600 TL İLE ÖĞRENCİLERİN UMUDA YOLCULUĞU

Milli Eğitim Bakanlığı dershaneleri kaldırmaya yönelik çalışmalar yaparken, şimdi de 4 yıllık müfredatı 3 günde halletme sözü veren doping merkezleri çıktı. Başarı için her yolu deneyen gençler de 3 günlük seminerler için 600 lira vererek umuda yolculuk yapıyor

600 TL  İLE ÖĞRENCİLERİN UMUDA YOLCULUĞU

600 TL’ye 3 günde 4 yıllık müfredat
Gençlerin yaşamlarına yön veren sınavlar, başkaları için ticaret kapısı olmaya devam ediyor. Doping Hafıza, üniversite adaylarına; “Doping Hafıza tamamen görsel ve duysal hafıza teknikleriyle sizleri 3 günde tüm LYS-3 (Edebiyat) konularını ve yine 3 günde Limit-Türev-İntegral (LYS-1 Matematik) konularını halletmeye çağırıyor” sloganıyla garantili başarı vaat ediyor. İnternet sitesinde bu yöntemle 8 dakikada 49 eserin yazarını öğretebildiklerini iddia eden merkez, “Daha da ileri giderek 3 günde bütün LYS edebiyat konularını öğrencinin belleğine yerleştirebiliyoruz” diyor.
 
‘Beyne yerleştiriliyor’
 
Doping Hafıza, Haziran ayında düzenleyeceği ve aday başına 600 lira istediği seminerin duyurusunu da, “Doping Hafıza yepyeni dopingiyle karşınızda. Matematik Dopingi LYS-1 sınavına girecek adaylar için hazırlanmıştır. 3 günde Limit-Türev-İntegral konularının hafıza teknikleriyle beyninize yerleştirilmesinden oluşmaktadır” şeklinde yapıyor. Doping Hafıza her ne kadar matematikte 3 günde limit-türev-integral konularını, edebiyatta da bütün LYS edebiyat konularını öğrencinin belleğine yerleştirebildiğini ve veli olarak yaptığımız telefon görüşmesinde 50 nete kadar çıkabileceğimizi iddia etse de eğitimciler bunun hiçbir bilimsel tabanı olmadığını, gençlerin hayalleriyle oynandığını söylüyor.
 
‘Hayallerle oynanıyor’
 
PROF. DR. ÖZCAN DEMİREL: (Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi emekli öğretim üyesi, Öğretme Sanatı, Eğitimde Program Geliştirme, Gelecek İçin Eğitim kitaplarının yazarı): Hiçbir öğrenciye 3 günde 4 yıllık eğitim programının içeriği öğretilemez. Bu işle uğraşanlar bellekte iz bırakacak senaryo üretmişler. Bellekte daha çok kalacağını varsayarak öykü anlatmışlar. Keşke bunlar için harcadıkları zamanı daha etkin bir şekilde kullansalardı. 4 yıllık programı üç güne sığdırmak mümkün olmaz. Çünkü bilgilerin kullanılabilir hale gelmesi için özümsenmesi, öğrenme sürecine bireyin etkin olarak katılması gerekir.
 
PROF. DR. İSA EŞME: (Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi emekli öğretim üyesi, eski YÖK Başkanvekili): Sınav soruları adayın yalnız hatırlama gücünü değil, kavrama, öğrenilenleri yeni durumlara uygulayabilme, analiz etme, kısmen sentez ve değerlendirme güçlerini ölçer. Bu gerçekler ortada iken, 3-5 günlük sürede, bilgi depolama ya da hızlı soru çözme tekniklerinin öğretilerek sınavda öğrenciye avantaj kazandırılacağını söylemek, hiçbir bilimsel tabanı olmayan bir iddiadır. Hiç kimse sınav öncesinde çocuklarımızın hayalleriyle oynamamalıdır. LYS’ye 3-4 hafta kala öğrencilerin yapması gereken, rehber öğretmenlerine danışarak bu zamanı en verimli şekilde kullanmaktır.
 
TURGÜY POLAT: (Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Rehberlik Uzmanı): Öğrencilerin ve velilerin sınav algısını kullanarak onları bu tür safsata işlere yöneltmek cezalandırılması gereken bir durumdur. Dershaneleri sürekli gündem yaparak eğitim öğretim faaliyeti yapan bu kurumları kamuoyuna suç işliyormuş gibi gösteren Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu tür şarlatanlıklara göz yumması manidardır.
 
OKTAY AYDIN: (Eğitim Uzmanı): Bunlar öğrenme teorileri tabanından yoksun pazarlamaya, ticarete dönük denemeler.
 
ALAADDİN DİNÇER (Eğitimci): “Böyle hafızaya kazıyarak öğretmen teknikleri var ancak 3 günde 4 yıllık müfredat ne demek? İnsan yaşamlarını ve geleceğini 2-3 saatlik sınavlara endeksleyen bu sistem sürdükçe daha pek çok teknik, yöntem hile ve hülle ile gerçekleşecektir.
 
Molliere ‘bolyer’
 
Merkezin internet sitesinde videolarla eğitimlerin nasıl yapıldığından örnekler veriliyor. Dünya edebiyatında Molliere ve eserleri şöyle anlatılıyor:
 
“Sanatçımızın ismi ‘bol yer’den aklımıza gelecek. Doktor çok cimri olduğu için misafirliğe gittiğinde hep bol yer. Molliere (okunuşu: molyer) buradan akla gelecek.”
 
Türk Edebiyatı’nda Ömer Seyfettin ve Halide Edip Adıvar’ın eserleri ise şu şekilde anlatılıyor:
 
“Ömer Seyfettin Halide Edip Adıvar birbirlerine aşık olurlar. Halide Edip ve Ömer Seyfettin aşk dalgalarının üzerinde yüzerlerken Ömer Seyfettin’in telefonu çalar... Yüksek ökçeleri aşk dalgalarının üzerine atan Adıvar, Ömer Seyfettin’in verdiği beyaz laleyi de yere atarak oradan koşarak uzaklaşır... Ömer Seyfettin beyaz lalenin yere atılmasına çok üzülür. Saçına ak düşer. İlk düşen ak bir eserinin adıdır...”
 
İngilizce öğreten videolarda avukat kelimesinin İngilizcesi “lawyer” şöyle anlatılıyor:
 
“lavyer/lovyır/avukat. İngiltere’de iyi bir avukat isteyince şu yanardağ dibinde lav yer dediler. Gittim baktım. Çok acımasız olduğu için gerçekten iyi bir avukattı. Lav yerden gelecek aklımıza. Lovyır avukat anlamına gelir.” SİBEL KAHRAMAN - Milliyet

Güncelleme Tarihi: 26 Mayıs 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER