MİLLİ EĞİTİM'İN İÇLER ACISI HALİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Afrika ülkelerine yaptığı ‘Türk okullarını kapatın, devlet olarak biz yenisini açalım’ teklifi, gözleri Türkiye’deki devlet okullarına çevirdi.

MİLLİ EĞİTİM'İN İÇLER ACISI HALİ
Birçok ilde sınıf mevcudu 50-60 kişiyi bulurken öğretmen eksikliği sebebiyle dersler boş geçiyor. Buna rağmen 300 bin öğretmen ise atama bekliyor. 
 
Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avustralya’ya kadar 163 ülkede Türk bayrağını dalgalandıran okullara yönelik iktidarın hasmane tutumu büyük tepki çekiyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Etiyopya hükümetine ‘Türk okullarını kapatın, biz yenisini açalım’ teklifi Türk eğitim sistemini tekrar gündeme getirdi. “Milli Eğitim Bakanlığı önce Türkiye’deki okullara ve eğitim sistemine el atsın” diyen eğitim sendikaları, hükümetin yurtdışında okul açma çabalarını ‘hayali fikir’ olarak nitelendiriyor. Türkiye’nin eğitim karnesi ise her geçen gün daha da kötüleşiyor. OECD verilerine göre, 6-15 yaş aralığında öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye son sırada.
 
Eğitim sistemindeki içler acısı örneklerden bazıları şöyle:
 
Aidat parası vermeyene karne yok: İstanbul Sultanbeyli Fatih Ortaokulu’nda karnelerin dağıtıldığı gün okul müdürünün ‘aidat parası’ olarak istediği 20 TL’yi getirmeyen öğrencilere karne verilmedi. Öğrenciler okula da alınmadı. Olaydan haberdar olan velilerin tepkisi üzerine öğrencilere karneleri dağıtıldı. İstanbul Çekmeköy’deki Ömerli Hikmet Tevfik Ataman Çok Programlı Lisesi öğrencilerinin ise 12 yıldır baraka sınıflarda eğitim gördüğü ortaya çıktı.
 
 
 
İstanbul Arnavutköy Mehmet Akif Ersoy Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde sınıf mevcudu 60’ı aşıyor. Öğrenciler, sıralara sığmayınca dersi ayakta dinlemeye mecbur kalıyor.
 
Ayakkabı ve montu dönüşümlü giyip okula giden kardeşler: Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde aynı okula giden 4 kardeşin yürek burkan dramı, okul müdürü ve öğretmenleri tarafından fark edildi. Kardeşlerin birlikte okula gelmediğini gören öğretmenler, anne Amina Sevgi’den öğrendi: “Çocuklarımın her birinin ayrı ayakkabı ve montları yok. O yüzden aynı gün okula gelemiyorlar.”
 
8 yaşındaki Yeşim Sonaj ise Samsun’un Terme ilçesine bağlı Yeni Cami köyünde oturuyordu. Köyündeki okul kapatıldığı için başka bir köydeki okula taşımalı eğitimle gidiyordu. 6 Ocak 2015’te yoğun kar yağışı sebebiyle servis kızı köyün girişinde bıraktı. Küçük Yeşim, evine ulaşmaya çalışırken düştüğü su kanalında can verdi.
 
Tarım işçilerinin çocukları eğitimden mahrum kalıyor: Her yıl Doğu ve Güneydoğu bölgelerinden on binlerce aile, tarla ve bahçelerde çalışmak için mayıs ayında batı illerine ve Karadeniz’e gidiyor. Bu ailelerin çocukları, öğretim yılını son ayında okula gidemiyor. Çocuklar, eğitim yılının ilk ayında da okul yüzü görmüyor. Milli Eğitim Bakanlığı, bu aileler için çadır okullar kurma yoluna gidiyor. Genellikle de sözleşmeli vekil öğretmenlerle durum adeta geçiştiriliyor.
 
 
 
Taşımalı eğitim gören yaklaşık 1,5 milyon öğrenci sıkıntı çekiyor.
 
Sınıf mevcutları ‘pes’ dedirtiyor: Diyarbakır’ın merkez ilçelerinde bile sınıf mevcutları 60’ın üzerinde. Şehirde 7 bin yeni dersliğe ihtiyaç var. Öğretmen açığı ise 5 bin. Okullarda yaklaşık 20 bin masa ve sıraya ihtiyaç duyuluyor. Kentte, ortaöğretim açısından okullaşma oranı yüzde 33. Bu rakamın ilköğretimdeki gibi yüzde 90’ın üzerinde olması gerekiyor. Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre sınıf mevcutlarının fen ve sosyal bilimler liselerinde 36’yı, Anadolu liselerinde ise 40’ı geçmemesi gerekiyor. Ancak İstanbul’un çoğu ilçesinde bir dersliğe düşen öğrenci sayısı 60’ı geçiyor. Gaziosmanpaşa’daki Fahrettin Özüdoğru Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde 9. sınıflarda derslik başına 98 öğrenci düşüyor. Arnavutköy Mehmet Akif Ersoy Çok Programlı Lisesi’nde ise sınf mevcudu 70’i buluyor.
 
 
 
300 bin öğretmen atama bekliyor: Türkiye’de yaklaşık 800 bin öğretmen görev yapıyor. Bunun 47 bin 825’i ise ücretli olarak çalışıyor. Öğretmen açığı yaklaşık 110 binlerde iken atanmayı bekleyen 300 bin öğretmen adayı bulunuyor. Bu arada OECD 2012 istatistiklerine göre Türkiye’deki öğretmenler yaklaşık 200 saat fazla çalışmasına rağmen OECD ülkelerindeki öğretmenlerden daha az maaş alıyor. Danimarka’da göreve yeni başlayan bir öğretmen yılda 43 bin 393 dolar alırken, Türkiye’de yıllık öğretmen maaşı 11 bin 800 dolar ile 13 bin 800 dolar arasında. Sultangazi Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde 10 kadrolu öğretmene karşın 80 ücretli öğretmen görev yapıyor. Ücretli öğretmenler aylık 900 ile 1100 lira arasında parayla geçinmek zorunda.
 
 
 
Hakkari’de 4 kardeşin 2 ayakkabıyı dönüşümlü giymesi yürek burktu.
 
İlk ve ortaokul öğrencileri bir arada eğitim görüyor: Şanlıurfa’da 600 bin civarında öğrencinin 5 bin öğretmene ihtiyacı var. İlde sınıfların mevcudu 50’nin üzerinde. Bazı okulların yolu bile yok. Dr. Cihat Özyeğin, Yavuz Sultan Selim ve Bilim İlköğretim okullarında ilk ve orta öğrenim öğrencileri bir arada eğitim görüyor. Şehirde eğitim sisteminin içler acısı haline en iyi Profilo İlköğretim Okulu özetliyor. Küçük bir arazide 4 okul birden bulunuyor. Çocuklar için oyun bahçesi yok. Öğrenciler İstiklal Marşı okumak için farklı bir okulun bahçesini kullanıyor. Çanakkale’nin Yenice ilçesine bağlı Taban Köyü İlköğretim Okulu’nda ise eğitim alan 21 öğrenciden oluşan 4 sınıfa sadece bir öğretmen bakıyor.
 
100 öğrenciden 45’i sigara, 32’si alkol, 9’u uyuşturucu kullanıyor: İstanbul’da 32 bin lise öğrencisiyle yapılan anket, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Çoğunluğu lise 1. sınıfta okuyan her 100 öğrenciden 45’i sigara, 32’si alkol, 9’u uyuşturucu kullanıyor.
 
Öğrenciye yapılan harcamada Türkiye son sırada: OECD verilerine göre, 2011’de Türkiye’deki yetişkin nüfusun yüzde 68’i ortaöğretim düzeyi altında eğitime sahip iken, OECD ülkeleri ortalaması yüzde 25. 6-15 yaş aralığında öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye Lüksemburg’un sadece onda biri seviyesinde.
 
Öğrencilere skandal fişleme: Diyarbakır’da gösterilere katıldıkları ileri sürülen ve aralarında 8-9 yaşlarında çocukların da bulunduğu 872 öğrenci isim isim fişlendi. Milli Eğitim, fişlemeleri çocukların ev adreslerine kadar internette 3 gün boyunca yayınladı. Çocukların teşhir edilmesi vatandaşları ayağa kaldırdı.
 
Beş ayda 220 okul yakıldı: Anadilde eğitim hakkı bahane edilerek eylül ayında gerçekleştirilen eylemler ve Kobani olayları sırasında toplam 220 okul saldırıya uğradı. Molotoflarla yakılan birçok okul kullanılamaz hale geldi. Ayrıca çok sayıda spor salonu, milli eğitim müdürlüğü binası, öğretmenevi, halk eğitim merkezi, etüt binası ve kültür merkezi de molotofların hedefi oldu.
 
Devletin imkanı varsa, kendi ülkesinde kullansın
 
Türk Eğitim-Sen Başkanı İsmail Koncuk, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Afrika’da okul açma projesini şu sözlerle yorumladı: “Bu ülkenin gerçekten Etiyopya’da okul açabilecek, oraya öğretmen görevlendirebilecek imkânı varsa bunu öncelikle Türkiye’de ve soydaşlarımızın bulunduğu ülkelerde değerlendirmesi gerekir. Bir cemaat, bir grup kendi öncelikleri doğrultusunda başka ülkelerde okullar açabilir. Fakat devletin böyle bir sorumluluğu olduğunu düşünmüyorum. Eğitim meselelerine, bir kavga sebebi ile akılcı olmayan bir yol takip ederek yaklaşmak, devlet adamı ciddiyeti ile bağdaşmaz.”
 
Çözüm bekliyoruz sorun üretiyorlar
 
Zaman'ın haberine göre, Aktif Eğitim-Sen Genel Başkanı Osman Bahçe ise şunları söyledi: “Okullarımızda eğitim-öğretim her geçen gün içinden çıkılmaz hale gelen ve adeta kangren olmaya yüz tutmuş sorunlarının gölgesinde yürütülüyor. Üstelik eğitim sisteminin sorunlarını çözmesi gerekenler, iyi niyet emaresi görülmeyen ihmal ve icraatlarıyla yeni sorunlar üretmeye de devam ediyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti öncelikle kendi öğrencilerinin ihtiyacını karşılayabilecek kaynakları ayırsın.”
 
 
Zaman
4-250.jpg
 
1-852.jpg
Güncelleme Tarihi: 25 Ocak 2015, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER