Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve üniversitelere bağlı eğitim kurumlarında ve merkez teşkilatlarında tayin, terfi, atama ve görevde yükselmelerde adaletsizlikçi, eşitsizlikçi bir sistemin bulunduğunu söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Çorum İl Başkanı Nihat Örs, “Eğitimdeki torpil, adam kayırma ve kadrolaşmalar bu hükümet döneminde de devam etti hatta daha da arttı. Eğitim çalışanları olarak kayırmacı, iltimasçı bu sistemden bıktık, usandık. Liyakata ve hakkaniyete dayalı adil bir tayin, terfi sistemi istiyoruz” dedi.
Eğitim sistemindeki verimsizlik, niteliksizlik ve yanlış politikaların en önemli sebeplerinden birisinin de tayin ve terfi sistemindeki torpil ve kadrolaşmalar olduğunu kaydeden DES Çorum İl Başkanı Nihat Örs, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya’ya “Eğitim için yapacağınız en hayırlı iş, tayin, terfi ve atamalarda kimsenin hakkını yemeyen, objektif ve eşitlikçi bir sistem getirmenizdir” çağrısında bulunarak, konu ile ilgili yaptığı basın açıklamasında şu hususlara değindi;
ADALET İSTİYORUZ!
Eğitim çalışanlarının atama yer değiştirme ve görevde yükselmelerle ilgili şikayet ve problemleri artarak devam ediyor. Öğretmenler, öğretim görevlileri ve diğer tüm eğitim çalışanları göreve başladıkları andan itibaren atama ve yer değiştirmelerde, meslekte yükselmede sıkıntı çekmektedir.
ŞEFFAFLIK İSTİYORUZ!
Örneğin mevcut norm kadro yönetmeliğinden ve 4+4+4 eğitim sisteminin oturmamış yapısından kaynaklı olarak öğretmenler bulundukları yerde bir yıl bile çalışamadan yer değiştirmek zorunda kalabilmektedirler. Göçmen kuşlar gibi her yıl okul değiştirmek zorunda kalan öğretmenlerimiz sistemin cezasını çekmektedir. Yüksek lisans veya mesleki alanda yapılmış çalışmalar meslekte yükselmede en önemli ölçüt olmalıdır. Sınavı kazanmış olmak tek başına yeterli olmamalıdır. Yönetici adayları da aynen öğretmenler gibi stajyer olmalı, insan ilişkileri, okul yönetimi, motivasyon gibi dersler almalı, performans kriterleri onlara da uygulanmalıdır. Ayrıca idareci atamalarında ilan edilmeyen okulların siyasiler tarafından kendi yandaşlarına bekletilmesi gibi oyunlar eğitim camiası için kara bir lekedir.
EŞİTLİK İSTİYORUZ!
Norm kadro yönetmeliğinin bir an önce yeni sisteme adapte edilerek yeniden ele alınması gerekiyor. Özellikle ilkokula veya ortaokula dönüştürülen okullarda ve düz liseden Anadolu lisesine çevrilen okullarda büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Ortaokul veya ilkokula çevrilen okullarda bazı illerde mevcut kadro ilişkilendirilerek dönüşümler yapılırken, bazı okullarda yeni atamalar yapılmış ve birçok öğretmen norm fazlası konumuna düşmüştür. Yine düz liseden Anadolu lisesine çevrilen okullarda norm güncelleme tarihlerinden ve 21 saat üzerinden belirlenen norm kadrolar yüzünden birçok öğretmen ilden ilçeye gitmek zorunda kalmıştır. Daha vahim tablo ise giden öğretmenler yerine norm fazlası 6-7 saat için yeni öğretmenlerin giden öğretmenlerin yerine atanmasıdır. Bu da gösteriyor ki mevcut norm kadro yönetmeliği yeni sistemi kaldıramamaktadır. Bakanlık masa başında hazırladığı yönetmeliklerin birçok aileyi perişan duruma getirdiğini görmelidir. Eğitim çalışanlarının sebep olmadığı aksaklıkların cezasını öğretmenlere çektirmemelidir. Norm kadro eğitim çalışanlarının kâbusu haline dönüşmüştür.
