USULSÜZ VE KEYFİ UYGULAMALARA NE ZAMAN SONA ERECEK ? Yıldızlı değil Yıldızlı değil Ek Yıldızl

 USULSÜZ VE KEYFİ UYGULAMALARA NE ZAMAN SONA ERECEK ?                                                                                                       Yıldızlı değil                         Yıldızlı değil                 Ek       Yıldızl
    
          Milli Eğitim’de haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamalar hız kesmeden devam ediyor. Kamuoyu’nda “MEB Yasası” diye bilinen, “MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM KURUMLARI YÖNETİCİLERİNİN GÖREVLENDİRİLMELERİNE DAİR YÖNETMELİK“ ile başlayan sıkıntıların ucu, öğretmenlere kadar dayanmış durumda. Sendika alan gezilerinde ziyaret ettiğimiz okullarda idareci ve öğretmenlerde ki huzursuzluk ve tedirginlik açıkça gözlemlenmektedir.
            Bir kurumun başarısı, çalışanların huzurlu olmasına bağlıdır. Huzurun sağlanmadığı ortamlarda kurum barışı ve başarısının sağlanması mümkün değildir.
            Özellikle Milli Eğitim ve Milli Eğitim’in öznesi durumunda olan öğretmenler, ülkemizin geleceğini inşaa eden mimarlardır. Milli Eğitim’de yapılan güzel işler ülkemizin geleceğinin ne kadar aydınlık olacağının göstergesidir. Ancak yapılan yanlış işler de bu ülkenin geleceğinin karartılmasına atılmış adımlardır.
            Milli Eğitim yetkililerinin çalışanlar arasında öncelikle tesis etmeleri gereken en önemli konulardan biri kurum kültürünü geliştirmek ve çalışma barışını temin ederek çalışma ortamını huzurlu hale getirmektir. Ancak mevcut durum bu konulardan son derece uzaktır.
            Başta idareci atamaları olmak üzere yapılan iş ve işlemlerde tamamen tarafgirlik, yandaş kayırmacılığı yapıldığı, gün gibi aşikardır. “Bizden olan” veya “bizden olmayan” zihniyeti adeta bir ur gibi yayılma göstermektedir. Halbuki başarıya giden yolun kilometre taşları ayrımcılık yaparak değil; ehliyeti, liyakati, barışı, sevgi ve saygıyı esas alarak döşenebilir.
            Ama üzülerek ifade ediyoruz ki İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün uygulamaları tamamen yandaş kayırmacılığı üzerine işleyişine devam etmektedir.
            İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün son uygulaması “yok artık” dedirtecek cinsten ve bardağı taşıran son damla olmuştur.
            Niğde İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 17/02/2016 tarih ve 1824061 sayılı yazısı ile “Öğretmen Görevlendirmeleri” yapılmıştır. Yapılan görevlendirmeler de “Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar”ın 20. Maddesine dayandırılarak yapılmıştır.
            Belirtilen dayanağın 20. Maddesi şu şekildedir:
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Kadrosunun bulunduğu okul ve kurum dışında görevlendirilme
MADDE 20 - (1) Her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumları müdürleri; kendi okul ve kurumlarında görevli öğretmenlere alanlarındaki dersler ile ilgili öğretmenin girebileceği diğer alanlardaki dersleri dengeli olarak dağıttıktan sonra, aylık karşılığı ders saatini dolduramayanlar ile dağıtılamayan alan derslerini en geç 15 gün içinde millî eğitim müdürlüğüne, (büyükşehir belediyesi bulunan merkezlerde il millî eğitim müdürlüğüne) yazılı olarak bildirmekle yükümlüdür.
