POLİS UZUN MESAİYE İSYAN ETTİ, 'BİZ DE ÖLMEK İSTEMİYORUZ'

18 saat çalıştıktan sonra evinde ölen polis memuru polislerin mesai sıkıntısını gündeme getirdi. "Hepsinin isyanı ortak: Günde bazen 18-20 saat çalışıyoruz. Aile hayatımız kalmadı"

POLİS UZUN MESAİYE  İSYAN ETTİ, 'BİZ DE ÖLMEK İSTEMİYORUZ'

 

 

Bir gece görevine giderken oğlum 'Ben polislerden nefret ediyorum, sen hep onların yanındasın' diye ağlamaya başladı"
 
İstanbul'da, Kağıthane Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Tamer Uyguner'in 18 saat çalıştıktan sonra evinde ölü bulunması üzerine Türkiye'nin dört bir tarafından polis memurları sıkıntılarını paylaştı. Uzun çalışma saatlerinden şikâyet eden memurlar; bütün toplumsal olaylarda, maçlarda, resmi etkinliklerde görev yapmalarından dolayı aile yaşamlarının olumsuz etkilendiğini, hiçbir şekilde dinlenemediklerini ve çoğu zaman uyumadan görev yaptıklarını anlattı.
 
ARTIK ADALET İSTİYORUM
 
Bu ölüm maalesef, aylardır dile getirdiğimiz sorunların acı bir sonucudur. Bu 18 saatlik çalışma istisna değildir. Çünkü başta İstanbul olmak üzere birçok ilimizde günlük normal mesai 12 saatten az olmamaktadır. Ek görevlerle, ikinci emirlerle bu çalışma günlük 18-20, ayda 300-320 saati bulmaktadır. Artık adalet istiyorum. Bu çalışmanın keyfi olup olmadığı araştırılmalı. Diğer tüm memurlar gibi ben de 160 saat çalışmak istiyorum. Ölçülü sendika ihtiyacımız bu ölümle bir kez daha ortaya çıktı. Ben de yorgunluktan ölmek istemiyorum.
 
HORON İÇİN BİLE GÖREV
 
 
Ben Artvin'de görev yapıyorum. İstanbul'dan geldim. Bazen haftalık çalışma saatimiz 80 saate bile çıkabiliyor. Bu takdir yetkisinin de üst sınırı yok. Artvin'de sözde olay yok ama, yok festival, yok boks karşılaşması, yok 10 kişi horon tepti diye ek görevler sebebiyle 18-20 saat çalıştırılıyorum. Sonra dinlenme iznim de verilmiyor. Polis idarecilerinin takdir yetkileri sınırlandırılmalı. Vicdanlara göre yönetilmemeliyiz.
 
Hanım çocuklara sen söyle; pikniği unutsunlar yarın maç görevi yazmışlar. Hanım çocuklara sen söyle, konsere görev yazmışlar. Hanım misafirlere sen söyle, ikinci bir emre kadar çıkış yokmuş. Hanım çocuklara sen söyle; 23 Nisan provasına görev yazmışlar. Hanım okul toplantısına, çocuğun sorununa, hastaneye her ama her yere sen git, sabite çektiler ne zaman döneriz bilmem. Hanım bayram gelmeden memlekete gidiyorsunuz. Ayda 80 saat, gündüz 160 saat, gece rutin yaklaşık 20 saat ekstra çalışıyorum. Resmi ve dini bayramlarda, yılbaşı ve şampiyonluk maçlarındaki günlerde de ekstra çalışıyorum. Ücret yok. Lütfen aile olduğumuzun farkına varabilmemiz için bize yardımcı olun.
 
MEMURDAN 80 SAAT FAZLA...
 
Bizler de artık normal insanlar gibi insan haklarına uygun mesai saatleri ile çalışmak istiyoruz. Nasıl mı çalışıyorum? Mesela bugün yani 29.06.2012 günü 08.00'de görev aldım, 19.00 da bırakıp 30.06.2012 günü saat 19.00'da görev alacağım. 01.07.2012 saat 08.00'da görevi bırakıp 02.07.2012'de saat 08.00'de görev alıp bu değişimi yukarıdaki gibi yapacağım. Bu normal çalışma sistemi. Bu sistemde ayda 240 saat çalışıyorum. Normal memurdan 80 saat fazla... Ama anormallik nerede biliyor musunuz? Sabah görevden çıktığımda kış aylarında yüzde 80 öğleden sonra çağırıp maçkonser gibi etkinliklerde görev yaptırıyorlar. Yazın ise 19.00'da çıktığım görevden 20.00 gibi tekrar çağırıp gece 02.00'ye kadar çalıştırıyorlar. Sabah çıktığımda ise öğlen çağırıp gece yarısına kadar çalıştırıyorlar. Artık yeter.
 
"ÇOCUĞUM POLİSLERDEN NEFRET EDİYOR"
 
2000'li yılların başındaydık. Gece görevimiz bitmek üzere iken şubeden telefon ile arandık. Görev bitiminden 3 saat sonra bir profesör polis camiasına insan hakları ile ilgili brifing verecekmiş. Uyumadan brifinge katıldık. Bir ara vatandaşların polisi iyi tanımadığına ve çocukların polisleri sevmediğine değindi. Sayın hocamızdan söz aldım. Ve şunları söyledim: Bir zamanlar 12/12 çalışır iken 4 yaşındaki oğlum akşam göreve giderken bana nereye gidiyorsun diye sorunca göreve dedim. Sabah o uyanmadan gelir, oğlum ya benimle oynamak isterse, ya beni parka ne bileyim bir yerlere götür derse uyumam lazım çünkü birkaç saat sonra gene göreve gideceğim endişesi ile hemen uyurdum. Eşimin beklentilerine sıra bile gelmezdi. Bir gece görevine giderken oğlum 'Ben polislerden nefret ediyorum, sen hep onların yanındasın' diye ağlamaya başladı. Bu teşkilat kendini öz çocuklarından nefret ettirdi, bir başkasının çocuğunun beni sevmesini nasıl sağlayabilirim? Burada bulunan 20 küsür saattir uykusuz polisler de insan. Uyumak için sizin insan hakları konulu konferansınızın bitmesini bekliyor.


 


'YORGUN' POLİSTEN MESAİ İSYANI

Gayrettepe Sivil Trafik Ekipler Amirliği’nde görevli, 30 yaşındaki 6 yıllık polis memuru Tamer Uyguner, sabah saatlerinde ekip arkadaşları tarafından evindeki yatağında ölü bulundu. Sabah eve girmeden önce mahalle esnafına, “18 saattir çalışıyorum, yorgunum. Yarına kadar yatacağım” dediği öğrenilen Uyguner’in ölümü, yoğun çalışma saatlerini gündeme getirdi. Bazı polisler ve yakınları çalışma saatlerindeki düzensizlikleri ve sorunlarını anlattı.

Ö.A.
15 yıllık bir polis eşiyim. Yaşadıklarımdan ziyade yaşayamadıklarım daha çok. Beklenti ve hayallerimi yitireli uzun zaman oldu. Ancak bunun eksikliğini hiçbir zaman eşime yansıtmadım. Ta ki çocuklarım asileşmeye başlayana kadar. Ben de hemşireyim. Nöbetlerimiz çakıştığı anda iki gün birbirimizi göremediğimiz bile oluyor. Çok şükür çocuklar büyüdü de artık gece kime bırakacağız endişesi kalmadı.

B.C.
Bir zamanlar 12/12 çalışırken 4 yaşındaki oğlum akşam ‘nereye gidiyorsun’ diye sorunca ‘göreve’ derdim. Sabah o uyanmadan gelir, ‘Ya benimle oynamak isterse, beni parka götür derse’ diye hemen uyurdum. Eşimin beklentilerine sıra bile gelmezdi. Artık oğlum her akşam aynı soruyu sorar olmuş ben de aynı ezberi yapar olmuştum. ‘Göreve gidiyorum’. Ancak bir gece görevine giderken oğlum ‘Polislerden nefret ediyorum, hep onların yanındasın’ diye ağlamaya başladı. O gece çok şeyler düşündüm, aklımdan neler geçti...

M.M.
Hanım çocuklara sen söyle; pikniği unutsunlar, yarın maç görevi yazmışlar... Hanım çocuklara sen söyle; konsere görev yazmışlar... Hanım misafirlere sen söyle; ikinci bir emre kadar çıkış yokmuş... Hanım okul toplantısına, çocuğun sorununa, hastaneye, her yere ama her yere sen git; sabite çektiler ne zaman döneriz bilmem... Ayda 80 saat gündüz, 160 saat gece yaklaşık 20 saat ekstra çalışıyorum. Resmi ve dini bayramlarda, yılbaşı ve şampiyonluk maçlarındaki günlerde de ekstra çalışıyorum.

H.S.
Bu 18 saatlik çalışma istisna değildir. Çünkü başta İstanbul olmak üzere birçok ilimizde günlük normal mesai 12 saatten az değil. (ayda 240 saat) Ek görevlerle, ikinci emirlerle bu çalışma günlük 18-20 saat olmaktadır (ayda 300-320 saat). Aynı maaş ile ister 180 saat ister 320 saat çalıştırılan bir teşkilatın mensubuyum. Artık adalet istiyorum. İdarecilerin, 160 saat sonra beni ne kadar çalıştırırsa çalıştırsın, hesap vermesini istiyorum. Bu çalışmanın keyfi olup olmadığı araştırılmalı. Diğer tüm 657’ye tabi memurlar gibi ben de 160 saat çalışmak istiyorum.

A.H.
38 yaşındayım, benden 4 yaş büyük abimle dolaşırken, beni büyük sanıyorlar. Meslek çok yıpratıyor. İzin aylarımız okulların açık olduğu kışın veriliyor. Tamam güvenlik önemli ama biz de insan gibi yaşamak istiyoruz. Ben orta büyüklükte bir ilde çalışıyorum. Biraz da turizm bölgesi. Geçen yıl evlilik yıldönümümüzde eşimin ısrarlarına dayanamadım. 10 gün öncesinden program yaptık. Çocukları komşuya bırakıp yakın bir ile geçip güzel bir restoranda yemek yiyip ertesi sabah geri dönecektik. Yıldönümümüzde sabah 8’de işe gidip akşam 7’de çıkıyordum. Saat 21’e rezervasyonumuzu yaptırdım. Ama yıldönümümüzün olduğu gün konser çıktı. Müdür ile görüştüm; olayı anlattım. ‘Konserden sonra gidersin’ dedi. Konserden sonra ben nereye gideyim? Tüm ısrarıma rağmen izin alamadım. Tabii eşim erkenden hazırlıklara başlamış; kuaföre falan gitmiş. Konserde herkes bana eşkıya gibi geldi. Polis olduğum güne de amire de müdüre de herkese lanet ettim. Orada bulunmamla bulunmamam arasında hiçbir fark yoktu güvenlik açısından. Şimdi soruyorum konser olacak diye neden bir tek ben fedakarlık yapıyorum? Bizim günahımız ne? Bu olayın etkisinden bir ay kurtulamadım. Hadi ben alıştım; ama artık yeter. Ailemiz de etkileniyor. Düşsünler yakamızdan.

A.Ş.
2008 yılında Nevruz günü sabah 07.00’de görev aldım. Akşam saat 19.00’da normal görevim başlıyordu. Sabah saat 03.00 sıralarında çevre koruma nöbetinde gögüs ağrısı şikâyeti ile hastaneye kaldırıldım. Doktor ucuz atlattığımı söyledi. ‘Neyi’ diye sorunca da ‘Kalp krizini’ dedi.
Bizde kural ‘çakma 12/36’dır
Polis memuru MS çalışma saatlerini içeren bir belgeyi Radikal’e gönderdi. MS’nin çizelgesinde Aralık 2011, Ocak-Şubat ve Mart 2012’de üst üste 9 ya da 10’ar saat çalıştırıldığı görülüyor. MS’nin beş aylık çizelgesinde ise aylık olarak sırasıyla 234, 198, 243, 206 ve 203’er saat çalıştığı görülüyor. Aralık 2011’de 9 gün üst üste 9, 10 ve son olarak da 14 saat çalıştırılan MS, o gün için “Eve nasıl gittiğimi bile hatırlamıyordum” diyor. Bu çalışma sistemine 12/36 adı verildiğini belirten MS sözlerini şöyle sürdürüyor, “Bunun adı ‘12 saat çalıştır, 36 saat istirahat ettir’dir. Ancak bu kural bizde farklı uygulanıyor. Buna ‘çakma 12/36’ diyoruz.” SABAH

Güncelleme Tarihi: 01 Temmuz 2012, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
Öyle sendikacılara Biber gazı sıkmak değil.
Öyle sendikacılara Biber gazı sıkmak değil. - 12 yıl Önce

Siz başta sizlerin olmak üzere tüm memurların haklarını aramak için meydanlara inen sendika yöneticilerinin gözüne biber gazı sıkın. Sonrada Biz de maduruz deyin. Yok Öyle yağma. 57.Hükümete tanımadığınız opsiyonu unutmayın. O döneminde yürüyüş yaptığınızı unutmayın. Şimdi ne oldu daha mı iyisiniz?

SIRADAKİ HABER