YALÇIN : 'ABD BÜYÜKELÇİSİNİN ARTVİNDE Kİ ARAYIŞI PROVAKASYON ARAYIŞIDIR'

A Haber canlı yayınında gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulunan Yalçın, “ABD Büyükelçisinin Artvin’i ziyareti bölgeyi kaşımak için kurgulandı. Bass'ın Artvin'deki arayışı provokasyon arayışıdır. Artvin’e giderek HES’lerle ilgili ortam kaşınmaya çalışılıyor, neden HES’ler? Çünkü enerji politikaları önemli ve yabana atılacak şeyler değil. Millet her şeyi görüyor. Artvin üzerinde Bass’ın kirli amacını da herkes anlıyor”” dedi

YALÇIN : 'ABD BÜYÜKELÇİSİNİN ARTVİNDE Kİ ARAYIŞI PROVAKASYON ARAYIŞIDIR'

Yalçın, A Haber’de Konuştu
 
 
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, A Haber’de canlı yayınlanan Söz Teması adlı programa konuk oldu. Gündeme ilişkin önemli konuların konuşulduğu programda Yalçın değerlendirmelerde bulundu.
 
ABD Büyükelçisinin Artvin’deki HES ziyaretini değerlendiren Yalçın, ziyaretin ortamı kaşımaya yönelik olduğunu vurguladı. “Bass'in Artvin'deki arayışı provokasyon arayışıdır” diyen Yalçın, “ABD büyükelçisi bir şeylere müdahale ediyorsa, bir cümle kuruyorsa mutlaka altında farklı bir durum vardır. Geçen yıl önce bu FETÖ’nün yayın organlarının kapanması üzerine konuşmuştu. Daha sonra Belediyeler konusunda konuştu. Önceleri Diyarbakır’a ziyaret düzenlemişlerdi ve daha sonra bölge işin içinden çıkılmaz noktaya gelmişti. Şimdi de Artvine’e giderek HES’lerle ilgili ortamı kaşımaya çalışıyorlar. Millet her şeyi görüyor. Artvin üzerinde Bass’ın kirli amacını da herkes anlıyor” diye konuştu.
 
PKK, İNSANIMIZIN TAHAMMÜLÜNÜ ZORLUYOR
Emperyalizm tarafından bölgenin dizayn edilmek istendiğine dikkat çeken Yalçın, “Emperyalizm bölgeyi dizayn etmek istiyor ve büyük İsrail hayali adım adım gerçekleştirilmek üzere bölgede operasyonlar yapılıyor. İsrail kurulmadan önce, Basel’de yapılan toplantıda 50 yıl sonra İsrail’i kurmak, 100 yıl sonra da büyük İsrail’e, Arz-ı Mev’ud’a ulaşmak hedeflenmişti. O tarihten bu yana da bu coğrafyada huzur hiçbir zaman yakalanamadı” diye konuştu.
 
“Terör örgütleri Haçlı İttifakının yeni vesayet kurumları olarak ülkelerin üzerinde bir sopa gibi kullanılıyor” diyen Yalçın, PKK’nın bölgenin genetik yapısıyla oynamaya çalıştığını ve mütedeyyin kesimler üzerinde operasyonlar düzenlediğini sözlerine ekledi. PKK’nın düzenlediği alçak saldırılarla bölge insanın tahammül sınırlarının zorlandığını kaydeden Yalçın, “Camileri yakma, okulları yakma, kütüphaneleri yakma ve PYD’nin, bir caminin başındaki hilali kaldırarak oraya haçı dikmesi gibi eylemleri, insanlarımızın sinir uçlarına dokunmayı hedefliyor” ifadelerini kullandı.
 
TERÖR ÖRGÜTLERİNE GEÇİT VERİLMEDİ
Yalçın, “Belediyeler, PKK’nın kayyumlarıyla yönetiliyordu. Dolayısıyla belediyelerdeki pay halka hizmet olarak gitmek yerine, orada bölgenin ifsat edilmesine hizmet edecek şekilde dağ kadrosuna aktarılıyor, çukurlar belediyenin araçlarıyla kazılıyor, bombalar belediyenin araçlarında patlatılıyordu. Belediyenin traktöründen kamyonuna varana kadar her şey orada terör örgütüne seferber edilmişti. Çünkü belediye başkanlarının o bölgede söz söyleme salahiyeti yoktu, orada alt birimde çalışan memurun Diyarbakır Belediye Başkanını KCK mahkemesinde yargıladığı kamuoyuna yansımıştı. İşin nasıl kurgulandığı ve yönetildiği belliydi. Bu süreçte daha sonra terör örgütlerin amaç birlikteliği yaptığı açığa çıktı, üst akıl tarafından farklı görevlerle görevlendirildiler. Her birine görev taksimatı yapılmış, kimisi şehir içlerinde operasyonel işler yapıyor, kimisi dağda bu anlamda görev yapıyor, bir başkası bürokraside görev yapıyordu. Geçtiğimiz haftalarda Van’da yapılan terör saldırısında orada yakalanan teröristin dağ kadrosunun yapılacak darbeden haberinin olduğunu ifade ettiği kamuoyuna yansımıştı. Bunlar da bize gösteriyor ki, terör örgütleri birlikte hareket ederek Türkiye’nin geleceğini vesayet altına almaya çalıştı ama ferasetli duruşla bu engellendi, terör örgütüne geçit verilmedi ” şeklinde konuştu.
 
HEDEF TÜRKİYE AMA HESAPLARI TUTMUYOR
Türkiye’nin 96’dan sonra enerji politikalarında değişikliğe gittiğini ve birçok projenin geliştirildiğini söyleyen Yalçın, “Yerli milli projeler üst üste gelmesiyle bir anda 28 Şubat gündeme getirildi ve içimizdeki bazı ruhu Amerika’ya teslim edilmişler tarafından Türkiye’ye operasyon çekildi. Akkuyu projesi bitirildi, Gezi olayları başladı. Kuzey Irak petrolleri gündeme geldi, peşinden 17-25 Aralık hadisesi patlatıldı. Suriye’de operasyon yapılıyor orada bir terör koridoru oluşturulmak isteniyor nihayetinde Türkiye’nin, Suriye’yle, Ortadoğu’yla bağlantısı kesilerek Türkiye’ye bitirici darbe indirilmek isteniyor. Rahmetli Erbakan, eğer mesele Suriye ise, hedef Türkiye demişti ve gerçekten de hedef Türkiye. Ama hesaplar tutmuyor, çünkü şimdiye kadar yaptıkları her hesapta sonuç aldılar, ama bu kez duvara tosladılar bir türlü olmadı” diye konuştu.
 
DARBELERİN ARKASINDAN ABD ÇIKIYOR
Türkiye’de her 10 yılda bir darbe gerçekleştirildiğinin altını çizen Yalçın, sırasıyla 60-70-80, 28 Şubat üst üstte bindirdiler ve hepsinde de başarılı oldular, ama bu kez başarılı olamadılar. Sadece Türkiye’de mi? Hayır. Sadece Türkiye’de değil, 70’de Şili’de Salvador Allende başa gelmişti ve köklü reformlara imza atacakken terör üzerinden bir sindirme yaptılar ve 73’de darbe yaptılar. Kanlı bir darbeyle yerine Pinochet’i getirdiler. ABD’den Kissinger o zaman açıklama yapmıştı ve ‘Şili darbesine yardım ettik’ demişti. 98’de Venezuela’da Chávez yüzde 56’yla başa geldi ve o da kendi ülkesine göre yerli ve milli davranan birisiydi. Peşinden ona da bir operasyon çekildi ve 2002’de ordu içerisinden bir grupla darbe yaptılar. Ama halk sahip çıktığı için iki gün sonra yeniden Chávez iktidarı eline geçirmiş oldu, daha sonra darbenin arkasından yine ABD çıktı. Türkiye’de 12 Eylül’de darbenin arkasından biliyoruz ki yine ABD çıktı. CIA Ankara Şefi Henze’nin “Bizim çocuklar başardı” itirafı kayıtlara geçti. Dolayısıyla, ABD 11 Eylül’de, 12 Eylül yaşanmadan 11 Eylül’de konudan haberdar olduğunu daha sonra kendisi deşifre etti. 28 Şubat’ta yine Erbakan’a operasyon çektiler ve ABD Büyükelçisi o zaman Eric Edalman’dı. Hatırlarsanız, 28 Şubat’ta, ‘Erbakan’ı gömdük, şimdi üstüne beton dökeceğiz’ demişlerdi ve bu cümle izaha bile muhtaç olmayan bir netlikte kurulmuştu. Geçtiğimiz günlerde Brezilya’da bir operasyon çektiler ve orada da Dilma’yı iktidardan ettiler. Yine arkasında ABD vardı” ifadelerini kullandı.
 
KARŞILARINDA ESKİ TÜRKİYE YOK
Bolivya Devlet Başkanı Morales’in “Dünyada faşist bir darbe ihtimali olmayan tek devlet vardır o da ABD’dir, çünkü orada bir ABD Büyükelçiliği yoktur” sözünü hatırlatan Yalçın, Türkiye dâhil tüm ülkelerin elçilikleri izlemesi gerektiğini vurguladı. Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “FETÖ operasyonunda başarısız oldular. Hain darbe girişimi gecesi, 2 saat sonra ses vermeleri, Stratfor’un açıklama yaparak, ‘darbe başarısız oluyor galiba’ demesinden sonra topa girdiklerini görüyoruz. Ondan önceki tutumları, darbecileri taraf olarak gören bir yaklaşımdı. Ama iki saat sonra cümle kurarak taraflarını belli etmeye başladılar, Türkiye’ye Başkan Yardımcısı olarak geldiklerinde ise Vali Yardımcısı tarafından karşılandılar ve hesapları şaştı. Bu saatten sonra bir şeyi öğrendiler ki, Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye medyasıyla, sivil toplumuyla, siyasetçisiyle, askeriyle, yatırımlarıyla büyük bir ülke konumunda ve Türkiye artık kabuğunu kıran, sadece kendisiyle alakalı değil medeniyet coğrafyasına da umut olan mazlum insanların duasıyla beslediği bir ülke. Bunu anlamak için illa da Türkiye içerisindeki yayınları izlemeye gerek yok. Ortadoğu coğrafyasında, Afrika’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da yazılan çizilenlere, 15 Temmuz darbe girişimi görünümlü işgal hareketi gerçekleştiğinde oradaki insanların Türkiye’ye ilişkin hissiyatı ve dualarında bunu görmek mümkün. Gittiğimiz yerlerde bunu çok net olarak görüyoruz.” 
 
 
 
 

 
Güncelleme Tarihi: 18 Eylül 2016, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER