TOPLU SÖZLEŞME 'EK ÖDEME' MÜJDESİYLE BAŞLAMALIDIR

Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, milyonlarca memur ve memur emeklisinin, toplu sözleşme masasına hükümetin hazırlıklı gelip gelmeyeceğine odaklandığını ifade ederek, “Geride bıraktığımız toplu sözleşme görüşmeleri oturumlarında hükümet dahil herkes ‘sendikalar acaba ne isteyecek’ diye merak ediyordu.

TOPLU SÖZLEŞME 'EK ÖDEME' MÜJDESİYLE BAŞLAMALIDIR

 Bizler söyleyeceklerimizi söyledik. Şimdi biz dahil herkes ‘hükümet temsilcileri ne diyecek’ diye beklemektedir. Kamu çalışanlarının beşte ikisini oluşturan eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunu temsilen masada bulunan genel yetkili sendika olarak toplu sözleşmenin 4. oturumunda duymak istediğimiz ilk cümle, ‘ek ödemede eğitimcilerin mağduriyetini gidermek ve Eğitim-Bir-Sen’in teklifini yerine getirmek üzere hazırlığımızı yaptık’ cümlesidir” dedi.
 
Hatay ve Adana şubelerinin il divan toplantılarında konuşan Ahmet Özer, yapılan toplu sözleşme oturumlarında taleplerinin tasnifinin yapıldığını belirterek, şunları söyledi: “Tekliflerimiz; eğitim hizmet kolunda görüşülecekler, genel toplu sözleşmede görüşülecekler olmak üzere ayrıştırılmıştır. Bizler söyleyeceğimizi söyledik. Önümüzdeki oturumda hükümet yetkilileri tekliflerin mali yüküne ilişkin hazırlıklarını yapmış olarak masaya gelecektir. En fazla sorun, eğitim hizmet kolundadır. Tekliflerin tasnifi esnasında bu durum fark edilmiştir. Bunun nedeni, yıllardır eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda genel yetkili olarak masaya oturan sendikanın hiçbir kazanıma imza atmaması ve son iki toplu görüşmede de Memur-Sen’in genel kazanımlarının gölgesinde, rol çalarak durumu geçiştirmiş olmasındandır. Masada eğitim hizmet kolunu temsil yetkisi bu yıl ilk defa bize geçmiştir ve toplu görüşme değil, toplu sözleşme yapmak bizim elimizle olacaktır.”
 
Toplu sözleşme masasında mağduriyetlerin giderilmesi, adil bir dağılımın sağlanması gerektiğini kaydeden Özer, “Adaletsizlik, 666 sayılı KHK ile ‘eşit işe eşit ücret’ düzenlemesi yapılırken, öğretmen ve öğretim elemanları kapsam dışında tutularak yapılmıştır. ‘Diğer kurumlarda muadilinizi bulamadık’ denilerek sorun toplu sözleşme masasına ötelenmiştir. Bu yüzden masadan beklenti büyüktür. Hükümet, masanın neşesi açısından ‘ek ödeme’ teklifimizi karşılayarak, 800 binden fazla öğretmen ve öğretim elemanına müjde vererek işe başlamalıdır” şeklinde konuştu.
 
“Toplu sözleşme tekliflerimizi, eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolundaki bütün çalışanların sorunlarını giderecek şekilde sunduk” diyen Ahmet Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitim-öğretim sınıfı, genel idare hizmetleri sınıfı ve 4/C’li çalışanlar dâhil, bütün eğitim çalışanlarını temsilen toplu sözleşme masasındayız. Konfederasyonumuz Memur-Sen’in genel teklilerine ilaveten hizmet kolumuza ilişkin tekliflerimizi kamuoyu ile paylaştık ve sitemizden duyurduk. Bütün tekliflerimizi tekrar sayacak değilim. Ben bir milyonu aşkın çalışanın bulunduğu eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda 800 binden fazla çalışanın yaşadığı en önemli sorunun adını vermek, kilidi çözecek anahtarı işaret etmek, çözümün ipucunu göstermek istedim. Toplu sözleşme masasının ilk günden tıkanmaması için şifreyi verdim. Müjdeyi ise 14 Mayıs’ta hükümetten beklediğimizi söyledim.”
 