HATALARIN TELAFİ EDİLMESİNİ İSTİYORUZ!
Öğretmenlerin görevlerinde yükselmek için uzman öğretmen, başöğretmen gibi sınıflamalara tabi tutularak mesleki kariyer yapmalarını sağlayacak bir sistemin başarısızlıkla sonuçlandığını, bir kez yapılan ve birçok noksanlıkları olan uzman öğretmenlik sınavının aradan kaç yıl geçmesine rağmen yapılmadığının altını özellikle çizmek istiyorum. Bakanlık zaten uzmanlık alanı olan öğretmenliğe yeniden uzmanlık sıfatı vererek yaptığı hatayı, yedi yıldır sınava giremeyen öğretmenlere bu hakkı vermeyerek devam ettirmektedir. Bu süre zarfında öğretmenler arasında maaş farkını bakanlık kendi eli ile oluşturmuş ve adaletsizliği görmezden gelmiştir. Kendi çalışanları arasında ayrımcılık yapmıştır. Bu hata bir an önce düzeltilmelidir. Bakanlık öğretmenlere yüksek lisans ve doktora yolunu açacak düzenlemeler yapmalıdır. Öğretmenlerin kendilerini geliştirmesi için daha adil, ulaşılabilinir, kalıcı yöntemler geliştirmelidir. İsteğe bağlı atama ve yer değiştirmelerde öğrenim özrü yeniden getirilmesinin öğretmenlerin bilimsel çalışmalar, yüksek lisans ve doktora yapmaları açısından gereklidir.
KURUNUN YANINDA YAŞTA YANMASIN İSTİYORUZ!
MEB’in, suiistimal edilmesini gerekçe göstererek boşanmayı özür olmaktan tamamen çıkarmasının birçok mağduriyetlere sebep olduğunu da belirtmek istiyorum. Boşanarak tek başına kalan, ailesinden uzaklaşan, yakını olmayan bir şehirde yaşamak zorunda kalan öğretmenler yer değiştirmelerde görmezden gelinmektedir. Hayat mücadelesini sürdürmek zorunda kalan ve bir yıkım yaşamış olan bu öğretmenlerimize bir darbe de MEB vurmamalıdır.
MEB’İN YANIMIZDA OLMASINI İSTİYORUZ!
Yönetici atamalarında da MEB’in okullara Milli Eğitim Müdürlüklerine talimat göndererek yönetmeliğe aykırı olarak önce sınava dayalı atamaların yapılmasını istemesinin hakkı gözetmeden yapılan yönetim anlayışının bir ürünü olduğunu söylemek isterim. 4+4+4 eğitim sistemi ile ilkokul ve ortaokullar ayrı yapılandırıldığından özellikle sınıf öğretmenliği branşında olan yöneticiler norm kadro fazlası olmuş ve bu durum mağduriyetlere yol açmıştır. İlkokullar 4 yıla düşürüldüğünden öğrenci sayılarında azalma olmuştur. Birleştirilmiş sınıflı olmayan tüm ilkokullara 1 müdür ve öğrenci sayısı 101 ve üzeri bir müdür yardımcısı ortaokul ve liseler öğrenci sayısı 301 ve üzeri olan okullara ikinci müdür yardımcısı normu verilmelidir. Bunun yanında idareciler okulların açılmasına az bir zaman kaldığı şu günlerde okullarda kayıt parası, yardım gibi adlar altında para toplamak zorunda bırakılmamalıdır. Zengin muhitteki okulların müdürleri okullarına para toplarken gelir seviyesi düşük yerlerdeki müdürlerin kendi kaderlerine bırakılmasının önüne geçilmelidir
Güncelleme Tarihi: 27 Ağustos 2013, 00:00