(2) Millî eğitim müdürleri; aylık ve zorunlu ek ders görevi saatlerini kendi okul ve kurumunda dolduramayan öğretmenleri, öncelikle isteklilerden, istekli bulunmaması durumunda ise hizmet puanı en az olandan başlamak suretiyle görev yerlerinin bulunduğu veya ikamet ettikleri belediye sınırları (büyükşehirlerde büyükşehir belediyesi) içinde kalmak kaydıyla öncelikle alanlarında veya ilgili öğretmenin girebileceği diğer alanlarda öğretmen ihtiyacı bulunan diğer okul ve kurumlarda görevlendirmek ve bu görevlendirmenin yerine getirilip getirilmediğini izlemek zorundadır.
(3) Aynı belediye sınırları içinde alanlarında veya ilgili öğretmenin girebileceği diğer alanlarda aylık karşılığı ders ve ek ders görevi saatlerini dolduramayan öğretmen varken bu dersler 9 uncu maddede sayılanlara verilemez.”
            İşte yapılan hukuksuz iş ve işlemler, dayanak olarak alınan bu kararın belirtilen maddesi incelendiğinde gün gibi ortaya çıkıyor.
            Niğde İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 17/02/2016 tarih ve 1824061 sayılı yazısı ile yapılan “Öğretmen Görevlendirmeleri”, belirtilen kararın 20. Maddesine alenen aykırı bir şekilde yapılmıştır.
            Bor TOKİ Orta Okulu’nda 4 (dört) tane Türkçe öğretmeni ve okulda haftalık 88 (seksen sekiz) saat Türkçe dersi bulunmasına, mevcut öğretmenlerin 22’şer saat derse girmelerine rağmen, adı geçen okulun Türkçe Öğretmeni Süleyman ÖZATA, hiçbir geçerli sebep olmadan okulundan alınarak, Niğde Merkez Ağcaşar Köyü Hazim Arslanbay Orta Okulu’na görevlendirilmiştir. Adı geçen öğretmen okulunda 15 saat maaş karşılığı dersini, üzerine 6 saat ek ders karşılığı görevini doldurmuş olmasına rağmen okulundan alınıp başka bir okula görevlendirilmiştir.  “Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar”ın 20. Maddesinde; “ (…) kendi okul ve kurumlarında görevli öğretmenlere alanlarındaki dersler ile ilgili öğretmenin girebileceği diğer alanlardaki dersleri dengeli olarak dağıttıktan sonra (…)” ifadesi açıkça yer almışken;
            Yine aynı kararın 20. Maddesi (2) bendinde; “ (…) aylık ve zorunlu ek ders görevi saatlerini kendi okul ve kurumunda dolduramayan öğretmenleri, öncelikle isteklilerden, istekli bulunmaması durumunda ise hizmet puanı en az olandan başlamak suretiyle görev yerlerinin bulunduğu veya ikamet ettikleri belediye sınırları içinde kalmak kaydıyla (…) ifadesi en net bir biçimde ortada dururken ve belirtilen şartların tamamı taşınırken, bir öğretmenin okulundan alınarak başka bir okula görevlendirilmesi tamamen haksız, hukuksuz, usulsüz ve keyfi bir uygulamadan başka bir şey değildir. Anılan maddeye göre bir öğretmen görev yerinin bulunduğu veya ikamet ettiği belediye sınırları dışına görevlendirilemez. Yani eğitim bölgesi dışına bir görevlendirme yapılamaz. 20. Madde incelendiğinde görüleceği üzere; 20. Madde kapsamında yapılacak görevlendirmeler çalışılan yer belediye sınırlarıyla sınırlandırılmıştır. Bu uygulama öğretmene uygulanan bir baskı, günümüz ifadesiyle mobbingdir. Bunun başka bir izahı yoktur.
            Bu keyfi ve usulsüz uygulama ile öğretmen arkadaşımızın okulunda ki öğrenciler mağdur edilmiş; sadece bununla kalınmamış, görevlendirildiği okulun öğretmenlerinin de mağduriyetine sebep olunmuştur. Zira, Süleyman ÖZATA adlı öğretmenin görevlendirildiği Niğde Merkez Ağcaşar Köyü Hazim Arslanbay Orta Okulu’nda 2 tane Türkçe Öğretmeni bulunmakta, bu iki öğretmen arkadaşımız haftalık 22’şer saat derse girmektedir. Şimdi bu öğretmen arkadaşlarımızdan derslerin bir bölümü alınacak ve görevlendirilen öğretmene verilecektir. Görevlendirme yazısında Bor TOKİ Orta Okulu’ndan Niğde Merkez Ağcaşar Hazim Arslanbay Orta Okulu’na görevlendirilen Türkçe Öğretmeni Süleyman ÖZATA’nın eski okulunda dersi görünmemekte, görevlendirildiği okulunda ise 18 saat ders verileceği belirtilmektedir. Bu hesaba göre Niğde Merkez Ağcaşar Hazim Arslanbay Orta Okulu Türkçe Öğretmenleri de açıkça mağdur edilmektedir.
            Bir başka akıllara durgunluk veren husus ise, Niğde İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 17/02/2016 tarih ve 1824061 sayılı yazısı ile yapılan “Öğretmen Görevlendirmeleri” konulu yazısında öğretmenin maaş ve ücret karşılığı görevlendirilmesidir. Bölge dışına yapılan bu görevlendirme, maaş ve ücret karşılığı yapılamaz. Bu durumda görevlendirilen personele hukuksal olarak geçici görev yolluğu ödenmesi de gerekmektedir. Bu gerçek göz önüne alındığında bir kamu zararının doğacağı gerçeği de şüphesizdir.
            Yapılan bu keyfi uygulamada hukuk o kadar göz ardı edilmiştir ki onay 17/02/2016 tarihinde alınmış, ilgili öğretmene 19/02/2016 tarihinde tebliğ edilmiş; ancak görevlendirme 08/02/2016 tarihinden itibaren yapılmıştır. Bu durum bile keyfiliğin en somut göstergesidir.
            Bahsettiğimiz bu usulsüz ve keyfi uygulama ile ilgili Niğde Valisi Sayın Necmettin KILIÇ’ın bir müdahalesi olup olmadığı konusunda kesin bir bilgimiz yoktur. Ancak aldığımız duyumlar, konu ile ilgili sayın valilinin müdahalesi ve talimatı olduğu yönündedir. Eğer tarafımıza ulaşan duyumlar doğru ise böyle bir müdahalenin olması kabul edilebilir değildir.
            Şayet böyle bir müdahale söz konusu ise, Niğde Valisi Sayın Necmettin KILIÇ’ın bu konu hakkında hem sendikamızı hem de kamuoyunu bilgilendirmesi ve haklılığı konusunda ikna etmesi gerekmektedir.
            Eğer böyle bir müdahale söz konusu değilse  (ki, olmadığı kanaatindeyiz) bu durumda Niğde Valisi Sayın Necmettin KILIÇ’ın bu konuya el atarak gerekeni yapması, usulsüz ve keyfi bu uygulamayı engelleyerek sorumlulardan hesabını sorması ve bundan sonra yapılacak bu tür hukuksuz ve keyfi uygulamaların önüne geçmesi gerekmektedir. Kamu çalışanlarının ve kamuoyunun beklentileri bu yöndedir.
            Adaletin olmadığı yerde zulüm kök salar, adaletin hakim olduğu yerde zulüm biter gerçeğinden hareketle yapılan bu hukuksuz ve keyfi uygulamanın bir an önce sona erdirilmesi ve sorumlularından hesabının sorulması gerekmektedir.
            Zira Yüce Allah, Maide Suresi 8. Ayet-i Kerime’de: “ Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevketmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” buyurmaktadır.
            Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
 
       İhsan UĞRAŞ
     Türk Eğitim-Sen Niğde Şube Başkanı
Güncelleme Tarihi: 26 Şubat 2016, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER