Okulların Çarkı Nasıl Dönüyor Sayın DİNÇER ?

Memursen Ankara İl Başkanı Mustafa KIR, Okulların ve idarecilerin sorunlarını kaleme alarak Bakana çağrı yaptı..

Okulların Çarkı Nasıl Dönüyor Sayın DİNÇER ?
Her yıl öğrenci kayıtlarında velilerden bağış adı altında para alınmasından dolayı bir takım şikâyetlerin oluştuğu inkâr edilemez bir gerçektir.
Bilindiği üzere bu yıl da öğrenci kayıtları ile birlikte velilerin diploma ve kayıt parası adı altında bağış yapmaya zorlandığı yönündeki şikâyetler üzerine okul yöneticileri ve okul aile birlikleri Milli Eğitim Bakanımız tarafından ‘’Öğrenci Kayıt ve Kabullerinde ve Diploma Karşılığı Bağış Alınmaması ‘’ konusunda 20–7,2011 tarih ve 40 sayılı genelge ile uyarılmıştır.
Bu uyarıdan sonra öğrenci kayıt ve kabullerinde bağış talebinde bulunan yönünde yöneticilerin varlığı konusunda bakanlık makamına ulaşan birtakım ihbarlar üzerine bakanlık tarafından valiliklere gönderilen yeni bir yazı ile söz konusu genelgeye aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle İl eğitim denetmenleri tarafından sınavlı veya sınavsız öğrenci alan tüm okul müdürlerine soruşturma açılarak 2011–2012 Öğretim yılında 1.Sınıflara Kayıt olan öğrenci listeleri,2010–2011 yılında mezun olup, diploma alan öğrenci listeleri, nakil gelen öğrenci listeleri, Okul Aile Birliği gelir giderleri ve banka ekstraları ile birlikte ifade vermeleri istenmiştir.
 
gönüllü olarak okullara yapılan yardımları kabul etme yetkisi okul aile birliklerine verilmesine rağmen,bağış kabul eden veya okul-aile birliği hesaplarında “bağış” ibaresi görülen her okul yöneticisinin soruşturmaya tabi tutulma hadisesi ne yazık ki ilk olmayıp yaygın bir uygulama haline gelmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından genel bütçeden tahsis edilen ödenekle okullarımızın zorunlu ihtiyaçlarının ancak bir kısmını karşılanabildiğinden okul yöneticileri eğitimde verimliliği artırmak ve hizmette devamlılığı sağlamak amacıyla diğer acil ihtiyaçları gidermek için gönüllülük esası kapsamında okul aile birlikleri vasıtasıyla bağış kabul etme cihetine gidebilmektedir. Şurası unutulmamalıdır ki bağış esasına dayanan bu mekanizma eğitim-öğretim çarkının döndürülmesinde çok önemli bir işlevi ifa etmektedir.
 
İhtiyaçtan kaynaklanmasa aklı başında hangi okul yöneticisi dilenci gibi velilerden para istemeyi, tahsildar gibi para toplamayı kabul eder? Hangi okul yöneticisi haksız denetim ve soruşturmalarla tedirgin olmak ister?
 
Sayın Milli Eğitim Bakanımız keşke bu işleme başvurmadan mezkûr genelgesinde ‘’Bundan böyle velilerin sırtından okulları yönetme ve okul ihtiyaçlarını karşılama dönemi sona ermiştir. Artık okul yöneticileri tahsildar gibi kullanılmayacak, kayıt döneminde de, kayıt dönemini izleyen zaman dilimlerinde de hiçbir surette veliden kayıt ve diploma parası veya bağış adı altında para istenmeyecektir. Okullarımızın personel, güvenlik, araç-gereç donanım, ısınma, kırtasiye, telefon, internet, elektrik, su, tadilat-tamirat, çevre düzenlemesi gibi ihtiyaçları bakanlık tarafından karşılanacaktır.’ şeklinde açıklama yaptıktan sonra bu süreçte gücü yetenden de yetmeyenden de zorlama yoluyla bağış adı altında da olsa para alan, yolsuzluğu, usulsüzlüğü tespit edilen haklarında adresli ihbar yapılan yöneticiler ve aile birlikleri varsa ilgililer hakkında gerekli işlemin yapılması yönünde valiliklere gereği için gönderilen yazıyı elbette haklı buluruz ve sonuna kadar destekçisi oluruz.
Sayın Bakanımız okul müdürlerini suçlamadan ve soruşturma talimatı vemeden önce “neden para toplama ihtiyacı duyuyorsunuz?” diye sorduktan sonra gelen cevaplara göre tavrını belirleseydi. O zaman ya okulların ihtiyaçlarını giderecek tedbirleri alıp okul yöneticilerini tahsildarlıktan ve dilencilikten kurtaracak tedbiri alma yoluna gidecekti ya da eskiden olduğu gibi ‘ tavşana kaç, tazıya tut misali görmedim, duymadım bilmedim’ diyecekti.
Hani bir söz vardır ‘Bütünü bölmeyeceksin, yarımı yemeyeceksin açta kalmayacaksın’. Bir taraftan okulların personel, temizlik, telefon, kırtasiye, internet, boya badana, çevre düzenlemesi, tadilat tamirat gibi mutlaka zamanında yapılması gereken ihtiyaçlarını karşılayacak ödeneği göndermeyeceksin ve hatta bu ihtiyaçların karşılanması için adres olarak aile birliklerini ve mahalli imkânları göstereceksin, diğer taraftan velilerden gönüllü bağış adı altında okul aile birliklerince alınan bağışlardan okul yöneticilerine soruşturma açacaksın. Buna halk deyiminde ‘’Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’’ derler.
Evet, velilerden ve öğrencilerden zorla ‘bağış’ adı altında para toplanmasının engellenmek istenmesi, bizim tarafımızdan da desteklenen yerinde bir yaklaşımdır. Ancak bu uygulamanın genelgenin amacına aykırı bir şekilde, eğitim kurumlarında eğitim ve öğretim hizmetlerinin aksamadan sürdürülmesiiçin gerekli ve zorunlu olan giderlerin finansmanını sağlayan gönüllü bağış ve yardımları kabul eden idareciler hakkında soruşturma açılmasını hakkaniyete uygun bir yaklaşım olarak görmüyoruz.
Sayın Bakanımızın yaşla kuruyu ayırt etmeden, bütün okul yöneticilerini, aile birliklerini potansiyel suçlu olarak görmesi eğitim-öğretim yöneticilerine güvensizlik olarak algılıyoruz. Aynı zamanda da baskı ve korku imparatorluğu kurarak, çalışanlar üzerinde güç gösterisi oluşturmak olarak değerlendiriyoruz. Okul yöneticileri ile velileri karşı karşıya getirmek, okulla problem yaşayan art niyetli insanlara prim vermek olarak nitelendiriyorruz. Hatta bunca fedakârlıkları yok sayıp, istisna olarak ortaya çıkabilecek olumsuz tablolardan hareket ederek vatandaşın gönüllü bağış yapma hakkına engel olmak, hizmet yapmaktan ziyade hizmete balta vurmak olarak vasıflandırıyoruz.
Onun için eğitim-Öğretimin başladığı bir dönemde şimdi gönüllü olarak katkı sunmak isteyen velilerin bağışını kabul edip, okulunun ihtiyaçlarını gidermek için canla başla çalışan okul yöneticileri ve aile birlikleri güvencesiz, moralsizdir.Şimdi eğitim-öğretim camiası



Güncelleme Tarihi: 05 Ekim 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER