ÖĞRETMENLERE EK ÖDEME NE ZAMAN ?

  Eğitim Bir-Sen Erzurum Genişletilmiş İl Divan Toplantısı, Memur Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun katılımıyla gerçekleştirildi. Programda konuşan Ahmet Gündoğdu, “Bu ülkede çalışkanlık varsa en çalışkanı öğretmenlerdir, memurlardır, milletin kendisidir" şeklinde konuştu.

Sendikacılığa adım attıklarında vesayeti deşifre etmek için yola çıktıklarını söyleyen Gündoğdu, "Bu hareket vesayeti deşifre için, daha çok millet ve millet egemenliği için, insanlığın geleceği için, öznesi insan olan değerler sendikacılığı için başlamıştır. İnsan merkezli sendikacılık yapıyoruz, demokrasiyi yeşertmek, medeniyet değerlerimizi yaşatmak için sendikacılık yapıyoruz. Sendikanın kitapta yerini bulamıyoruz, sendika ne işe yarar, diye soranlar vardı. Sendikacılık ideallerimize, misyonumuza hizmet etmenin öncülüğünü yapmıştır. 4688 sayılı yasa belki bizi sınırlıyor ama insanlığın, mazlumun yanında yer almak bizi sınırlamıyor. İnsan olmak yasamızı da beraberinde getirmiştir." dedi. bu haber memurlarbiz den kopyalanmıştır

MİLLETİN ALEYHİNE OYNANAN OYUNLARI BOZDUK

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen ailesi olarak, bu ülke ve değerleri aleyhine yazılmak istenen her türlü senaryoyu daha yazılmadan önlemeye çalıştıklarını belirten Gündoğdu, "Bunun için bizim medeniyet ve kültür davamız çerçevesinde yeni projeler, yeni senaryolar ve yeni oluşumlar geliştirmemiz, ortaya koymamız gerekiyor.Dün sendika nedir diye biz soruyorduk, bugün sendikanın ne olduğunu bize soruyorlar. Dün hakkımızı arayacak mekan ve merkezler peşindeyken, bugün hakkını arayanlar bizi merkez olarak görüyor, 'hakkımızı sadece siz savunabilirsiniz' diyorlar." şeklinde konuştu.

Katsayı zulmünü bitiren, kesintisiz eğitim dayatmasına son verdiren, eğitime özgürlüğü getirenin Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen olduğunu söyleyen Gündoğdu, salondakilere şöyle hitap etti: "Siz 'okullar kışla olmayacak' dediniz, milli güvenlik dersini kaldırttınız. Anti demokratik ve pedagojik olmayan müfredatı değiştirttiniz. 'Din kültür değildir' diyerek okullara Kur'an ve Siyer dersini koydurdunuz. 'Kur'an yasaklanamaz' diyerek Kur'an kurslarının kapılarını çocuklarımıza açtınız. 'İmam-hatipler kapatılamaz' dediniz, imam hatiplerin orta kısımlarını yeniden açtınız. 'Kızlarımızın başını açamazsınız' dediniz imam hatipli kızlarımıza başörtüsü özgürlüğü hediye ettiniz. 'Toplu görüşme varsa biz yokuz' deyip toplu sözleşme düzenini getirdiniz. Siz, 'ben varım, biz varız, hep birlikte varız' dediniz."

YENİ ANAYASA; HEMEN...

Toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de 'evet' dediklerini hatırlatan Gündoğdu, millet iradesine sahip çıktıklarını, varlıklarının dosta güven, mazluma umut olduğunu da belirterek, "Artık senaryoyu yazacak olan da, yönetecek olan da, sahneye koyacak olan da biziz. Bu çerçevede milletle birlikte yazacağımız, yöneteceğimiz ve sahneye koyacağımız ilk senaryo Yeni Anayasadır" dedi. Yeni anayasanın özgürlükçü olmasını istediklerini de belirten Gündoğdu, kadınlara kamuda baş örtüsü serbestliği getirilmesini, kamu görevlilerine uygulanan siyaset yasağının kaldırılması ve kadınların başörtülü olarak milletvekili seçilmesi ve bu görevi yerine getirmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.

TOPLU SÖZLEŞMEDE HÜKÜMETİN KAÇACAĞI YER YOK

Bu yıl yapılan toplu sözleşmelerde istedikleri sonucu elde edemediklerini söyleyen Gündoğdu, eşit işe eşit ücret uygulamasıyla öğretmen ve öğretim görevlileriyle ek ödeme alamayan diğer kamu çalışanlarının mağduriyetlerinin toplu sözleşmenin en önemli bölümünü oluşturduğunu kaydetti. Gündoğdu, "İlk toplu sözleşme istediğimiz gibi geçmedi. Kimsenin kaçacak yeri yok. Ağustos'ta yeni sözleşme var. Hükümetin önünde seçimler var. Yerel seçimler var, genel seçimler var. Gidecekleri başka yer yok” diye konuştu.