 
 
Yeni Eğitim Sisteminin Sorunsuz Başlaması İçin Hazırlıklar Şimdiden Yapılmalıdır
 
Konuşmasında, eğitimde 28 Şubat’ın izlerini silen düzenlemenin yasalaştığını ve 2012-2013 eğitim-öğretim yılında başlamak üzere genelgenin yayınlandığını hatırlatan Ahmet Özer, “4+4+4 kesintili eğitim sisteminin sorunsuz başlaması için bütün hazırlıklar ivedilikle yapılmalıdır. Bin 200 veli ve bin 200 öğretmen olmak üzere toplam 2 bin 400 kişiyle yüz yüze yaptığımız ‘4+4+4 Yeni Eğitim Sistemine İlişkin Öğretmen ve Veli Algısı’ araştırmanın sonuçlarına göre, öğretmenlerin yüzde 87,9’u, velilerin ise yüzde 81,4’ü, okula yeni başlayan çocuklarla 14 yaşındaki çocukların aynı okul ortamını paylaşmasını istemiyor. Bu, 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatmasının halka ve eğitimcilere rağmen yapıldığının en önemli göstergesidir.
 
Velilerin yüzde 73’ü okula başlamada alt sınırın 69 ay olmasını onaylamaktadır. Yeni sisteme eğitimci ve halk desteği olduğu görülmektedir. Fakat Bakanlık süreci yönetmekte zorlanır, hazırlıkları zamanında yapmaz, eğitim öğretimin başlaması esnasında sorun alanları bırakırsa, başta eğitimciler olmak üzere velilerin desteği memnuniyetsizliğe dönüşebilir. Bu yüzden Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimin en önemli paydaşları olan sendikaların önerilerini her zamankinden daha fazla dikkate almalıdır” diye konuştu.
 
 
 
Eğitimin Sivilleşmesi ve Özgürlükler İçin Mücadelemiz Devam Edecek
 
Özer, Türkiye’nin en büyük ve en güçlü sendikası olarak özgürlüklerin önünün açılması ve eğitimin sivilleşmesi için mücadeleye devam edeceklerini kaydederek, 28 Şubat’ta kıyıma uğrayan eğitim çalışanlarının mesleğe geri dönüşünü sağlayan sicil affı, üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kaldırılması, katsayı zulmünün sona erdirilmesi, eğitimcileri fişlemenin adresi haline gelen Milli Güvenlik Dersi’nin kaldırılması, 8 yıllık kesintisiz dayatmasının sonlandırılması gibi birçok konunun Eğitim-Bir-Sen sayesinde gerçekleştiğini söyledi.
 
YÖK reformu, ‘kamusal alan’ yalanının bitirilmesi ve kadınların çalışma hayatında kılık kıyafet dayatmasıyla karşılaşmasının önüne geçilmesi, erkeklerin kravat takma zorunluluğunun ortadan kaldırılması, üniformalı eğitim anlayışının terk edilmesi, karma eğitim mecburiyeti içeren genelgenin iptali ve demokratik eğitim hakkının tanınması, eğitimdeki militarist kalıntıların silinmesi, müfredatın yenilenmesi, değer odaklı olması, özgür ve sivil bir eğitimin sağlanması gibi birçok konuda ise mücadelelerinin sürdüğünü anlatan Özer, sözlerini şöyle tamamladı: “Üye sayımız her geçen gün artmaya devam ediyor. 280 bin üye hedefine ulaşmak ve 15 Haziran mutabakatlarında hedef sayımızın altına imza atmamak için bütün teşkilatımızla birlikte sendikasız olan her eğitim çalışanına teklif götürmeye devam ediyoruz. Biz, Eğitim-Bir-Sen’in gücünün eğitim çalışanlarının gücü olduğunu biliyoruz. Örgütlü gücümüzü artırmak için ter döken, adanmışlık örneği göstererek çalışan bütün teşkilatımıza, üye olarak ellerini ellerimizin üzerine koyan bütün eğitim çalışanlarına teşekkür ediyorum.”
 
Özer, daha sonra Adana Şubemizin yeni hizmet binasının açılışını yaptı.

Güncelleme Tarihi: 12 Mayıs 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER