MAHKEME KARARLARININ UYGULANMASI İÇİN ÖRNEK DİLEKÇELER...

Görev süresi uzatılmayarak okul müdürlüğü görevinden alınan okul Müdürleri, bu hukuk dışı uygulamanın yürütmesinin durdurulması ve iptali için idari yargıda davalar açmışlar ve ülke genelinde birçok idari mahkeme İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin yapmış olduğu bu idari işlem için yürütmenin durdurulmasına ve iptaline karar vermiştir. İdari mahkemelerinin gerek yürütmenin durdurulması, gerekse iptal kararları İl Milli Eğitim Müdürlüklerince işlevsiz hale getirilerek, okul müdürleri değerlendirme formu üzerinden ikinci kez hatta üçüncü kez değerlendirmeye tabi tutularak 75 puan altında puan verilerek görev süreleri uzatılmamıştır. Yargı kararları, yasal süresi içerisinden herhangi bir tereddüde mahal vermeyecek şekilde idarece uygulanmak zorundadır. Bu konuda idarenin herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Konuyla ilgili örnek dilekçeleri sitemizde yayınlayarak,Türkiye de hukuk kurallarının uygulanması konusunda üzerimize düşen bir görevi yerine getiriyoruz. Katkılarından dolayı Sn.Mehmet AĞIRSOY a teşekkür ederiz. www.kamudan.com

MAHKEME KARARLARININ UYGULANMASI İÇİN ÖRNEK DİLEKÇELER...
İDARİ MAHKEME KARARLARININ UYGULANMAMASI
 
 
 İdari yargı kararının uygulanmaması, Türk Ceza Kanunun Görevi kötüye kullanma başlıklı 257. maddesi “(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hükmü uyarınca suç teşkil etmektedir.
İdari Yargılama Usul Kanununun Madde 28 – 1.(Değişik:10/6/1994-4001/13 md.)Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.”Hükmündedir.
Yine aynı kanunun Madde 52 – 1. (Değişik: 5/4/1990 - 3622/21 md.)” Temyiz veya itiraz yoluna başvurulmuş olması, hâkim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz.”Denilmektedir.
Ayrıca,Anayasanın “Mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138. maddesi; “….Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu  organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” Şeklindedir.
               Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.04.1979 gün ve 7/2 sayılı kararında da, özet olarak;“yargı kararını yerine getirmeyen kamu görevlisinin hukuki sorumluluğu bulunduğuna işaret edilmiş, böyle bir kararın uygulanmaması durumunda, uygulamayan kamu görevlisinin kin, garez, kasıt gibi kusurlarının varlığının aranmasının gerekmeyeceği, diğer bir anlatımla zarar gören davalının, kararın kasten uygulamadığını kanıtlamakla yükümlü olmayacağı gibi, davalının da kastının bulunmadığını kanıtlamakla sorumluluktan kurtulamayacağı” belirtilmiştir.
             İdari Yargı kararlarının uygulanmaması sonucunda, bu kararı uygulamayan idari görevlinin, cezai yönden kovuşturmaya tabi tutulması da yasalarımızda düzenlenmiş bulunmaktadır. Gerek doktrin, gerekse içtihatlar, yargı karalarının uygulanmamasında cezai yönden sorumlu tuttuğu görevlileri ;görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, görevde yetkiyi kötüye kullanma suçlarının faili olarak görmektedir.
Türk Ceza Kanununun 255. Maddesinde ‘‘yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama’’, 256.maddesinde ‘‘zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması’, 257. maddesinde “görevi kötüye kullanma ve ihmal” suçları düzenlenmiş bulunmaktadır.İl Milli Eğitim Müdürü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü İnsan Kaynaklarından sorumlu Müdür Yardımcısının  TCK  hükmü kapsamında bulunan fiilleri nedeniyle cezalandırılması gerekmektedir.
Değerli Meslektaşlarım; İdari Yargı kararlarını uygulamayan bu kişiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Bulunulan suç duyurusu sonucunda, Cumhuriyet Başsavcılıkları bu kişiler hakkında Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin  Yargılanması Hakkında Kanun gereğince  Mülki Amir den soruşturma izni istemek durumundadır.                          Mülki Amirlerin bu kişiler hakkında yaptırmış oldukları ön inceleme sonucunda düzenlenen rapordasoruşturma izni verilmemesine karar verilmektedir. Soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı ise şikayetçi olarak  itiraz yoluna gidilmelidir. Soruşturma izni verilmemesi kararının tebliğinden itibaren on gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilmesi gerekir. Bölge İdare Mahkemeleri Yarı kararlarının uygulanmaması sonucunda verilen Soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararları büyük oranda bozmakta ve ilgililerin görevi kötüye kullanma suçundan yargılanmalarının yolunu açmaktadır.
Ayrıca, hakkımızda değerlendirmede bulunan İlçe Milli Eğitim Müdürü ve şube müdürleri hakkında da Adli ve İdari Yönden suç duyurusunda bulunulmalıdır.
Hukuku tanımayan bu kişilerle hukuk içerisinde yılmadan sonuna kadar mücadele etmeliyiz.
Saygılarımla…..
 
Mehmet AĞIRSOY
 
 
ÖRNEK DİLEKÇE :1
 
………………… BÖLGE İDARE MAHKEMESİNE BAŞKANLIĞINA
 
KARAR NO         :   ………………………….
KARAR TARİHİ:   …………………….

İTİRAZ EDEN                      :…………………….(Ad Soyad)
                                               …………………………(Adres)
T.C.KİMLİK NO                    :……………………
İDDİA                                         :GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

TEBLİĞ TARİHİ                      :………………….

İTİRAZ KONUSU                     : ……………………Valiliğinin 30.01.2015 tarih ve ………..  sayılıSORUŞTURMA İZNİ VERİLMEMESİ kararının iptali talebidir.(EK-1)

 AÇIKLAMALAR

            …….İl  Milli Eğitim Müdürü …………….ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü İnsan Kaynaklarından Sorumlu Şube Müdürü ………….. hakkında ……………. Cumhuriyet Başsavcılığına verdiğim ……… tarihli suç duyurusu  dilekçesiyle ilgili olarak, ……………… Valiliğinin 30.01.2015 tarih ve ……. sayılı SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEMESİ kararını …………… tarihinde tebellüğ etmiş bulunmaktayım. Ancak ilgili kararın usul ve yasaya aykırı olduğu kanısında olduğumdan   itirazda bulunma  zorunluluğu doğmuştur.
 
 ŞÖYLE Kİ…
………. İli……….. İlçesi ………..Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Müdür olarak görev yapmakta iken, 14.3.2014 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 6528 sayılı Kanunla 652 sayılı KHK'ya eklenen Geçici 10.madde hükmü uyarınca görevime son verilerek ……………….Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesine öğretmen olarak atamam gerçekleştirilmiştir.(EK-1)
Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmeliğin ekinde yer alan "Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu" gereğince yapılan değerlendirme sonucunda 75 puan altında puan verilmesine  ilişkin işlemin ve bu sebeple görev süremin uzatılmaması işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açmış olduğum  davada  ….. İdare Mahkemesince ….. Esas Numaralı davada işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmişve Mahkeme kararı idareye …………. tarihinde tebliğ edilmiştir.(EK-2)
İdari Yargılama Usul Kanununun Madde 28 – 1.(Değişik:10/6/1994-4001/13 md.)Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.”Hükmündedir.
Yine aynı kanunun Madde 52 – 1. (Değişik: 5/4/1990 - 3622/21 md.)” Temyiz veya itiraz yoluna başvurulmuş olması, hâkim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz.”Denilmektedir.
Ayrıca,Anayasanın “Mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138. maddesi; “….Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu  organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” Şeklindedir.
               Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.04.1979 gün ve 7/2 sayılı kararında da, özet olarak;“yargı kararını yerine getirmeyen kamu görevlisinin hukuki sorumluluğu bulunduğuna işaret edilmiş, böyle bir kararın uygulanmaması durumunda, uygulamayan kamu görevlisinin kin, garez, kasıt gibi kusurlarının varlığının aranmasının gerekmeyeceği, diğer bir anlatımla zarar gören davalının, kararın kasten uygulamadığını kanıtlamakla yükümlü olmayacağı gibi, davalının da kastının bulunmadığını kanıtlamakla sorumluluktan kurtulamayacağı” belirtilmiştir.
                İdari Yargı kararlarının uygulanmaması sonucunda, bu kararı uygulamayan idari görevlinin, cezai yönden kovuşturmaya tabi tutulması da yasalarımızda düzenlenmiş bulunmaktadır.
Gerek doktrin, gerekse içtihatlar, yargı karalarının uygulanmamasında cezai yönden sorumlu tuttuğu görevlileri ;görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, görevde yetkiyi kötüye kullanma suçlarının faili olarak görmektedir.
Türk Ceza Kanununun 255. Maddesinde ‘‘yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama’’, 256.
maddesinde ‘‘zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması’, 257. maddesinde “görevi kötüye kullanma ve ihmal” suçları düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yargı kararları, yasal süresi içerisinden herhangi bir tereddüde mahal vermeyecek şekilde idarece uygulanmak zorundadır. Bu konuda idarenin herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. İdari Mahkemenin verdiği karar uyarınca eski görevime iade edilmem gerekirken, sanıklar yargı kararını uygulamayarak eski görev yerim olan ……………….Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü görevine başlatmamışlardır. Sanıklar, İdari Mahkemenin Yürütmeyi durdurma/İptal kararının uygulanmasına karşı eylemli olarak direnerek,Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmeliğin ekinde yer alan "Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu" gereğince hakkımda ikinci kez değerlendirme yaparak ilkinde olduğu gibi yine 75 puan altında puan verilmesini sağlamışlar ve bu nedenle de müdür olarak  görev süremin uzatılmasını engellemişlerdir. Sanıklar bu idari işlemleriyle yargı kararını işlevsiz hale getirme eyleminde bulunmuşlardır.
İdari yargı kararının uygulanmaması, Türk Ceza Kanunun Görevi kötüye kullanma başlıklı 257. maddesi “(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”Hükmü uyarınca suç teşkil etmektedir.
Sanıklar,İl  Milli Eğitim Müdürü ve şube müdürleri olarak görev yapmakta olup, yargı kararlarının gereği gibi uygulanmasından sorumludurlar. Sanıkların ilgili yasa hükmü kapsamında bulunan fiilleri  nedeniyle cezalandırılması gerekmektedir.
MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN  YARGILANMASI HAKKINDA KANUN  6.Maddesi “ Ön inceleme ile görevlendirilen kişi veya kişiler, bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerini haiz olup, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre işlem yapabilirler; hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesini de almak suretiyle yetkileri dahilinde bulunan gerekli bilgi ve belgeleri toplayıp, görüşlerini içeren bir rapor düzenleyerek durumu izin vermeye yetkili mercie sunarlar. Ön inceleme birden çok kişi tarafından yapılmışsa, farklı görüşler raporda gerekçeleriyle ayrı ayrı belirtilir.
Yetkili merci bu rapor üzerine soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine karar verir. Bu kararlarda gerekçe gösterilmesi zorunludur.” Hükmündedir.
…………Valiliğinin……..tarih ve ………. sayılı  SORUŞTURMA  İZNİ VERİLMEMESİ kararında öne sürülen gerekçeler gerçekle bağdaşmamaktadır.
 SONUÇ VE İSTEM:Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle, mahkemenizde re’sen göz önüne alınacak sebeplerden dolayı, itiraz talebimin kabulü ile hukuka uyarlılığı bulunmayan mezkûr kararın bozulmasını arz ve talep ederim../../…..
                                                                                                                                                                                                                                                        …………
                                                                                                     (Ad Soyad-İmza)
 
ÖRNEK DİLEKÇE:2
                             …………… İDARE  MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
“Yürütmeyi Durdurma Taleplidir”
 
DAVACI                                :
  …………………………………..
                                  
T.C.NO                                   :
DAVALI                                :………………..VALİLİĞİ
DAVA KONUSU                     :Müdür olarak görev yaptığım ………………. Mesleki ve Teknik Anadolu  Lisesi okul müdürlüğü  görev süremin uzatılmaması işleminin yürütmesinin durdurulması ve devamında iptali talebiyle açmış olduğum dava hakkında,  …………… İdare Mahkemesinin(ESAS NO : ………; KARAR NO : ……….) Numaralı dava konusu olan işlemin İPTALİNE  karar verilmiştir İPTAL  kararını, davalı idare  uygulanamamıştır. Hakkımda ikinci kez değerlendirme yapılarak yine ( 63..) puan verilerek görev sürem uzatılmamıştır. Bu idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve ayrıca telafisi imkansız zararlara sebebiyet verecek olması nedeniyle öncelikle ve ivedilikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA ve neticede de İPTALİNE karar verilmesi talebidir.
 
TEBLİĞ TARİHİ                  :
 
 
AÇIKLAMALAR                  :
 I-………… İli …………..Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Müdür olarak görev yapmakta iken, 14.3.2014 günlü Resmi Gazete ‘de yayımlanan 6528 sayılı Kanunla 652 sayılı KHK'ya eklenen Geçici 10.madde hükmü uyarınca görevime son verilerek ………………………. Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesine öğretmen olarak atamam gerçekleştirilmiştir.(EK-1)
Anayasanın 125. maddesinde de, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu kuralına yer verilmiştir. Hukuk devleti ilkesi karşısında, idarenin yargısal denetim yapılmasını ortadan kaldıracak ya da bu denetimin yapılmasını imkansız kılacak işlem ve eylemlerde bulunması mümkün değildir. Yönetici değerlendirme formu üzerinden  tesis edilen işlemin, diğer tüm idari işlemlerin yargısal denetiminde olduğu gibi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat olmak üzere işlemin tüm unsurları yönünden yargısal denetiminin yapılması esastır. İdari işlemin yetki, şekil gibi salt usule ilişkin unsurları ile sınırlı olmak üzere yapılan bir yargısal denetimin, hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvenceyi temin etmeyeceği açıktır.
             2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin (l/a) bendi gereğince iptal davalarında, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden yargısal denetime tabi tutulması zorunlu bulunmaktadır.
                 Dolayısıyla, yapılan değerlendirme sonucunda tesis edilen işlemin yargısal denetimi için gerekli tüm unsurların oluşturulmasını sağlamak hukuka bağlı idarenin görevidir. Yukarıda da belirtildiği üzere hukuk devleti ilkesinin, idarenin yargısal denetiminin yapılmasını ortadan kaldıracak, imkansız kılacak ya da güçleştirecek şekilde bir idari işlem tesis edilmesine izin vermesi mümkün değildir.
                 Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmeliğin ekinde yer alan "Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu" gereğince yapılan değerlendirme sonucunda( 63…)puan verilmesine  ilişkin işlemin ve bu sebeple görev süremin uzatılmaması işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açmış olduğum  davada ………İdare Mahkemesince  (ESAS NO :……..; KARAR NO : ………..) İPTAL kararı verilmiştir.(EK-2)
İdari Yargılama Usul Kanununun Madde 28 – 1.(Değişik:10/6/1994-4001/13 md.)Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.” Hükmündedir.
Yine aynı kanunun Madde 52 – 1. (Değişik: 5/4/1990 - 3622/21 md.)” Temyiz veya itiraz yoluna başvurulmuş olması, hâkim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz.” Denilmektedir.
Ayrıca, Anayasanın “Mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138. maddesi; “….Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu  organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” Şeklindedir.
Yargı kararları, yasal süresi içerisinden herhangi bir tereddüde mahal vermeyecek şekilde idarece uygulanmak zorundadır. Bu konuda idarenin herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. İdari Mahkemenin verdiği kararı uygulamayarak ………………Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü görevine başlatmamıştır.
Davalı idare,……… İdare Mahkemesinin İPTAL  kararının uygulanmasına karşı eylemli olarak direnerek,Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmeliğin ekinde yer alan "Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu" gereğince hakkımda ikinci kez değerlendirmede bulunmuştur. İlkinde olduğu gibi yine 75 puan altında puan verilmesini sağlanmış ve bu nedenle de müdür olarak  görev süremin uzatılmasını engellenmiştir. Davalı idare  bu idari işlemleriyle yargı kararını işlevsiz hale getirme eyleminde bulunmuştur.
Hakkımda ikinci kez değerlendirmede bulunulduğu tarihte, ……………..Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmeni olarak görevliyken Okul  Müdürü olarak değerlendirmeye tabi tutuldum. Ayrıca  Okul Aile Birliği  Başkan Yardımcısı ve Öğrenci Meclisi Başkanı değerlendirmede bulundukları tarihte bu görevleri yürütmemektedirler. Hakkımda ikinci kez değerlendirmede bulunan  okulda görevli olmayan bu kişilerin değerlendirmede bulunmaları da  hukuki değildir.
II-İdari Yargıda açtığım davada mahkeme kararında “…dava konusu değerlendirme işleminin nesnel, somut ölçme ve değerlendirme kriterlerine dayanmadığı ve söz konusu değerlendirmenin bu haliyle objektiflikten uzak, soyut ve dayanaksız olduğu anlaşıldığından..” gerekçesine yer verilmiş ve bu nedenle İPTAL’ine karar verilmiştir. Ancak; yargı kararlarına rağmen görev süremin uzatılıp uzatılmayacağını belirleyecek olan yeniden yapılan değerlendirme işleminin  de nesnel, somut ölçme ve değerlendirme kriterlerine dayanmadığı dolayısıyla  söz konusu değerlendirmede bu haliyle  objektiflikten uzak, soyut ve dayanaksızdır.
ŞÖYLEKİ;
İlçe Milli Eğitim Müdürününhayır olarak değerlendirdiği “Çalışanlar etkili performans göstermediğinde fark eder, rehberlik sağlar, tedbirleri alır ve gerektiğinde ilgili prosedürü başlatır. Çalışanların çoğunluğu tarafından onaylanmış açık, anlaşılır ve adil bir performans değerlendirme sistemi gerçekleştirir. Kurumun hedeflerine daha kolay ulaşabilmesi için performans sonuçlarını kontrol eder, paylaşır ve eğitim planlaması yapar. Personel performans değerlendirmelerine ilişkin kayıtlan tutar ve arşivler” kriterleri;
 İnsan Kaynaklarından Sorumlu Şube Müdürünün hayır olarak değerlendirdiği “Çalışanlar etkili performans göstermediğinde fark eder, rehberlik sağlar, tedbirleri alır ve gerektiğinde ilgili prosedürü başlatır. Çalışanların çoğunluğu tarafından onaylanmış açık, anlaşılır ve adıl bir performans değerlendirme sistemi gerçekleştirir. Kurumun hedeflerine daha kolay ulaşabilmesi için performans sonuçlarını kontrol eder, paylaşır ve eğitim planlaması yapar. Personel performans değerlendirmelerine ilişkin kayıtlan tutar ve arşivler.” Kriterler çalışanların performans değerlendirmelerine ait kriterlerdir;
 Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin performanslarının değerlendirileceğine ilişkin yürürlükte bulunan hiçbir mevzuat bulunmamaktadır. Hal böyle iken Personel performans değerlendirmelerine ilişkin iş ve işlemleri yerine getirmediğim gerekçesiyle puan verilmemesi hukuki değildir.     
Öte yandan; İçerikleri itibariyle benzerlik taşıyan sorulara şahsımla  çok yakın iş ilişkisi bulunan öğretmenler Okul Aile Birliği  Başkanı  tarafından  "evet" olarak cevap verilmesine karşılık, İlçe Milli Eğitim Müdürü, İnsan Kaynaklarından Sorumlu İlçe Millî Eğitim Şube Müdürü ve Eğitim Kurumundan Sorumlu Şube Müdürü  tarafından "hayır" olarak cevap verildiği; dikkate alındığında, dava konusu değerlendirme formunda, hakkımda başarısızlığıma ve yetersizliğime  ilişkin değerlendirmeler yapılmasına karşılık bu değerlendirmelerin dayanağı olan bilgi ve belgelerin gösterilemediği dolayısıyla da değerlendirmenin nesnel, somut ölçme ve değerlendirme kriterlerine uygun olmadığı ve bu haliyle objektiflikten uzak, soyut ve dayanaksızolduğu aşikar olup bu nedenle hakkımda  tesis edilen işlemde hukuka aykırıdır.
Davalı idare  Mahkemenin iptal kararını uygulamamış ve  değerlendirme formu üzerinden ikinci kez değerlendirmede bulunmuştur. İkinci kez yapılan değerlendirmede de ilkinde (hayır) olarak değerlendirilen kriterler yine (hayır) olarak değerlendirilerek  puan verildiği kanaatindeyim. İlk değerlendirmede hakkımda başarısızlığıma ve yetersizliğime  ilişkin değerlendirmeler yapılmasına karşılık bu değerlendirmelerin dayanağı olan bilgi ve belgeler mahkemeye sunulmamış ,bu değerlendirmede de sunulması mümkün  gözükmemektedir. İdare Mahkemesinin  iptal  kararının gerekçesinde açıkça ifade edilen hususlar dikkate alınmadan ikinci kez yapılan  değerlendirmenin de nesnel, somut ölçme ve değerlendirme kriterlerine uygun olmadığı ve bu haliyle objektiflikten uzak, soyut ve dayanaksızolduğu aşikar olup hakkımda  tesis edilen işlemde hukuka aykırı olduğu gibi yargı kararının uygulanmadığı sonucunu doğurmaktadır.
 
SONUÇ VE TALEP:Yukarıda açıklamaya çalıştığım hususlar ve sunmuş olduğum belgelerde de görüleceği üzere açıkça hukuka aykırı olan ve uygulanması durumunda telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağı aşikar olan ve sayın heyetinizce resen görülecek nedenlerle haklı davamın kabulü ile davalı idarenin hakkımda yaptığı ....... Tarih ve ......sayılı idari işlem hakkında yürütmeyi durdurma ve iptal kararı verilmesine, idarenin savunma süresinin kısaltılmasına, özel hukuka ilişkin tüm talep ve dava haklarım saklı kalmak üzere, yargılama vekalet ve sair tüm giderlerin davalı kurum üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
                                                                                                             
 
  DAVACI
 
 
 
ÖRNEK DİLEKÇE:3
 
………………..NÖBETÇİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
 
 
MÜŞTEKİ                             :…………………………….(Ad Soyad)
                                               ………………………………………..(Adres)
T.C.KİMLİK NO                   :……………………
 
SANIKLAR                           :1)……………………..(……. İlçe Milli Eğitim Müdürü)
  2)……………………….(…… İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü İnsan   Kaynaklarından Sorumlu Şube Müdürü)
3)………………………(……… İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü    Eğitim Kurumundan Sorumlu Şube Müdürü)
 
SUÇ KONUSU                       :GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMARESMİ BELGEDE   SAHTECİLİK
 
SUÇ TARİHİ ve YERİ      :………….(Değerlendirme yaptıkları tarih-İl/İlçe)
 
AÇIKLAMALAR                  : 
1-652 sayılı Millî Eğilim Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesinin 8. fıkrasında; Okul ve Kurum Müdürlerinin, İl Millî Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcılarının ise Okul veya Kurum Müdürünün inhası ve İl Millî Eğitim Müdürünün teklifi üzerine Vali tarafından dört yıllığına görevlendirileceği, bu görevlendirmelerin süre tamamlanmadan sonlandırılması, süresi dolanların yeniden görevlendirilmesi ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği hükmü yer almış, Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlan Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmelik’in l0.maddesinde; Yöneticilerin dört yıllığına görevlendirileceği, aynı unvanla aynı eğitim kurumunda sekiz yıldan fazla süreyle yönetici olarak görev yapılamayacağı, bulundukları eğitim kurumunda aynı unvanla dört yıldan fazla sekiz yıldan az görev yapanlardan aynı eğitim kurumuna yönetici olarak görevlendirilenlerin görevlerinin, sekiz yılın dolduğu tarih itibarıyla bu Yönetmelikte öngörüldüğü şekilde sonlandırılacağı, yöneticilik görev süresi uzatılmayanlardan yeniden görevlendirilmek isteğinde bulunanların, aynı görevlendirme dönemiyle sınırlı olmak üzere, en son görev yaptıkları eğitim kurumlarında görevlendirilemeyeceği hükümleri yer almış, 15. maddesinde; Görev sürelerinin uzatılmasını isteyen müdürlerin elektronik ortamda başvuruda bulunacağı, Müdürlükte dört yıllık görev süresini dolduranlar ile görev yaptıkları eğitim kurumunda sekiz yıllık görev süresini dolduran müdürlerin, Ek-1de yer alan Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu üzerinden değerlendirileceği düzenlenmiş, 16. maddesinde; Dört yıllık görev süresi sona eren müdürlerden halen görev yapmakta oldukları eğitim kuruntumdaki görevlerinin uzatılması için başvuruda bulunanların görev sürelerinin, Ek-l’de yer alan Form üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda 100 üzerinden 75 ve daha üstü puan almaları halinde, il millî eğitim müdürünün teklifi üzerine valinin onayı ile uzatılacağı hükümleri yer almıştır.
Yukarıda anılan Yönetmelik ile, dört yıllık görev süreleri dolan eğitim kurumu müdürlerinin, görev sürelerinin uzatılmasında, yönetmelik ekinde yer alan Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu üzerinden değerlendirilmeye tabi tutulacağı düzenlenmiş, bu değerlendin-ne formunda yer alan kriterlerin, ilçe milli eğitim müdürü, ilçe milli eğitim müdürlüğünde görev yapan iki şube müdürü, eğitim kurumunda görev yapan en kıdemli ve kıdemi en az olan öğretmenler, öğretmenler kurulunca seçilen iki öğretmen, okul aile birliği başkanı ve başkan yardımcısı, öğrenci meclisi başkanı tarafından (evet)yada (hayır) ile doldurularak değerlendirme yapılması, evet ile doldurulan kriterlerin karşılığında yer alan puanların toplanması, hayır ile doldurulan kriterlere puan verilmemesi suretiyle oluşan toplam puana göre 75 ve üzeri puan alanların başarılı sayılacağı, bu puanın altında kalanların ise başarısız sayılacağı düzenlenmiştir.
2-…………..İli ………….. İlçesi …………………. Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Müdür olarak görev yapmakta iken, 14.3.2014 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 6528 sayılı Kanunla 652 sayılı KHK'ya eklenen Geçici 10.madde hükmü uyarınca görevime son verilerek ………………………………  Anadolu Lisesine öğretmen olarak atamam gerçekleştirilmiştir.(EK-1)
Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmeliğin ekinde yer alan "Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu" gereğince yapılan değerlendirme sonucunda 75 puan altında puan verilmesine  ilişkin işlemin ve bu sebeple görev süremin uzatılmaması işleminin yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle açmış olduğum  davada Afyonkarahisar İdare Mahkemesince(ESAS NO : …….; KARAR NO :………) Numaralı dava konusu olan işlemin İPTALİNE  karar verilmiştir.(EK-2)
Hakkında değerlendirmede bulunan  sanıkların  puan vermedikleri  kriterler bakımından, puan vermemenin dayanağını somut bilgi ve belge ile açıklığa kavuşturarak ispatlamaları  gerektiği halde ispatlamadıkları ,bazı kriterlere hayır denilerek puan vermemenin, hakkımda açılmış Soruşturma olması ve verilen disiplin cezaları gibi somut gerekçelere dayanması gerektiği haldebu konularda  hakkımda  soruşturma ve disiplin cezası bulunmamaktadır. Bir takım kurs ve seminerlere katıldığım halde, Kendini geliştirmeye yönelik akademik, kültürel ve sosyal çalışmalara katılır kriterine hayır denilmiştir. Müdürlük görevimde  başarısızlığına veya yetersizliğine ilişkin bilgi ve belgeler sunulamamasına karşılık, değerlendirme formunda,  başarısızlığıma  ve yetersizliğime ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır.
Sanıkların, ………….İdare Mahkemesinin(ESAS NO : …… KARAR NO :……..) Numaralı İPTAL kararında da  açıkça ifade edildiği gibi hakkımda  yapmış oldukları hukuka aykırı değerlendirme işleminin nesnel, somut ölçme ve değerlendirme kriterlerine dayanmadığı ve bu haliyle objektiflikten uzak, soyut ve dayanaksızdır.
Ayrıca;İlçe Milli Eğitim Müdürününhayır olarak değerlendirdiği “Çalışanlar etkili performans göstermediğinde fark eder, rehberlik sağlar, tedbirleri alır ve gerektiğinde ilgili prosedürü başlatır. Çalışanların çoğunluğu tarafından onaylanmış açık, anlaşılır ve adil bir performans değerlendirme sistemi gerçekleştirir. Kurumun hedeflerine daha kolay ulaşabilmesi için performans sonuçlarını kontrol eder, paylaşır ve eğitim planlaması yapar. Personel performans değerlendirmelerine ilişkin kayıtlan tutar ve arşivler” kriterleri;
 İnsan Kaynaklarından Sorumlu Şube Müdürünün hayır olarak değerlendirdiği “Çalışanlar etkili performans göstermediğinde fark eder, rehberlik sağlar, tedbirleri alır ve gerektiğinde ilgili prosedürü başlatır. Çalışanların çoğunluğu tarafından onaylanmış açık, anlaşılır ve adıl bir performans değerlendirme sistemi gerçekleştirir. Kurumun hedeflerine daha kolay ulaşabilmesi için performans sonuçlarını kontrol eder, paylaşır ve eğitim planlaması yapar. Personel performans değerlendirmelerine ilişkin kayıtlan tutar ve arşivler.”
 Kriterleri  çalışanların performans değerlendirmelerine ait kriterlerdir. Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin performanslarının değerlendirileceğine ilişkin yürürlükte bulunan hiçbir mevzuat bulunmamaktadır. Hal böyle iken sanıklar, Personel performans değerlendirmelerine ilişkin iş ve işlemleri yerine getirmediğim isnadıyla puan vermeyerek mağduriyetime neden olmuşlardır.     
Değerlendirme formunda;
1-Kendini geliştirmeye yönelik akademik, kültürel ve sosyal çalışmalara katılır kriterine, Ulusal ve uluslar arası kendimi geliştirmeye yönelik akademik ve kültürel çalışmalara katıldığım halde,(EK-3)
2-Kurum çalışanlarına rehberlik ve mesleki gelişimlerine katkı sağlamak için hizmet içi ve rehberlik etkinlikleri yapar kriterine, 2013-2014 Öğretim yılında Haziran ve Eylül aylarında okulumuz öğretmenlerine yönelik 15 er günlük rehberlik ve mesleki gelişimlerine katkı sağlamak için hizmet içi ve rehberlik etkinlikleri düzenlendiği halde,(EK-4) 
3-Eğitim Kurumunda özel eğitim ihtiyacı duyan öğrencilere yönelik eğitim faaliyetlerini planlar, uygular süreç ve sonuçlan raporlar kriterine,Okulumuzda özel eğitim ihtiyacı duyan öğrencilere ait bireysel eğitim planının hazırlanması ile ilgili çalışmalar tarafımdan gerçekleştirildiği halde,(EK-5)
4-Okul rehberlik çerçeve programını eğitim çalışanları ile yapar, uygulamaları, süreç ve sonuçları izler, raporla kriterine , Okul rehberlik çerçeve programını eğitim çalışanları ile birlikte  gerçekleştirilmiş ve ilgili kuruma bir örneği de gönderildiği halde,(EK-6)
5-Öğrenci başarısını önemser, başarısızlık nedenlerini araştırır ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlar, süreç ve sonuçlan raporlar kriterine,Öğrencilerin başarı ve başarısızlıklarının değerlendirmesi 17.01.2013 ve 13..01.1014 tarihlerinde yapılan öğretmenler kurulu gündemine alınarak görüşüldüğü halde ,(EK-5)
Bu kriterlere (hayır)demişlerdir.
Sanıklar ,bu kriterlere ilişkin somut bilgi ve belgeler ortada iken,  değerlendirme formunda bu kriterlere "hayır" olarak cevap vererek suç işlemişlerdir.
Sanıklar  hiyerarşik bir ilişki içerisinde, planlı olarak. kanun, yönetmelik ve mevzuata göre üzerlerine  düşen yükümlülükleri yerine getirmedikleri gibi görevlerinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak, görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, görev süremin uzatılmayarak  mağduriyetime ve kamu zararına neden olmuşlardır.
Şüpheliler, mahkemenin iptal kararına rağmen hakkımda ikinci kez değerlendirmede bulunmuşlar,  değerlendirme sonucunda da 75  puanın altında puan verilerek okul müdürlüğünde görev sürem uzatılmamıştır. Bu idari işlem hakkında açmış olduğum yürütmenin durdurulması ve iptali istemli dava hakkında ……..idare Mahkemesi E:……… sayılı kararıyla yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir.(EK-6)
 Mahkemenin daha önce vermiş olduğu  iptal kararı üzerine hukuka aykırı olarak yeniden düzenledikleri formda da, Mahkeme kararının gerekçesine uygun olarak değerlendirmede bulunmamışlardır. Hakkımda yaptıkları  ikinci değerlendirme ile Mahkeme kararının uygulanmaması niteliğinde bir işlemde bulunarak , Anayasa ve yasalarda  belirlenen ilkeleri ihlal etmişler ve hukuk düzenini bozucu fiilde bulunmuşlardır.
Anayasanın “Mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138. maddesi; “….Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu  organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” Şeklindedir.
 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.04.1979 gün ve 7/2 sayılı kararında da, özet olarak;“yargı kararını yerine getirmeyen kamu görevlisinin hukuki sorumluluğu bulunduğuna işaret edilmiş, böyle bir kararın uygulanmaması durumunda, uygulamayan kamu görevlisinin kin, garez, kasıt gibi kusurlarının varlığının aranmasının gerekmeyeceği, diğer bir anlatımla zarar gören davalının, kararın kasten uygulamadığını kanıtlamakla yükümlü olmayacağı gibi, davalının da kastının bulunmadığını kanıtlamakla sorumluluktan kurtulamayacağı” belirtilmiştir.              
İdari Yargı kararlarının uygulanmaması sonucunda, bu kararı uygulamayan idari görevlinin, cezai yönden kovuşturmaya tabi tutulması da yasalarımızda düzenlenmiş bulunmaktadır.
Gerek doktrin, gerekse içtihatlar, yargı karalarının uygulanmamasında cezai yönden sorumlu tuttuğu görevlileri ;görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, görevde yetkiyi kötüye kullanma suçlarının faili olarak görmektedir.
Türk Ceza Kanununun, 257. maddesinde “görevi kötüye kullanma ve ihmal” suçları düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yargı kararları, yasal süresi içerisinden herhangi bir tereddüde mahal vermeyecek şekilde idarece uygulanmak zorundadır. Bu konuda idarenin herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. İdari Mahkemenin verdiği karar uyarınca okul müdürlüğü görevime iade edilmem engellenmiştir.
Şüpheliler, hiyerarşik bir ilişki içerisinde, planlı olarak. İdari yargı kararını gereği gibi yerine getirmedikleri gibi, görevlerinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak, görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, görev süremin uzatılmayarak  mağduriyetime ve kamu zararına neden olmuşlardır.
Türk Ceza Kanunun Görevi kötüye kullanma başlıklı 257. Maddesince cezalandırılmaları gerekmektedir.
Şüpheliler, değerlendirme formunda bulunan  kriterlere ilişkin somut bilgi ve belgeler ortada iken,  görevi gereği düzenlemeye yetkili oldukları resmi bir belge olan değerlendirme formunu gerçeğe aykırı olarak düzenlemişlerdir. Şüphelilerin sabit olan bu eylemi resmi belgede sahtecilik suçuna uymakta  olup, TCK.nın 204. maddesi uyarınca cezalandırılması gerekmektedir.
Suçun manevi unsuru kasttır. Şikayete konu olayda ilgililerin bilerek ve isteyerek mağduriyetime neden oldukları aşikardır. Dolayısıyla suçun maddi ve manevi unsuru gerçekleşmiş olup ilgilerin cezalandırılması gerekmektedir.
Adı geçenlerin yetkilerini yasaya aykırı olarak kullanması nedeniyle yöneticilik hakkımı gasp ettikleri, maddi kazanımlarımı engelledikleri, bu faaliyetleri nedeniyle Türk Ceza Kanunun 204 ve 257. maddesinde düzenlenen suçları işledikleri aşikârdır. 
Şüpheliler, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve şube müdürleri olarak görev yapmakta olup, kanun, yönetmelik ve mevzuata göre üzerlerine düşen yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmekten sorumludurlar.
Şüphelilerin ilgili yasa hükmü kapsamında bulunan fiilleri nedeniyle cezalandırılması gerekmektedir.
SONUÇ VE TALEP              :Yukarıda arz ve izah ettiğim ve soruşturma sırasında elde edilecek sebeplerle şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak hakkında kamu davası açılmasını saygılarımla arz ve talep ederim. ../../……
 
                                                                                                          ŞİKAYETÇİ
                                                                                                      (Ad Soyad-İmza) 
 
ÖRNEK DİLEKÇE:4
 
…………………………………..CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
                                              
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN:……………………(Ad Soyad)
                                                             ……………………………………….(Adres)
T.C.KİMLİK NO                                 :
ŞÜPHELİLER                                      :1- …………………(İl Milli Eğitim Müdürü)
   2- …………………. (İnsan Kaynaklarından Sorumlu    Millî Eğitim Şube Müdürü)
SUÇ TARİHİ-YERİ                               :……. /……..(Mahkeme Kar.Tebliğ Tar./İl)
SUÇ                                                         : Görevi Kötüye Kullanma,
AÇIKLAMALAR                  : 
1-652 sayılı Millî Eğilim Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesinin 8. fıkrasında; Okul ve Kurum Müdürlerinin, İl Millî Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcılarının ise Okul veya Kurum Müdürünün inhası ve İl Millî Eğitim Müdürünün teklifi üzerine Vali tarafından dört yıllığına görevlendirileceği, bu görevlendirmelerin süre tamamlanmadan sonlandırılması, süresi dolanların yeniden görevlendirilmesi ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği hükmü yer almış, Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlan Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmelik’in l0.maddesinde; Yöneticilerin dört yıllığına görevlendirileceği, aynı unvanla aynı eğitim kurumunda sekiz yıldan fazla süreyle yönetici olarak görev yapılamayacağı, bulundukları eğitim kurumunda aynı unvanla dört yıldan fazla sekiz yıldan az görev yapanlardan aynı eğitim kurumuna yönetici olarak görevlendirilenlerin görevlerinin, sekiz yılın dolduğu tarih itibarıyla bu Yönetmelikte öngörüldüğü şekilde sonlandırılacağı, yöneticilik görev süresi uzatılmayanlardan yeniden görevlendirilmek isteğinde bulunanların, aynı görevlendirme dönemiyle sınırlı olmak üzere, en son görev yaptıkları eğitim kurumlarında görevlendirilemeyeceği hükümleri yer almış, 15. maddesinde; Görev sürelerinin uzatılmasını isteyen müdürlerin elektronik ortamda başvuruda bulunacağı, Müdürlükte dört yıllık görev süresini dolduranlar ile görev yaptıkları eğitim kurumunda sekiz yıllık görev süresini dolduran müdürlerin, Ek-1de yer alan Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu üzerinden değerlendirileceği düzenlenmiş, 16. maddesinde; Dört yıllık görev süresi sona eren müdürlerden halen görev yapmakta oldukları eğitim kuruntumdaki görevlerinin uzatılması için başvuruda bulunanların görev sürelerinin, Ek-l’de yer alan Form üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda 100 üzerinden 75 ve daha üstü puan almaları halinde, il millî eğitim müdürünün teklifi üzerine valinin onayı ile uzatılacağı hükümleri yer almıştır.
Yukarıda anılan Yönetmelik ile, dört yıllık görev süreleri dolan eğitim kurumu müdürlerinin, görev sürelerinin uzatılmasında, yönetmelik ekinde yer alan Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu üzerinden değerlendirilmeye tabi tutulacağı düzenlenmiş, bu değerlendin-ne formunda yer alan kriterlerin, ilçe milli eğitim müdürü, ilçe milli eğitim müdürlüğünde görev yapan iki şube müdürü, eğitim kurumunda görev yapan en kıdemli ve kıdemi en az olan öğretmenler, öğretmenler kurulunca seçilen iki öğretmen, okul aile birliği başkanı ve başkan yardımcısı, öğrenci meclisi başkanı tarafından (evet)yada (hayır) ile doldurularak değerlendirme yapılması, evet ile doldurulan kriterlerin karşılığında yer alan puanların toplanması, hayır ile doldurulan kriterlere puan verilmemesi suretiyle oluşan toplam puana göre 75 ve üzeri puan alanların başarılı sayılacağı, bu puanın altında kalanların ise başarısız sayılacağı düzenlenmiştir.
2-……………… Lisesinde Müdür olarak görev yapmakta iken, 14.3.2014 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 6528 sayılı Kanunla 652 sayılı KHK'ya eklenen Geçici 10.madde hükmü uyarınca görevime son verilerek ………………………………  Lisesine öğretmen olarak atamam gerçekleştirilmiştir.(EK-1)
Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmeliğin ekinde yer alan "Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu" gereğince yapılan değerlendirme sonucunda 75 puan altında puan verilmesine  ilişkin işlemin ve bu sebeple görev süremin uzatılmaması işleminin yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle açmış olduğum  davada ……….. 1. İDARE MAHKEMESİ( ESAS NO : …… KARAR NO : …….).11.2014 tarihinde  “değerlendirme formunda, davacının başarısızlığına ve yetersizliğine ilişkin değerlendirmeler yapılmasına karşılık bu değerlendirmelerin dayanağı olan bilgi ve belgelerin gösterilemediği dolayısıyla da değerlendirmenin nesnel, somut ölçme ve değerlendirme kriterlerine uygun olmadığı ve bu haliyle objektiflikten uzak, soyut ve dayanaksız olduğu sonucuna varıldığından tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.” Diyerek hakkımdaki idari işlemin İPTAL’ine karar vermiştir.(EK-2)
Şüpheliler, mahkemenin iptal kararına rağmen hakkımda ikinci kez değerlendirmede bulunarak  ………… 1.idare Mahkemesinin (E:……; K:……) sayılı kararının gerekçesinde bu kriterlere ilişkin olarak hayır denilerek puan vermemenin, hakkımda  açılmış soruşturma olması ve verilen disiplin cezaları gibi somut gerekçelere dayanması gerektiği açıkça belirtilmesine rağmen bu kriterlerin dahi, Mahkeme kararı ile iptal edilen değerlendirme formunda olduğu gibi "hayır" olarak değerlendirilmiş ve bu kriterlerin yine "hayır" olarak değerlendirilmesinin her hangi bir somut bilgi veya belge ile açıklığa kavuşturulmamıştır.
Hakkımda ikinci kez yapılan değerlendirme sonucunda da 75  puanın altında puan verilerek okul müdürlüğünde görev sürem uzatılmamıştır. Şüpheliler, Mahkemenin daha önce vermiş olduğu  iptal kararı üzerine hukuka aykırı olarak yeniden düzenledikleri formda da, Mahkeme kararının gerekçesine uygun olarak değerlendirmede bulunmamışlardır. Hakkımda yaptıkları  ikinci değerlendirme ile Mahkeme kararının uygulanmaması niteliğinde bir işlemde bulunarak , Anayasa ve yasalarda  belirlenen ilkeleri ihlal etmişler ve hukuk düzenini bozucu fiilde bulunmuşlardır.
Anayasanın “Mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138. maddesi; “….Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu  organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” Şeklindedir.
 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.04.1979 gün ve 7/2 sayılı kararında da, özet olarak;“yargı kararını yerine getirmeyen kamu görevlisinin hukuki sorumluluğu bulunduğuna işaret edilmiş, böyle bir kararın uygulanmaması durumunda, uygulamayan kamu görevlisinin kin, garez, kasıt gibi kusurlarının varlığının aranmasının gerekmeyeceği, diğer bir anlatımla zarar gören davalının, kararın kasten uygulamadığını kanıtlamakla yükümlü olmayacağı gibi, davalının da kastının bulunmadığını kanıtlamakla sorumluluktan kurtulamayacağı” belirtilmiştir.              
İdari Yargı kararlarının uygulanmaması sonucunda, bu kararı uygulamayan idari görevlilerin, cezai yönden kovuşturmaya tabi tutulması da yasalarımızda düzenlenmiş bulunmaktadır.
Gerek doktrin, gerekse içtihatlar, yargı karalarının uygulanmamasında cezai yönden sorumlu tuttuğu görevlileri ;görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, görevde yetkiyi kötüye kullanma suçlarının faili olarak görmektedir.
Türk Ceza Kanununun, 257. maddesinde “görevi kötüye kullanma ve ihmal” suçları düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yargı kararları, yasal süresi içerisinden herhangi bir tereddüde mahal vermeyecek şekilde idarece uygulanmak zorundadır. Bu konuda idarenin herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. İdari Mahkemenin verdiği karar uyarınca okul müdürlüğü görevime iade edilmem engellenmiştir.
Şüpheliler, hiyerarşik bir ilişki içerisinde, planlı olarak. İdari yargı kararını gereği gibi yerine getirmedikleri gibi, görevlerinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak, görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, görev süremin uzatılmayarak  mağduriyetime ve kamu zararına neden olmuşlardır.
Türk Ceza Kanunun Görevi kötüye kullanma başlıklı 257. Maddesince cezalandırılmaları gerekmektedir.
Suçun manevi unsuru kasttır. Şikayete konu olayda ilgililerin bilerek ve isteyerek mağduriyetime neden oldukları aşikardır. Dolayısıyla suçun maddi ve manevi unsuru gerçekleşmiş olup ilgilerin cezalandırılması gerekmektedir.
Adı geçenlerin yetkilerini yasaya aykırı olarak kullanması nedeniyle yöneticilik hakkımı gasp ettikleri, maddi kazanımlarımı engelledikleri, bu faaliyetleri nedeniyle Türk Ceza Kanunun 204 ve 257. maddesinde düzenlenen suçları işledikleri aşikârdır. 
Şüpheliler, İl Milli Eğitim Müdürü ve şube müdürleri olarak görev yapmakta olup, kanun, yönetmelik ve mevzuata göre üzerlerine düşen yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmekten sorumludurlar.
Şüphelilerin ilgili yasa hükmü kapsamında bulunan fiilleri nedeniyle cezalandırılması gerekmektedir.
 
SONUÇ VE TALEP              :Yukarıda arz ve izah ettiğim ve soruşturma sırasında elde edilecek sebeplerle şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak haklarında kamu davası açılmasını saygılarımla arz ve talep ederim. ../…/2015
 
 
 
                                                                                                                                  ŞİKAYETÇİ                                                                                                                                                                                                ……………..

EKLER:


www.kamudan.com/ÖZEL
 
                                                                                            
Güncelleme Tarihi: 11 Haziran 2015, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER