SENDİKALARDAN BOR İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNE ORTAK TEPKİ

SENDİKALARDAN BOR İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNE ORTAK TEPKİ
Bor İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından darp edilen Türk Eğitim Sen Üyesi öğretmen Adem KORKMAZ hocama geçmiş olsun diyorum.
Bugün burada Türk Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Eğitim-Sen ve Aktif-Sen olarak, meslek onurumuza sahip çıkmak için omuz omuza, yürek yüreğe bulunuyoruz.
Kamu çalışanlarına desteklerini esirgemeyen ve yaptığımız bu eyleme bizzat katılarak yanımızda duran ve bize güç veren siyasi partilerin çok kıymetli İl ve İlçe Başkanları ile Yönetim Kurulu üyelerine de teşekkürü borç biliyorum.
“Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.” diyen Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK; bir programda kendisini görmediği için ayağa kalkmayan öğretmenle uğraşan Vali’yi haber alınca; “HEMEN VALİYİ GÖREVDEN ALIN. YAPILACAK BU KADAR İŞİMİZ VARKEN GENÇ BİR ÖĞRETMENLE UĞRAŞAN VALİYLE BİR YERE GELİNMEZ.” diyerek öğretmenine sahip çıkmıştır.
Ama günümüzde maalesef üzülerek görüyoruz ki, öğretmenlerimize ve eğitim çalışanlarına saygısızlık adeta moda haline gelmiş durumdadır. Neredeyse her gün eğitim çalışanlarına yönelik saldırı, hakaret, şiddet ve taciz haberleri gündemi işgal ediyor. Son olarak birkaç hafta önce Yalova'da yaşanan elim olayın yankıları devam ederken, Bor İlçemizde yaşanan olay bardağı taşıran son damla olmuştur. Kışlaya, camiye ve okula girmemesi gereken siyaset, özellikle son zamanlarda Milli Eğitimi adeta kendi oyuncağı haline getirmiştir.
2014 yılı Ağustos ayında çıkarılan ve kamuoyunda MEB Yasası olarak bilinen kanunla, dört yılını doldurmuş ne kadar idareci varsa bir çırpıda görevden alınmış, yerine “benim adamım, benim sendikam” zihniyetiyle atamalar yapılmıştır. Bu atamalar yapılırken liyakat, ehliyet, başarı kriterleri yerine yandaşlık tek kriter olarak benimsenmiş; bunun sonucunda da adeta kurumların hafızası silinmiştir.
Daha önce idarecilik deneyimi olmayan kişiler, sadece bir sendikanın üyesi olmaları nedeniyle idareci olarak görevlendirilmişlerdir. Her zaman vurguladığımız önemli bir konu vardır: Bir milletin geleceğini eğitim inşaa eder. Merkezde öğretmenler olmak üzere tüm eğitim çalışanları da bu inşaanın mimarlarıdır. Huzurun olmadığı yerden başarı beklenemez. Ama görünen o ki Bakanı, Valisi, Milli Eğitim Müdürü, adeta öğretmenlerin huzurunu kaçırmak için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Yalova Valisi’nin, hem de öğrencilerin gözü önünde hakaret ettiği ve bu hakaretin ağırlığını kaldıramayarak kalp krizi geçirerek yaşama veda eden öğretmen arkadaşımız Halil Serkan ÖZ olayından sonra Bor İlçemizde yaşanan bu hadise, durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Niğde Bor Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Lisesi Edebiyat Öğretmeni Adem KORKMAZ, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılan yurt dışı sınavını yüksek bir puanla kazanmış, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 14 Nisan 2015 tarihinde yapılacak mülakata davet edilmiştir. Öğretmen arkadaşımız 14 Nisan Salı günü yapılacak mülakat sınavına katılmak için Bor İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden üç gün izin talebinde bulunmuştur. Üç gün izin talep etmesinin nedeni de, bir gün önceden giderek dinlenmek, ikinci gün de mülakat sınavına katılmaktır. Mülakat sınavları yazılı sınav gibi değildir. Her ne kadar kendisine mülakat sınavının saati 09:00 olarak bildirilmişse de, mülakata alınacağı saatin kesin bir zamanı yoktur. Mülakata alınma sırası öğleden sonraya, hatta ikindi sonuna da kalabilir. Bu nedenle öğretmen arkadaşımız her ihtimale karşı Çarşamba günü de izin istemiş, ancak bu talebi İlçe Milli Eğitim Müdürü Celalettin Özüdoğru tarafından reddedilmiştir. Bu sözlü diyalogların ardından öğretmen Adem KORKMAZ, İlçe Milli Eğitim Müdürüne bu iznin yasal hakkı olduğunu söylemesine rağmen, İlçe Milli Eğitim Müdürü görüşünde ısrarcı olmuş, akabinde “sen bana karşı mı geliyorsun” diyerek öğretmen arkadaşımız Adem KORKMAZ’ı darp etmiştir.
Yaşanan bu olay Türkiye’de eğitime ve öğretmene verilen değerin seviyesini açık ve net bir biçimde göstermektedir. Öğretmenler itibarsızlaştırılmakta, eğitim çalışanları horlanmakta; kısacası eğitimde başarı yerine siyasallaşma hesapları yapılmaktadır.
Geleceğimizin teminatı çocuklarımızı yetiştirenlerin, böylesine yaygın bir şekilde şiddete maruz kalmasının sebeplerinin başında hiç şüphe yoktur ki, mesleğimizin itibarsızlaştırılması gelmektedir. Bizzat ülkemizi yönetme sorumluluğu taşıyanlar tarafından her fırsatta tahkir edilen ve bunun neticesinde itibarsızlaştırılan öğretmenlik mesleğine karşı öğrenci, veli ve toplumun değişik kesimlerinin olumsuz ve değersiz bakış açısı geliştirmeleri, şiddet vakaları için zemin hazırlamaktadır.
Kamuyu idare edenlerdeki bu arazlı yaklaşım, maalesef en tepeden aşağıya doğru idarenin hemen her hiyerarşik kademesinde kendini hissettirmektedir.
 
Makamlar kimsenin şahsi mülkü değildir. Koltuklar gelip geçicidir.
Makam ve mevkiler hiç kimseye suç işleme, zor kullanma hakkı da vermez.
Yeter artık diyoruz.
Eğitim çalışanlarına yönelik saldırı ve şiddeti esefle telin ediyoruz. Hangi kademede olursa olsun görevinin kendisine verdiği yetkileri aşarak “dediğim dedik” edalarıyla kamu çalışanlarına karşı seviyesiz ve çirkin tutum sergileyenleri kınıyoruz.
Öğretmenimize karşı bu çirkin saldırıyı gerçekleştiren Bor İlçe Milli Eğitim Müdürü Celalettin ÖZÜDOĞRU’nun derhal görevden alınmasını talep ediyoruz.
Türk Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Eğitim-Sen ve Aktif-Sen olarak eğitim çalışanlarının her zaman yanında olacağımızın, kamuoyu tarafından  bilinmesini ister, saygılar sunarız.
 
 
 
İhsan UĞRAŞ Timur ÖZKAN   M. Emin BAĞCI Muhammet ERYAMAN
Türk Eğitim-Sen    Eğitim-İş      Eğitim-Sen      Aktif-Sen İl Temsilcisi
Şube Başkanı    Şube Başkanı  İl Temsilcisi
Güncelleme Tarihi: 13 Nisan 2015, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER