TÜRK EĞİTİM-SEN' İ YASAKÇI ZİHNİYETLE SUÇLAMAK SENİN BOYUNU AŞAR.

Memur Sen Genel Başkanı geçtiğimiz günlerde Eğitim Bir-Sen Çorum Genişletilmiş İl Divan toplantısındaçevresindekilerin gazına gelmiş olmalı ki, haddini aşarak Türkiye Kamu-Sen’i , Türk Eğitim-Sen’i yasakçılıkla suçlamış,.”

TÜRK EĞİTİM-SEN' İ YASAKÇI ZİHNİYETLE SUÇLAMAK SENİN BOYUNU AŞAR.
  " Biz sıkıştırdıkça onlar da başörtüsüne özgürlüğü dile getirdiler.” Diye  laf-u güzaf etmiş. Adama sorarlar Gündoğdu, 11 yıldır uyuyan Memur Sen’i kim, sıkıştırdı.Türkiye Kamu-Sen’i sıkıştırmak kimsenin haddine değil.Unutmayın ki gerçek sendikacılar laf ebeliği yapanlar değil,yaptıkları faaliyetlerle göz dolduranlar ve iz bırakanlardır.
           28 Şubat döneminde başörtüsüne özgürlük eylemlerinde olmadığımızdan bahsetmiş. Sayın  Gündoğdu, Türk Eğitim-Sen’i  yasakçı zihniyetle suçlamak senin boyunu aşar. “Çok defa korku, yalan söylemesini öğretir” derler. Bırakın artık bu ağızları,bırakın artık din tacirliği yapmayı Sayın Gündoğdu.Unutmayın ki “İnsan bazen başkalarına sürmek istediği çamura bulanır.”Sizin , sendikamız hakkında milli ve manevi değerlerimizle ilgili duruşunu değerlendirebilmeniz ve bunu kavrayabilmeniz için  daha çok mürekkep yalamanız gerekir.Siz giderken biz dönüyorduk,sayın  Gündoğdu…Kamu çalışanları sizleri ve konfederasyonunuzu çok iyi tanıyor,bahsettiğiniz ve din üzerinden rant elde edemeyeceğiniz dönemlerde  sahne arkalarında saf tuttuğunuzu çok iyi biliyor.Hatta daha da önceki yıllarda gözünü kırpmadan her türlü  zorluğa göğüs geren ve çileyi tercih eden dava adamları vatan,millet ve iman yolunda seferber olmuşken bunlar ve bunun gibiler yine sahne arkasındaydı. Âyinesi iştir kişininlafa bakılmaz gerçi ama… Hayır! Gündoğdu sizler korkularınızdan sahne arkalarında saf tutarken Türkiye Kamu-Sen’e mensup gönül adamları  tek başına alanlarda, (15 Haziran 1997’de ) “Başörtüme dokunma” “Kesintisiz demokrasi istiyoruz” diyerek darbenin ve vesayetin her türlüsüne karşı olduğunu haykırıyordu. Sizler   haksızlığa ses çıkar(a)mayarak  sus pus olmuştunuz. Bizler ise  “Kahramanlık: İçerek acı ölüm tasından / İleriye atılmak ve sonra dönmemektir” anlayışıyla hep ilerde olmuş,ve mücadeleyi tercih edenlerden olmuşuzdur.Biz inanıyoruz ki mücadele ettikçe cesaretleneceğiz,doğruları söyledikçe hayata daha çok tutunacağız.Ya siz?
             Bahsettiğiniz dönemdeki şubat soğuğuna maruz kalan işci ve memur sivil toplum kuruluşlarının çaresizliğini, sizler kafanızı kuma gömüp sessizliği tercih ederken, vesayetin ve gerçek yasakçı zihniyetin karşısında dimdik duran ve bu sessizliği bozan Türkiye Kamu-Sen’di. Bizim için soğuk, sıcak  fark etmez.Biz hiçbir zaman hak bildiğimiz yoldan dönmedik, biz hiçbir zaman döneme göre şekil almadık, kahramanca ve dik duruşumuzla çektiğimiz acılara ve sıkıntılara rağmen hiçbir dönemde söyleyeceklerimizden ve yapacaklarımızdan geri adım atmadık.Bu inançla gücümüzün kamu çalışanlarından geldiğini asla unutmadık,unutmayacağız.Sizler gibi,  Ağababaların gücünden şımararak değil, kendi öz gücümüzle, mücadele ettik. Doğruları çekinmeden savunarak yolumuza devam edebilmesini hep bildik.Unutmayınız ki yalandan, iftiradan, zulümden beslenenlerin  sonu elbette hüsran olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Tarih şahittir ki, şımaranlar, azanlar, zulmedenler, haksızlık yapanlar bedelini, her zaman, en acı şekilde ödemiştir.
          11 Yıl Uyuyanlar ve Başörtüsü    
             Memur Sen Genel Başkanı Ahmet  Gündoğdu, geçtiğimiz günlerde   Eğitim Bir-Sen Çorum Genişletilmiş İl Divan toplantısında;  “Başbakanını, milletvekilini seçen seçebilen kadınlar günlük ne giyebileceklerini seçmede özgür değiller” demiş.Karşımızda 11 yıldır bu ülkeyi tek başına yöneten bir iktidar var, ki vatandaşlarımızın çoğu da başörtüsü zulmü bitecek diye oy vermiştir.Bu arada illerde başörtüsü için eylemler yaptıklarını söyleyen Gündoğdu’ ya sormak istiyorum.11 yıldır neredeydiniz? Her Cuma eylem kararı alan fakat ortada görünmeyen konfederasyonunuz şimdi birden ne oldu da başörtüsü meselesine girişti. Yoksa siz 11 yıldır bu ülkede başörtüsü meselesinin çözüldüğünü mü zannediyordunuz? Biz ne olduğunu çok iyi biliyoruz; bir kaç gün önce Ahmet GündoğduBen öncelikle adımın siyasetten değil başörtülüler ve özgürlükçülerin atmasından yanayım. Yani hak verilmez alınır.Ben bu konuyla ilgili bir çalışma başlatıldığını biliyorum. Var olan yansımalarında buna paralel olduğunu biliyorum.”demişti.Şimdi Gündoğdu’ya sormak istiyorum: milletin talebi belli iken neden ilk adım bu ülkeyi idare edenlerden gelmeyecekmiş?  Yoksa öyle bir talimat mı aldınız?  Eylemci !  sendikacılığınızla hak verilmez , alınır  mesajı  mı vermek istiyorsunuz?
                Yapılan ifadelerden şu çıkarımlarda bulunmak pek de zor olmasa gerek;Başörtüsü ile ilgili bir takım çalışmalar olduğunu bilen veya kendilerine talimat verilen, bu sözde sendikacılar, her zaman olduğu gibi bundan nemalanma yolunu tercih etmişlerdir.Hem madem başörtüsü ile ilgili bir çalışma var, neden toplumu geriyorsunuz? “Biz istediğimiz zaman Başbakanla görüşürüz” diyen bu arkadaşlar 11 yıldır neden susuyordunuz? Yoksa siz yine ucuz kahramanlığın mı peşindesiniz?  “Bakın bizim eylemlerimizle! Bu yasaklar kalktı” diyebilmek için mi uğraş veriyorsunuz.
             
 
Selim AYDIN
Türk Eğitim-Sen Çorum Şube Basın ve Dış İlişkiler Sekreteri
Güncelleme Tarihi: 18 Aralık 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER