJİK BASKIDIR, SENDİKAL FAALİYETLERİN ENGELLENMESİDİR! Buna hiçbir idarecinin ve müfettişin hakkı yoktur. Bu SUÇTUR! Bu suçu işleyenler hakkında sendikamız gerekli işlemleri başlatacaktır.
Sendikalar, demokratik toplumun olmazsa olmaz koşulu olan sivil toplum kuruluşları olup, aynı zamanda muhalefet ve baskı unsurudur. Bu nedenle toplumsal konularda da eylem yapabilmelerinin önüne geçilemez. Sendikalar eylemde bulunma yetkilerini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden ve onunla bağlantılı İLO sözleşmelerinden almaktadırlar. Bu husus Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. ve 11. maddelerinde açıkça yer almaktadır. 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu, 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu, 87 Nolu Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin İLO Sözleşmesi, 151 Nolu Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunması ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin İLO Sözleşmesi, 2003/37 ve 2005/14 Sayılı Başbakanlık Genelgesi ve Yargı Kararları ile de bu ilke sabittir.
…………………………………………………………………………………………………………………………………..
Bu düzenlemeler yasalarımızın ve yönetmeliklerimizin üzerinde olan özel düzenlemelerdir. Dolayısıyla sendikalara eylem hakkı veren yasalar varken bu eyleme katılanları soruşturmak veya cezalandırmak, Yasa koyucunun iradesine ters olduğu gibi Türk Milleti adına karar veren Mahkemelerinin de iradesine aykırı olacaktır.
Disiplin soruşturmasına neden olarak gösterilen bu eylem, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 18 maddesinde “… sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tâbi tutulamaz ve görevlerine son verilemez.” hükmü kapsamındadır.
Anayasamızın 90. madde hükmü ile yukarıda belirttiğimiz uluslararası sözleşmeler birlikte değerlendirildiğinde de eylemin yasal olduğu, eyleme katılanlara da disiplin cezası verilemeyeceği ortaya çıkmaktadır.
Anayasa Mahkemesi, 27 Ocak 2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.2015 gün ve Başvuru No: 2013/8517 sayılı kararında, sendikal eyleme katılanların disiplin cezasıyla cezalandırılmasını “SENDİKAL HAKKIN İHLALİ” olarak nitelendirmiştir. Yine, Danıştay Onikinci Dairesi’nin de “sendikanın aldığı karar gereğince eyleme katılanlara herhangi bir ceza verilemeyeceği, özürsüz olarak göreve gelmemek fiili olmayacağı” yönünde değişik tarihlerde kararları bulunmaktadır.
Bütün bu yasal mevzuata ve uygulamalara rağmen, Türk Eğitim-Sen tarafından alınan karar doğrultusunda, Nöbet Tutmama Eylemine katılan üyelerimize Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğünce açılan soruşturmanın anlamı; SENDİKAL HAKKIN İHLALİ, PSİKOLOJİK BASKI VE EYLEM KIRICILIKTIR! Müfettişlerin ve Yöneticilerin mevzuata aykırı biçimde baskı yapmaları, Mobbing uygulamaları, sendikal faaliyetleri engellemeye ve eylem kırıcılığa yönelik tutum ve davranış içerisinde olmaları yasal olarak suçtur. Müfettişler ve kendilerine bu talimatı verenler alenen suç işlemektedir.
Yukarıda açıkladığımız gibi, Nöbet Tutmama Eylem kararına katıldığı için hiçbir üyemize disiplin soruşturması açılamaz, disiplin cezası verilemez. Üyelerimize herhangi bir ceza verilmesi ve bu cezanın uygulanması hukuka aykırı olduğu gibi bu cezayı verenler hakkında da sendikamızca Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince işlem başlatılacaktır.
Buradan Sayın Konya Valimize ve Konya İl Milli Eğitim Müdürümüze bir kez daha sesleniyoruz. Yanlış olan bu uygulamayı durdurun. Soruşturma için verdiğiniz izinleri iptal edin. Konya İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Mukadder GÜRSOY ile bu konuyu görüştük ve uygulamanın iptal edilmesini istedik. Sonuçlarını görmek istiyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz. 19.03.2015.
Tanfer ATA
Türk Eğitim-Sen
Konya 1 Nolu Şube Başkanı
Güncelleme Tarihi: 19 Mart 2015, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER