BÜYÜYEN TÜRKİYE'NİN KÜÇÜLEN ZİHNİYETİ

ODTÜ tartışması büyüyor

BÜYÜYEN TÜRKİYE'NİN KÜÇÜLEN ZİHNİYETİ
YÖK tarafından ODTÜ için başlatılan inceleme kapsamının olaylarla kısıtlı olmadığı, rektörlüğün olayların ardından yaptığı basın açıklaması ile olayların ardından yaşanan ders boykotu olduğu öğrenildi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, ODTÜ’deki olayları incelemek üzere Denetleme Kurulu’nu görevlendirdiğini açıklamasının ardından inceleme kapsamında denetmenler ODTÜ'ye resmi yazı yazarak olaylar hakkında bilgi talep etti. İnceleme sonucunda bir kasıt bulunursa inceleme soruşturmaya dönüştürülecek.

Edinilen bilgiye göre inceleme kapsamında, olayların yaşandığı günkü gelişmeler, akademisyenlerin öğrencileri "kışkırtıp kışkırtmadığı", rektörlüğün olayların ardından yaptığı basın açıklaması, rektörlüğün olaylar sürerken attığı adımlar ve olayların ardından yaşanan ders boykotu da yer alıyor. Denetleme Kurulu'nun bazı akademisyenlerin görüşüne de başvuracağı ifade edilirken, inceleme sonucunda bir hata veya kasıt bulunursa inceleme soruşturmaya çevrilecek. Soruşturma sonucunda da hatalı akademisyen veya yönetici tespit edilirse, üniversite yönetimine çeşitli cezai yaptırım da önerebilecek. Bu öneri YÖK Genel Kurulu'nda karara bağlanacak.

ODTÜ öğretim elemanları ve öğrencileri, ODTÜ’de yaşanan polis şiddetini protesto etmek için, "Şiddet varsa, polis varsa, ders yok" sloganıyla 1 gün derslere girmemişti. Hazırlık Bölümü’ndeki tüm dersler iptal olurken, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ndeki bölümler ile Tarih ve İnşaat bölümlerinde büyük oranda ders yapılmamıştı.

ODTÜ'YE ELEŞTİRİYE DEVAM!

Daha önce hiç görülmemiş şekilde bir üniversitenin bir üniversiteyi eleştirdiği açıklamalar önceki gün 12 üniversiteyle başlarken, ODTÜ'ye eleştiriler dün de devam etti. Karadeniz Teknik, Muş Alpaslan, Necmettin Erbakan, Adana Bilim ve Teknoloji üniversiteleri ile Sakarya, Kocaeli Üniversitesi, Abant İzzet Baysal, Bülent Ecevit, Bilecik, Karabük, Düzce, Bartın ve Kastamonu Üniversitelerinden oluşan Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği çıkan olaylarla uydu fırlatılmasının gölgelendiğini savunarak, ODTÜ yönetiminin tutumunu eleştirdi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi, "Demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılması sınırlarını aşan ve devlet büyüklerinin yüksek şahsiyetlerini hedef alan müessif olaylar, küresel aktörlerin Türkiye aleyhindeki emellerine hizmet etmiştir" açıklaması yaptı. Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörlüğü’nce, yapılan açıklamada, "Türkiye’nin darbeci geçmişiyle yüzleşme cesaretini gösterdiği bir dönemde bu tür olayların yeniden yaşanması oldukça manidardır" ifadelerine yer verildi.

'ÜNİVERSİTELER HÜKÜMETLE KOORDİNASYONDA OLMALI'

Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, çıkan olaylarda öğrencilerin tutumunu eleştiren açıklamasında ilginç bir de örnek verdi. İnanç açıklamasında Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a 2010 yılında Van’da yapılan yumurtalı saldırıya her kesimden tepki geldiğini ve o dönem görevde bulunan Van Emniyet Müdürü Şükrü Rafet Mert’in de görevden alındığını anımsatan İnanç, üniversitelerine sağladığı katkıdan dolayı Başbakan Erdoğan’a teşekkür etti. İnanç, "Üniversiteler de her alanda hükümetler ile koordinasyon halinde çalışmak durumundadır. Mali sıkıntılar, kadro ihtiyaçları gibi hususlarda hükümetlere ihtiyaç duyan üniversiteler, kendilerine sağlanan imkanlar karşısında en azından bir teşekkür sunmak durumundadır. Türkiye halkına bu heyecanı yaşatmak üzere misafir olarak gittiği üniversitede bir Başbakanın böylesi bir hakarete maruz kalması kabul edilebilir, normal bir durum değildir" dedi.

AKADEMİSYENLER SAHİP ÇIKTI

Rektörlüklerin kınama açıklamalarının aksine üniversitelerin öğretim elemanları derneklerinden ise ODTÜ'ye destek açıklamaları geldi. Marmara, İTÜ, YTÜ, Galatasaray, İstanbul ve Mimar Sinan Üniversitesi rektörlerinin yaptığı ortak açıklama akademisyenlerin tepkisini çekti. Galatasaray, İstanbul, İTÜ, Marmara, Mimar Sinan Güzel Sanatlar ve YTÜ üniversitelerinden çok sayıda akademisyen ortak imzayla yayınladıkları açıklamada rektörlerin açıklamasına katılmadıklarını duyurdu. Ortak açıklamada, "ODTÜ'de yaşanan olaylarda öğrencilerin maruz kaldığı polis şiddetini kınıyoruz. ODTÜ’lü meslektaşlarımızın tüm ifadelerine rağmen, söz konusu açıklamayı yapan üniversite yönetimlerinin, polisin olayları başlattığı, olayların ilk aşamasından itibaren iyi niyetli davranmadığı ve orantısız güç kullandığı gerçeğini gözardı etmelerini manidar buluyoruz. Polis şiddeti karşısında tek vücut olarak tepki gösteren ODTÜ’lü meslektaşlarımızın ve öğrencilerin yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz" denildi.

Hacettepe Üniversitesi akademisyenleri de yaptıkları açıklamada Hacettepe Üniversitesi’nin ODTÜ’lü öğrencileri suçlayan metinden imzasını çekmesinin talep edildi. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği de yaşanan saldırılara dikkat çekerek öğrencilere destek verdiğini duyurdu. Derneğin açıklamasında, "Bir Başbakan ancak binlerce polis eşliğinde üniversiteye girebiliyorsa, meşruiyetini tümüyle yitirmiş demektir" denildi. Ankara Üniversitesi'nden 93 Öğretim Üyesi imzasıyla yayınlanan açıklamada da ODTÜ'de Başbakan Erdoğan'ı protesto eden öğrencilere yönelik polis terörüne karşı protestonun demokratik bir hak olduğunu savundu ve öğrencilere sahip çıkıldığı duyuruldu.

İMZA KAMPANYASI

ODTÜ Mezunları Derneği, öğretim üyeleri ve öğrencilere destek için imza kampanyası başlattı. İmza kampanyası metni şöyle:

"Bizler, aşağıda imzası bulunan ODTÜ’lüler ve ODTÜ Dostları, Türkiye’nin çağdaş, demokrat, her türlü zorbalığa tepki vermenin demokrasilerin olmazsa olmaz ön koşulu olduğuna inanan onurlu bireyleri olarak, bizzat Başbakan tarafından, hiç bir demokratik ülkede görülmeyecek şekilde, maruz bırakıldığı hakaret ve baskı karşısında 'Üniversitede Şiddet varsa, Polis varsa Ders Yok' diyerek yaşanan zorbalığa ODTÜ’nün tarihine yakışır bir şekilde topyekün karşı çıkan ODTÜ Öğrencilerinin, Öğretim Üyelerinin ve Çalışanlarının bu onurlu davranışlarını sonuna kadar destekliyoruz."

BAKAN DİNÇER: YÖK'E GEREK KALMASAYDI

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ODTÜ’deki olaylarla ilgili YÖK’ün inceleme başlatmasının hatırlatılması üzerine, olayları sadece öğrenci hadiseleri olarak görmenin eksiklik olacağını söyledi. Olayların demokratik bir tepki göstermenin çok dışına taşındığının da tespit edilmesi gerektiğini ifade eden Dinçer, şöyle devam etti:
"Orada yapılan hadiseler, gösteri yapan arkadaşların ortaya koyduğu tavır ve hareketler, doğrusu demokratik bir tavır ve tepki değil. Gönlümüz isterdi ki üniversite yönetimi kendi dirayeti ve inisiyatifini ortaya koysun ve gerekli güvenlik tedbirlerini alsın ve çok önemli bir faaliyet yapılırken herhangi bir tatsızlık, huzursuzluk olmadan problemleri çözsün. Ama gördüğüm kadarıyla üniversite yönetimi o konuda inisiyatifini kullanmadı ve dirayet gösteremedi. Ve yine gönül isterdi ki bir üniversite yönetimi bu hadiselerin olup biteceğini tahmin edemese de olup bittikten sonra gereğini yapsın ve özerk bir yönetim anlayışı içerisinde kendi sorularını ve soruşturmalarını yapabilsin. Bu açıdan bakıldığında keşke üniversite kendisi bunları soruştursaydı, YÖK’e gerek kalmasaydı diye düşünüyorum. YÖK’ün de yine üniversite üst kurumu olarak böyle bir tavır içerisinde olmasını doğrusu olumlu buluyorum."

Öğrencilerin herhangi bir olayı protesto etmeye her zaman hakları olduğunu dile getiren Dinçer, insanların katılmadıkları herhangi bir görüşe, politikaya karşı düşünce ve tavırlarını demokratik bir şekilde ortaya koyabileceğini söyledi. Dinçer, "Bunu üniversite içinde ya da dışında yapabilir ama bu, herhangi bir demokratik tepki hadisesi değildi. Orada yapılan protestolar çok açık bir şekilde şiddeti içeriyordu. Bu açıdan bakıldığında, şiddetin ulusal düzeyde kınanmasının doğru olduğu kanaatindeyim. Biz hep birlikte şiddete karşı çıkmalıyız. Ama demokratik tavırları desteklemeli ve o anlamda da herkesin kendi düşüncesini ifade edebileceği bir zemin için mücadele etmeliyiz" dedi.

BÜYÜYEN TÜRKİYE'NİN KÜÇÜLEN ZİHNİYETİ

ODTÜ’de yaşanan olaylarla ilgili sorular üzerine Enerji Bakanı Taner Yıldız ise, "Her birimiz talebelik hayatı yaşadık, üniversitelerden geçtik, bir kısım duyguları seslendirdik. Büyüyen Türkiye’nin küçülen zihniyetidir ODTÜ’de olanlar. Bu gelişen Türkiye’ye yakışmayan yanlardır” dedi. Polisin orantısız güç kullandığı iddialarının hatırlatılması üzerine Yıldız, "Sıkılı yumruklarla tokalaşılamaz” özdeyişini aktardı ve ”Çatışma ortamı o hale geldikten sonra kuralları tartışmak için çok geçtir” dedi

KAYNAK: GAZETEVATAN.COM
Güncelleme Tarihi: 25 Aralık 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER