TÜRKİYE KAMU-SEN: DİPLOMALI İŞSİZLERİN ORANI YÜZDE 30 OLDU

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi yaptığı araştırma ile çarpıcı bir gerçeği daha ortaya koydu.

TÜRKİYE KAMU-SEN: DİPLOMALI İŞSİZLERİN ORANI YÜZDE 30 OLDU

Türkiye’de her yıl 700 bin gencimiz üniversiteyi bitirerek hayata atılıyor. İstatistiklere göre üniversite mezunu gençler arasında işsizlik oranı %11,2’dir. Bununla birlikte üniversite mezunu her 100 gençten 20’si, iş bulma ümidi olmadığı gerekçesiyle çalışma hayatının dışında kalmaktadır. Dolayısı ile diplomalı işsizlerin oranı gerçekte %30’lara kadar tırmanmaktadır. Üniversite mezunu kadınlarda işsizlik oranı %16,7 gibi trajik bir orana ulaşmış durumdadır.

 
Her yıl Kamu Personeli seçme Sınavı’na 900 binin üzerinde üniversite mezunu başvurmaktadır. Bu rakam dahi diplomalı işsiz sayısında gelinen durumu göstermesi açısından son derece önemlidir. Üniversite mezunu gençlerimiz umudunu kamuda, gelir garantili bir iş bulmaya bağlamışlardır. Milyonlarca gencimizin işe yerleşebilmek için her türlü fedakârlığı yaptığı ortamda, şanslı olup kamuda bir işe yerleşebilenler de farklı sorunlar yaşamaktadırlar. Son yıllarda kamuda sözleşmeli ve 4/C’li statüde çalışma nedeniyle güvencesiz istihdam artmış, kurumlar arasında adaletsizlik uygulamalar görülmeye başlanmış, çalışma şartlarının uygunsuzluğu, objektiflikten uzak değerlendirmeler ve düşük ücretler nedeniyle mutsuz bir çalışan kitlesi oluşmuştur.
 
Çalışanların sorunlarının çözülebilmesinin yolu, örgütlü olmak ve yönetime katılarak, karar alma sürecine dâhil olmaktan geçmektedir. Bu nedenle kamu görevlileri arasında sendikal örgütlenmenin özel sektöre göre, nispeten daha yoğun olduğu görülmektedir. Çalışma Bakanlığı’nın en son açıkladığı resmi rakamlara göre kamuda sendikalı olabilecek memur sayısı 1 milyon 767 bin 737’dir. Bunların %57,9’u, yani 1 milyon 23 bin 362’si sendikalara üye olmuş durumdadır. Buna göre sendikalı olabilecek memurların yaklaşık yarısı, yani 744 bin 375 memur, örgütlenmeden kaçınmaktadır.
 
Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı çalışmaya göre sendikalı kamu görevlilerinin %51,4’ü arkadaşlarının ısrarı üzerine sendikaya üye olmuştur. Sendika yöneticilerinin girişimleri ile üye olanların oranı ise %29,3’tür. Sendikalı kamu görevlilerinin %6’sı duyurular, %5,1’i medya aracılığıyla, %1,9’u ise sendikal eylemlerden etkilendiği için sendika üyesi olmuştur.
 
 
Araştırmada memurların %29’unun sendikalardan ekonomik haklarının geliştirmesini beklediği görülmüştür. Memurların %17,6’sı özlük haklarının ilerletilmesi, %11,2’si daha güvenli bir çalışma hayatına kavuşmak, %9,6’sı birliktelik sağlamak, %9,1’i işverene karşı daha güçlü olmak için sendikaya üye olduğunu belirtmiştir. Sendika üyesi kamu görevlilerinin %16,6’sı ise sendikanın yaklaşımlarına fikri yakınlık duyduğu gerekçesiyle sendika üyesi olmuşlardır.
 
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: “İstihdam sorununun çözümü için sendikal hakların tam olarak sağlanması zorunludur”
 
Konu hakkında açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “gençlerimiz yıllarca eğitim gördükten sonra işsiz kalma korkusuyla yaşıyorlar. Üniversite mezunu gençlerimizin neredeyse yarısı iş aramaktadır. Şanslı olup bir iş bulabilenler de işyerlerinde farklı sorunlarla karşılaşıyorlar. Kamu çalışanları özellikle güvencesiz çalışma, düşük ücret, kurumlar arasındaki farklı uygulamalar nedeniyle mutsuzdur.
 
Daha fazla istihdam alanı olursa, çalışma hayatı da çalışma şartları da kolaylaşır. Gelir dağılımda adaleti sağlamanın en önemli aracı, istihdam ve ücret seviyesinin yüksekliğidir. Ancak daha fazla istihdam için yatırım yapılmak zorundadır. Ancak bu şekilde diplomalı işsizlerimiz iş bulabilir ve geleceğe güvenle bakabilir. Sendikaların varlığı ve etkinliği, çalışma hayatı için büyük bir şans yaratmaktadır. Çalışanlarımızın da işsizlerimizin de bizlerden büyük beklentileri var.
 
Bizler Türkiye Kamu-Sen olarak, kamu çalışanlarının durumlarını iyileştirmek, gelir dağılımında adaleti sağlamak ve kamuda çalışmayı gerçek anlamda cazip hale getirmek için mücadele ediyoruz. Ancak önümüzde yasal engeller var. Uygulamalardan kaynaklanan sorunlar var. Yıllar süren mücadelemiz sonunda toplu sözleşme hakkını elde ettik. Ancak gerekli yasal alt yapı hazırlanmadığı için nasıl bir toplu sözleşme sisteminin kurulacağı belli değil. Uluslar arası sözleşme hükümleri, Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına göre memurların grev hakkı var. Ancak yapılan Anayasa değişikliğinde hukukun verdiği kararlar yok sayıldı ve grev hakkımız görmezden gelindi. Daha güzel bir çalışma hayatı, daha mutlu bir ülke için sendikaların gelişmesi ve sendikal hakların tam olarak kullanılabilmesi şarttır. Bu yolda daha çok üye elimizi güçlendirecektir. Ancak daha çok üye için daha çok sendikal kazanım gerekiyor.
 
Sendikaların güçlenmesi ve karar alma sürecine dâhil edilmesi, yatırımların artması ve gençlerimizin iş bulması için de son derece önemlidir. Bu nedenle hükümet gerekli yasal düzenlemeleri yapmak ve memurların önündeki grev yasağını kaldırmak suretiyle önümüzü açmalıdır.” dedi.



 
Güncelleme Tarihi: 06 Mayıs 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER