Enerjiyi Mesaide Değil, Akdeniz'de Arayın!

5. Genişletilmiş Şube Yönetim Kurulları İstişare Toplantımız, Bera Alanya Otel’de 840 şube yöneticimizin katılımıyla başladı.

Enerjiyi Mesaide Değil, Akdeniz'de Arayın!
Eğitim-Bir-Sen ve Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, toplantıda yaptığı açılış konuşmasında Milli Eğitim Bakanı ve Enerji Bakanına seslenerek; “Ustalık dönemi bakanlığınız, çalışanların moralini bozma bakanlığına dönüşmesin” dedi.
 
Genel Başkanımız Ahmet Gündoğdu’nun konuşmasından satır başları şunlar: 
 
Enerjiyi Mesaide Değil, Akdeniz’de Arayın!
Enerji Bakanı Taner Yıldız mesai gün ve saatiyle ilgili bir açıklama yaptı. Birincisi bu işin muattabı Çalışma Bakanlığı, o yüzden mesai saatini öneren yanlış bakan, bakan yanlış olunca öneri de yanlış oluyor. 2.5 milyon memurun bağlı olduğu Çalışma Bakanlığı, işçi ve memur sendikalarının bağlı bulunduğu üçlü danışma kurulları var. Anlamadığım diğer husus enerji tasarrufu için cumartesi günü devlet dairesi açılsın denilmesi. Cumartesi açılan kurumlarda doğalgaz yakılacak, kömür yakılacak, bunlar enerji değil mi, sadece elektrik mi enerji?
 
1970’lerde cumartesi çalışılıyordu diyor sayın bakan. Doğru, 70’li yıllarda cumartesi çalışıyorduk; ama insanlar 5 kuruşa muhtaçtı. Şimdi cumartesi pazar çalışmıyoruz; ama dünyanın en hızlı büyüyen 3. ekonomisiyiz.  Demek ki 2.5 milyon memur bugün işinin hakkını veriyor. Sayın Ali Babacan İstanbul Forumu’nda konuşma yapmıştı; “Eğer mesai saatini memurlar için 2-3 saat indirirsek işsizliği de 2-3 puan aşağı çekmiş oluruz.” diye. Şimdi maliyeye hükmeden bakan böyle söylüyor, enerjiden sorumlu bakan daha fazla çalışılsın diyor. Sabah güneş doğarken gelsinler, akşam güneş batarken gitsinler. Evet, güneşin batışı ve doğuşuyla ilgili bir sorun var; ancak sorun güneşte değil. Hala bu ülkede binlerce okulda ikili eğitim yapılıyor; güneş doğmadan okula gelen çocuklarımız öğretmenlerimiz var; güneş battıktan sonra evlerine dönen öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz var.  İkili eğitim yapan kurumların yöneticileri haftada 12 saat fazla çalışıyor ve devletten alacaklı durumda… Enerji ihtiyacımızın olduğunu biliyorum, Sayın Enerji Bakanımızın çok gayretli olduğunu da biliyorum. İnanın yurtdışından gelmiyor, çok gayretli bakanlarımızdan bir tanesi; ama bu aralar İsrail, Rum kesimiyle işbirliği yaptığı Akdeniz’de top koşturuyor. Akdeniz bizim, Kıbrıs da bizim biz oradaki hakkımıza sahip çıkalım; Sayın Bakanımız enerjiyi mesai saatinde değil Akdeniz’de arasın.   
 
Eğitim-Bir-Sen Oldukça Kavimler Göçü Yaşanmayacak
Öğretmenlere iller arası rotasyon uygulanması çalışmalarının basına yansıması üzerine Milli Eğitim Bakanı ile görüştük. Bakan böyle bir şey yok dedi. Ben de şunu söylüyorum, Eğitim-Bir-Sen olduğu sürece kavimler göçü yaşanmayacak. Hem eğitim kalitesinin artması için öğretmenler lokomotif diyeceksiniz hem de öğretmenin sürgününden kalite bekleyeceksin. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Benim Sayın Taner Yıldız ve Ömer Dinçer’e çağrım; “Ustalık dönemi bakanlığınız, çalışanların moralini bozma bakanlığına dönüşmesin.” 
 
Ya Okulların Altyapı Sorununu Çöz Ya da Doğru Genelge Gönder 
Eğitime bütçeden ayrılan para genel manada derslik açığı, eğitim çalışanının parası için kullanılıyor. Hala tebeşir parası, elektrik, su parası okullara gidiyor değil.  Sayın bakan genelge göndermiş kayıt sırasında bağış almayın. İstismar edenlere karşıyız Sayın Bakan. Yüzde bir dahi olsa istismar eden varsa her türlü cezayı verin ve kapının önüne koyun; ama bir tarafta veli, çocuğu o okulu hak etmediği için prestijli gördüğü bir okul müdürünü araya koyup şu 2 bin tl’yi alın okula kaydettirin diye zorla bağış verirken diğer taraftan mahrumiyet bölgesinde bir müdür 5 tl 10 tl bağışı alamıyorsa sorun var demektir. Okul yöneticileri senede bir gün tencereyi açacaktı, rahmet yağacaktı, onda da siz tencereyi ters çevirdiniz. Arkasından da bağış alanlara soruşturma açılsın, olmaz. Ya okulların alt yapı sorunlarını halledin ya da doğru genelgeler gönderin. Bu sağlıklı bir yaklaşım değil.
 
Ara Dönemde Özür Grubundan Tayin İsteyecekler Çözüm Bekliyorlar
Teşkilat yasası bir devrim niteliğindedir. Teşkilat yasasında itiraz ettiğimiz tek madde özür grubu tayinini yılda ikiden bire indiren madde. Aile birleştirme en önemli konulardan biri iken eş tayinlerinin Şubat’ta kalkmış olması teşkilat yasasının tek eksiği.  Bu eksik telafi edilmeli ve öğretmenlerin aile bütünlüğü mutlaka sağlanmalıdır. Ara dönemde özür grubundan tayin isteyecekler çözüm bekliyorlar.
 
Okullar Kışla Değil, Okullarda Komutan İstemiyoruz
Askerler eğitimi bize bıraksınlar gidip teröriste haddini bildirsinler. Milli Güvenlik derslerini en iyi tarih öğretmenleri verir. Milli Güvenlik dersleri dolayısıyla okulların kışlaya döndürülmesine hayır diyoruz. Okullar kışla değil, okullarda komutan istemiyoruz. 18. Milli Eğitim Şura Kararı geciktirilmeden uygulansın.
 
Kadınlar Arası Eşitlik İstiyoruz
Devlet hala kadınları kendi arasında kategorize etmeye devam ediyor. Üniversite kapılarında turnikelere sıkıştırılan özgürlükler, şimdi bazı öğretim üyelerinin iki dudağı arasına sıkışmış durumda. Ülke bu garabetten bir an önce kurtulmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde haddi bildirilen Merve Kavakçı, Belçika Meclisi’nde ayakta alkışlanıyor. Bu bir Anayasa sorunu… Eğer Anayasa’nız çağdaşsa, insanı özgürleştirir; çağdaş değilse yasaklarla sınırlar. Mecliste, devlet dairesinde, üniversitede, okulda kadınların kategorize edilmesine taraf olamayız. ‘Kamusal Alan’ diye yutturulmaya çalışılan yalan son bulmalı ve kadınlar her türlü çalışma ortamında özgür olmalıdır. Doğal hukuk bunu gerektirir. Ama hukukta olmadığı halde bunlar yasak diye dayatılıyor. Yeni Anayasa öyle bir Anayasa olmalı ki, doğal hukukun garantörlüğünde kimse bu yasakların rüyasını dahi görememeli.




Güncelleme Tarihi: 16 Ekim 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER