Doğruyol, bunların başında aile hekimlerine ekstra nöbet tuturulmak istenmesi, kamu hastanelerine liyakatsiz atamalar yapılması ve 112’lerin taşeronlaştırılmak istenmesinin geldiğini söyledi. Sağlık sektöründe çalışanların insanüstü bir emekle çalıştırıldığını, buna rağmen yeterli görülmediklerini belirten Doğruyol, “Gün geçmesin ki Sağlık Bakanlığı'nda yeni bir uygulamaya geçilmesin, çalışanlar yeni bir problemle karşılaşmasın. Halk sağlığında, aile hekimliğinde nöbet problemi, kamu hastanelerinde bir hastaneye üç günde atanan üç başhekim ve liyakatsiz atamalar, İl Sağlık Müdürlüğü'nde 112’lerde taşeronlaştırma çalışmaları ve benzer onlarca problem.” dedi.
'112’LERİN TAŞERONLAŞTIRILMASI YÜRÜYEN SİSTEMİ BOZMAKTIR'
Sağlık Bakanlığı koltuğuna talip olanların, çözüm yerine problem ürettiğini iddia eden Doğruyol, “Soruyoruz, Sayın Sağlık Bakanım Mehmet Müezzinoğlu, siz ve önceki Sağlık Bakanımız Recep Akdağ problem çözmeye mi geldiniz, problem olmaya mı geldiniz? 'Sivil toplum kuruluşlarıyla ülkeyi yöneteceğiz' diye iktidara geldiniz, sil toplum kuruluşlarını yok saydınız. Sağlık politikalarını çevrenizdeki üç beş kişiyle yönlendirmeye çalışıyorsunuz. Türk Sağlık Sen olarak her zaman söyledik, yine söylüyoruz, devletin, metin menfaatine olan, olacak olan hiçbir uygulamanın karşısında olmadık, olmayız da. Ülkemizde kesintisiz 7/24 hizmet veren, sağlık hizmetleri sunumunun temel taşlarından biri olan acil sağlık hizmetlerinin yemek, güvenlik, icap nöbet ücretleri, barınma vb. pek çok problemi varken 112 hizmetlerinin bir genelgeyle taşeronlaştırmak istenmesi, yürüyen bir sistemi bozmaktan başka bir işe yaramayacaktır.” şeklinde konuştu.
'TAŞERON PERSONELLE HİZMET VEREN KURULUŞLARDA GÜVENLİK ZAFİYETİ VAR'
Türk Sağlık Sen olarak, 18-20 Kasım 2014 arasında Acil Sağlık Hizmetleri Çalıştayı düzenlediklerini, 81 ilden katılan 112 personelin sıkıntılarının irdelendiğini aktaran Doğruyol, “Çalışanların yemek, barınma, güvenlik, döner sermayenin emekliliğe yansıtılması gibi sıkıntılarının çözülmesi için bakanlığımızdan çalışma beklerken bu sıkıntıların rafa kaldırılıp daha büyük bir sorun için adım atmaları çok manidardır. Taşeron personelle hizmet veren kuruluşlardaki güvenlik zafiyetleri göz önündedir. Taşeronla hizmet veren kuruluşlarda çalışanların hakları gasp edilmekte ve olması gerekenden daha fazla hizmet alınmak istenerek, çalışanlar köleleştirilmektedir. ATT ve paramedik arkadaşlarımızın, acil sağlık hizmetleri kadrosunda memur olarak görev yapmak yerine, bir inşaat firmasının taşeron işçisi olarak çalıştırılmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Taşeronla ATT ve paramedik arkadaşlarımız, birer köle haline getirilmek istenmektedir. Ayrıca taşeron şoför adı altında açılan ihalenin, ihtiyaç halinde ambulansın arka kabininde görev yapacak personeli de içerdiği görülmektedir. Bunun adı taşeron şoför değil, 112 Acil Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesidir. Taşeronlaşmayla birlikte aynı işi yapan ancak aynı ücreti almayan meslek grupları oluşacak, bu da çalışma huzurunun bozulmasına, iş veriminin düşmesine sebep olacaktır. 112'de görev yapan arkadaşlarımız, meslektaşları ile eşit şartlar altında görev yapmak istemektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in, 'Taşeronlaşmanın devlete maliyeti daha fazladır.' sözü durumu açıklamaktadır. Acil sağlık hizmetlerinde taşeronlaşmanın ertelenmesi kabul edilemez. Bu konu, seçim arifesinde seçim malzemesi yapılacak bir konu değildir. 112'ye taşeron şirketler aracılığıyla personel alımı tamamıyla gündemden kaldırılmalıdır.” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 24 Ocak 2015, 00:00
